Not : Alıntıdır.
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada Birinci Öğretim Harçlarının kaldırıldığını duyurdu.
Karar Resmi Gazete’de henüz yayınlanmadı. (28.07.2012) Dolayısıyla kararnamenin ayrıntılarını bilmiyoruz. Açıklamalarımız Bülent Arınç’ın kısa açıklaması üzerine kurgulanmıştır.
Harçların kaldırılması öğrencileri ve yıllardır parasız eğitim talebiyle mücadele yürüten herkesi elbette memnun eder. Ama unutmamalıyız ki görünen ile gerçek bir olsaydı bilime gerek kalmazdı. Yani umut tacirliği noktasında sabıkası oldukça kabarık olan AKP’nin attığı her adımı dikkatle incelemek durumundayız.
YÖK: Üniversiteler Paralı Olmalı!
Biat kültürünün elektiriğine kapılmış olanlara, çok değil bir sene önce bizzat YÖK yöneticilerinden gelen ‘Üniversiteler paralı olmalı’ açıklamasını hatırlatalım. Üniversitelerin tamamen tüketici toplum kurgusuna ve bireysel kar isteğine uygun olarak yani piyasanın ihtiyaçlarını esas alarak şekillendirildiği malumumuz. Cumhuriyetin devrimci ve halkçı değerlerinin tasfiye edilmeye başlandığı yıllardan itibaren ülkemizde eğitim ortaçağ kurumlarının yani tarikatların ve cemaatların denetimine adım adım bırakıldı. Yani gericileşme ve emperyalizmin ihtiyaçlarına uygun proje akademilerinin oluşturulması sürecinin önde gelen bir uygulayıcısı bugün ne oldu da parasız eğitim sağladığını söyleyerek karşımıza çıkıyor.
Üretimi olmayan ülke sıcak parayla yaşar.
Bunun birkaç sebebi var: Ülkemize yoğun miktarda sıcak para girişi olmasa AKP harçları kaldırmayı göze alamazdı. AKP ekonomide, fabrika açan, toprağın verimliliğini arttıran ve köylüye destek akçaları veren yani üretimi esas alan bir parti değil. Tersine fabrika satan, toprak satan, orman satan, su satan vd. yani satma ve bu sırada yağmalama işlemi yapan bir parti. Üretimi olmayan ülke sıcak parayla yaşar. AKP Mehmetçiğin kanını bile bir satış konusu yaptığı için sıcak parayı mıknatıs gibi kendine çekebiliyor. Ayrıca dünyada neredeyse her kapıdan kovulan ABD’nin Ortadoğuya müdahalesi ve Büyük Ortadoğu Projesini uygulayabilmesi için AKP’yi mutlaka iktidarda tutması gerektiğini herkes görüyor. Yoksa Irak işgalini destekleyecek, Libya’yı bombalatacak, Suriye’yi kuşatmak için çetelere kapı açacak başka bir ülke kurması lazım ki bu ancak bilgisayar oyunlarında mümkün. Türkiye’nin de sadece PKK tarafından değil bizzat Ankara tarafından yani iç cepheden bölündüğü gerçeğini ve TSK’nın adım adım tasfiye edilerek milletin etnik ve mezhepsel boğazlaşmaya itildiğini de hatırlatalım.
Harçların kaldırılması: Hazineye 2 milyar TL’lik giriş nereden sağlanacak?
Sıcak para cemaat ve mafya sistemi için gerekli. AKP sıcak para gelmese bir gün dahi ayakta kalamaz. 22 Eylül 2003 günü Dubai’de ABD Hazine Bakanı John Snow ile ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan arasında 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının şartlarından birinin Türkiye’nin Kuzey Irak’a müdahale edilmemesi olduğunu biliyoruz. AKP’nin şu andaki Suriye kabadayılığının karşılığını ne kadar acaba?
Bu durumda soru şudur? AKP, devlet hazinesine yaklaşık 2 milyar TL’yi bulan bir yük getirecek olan harçların kaldırılması uygulamasını neden yaptı? Çünkü telafi edebileceği kaynağı var. Yeni anlaşmalar yapılmış ve sözler verilmiştir. Ortadoğuya saldırının merkezi olmayı kabul edersen sistem sana nefes aldırır yoksa gözünü korkutmak için Antep’te PKK kullanılarak yaptırılan saldırıların dehşetiyle birlikte halkın tepkisini sana yöneltir.
Üniversite öğrencileri kömür ve beyaz eşya yardımına kanar mı?
AKP’nin birinci öğretim harçlarını kaldırmasının bir sebebi de Suriye, PKK ve Anayasa konusundaki tıkanıklıkları biraz da olsun perdelemek ve halkın algısını yine günlük yaşama odaklamaktır. Yıllar önce 15 günlük ömrü var dedikleri Beşar Esad’ın ve Suriye halkının direnci, Hakkariyi kontrol edecek kadar özgüven içerisinde olan PKK’nın hamleleri, Zaman gazetesinini köşe yazarlarını bile birbirine düşürecek kadar derinleşen Cemaat-AKP didişmesi ve Anayasa konusunda bir adım bile atılamaması karşısında AKP harçların kaldırılması uygulamasıyla ilk iktidar dönemindeki ‘çözücü’ görüntüsünü yeniden vermek istiyor. AKP halkın günlük alım gücüne dokunmayarak ve bu gücü sistemin kendi kendini restore etmesini sağlayacak seviyede tutarak ayakta kalmayı başardı. Harçların kaldırılması adımı bunu sağlayacak etkenlerden biridir.
Öğrenci Eylemleri Bilinç Oluşturdu
Harçların kaldırılmasını sağlayan en önemli noktalardan biri gençlik kuruluşlarının yıllardır yürüttüğü Parasız Eğitim mücadelesidir. Yıllar süren ve önemli bedellerin ödendiği bu mücadele harçların haraç olduğu gerçeğini bilinçlere kazımıştır. Harçların kaldırılması AKP’nin dar, günübirlik siyasetlerine hizmet etsede aslında önemli bir başarının çaktırmadan teslimidir. Bir çok gençlik kuruluşu yoğun emekle başarı kazanmıştır. TGB’nin Özgür Bilim, Demokratik Üniversite ve Parasız Eğitim talebiyle geçen sene, 12 Mart tarihinde düzenlediği yürüyüşe 20 bin gencin katılması bu açıdan çok önemlidir.
İkinci Öğretimlerin Harçları Kaldırılmalıdır
AKP'nin ikinci öğretim harçlarına dokunmaması giriş yapan ve yapması muhtemel sıcak paranın miktarı ie ilgili soru işaretleri yaratmasının yanında hiç bir iyileştirme konusu bile yapılmaması AKP'nin iki yüzlülüğüne bir örnektir. İkinci Öğretim Harçlarıda hemen kaldırılmalıdır. Kaynak yetmez diyorlarsa Tayyip'in İsviçre'de ki 8 ayrı hesabındaki paranın buna yeteceğini kendilerine bildiririz.
Devlet Üniversitelerinin Özelleştirilme Süreci Başlatılacak
Dikkat çekilmesi gereken önemli noktalardan birisi de şudur; Birkaç ay öncesine kadar eğitimi her alanda paralı hale getiren AKP bir anda neden parasız eğitim sağlayan kurum görüntüsü verme ihtiyacı duymuştur. Hatırlanacaktır; YÖK yöneticileri kapsamlı bir Yükseköğretim yasa tasarısının hazırlanmakta olduğunu basına sızdırmıştı. Abdullah Gül’ün üniversitelere ikili rektör (idari ve akademik) olabilir açıklamasınıda bu hazırlıklar çerçevesinde değerlendirebiliriz. Harçların kaldırılmasının ardından kaynak sıkıntısına girebilecek üniversitelerin adım adım özelleştirilmesinin önü açılacaktır. Dedik ya gösterdikleri ile değil görünmeyen gerçekle ilgileniyorz. Yoksa dede olarak bile düşündüğmüzde sevimli gelmeyen kindar Bülent Arınç’ın sahte gülümsemelerine katılırken kendimizi buluruz.
Devrimci ve vatansever gençler gericilerin, emperyalist işbirlikçilerinin ve bireysel kar düşkünlerinin ciğerini bilir..
beş para etmezler..
M. İlker Yücel
TGB Genel Başkanı