Güneş tutulması!
Bush "çık" dedi.
Çıktık.
Tatilde olsan, oteldeki odanı bu kadar çabuk boşaltamazsın, oteldeki odanı...
Apar topar!
*
Böyle bu işler çünkü.
Gel deyince, gidiyorsan...
Vur deyince, vuruyorsan...
Gir deyince, giriyorsan...
Çık deyince, çıkacaksın.
*
Sakın ola, onurdan monurdan bahsetmeyin bana... Hangi onur?
*
Lübnana gitmek istemiyoruz, İsraili korumak için, tıpış tıpış gidiyoruz...
Afganistana gitmek istemiyoruz, ABDyi korumak için, tıpış tıpış gidiyoruz...
Iraktan çıkmak istemiyoruz, kendimizi korumak için, kıçın kıçın çıkıyoruz!
Ne onuru?
*
Tatbikatta, durup dururken gemimizi vurdu mu füzeyle? Muaveneti? Vurdu.
Biri yarbay, 5 şehit, 22 gazi...
Ne yaptık? Yeni gemiler verdi, sustuk.
Irakı işgal etmek için, topraklarımıza asker yerleştirmek istedi mi? İstedi.
Ne yaptık? At pazarlığı... Para istedik.
Çuval geçirdi mi kafamıza? Geçirdi.
Ne yaptık? Üstüne özür diledik.
"Nolur deliğe süpürmeyin" falan.
*
Ya bu sefer?
Sıkı durun...
Dünkü toz duman içinde gözden kaçan bir "son dakika" haberi daha vardı:
"Dünya Bankası, stratejik işbirliği çerçevesinde, Türkiyeye 6.2 milyar dolar kredi verilmesini onayladı."
*
Böyle bu işler...
Al parayı.
Sen de kömürü al.
Kes sesini!
Ne onuru?
Yılmaz ÖZDİL
yozdil@hurriyet.com.tr