HADİS-KUR'AN ÇELİŞKİLERİ:
Kitabın buraya kadar olan bölümlerinde önce Kuranın kendi diliyle Kuranın dinin tek kaynağı olduğunu anlattık. Daha sonra ise Peygamberimizin hadisleri yazdırmamasından, mana ile hadis naklinin getirdiklerinden ve daha bir çok incelediğimiz konudan, hadislerin neden dinin kaynağı olamayacağını gördük. Bu bölümde ise hadislerin dinin kaynağı kabul edilmesinin sonucunda uydurulan hadislerin dinin temel ve tek kaynağı olan Kuran ile nasıl çeliştiklerini anlayacağız. Yani yapılan yanlışlığın sonuçlarını görüp, dinin tek kaynağı olan Kurana dönmenin önemini kavrayacağız. Kuran ile çelişen hadisleri göstermek için en ünlü hadis kitaplarının hadislerini seçtik; daha zayıf hadis kitaplarını sizin tahmininize bırakıyoruz. Kuran ile çelişen hadislerin olması tüm hadisleri reddetmemiz, Kurana gidip dini yeniden kavramamız için yeterlidir. Kuran ile çelişen binlerce hadis vardır. Biz bu bölüme on tane örnek vermeyi yeterli görüyoruz. Zaten kitabımızdaki bir çok konunun akışı içindeki açıklamalarda, Kuran ile çelişen hadisler sergilenmektedir.
Biz Kuranın Allah sözü olduğunu nereden biliyoruz? Kimisi, Kuran öyle söylüyor diyebilir. Peki birileri Allaha iftira olarak başka kitapları göstererek: Bu da Allah katındandır. derlerse ne diyeceğiz? Biz Kuranın Allah sözü olduğunu ancak Kuranı inceleyip, Kuranın içerdiklerini değerlendirip iddia edebiliriz. Allahın mesajının doğruluğunu tartışmak bizzat mesajın kendisiyle alakalıdır.
Aynı mantıkla, hadisleri incelersek Allahın dininin kaynağı olmaya layık olup olmadıklarını görürüz. Nasıl Kuranın dinin kaynağı olup olmadığı bizzat Kuranın irdelenmesiyle tartışılabilirse, hadislerin dinin kaynağı olup olmadığı mevzusu da hadislerin irdelenmesiyle karara bağlanabilir. Kitabımız boyunca Kuranı ve hadisleri inceleyip dinin kaynağının ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini açığa kavuşturmayı amaçladık. Bu bölümde ve bundan sonraki bölümlerde göstereceğimiz hadisler, hadislerin dinin kaynağı olmaya ne kadar layık(!) olabileceklerini ortaya çıkaracaktır.
Kitabımızda eleştirdiğimiz hadisler, hadisçilerin kabul ettiği, en ünlü hadis kitaplarının hadisleridir. Hadisçilerin reddettiği, yalandır (mevzudur) dediği hadisleri almadık. Örneğin Allah kendisini yaratmayı isteyince atı koşturdu ve onu koşturup terletti. Sonra kendisini bu terden yarattı. veya Allah melekleri iki kolunun ve göğsünün kıllarından yarattı. veya Allahın gözleri hastalandı, melekler Allahı ziyarete geldi. veya Allahı rüyada gördüm. Uzun saçlı güzel bir genç suretindeydi. Yeşil bir elbise giymiş, altın nalınları vardı. hadisleri bunlara örnektir. (Hadis Müdafası İbni Kuteybe sayfa 66 67) Meşhur hadisçilerin bu tarz uydurma hadisleri nakledenleri yalanladıkları ve bu hadisleri kabul etmedikleri doğrudur. Fakat bu bölümde ve bundan sonraki bölümlerde en ünlü, en doğru, en güvenilir hadis kitaplarındaki hadisleri görünce, hadis kitaplarında doğru ile yalanın ayırt edilemeyecek şekilde karıştığını, hadis toplarken gösterilen doğru ile yalanı ayırt etme çabasının bir işe yaramadığını anlayacağız. Zaten Kuran yeterli, eksiksiz, tüm teferruatları içeren kitabımız olduğuna göre böyle çabalara da gerek yoktur.
Kuranı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o Allahtan başkasının katından olsaydı elbette içinde bir çok çelişkiler bulacaklardı.
4- Nisa Sûresi 82
Hiç şüphesiz Hatırlatıcıyı biz indirdik biz. Onun koruyucuları da gerçekten biziz.
15. Hicr Sûresi 9
Nisa suresindeki ayetten dinimizin kaynağının çelişkisiz olduğunu öğrenebiliriz. Allah Kuranın çelişkisiz olduğunu söyleyerek hem Kuranın doğruluğunu, hem de dinin kaynağının sahip olması gereken özelliği öğretiyor. Kuran ile çelişen hadislerin olması, hadislerin Allah katından olmadığının ve dinin kaynağı olamayacağının ispatıdır. Ayrıca Hicr suresindeki ayetten Kuranın korunduğunu , böylece dini kaynak olarak korunmuş bir kitaba sahip olduğumuzu anlıyoruz. Bu bölüm ve bundan sonraki 3 bölümde, hadislerin Kuranla, kendi içlerinde ve mantıkla çelişkilerini sergilememiz sonucunda hadislerin korunmadığını ve binlerce uydurma ile düzeltilemeyecek şekilde karıştıklarını göreceğiz. Yani bu bölümlerde hadislerin dinin kaynağı kabul edilmesinin korkunç sonucunu görüp; çelişkisiz ve korunmuş olan dinimizin tek kaynağı Kurana, yalnız Kurana dönmenin gerekliliğini daha da iyi kavrayacağız.
1- ALLAHIN BALDIRI OLUR MU?
Kuran:
... Onun benzeri gibi hiçbir şey yoktur.
42- Şura Suresi 11
Hadis: Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.
Müslim - İman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1
Bu hadisin hangi kitaplarda geçtiğine iyice dikkat edin. Hadis kitaplarının sözde en doğrusu olarak gösterilen, tek hadisini inkar edenin kafir olacağı söylenen Müslim ve Buharide. Hadisçilerin mantığına göre bu hadisi inkar eden kafir, bu hadise inanan gerçek Müslüman olacaktır. Allaha hiçbir şeyin benzemediğini söyleyen ayete karşın, hiçbir mecazi ifadeyi çağrıştırmadan, Allahın baldırı olduğunu ve ahirette baldırını açacağını söylemenin saçmalığını uzunca anlatmaya gerek var mı?
2- ALLAH EL SIKIŞIR MI?
Kuran: Ve hiçbir şey Onun dengi değildir.
112- İhlas Suresi 4
Hadis: Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.
Hanbel 5/243
Yine bu hadiste hiçbir mecazi manayı çağrıştırmadan, Allaha parmak, parmaklarına da soğukluk atfederek Allah şekilleştirilmektedir. Bu hadis İhlas Suresinin Allahın hiçbir şeye denk olmadığını söyleyen ayeti gibi daha birçok ayetle de çelişir. Eğer hadisteki el ifadesi mecazi bir manaya gelip insani eli çağrıştırmasa kabul edilebilir olurdu. Örneğin Her şey Allahın elindedir. dediğimizde cümlenin akışından her şeyin Allahın kontrolünde olduğu anlaşılır. Fakat Allaha parmak, parmaklara soğukluk atfeden bu hadisten böyle mecazi bir manayı kimse çıkaramamaktadır. Üstelik bu hadiste Allah ile Peygamberin el sıkışması gibi kabul edilemez bir ifade de yer almaktadır. Şimdi bu hadisleri din kabul eden hadisçiler, mezhepçiler mi gerçek Müslümandır, yoksa hadislerdeki yanlışlıkları görüp Kuranı yeterli gören Kuran Müslümanları mı?
3- DİN DEĞİŞTİREN ÖLDÜRÜLSÜN MÜ?
Kuran:
Dinde zorlama yoktur.
2-Bakara Suresi 256
Hadis: Dinini değiştireni öldürün.
Nesei 7-8/14,Buhari 12/1883
Allahın hükmünü hadisle aşmaya, Allahın dinini kendi kafalarına uydurmaya çalışanların bu uydurması yüzünden çok kelleler gitmiştir. Radikal dinci örgütlerin yaptığı katliamları bu örgütlerin zihinlerinde meşrulaştıran bunun gibi hadislerdir. Evlerinin bodrumunu insan mezarına çevirenleri Diyanet kınamaktadır, ama aynı Diyanet Buhari ve Nesei gibi hadis kitaplarını da övmekte, dinin kaynağı olarak göstermektedir. Bu ne biçim bir iştir? Eğer Sunniliği savunursanız bu katliamlara karşı çıkmanız boşunadır. Çünkü bu katliamlara temel olacak deliller Sunni hadis kitapları ve mezhep izahlarında mevcuttur.
4- ÖLÜNÜN SUÇU NE?
Kuran:
Doğrusu hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez.
53- Necm Suresi 38
Hadis: Ölü ailesinin kendisi için ağlamasından dolayı azaba uğratılır.
Buhari-K. Cemiz 32,33,34
Ne akla, ne de Kuranın genel mantığına uymayan bu hadis de uydurmacılığın Kuran ve akılla çelişkilerine örnektir.
5- NEDİR BU KADIN DÜŞMANLIĞI?
Kuran:
Ben sizden erkek olsun, kadın olsun hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hepiniz birbirinizdensiniz.
3- Ali İmran Suresi 195
Hadis: Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.
Buhari 9/1391
Kuran hayır üreten erkeğin de kadının da önünü açık tutarken, hadisler kadının önünü kapamaktadır. Kadın konusu, Peygambere iftira olarak uydurulan hadislerin en çok olduğu konulardan biridir. Ayrıntılı bilgi için 21. ve 22. bölümleri okuyunuz.
6- ZALİM KİM? SÖYLEYİN BAKALIM
Kuran:
Zulmedenler dedi ki: Siz olsa olsa büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.
25- Furkan Suresi 8
Hadis: Peygamber Medinede bir Yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.
Buhari 76/47 Hanbel 6/57,4/367
Muhammed Abduh ve Mutezilenin bu hadise itirazlarına karşın Muhammed Ebu Şehbe hadisi şöyle savunur: Eğer Abduh sihir hadisini inkar etmişse akıl ve nakil ilimlerinde söz sahibi el Maziri, el Hattabi, Kadı İyaz, İbn Teymiyye, İbnul Kayyım, İbn Kesir, en Nevevi, İbn Hacer, el Kurtubi ve Alusi gibi pek çok alim de Onun hem rivayet ve hem de dirayet yönünden doğru olduğunu ispat etmişlerdir. Şehbe, Buhari ve Müslimin de hadisi kabul ettiğini anlatır ve sihir sonucu olanları hadislere dayandırarak şöyle aktarır: Peygamberimize sihir yapılmıştı. Öyle ki hanımları ile cinsi münasebette bulunmadığı halde bulunduğunu zannederdi. Süfyan bunun en şiddetli sihir olduğunu söylemiştir. (Ebu Şehbe, Sünnet Müdafaası, sayfa 152-153)
Kurana göre ise Peygamberin büyülendiğini söyleyenler zalimlerdir. En güvenilir (!) hadisçilerin çoğuysa Peygamberin büyülendiğini söylemektedir. Lütfen bu önermelerden mantık kuralları içerisinde sonuç önermesini çıkarın ve zalimin kim olduğunu söyleyin.
7- MİRASTA VASİYET VAR MI?
Kuran:
Ey iman edenler!Herhangi birinize ölüm gelip çattığında vasiyet zamanı aranızda tanıklık şöyle olsun: Kendinizden adalet sahibi iki kişi yahut, yolculuk etmekte iken ölüm musibeti başınıza geldiyse sizin dışınızda iki kişi
5- Maide Suresi 106
Hadis: Varis için vasiyet yoktur.
Hanbel 14/238
Kuranda hem Maide suresindeki bu ayette hem diğer ayetlerde vasiyet anlatılır. Vasiyetten arta kalanlar Kuranda tavsiye edilen şekilde dağıtılır. Vasiyeti iptale yönelik bu hadis aslında Kuranın bir hükmünü iptale yönelik bir girişimdir.
8- EN BÜYÜK AZAP RESSAMLARA MI?
Kuran:
Gerçekten Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediğini bağışlar.
4-Nisa Suresi 48
Hadis: Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır.
Buhari-Tesavir, 89
Kurana göre en büyük günah Allaha ortak koşmadır. Allah ortak koşmayı affetmeyeceğini söylemekte, bunun dışında her günahın affedilebileceğini belirtmektedir. Bu yüzden Allahın en şiddetli azabına uğrayacak olanlar da ortak koşanlardır. Oysa Buharinin yukarıda alıntıladığımız hadisine göre en şiddetli azaba ressamlar uğrayacaklardır. (Mezhepçi, hadisçi İslamın sanat düşmanlığı sonucunda uydurdukları hadisleri kitabın 18. bölümünde okuyabilirsiniz.) Bu hadis başta Kuran ile çelişmektedir. Ayrıca mantık ile çelişen bu hadisin çeliştiği başka hadisler de vardır. Örneğin diğer bir hadise göre cehennemde en şiddetli cezaya satranç oynayanlar çarptırılacaktır. (Büyük Günahlar, Hafız Zehebi, sayfa 96-97)
9- ALTIN TAKILIR MI, İPEK GİYİLİR Mİ?
Kuran:
De ki; Allahın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram etmiş? De ki: Bunlar dünya hayatında iman edenler için, kıyamet gününde ise yalnızca onlarındır. Bilen bir topluluk için biz ayetleri böyle detaylı anlatırız
7- Araf Suresi 32
Hadis: Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine ise haramdır.
Müslim 2/16
Altın ve ipek hem erkek için, hem de kadın için bir süs eşyasıdır. Kuranda hiçbir ayette yasaklanmazlar. Allah inananların dünyada da bu süslerden yararlanabileceklerini söyler ve erkek kadın ayrımı yapmaz. Her hadisinin doğru olduğu iddia edilen Müslimin bu hadisi Kuranın belirttiğimiz ayeti ile çelişir.
10- DEPREMLERİN SEBEBİ OLAN BALIĞIN CİNSİ NE?
Kuran:
Bundan sonra yeri yumurta biçimine soktu.
79- Naziat Suresi 30
Hadis: Dünya balığın üzerindedir. Balık başını sallayınca Dünyada depremler olur.
İbn-i Kesir Tefsiri 2/29 68/1in açıklamaları
Kuran, mucizevi bir şekilde dünyanın yumurta biçiminde elipsoid olduğunu, ceninin oluşumunu, evrenin oluşumunu, rüzgârların aşılayıcı olması gibi bir çok konuyu açıklarken (Kuran Hiç Tükenmeyen Mucize kitabında bu konuyu çok detaylı bir şekilde işledik), hadislerde yer alan yukarıdakilere benzer hurafeler hem Kuranla, hem de mantıkla çelişirler. Dünyayı balığa oturtan, depremleri balığın kuyruğunun sallanmasına bağlayan bu zihniyete bir soralım: Bu balık palamut mudur, yunus mudur, lüfer midir? Lütfen bir hadis daha bulup, bizi aydınlatın!
HADİS-HADİS ÇELİŞKİLERİ:
Bir evvelki konuda gördüğümüz gibi Allah Kuranın korunduğunu ve içinde çelişki olmadığını söylemektedir. Allah, Kuranın çelişkisiz olmasını Kuranın kendi katından oluşuna delil gösterir. Böylece dinin kaynağının çelişkisiz ve korunmuş olması gerektiği anlaşılır. Bu mantıktan hareketle 6. Bölümde Kuran ile hadislerin çelişkilerini ortaya koyup hadislerin dinin kaynağı olamayacağını gösterdik. Bu bölümde ise hadislerin kendi aralarındaki çelişkilerini de gösterip hadislerin çelişik ve korunmamış olduklarını, dolayısıyla dinin kaynağı olamayacaklarını bir kez daha ispat edeceğiz. Böylece hadislerde doğru ile yalanın ayırt edilemeyecek şekilde karıştıklarını bir kez daha anlayacağız. Herhangi bir hadis Kuran, başka bir hadis ve mantıkla çelişmiyorsa dahi zandır. Din ise zanna tabi olarak oluşturulamaz. Bu yüzden hiçbir hadis; din olarak algılanamaz, hiçbir hadis din adına bir şey ifade edemez.
Yer yüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan seni Allahın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar.
6- Enam Suresi 116
Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Doğrusu zan gerçek adına hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz Allah onların yaptıklarını bilendir.
10- Yunus Suresi 36
Ey iman edenler ! Zandan çok sakının çünkü; zannın bir kısmı günahtır.
49- Hucurat Suresi 12
Ayetlerden insanların çoğunluğunun zanna (sanıya) uyabileceğini, fakat bunun bir şey ifade etmeyeceğini görüyoruz. Dini hadislere bina etmeye çalışmak; dini, zan gibi temelsiz, çürük bir temele bina etmektir. Oysa elde Kuran gibi her açıdan mucize, korunmuş, çelişkisiz, sapasağlam bir temelimiz vardır. Şimdi de hadislerin kendi içindeki çelişkilerini, seçtiğimiz 10 örnekle görüp, bu temelin çürüklüğünü, dolayısıyla temel olamayacağını anlayalım.
1- ORUÇLU İKEN KAN ALDIRILIR MI?
1. Çelişik Hadis: Kan aldırmak yapanın da yaptıranın da orucunu bozar.
Tirmizi Oruç 60/Ebu Davud Oruç 28/Buhari Oruç 32
2. Çelişik Hadis: Peygamberimiz oruçlu iken kan aldırmışlardır. Ebu Davud Oruç 29-30/Tirmizi Oruç 59/Buhari Tıp 11
Peygamber eğer kan aldırmanın orucu bozduğunu söyleseydi, hiç şüphesiz kendisi kan aldırmazdı. Üstelik Kuranda orucu; yemek, içmek ve cinsel ilişkinin bozduğu geçer. Yani birinci çelişik hadis ikinci hadisle olduğu gibi Kuranla da çelişmiştir. Fakat en doğru denen altı hadis kitabının üçünden yaptığımız bu alıntı, çelişik hadislerin en doğru denen kitaplara nasıl girdiğinin bir delilidir.
2- TUVALET HANGİ YÖNLERE KARŞI YAPILABİLİR?
1. Çelişik Hadis: Gerek küçük, gerek büyük tuvaletinizi yaparken kıbleye dönmeyin. Hanbel 3/12
2. Çelişik Hadis: Peygamberimiz bir takım insanların küçük ve büyük tuvaletleri için kıbleye dönmeyi hoş karşılamadıklarından, bu bidatı (hurafeyi) kaldırmak için tuvaletini kıbleye doğru yaptırdı. Buhari 4/11
Bir hadiste kıbleye karşı tuvaleti yapmanın hurafe olduğu anlatılırken, diğer bir hadiste ise Peygamber hurafe uygulayıcısı olarak gösterilmiş oluyor. Görüldüğü gibi hadisleri Peygambere atfetmek aslında Peygambere bir çok iftirayı beraberinde getirmiştir.
3- ORUÇLU İKEN HANIM ÖPÜLÜR MÜ?
1. Çelişik Hadis: Peygamber oruçlu iken hanımlarını öptü.
İbn-i Kuteybe- Hadis Müdafası 372
2. Çelişik Hadis: Oruçluyken hanımını öpenin durumu sorulduğunda Peygamber; Orucu bozulmuştur dedi.
İbn-i Kuteybe Hadis Müdafası 372
Bu hadisler aslında İbn-i Kuteybenin dışında Kütüb-ü Sitte denilen meşhur altı hadis kitabında da vardır. Fakat biz bu hadislere, İbn-i Kuteybenin çelişik ve mantıksız hadisleri zorlama yorumlarla kurtarmak çabasından ibaret olan eserinde rastladık. Eğer hadislerin mantıksızlığını ve çelişikliğini bu hadisleri savunan birinin eserinden öğrenmek istiyorsanız size de İbn-i Kuteybenin Hadis Müdafası kitabını tavsiye ederiz. Bir hadise göre Peygamber oruçlu iken hanımını öpüyor, diğer hadis oruçlunun öpüşemeyeceğini söylüyor. Belli ki bu hadislerden en az biri uydurmadır. İkisini de doğru olarak almak Peygamberi ne yaptığını bilmez, çelişkili hareketleri olan, (haşa) bunakvari bir kişi yerine koymak olur. Bu yüzden Peygambere en büyük iltifat, hadisleri bir kenara atıp Kuranı ele almakla olur.
4- BİR NAMAZ İKİ KERE KILINIR MI?
1. Çelişik Hadis: Biriniz evinde namazı kılar da sonra namaz kılmakta olan imama yetişirse, onun arkasında namaza dursun. İkinci kıldığı onun için nafile olur.
İbn-i Kuteybe Hadis Müdafası 366
2. Çelişik Hadis: Bir namazı günde iki defa kılmayın.
Ebu Davud 2/56
İkinci hadis hem birinci hadisle, hem de Kuranla çelişir. Kuranda namaz kılmak övülmüştür. Fazladan kılınan namazın ne zararı olabilir. Kimi durumlarda kılınacak olan namazın kılınmamasına neden olacak bu hadis, kişilerin Allahı daha çok anmasını engellemektedir.
5- KÜÇÜK TUVALET NASIL YAPILIR?
1. Çelişik Hadis: Kim size Peygamberimizin ayakta küçük tuvaletini yaptığını söylerse inanmayın.
Süneni Nesei 1-2/25
2. Çelişik Hadis: Peygamberimiz bir kavmin süprüntüsüne varıp ayakta küçük tuvaletini yaptı.
Buhari 1/167
Birinci hadisin anlattığı ve Kuranda olmayan bu uygulamanın aslında bizi hiç ilgilendirmemesine rağmen, geleneksel İslam anlayışında ağırlığı olduğunu görüyoruz. Peygamberin ayakta küçük tuvaleti yasakladığı söylenen uydurmalara binaen, bazı kişilere rahatsızlık vermesi muhtemel olan oturarak tuvalet yapmaya Sünnet denmiş ve bundan sevap umulmuştur. Ayakta tuvaleti yapmak ise çirkin görülmüştür.
6- SU NASIL İÇİLİR?
1. Çelişik Hadis: Peygamber ayakta su içilmesini yasakladı.
Ebu Davud 4/No:3717
2. Çelişik Hadis: Peygamberi sizin benim gibi ayakta su içerken gördüm.
Ebu Davud 4/No:3718
Bu örnek hadislerde de birinci hadis, kendisiyle çelişen ikinci hadis de olmasına rağmen daha çok itibar görmüştür. Günümüzde de geleneksel İslamı yaşayanların suyu oturarak ve üç yudumda içtiklerini ve bundan da sevap beklediklerini gözlemleyebiliriz.
7- AYBAŞILI KADIN CAMİYE GİREBİLİR Mİ?
1. Çelişik Hadis: Peygamberimiz caminin bahçesine girerek şöyle dedi: Şurası muhakkak ki cami ne cenabete, ne aybaşılıya helal değildir.
Müslim Hayz 11, Ebu Davud Taharet 104
Tirmizi Taharet 101, Nesai Hayz 18
2. Çelişik Hadis: Peygamberin hanımı anlatıyor: Peygamberimiz bizden biri aybaşılı olduğu halde onun kucağına başını koyar, Kuran okurdu. Bizden birimiz aybaşılı iken camiye gidip Peygambere birşeyler götürürdük.
Nesai, Hayz, 19
Bir hadise göre aybaşılı kadın camiye girebilirken, diğer hadise göre aybaşılı kadın camiye giremez. (Aybaşılı kadının ibadetlerden nasıl alıkonduğunu 35. bölümün 2. sorusunda, 36. bölümün namaz kısmında ve 21. bölümde inceleyeceğiz.)
8- HACDA İHRAMLI OLAN EVLENEBİLİR Mİ?
1. Çelişik Hadis: Peygamber Meymune ile evlendiği zaman her ikisi de ihramlıydı.
Nesei 5-6/179
2. Çelişik Hadis: İhramlı olan bir kişi [Hacda olan] ne evlenebilir, ne kız isteyebilir, ne de başkasının nikahını kıyabilir.
Nesei 5,6/249
Kuranda haccın nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Kuran ile yetinmeyip, hadislere din bina edilmeye kalkışılınca ortaya çıkan çelişkiler yumağı ortadadır.
9- ERKEKLERİN BALDIRI GÖZÜKEBİLİR Mİ?
1. Çelişik Hadis: Baldırları açık olan bir sahabeye Peygamberimiz rastlamış ve Baldırlarını ört. Baldırlar da avret yerlerindendir. demiştir.
Tehzibut Tezhip 2/69
2. Çelişik Hadis: Peygamberimiz evde baldırları açık yan üstü yatıyorlardı. Ebu Bekir izin istedi Peygamber hiç istifini bozmadan izin verdi. Ömer istedi aynı şekilde ona da verdi.
Hanbel 1/71
Hadislerden birine göre baldırları örtmek lazımdır. Diğer hadiste ise Peygamberin yanına birileri gelmesine rağmen baldırlarını örtmediği gözükür. Nitekim bazı mezhepler birinci hadisi alıp erkeklerin dizle göbek arasını örtmelerinin farz olduğu şeklindeki bir zorluğu dine sokmuşlardır.
10- ÖLÜ HAYVANIN DERİSİ NE OLACAK?
1. Çelişik Hadis: Peygamberimiz; Deri işlendi mi temiz olur dedi. Sonra ölü bir koyuna rast geldi ve Onun derisinden faydalansanıza dedi.
Buhari 72/30
2. Çelişik Hadis: Peygamberimiz Ölü hayvanın ne derisinden ne de sinirinden faydalanınız. dedi.
Hanbel 4/310,311
Kurana göre leşi yemek haramdır. Leşin derisinin haramlığına dair Kuranda bir ifade yer almaz. Bu konuda söylenen iki hadiste ise birine göre leşin (ölü hayvanın) derisi kullanılamaz, diğerine göre kullanılabilir.
Elimizde çelişkisiz Kuran varken, bu çelişkiler yığınına dönmüş hadislerle uğraşmak bizi Kurandan uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Bu yüzden Allahın elçisi Peygamberimiz Hz. Muhammedin ahirette toplumundan tek şikayeti şöyledir:
Elçi de şöyle der; Ey Rabbim, benim toplumum bu Kuranı devre dışı tuttular.
25- Furkan Suresi 30
HADİS-MANTIK ÇELİŞKİLERİ:
Bu bölümden önceki bölümlerde verdiğimiz örnekler, Kuranın korunmuş, tutarlı, tamamlanmış, çelişkisiz ve dinin tek kaynağı olma vasfına sahip olduğunu; buna karşın hadislerin korunmadığını, tutarsız, çelişkili olduklarını ve sadece zan olan hadislerin dine kaynak olamayacaklarını, üstelik Kuran yeterli ve detaylı olduğu için buna gerek de olmadığını ortaya koymaktadır. Bundan sonraki bölümlerde vereceğimiz örneklerle bu tezi iyice ispatlayacağız. Bu bölümde ise hadislerin mantıkla çeliştiklerini göstermeye çalışacağız. Kurana göre insanlar sürekli akıllarını çalıştırmalı, gerek evrende, gerek kendi yaratılışlarında, gerekse Kuranda Allahın delillerini görmelidirler. Akıllarını çalıştırmadan toplumdaki kelle sayısına, törelere, geleneklere, kabullere göre din oluşturanların, hatalı olduğunu Kurandan anlıyoruz. Kurana göre Allahın nimeti olan akıl, evrenle ve evreni, hayatı değerlendirmede rehberlik eden Allahın kitabıyla, mükemmel bir uyum içindedir. Bu uyumun bir parçası olan aklın dinle çeliştiğini söylemek, aklı bir kenara atıp dini anlamaya kalkmak, aklı çalıştırmada değil, aklı kullanmamada erdem aramak, dine akılsızca uygulamaları sokanların veya din düşmanlarının tezidir. Akıl dinle nasıl çelişir? Akıl Allahın bize hediyesi değil mi? Kuran defalarca bize aklınızı çalıştırın demiyor mu?
Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.
10- Yunus Suresi 100
Bu ayet İslâm adına dine sokulan pisliklerin sebebini de göstermektedir. Mantıkla çelişen yüzlerce hadisi kitabımıza sığdıramayacağımız için sadece on tane örnek hadis ile yetineceğiz. Bu hadisleri incelememiz, aklını kullanmayanların üzerine yağan pisliği anlamamızı daha iyi sağlayacaktır.
Anlattıklarımıza, geleneksel İslâmcılar her seferinde: Bunlar Peygamber düşmanı, Peygamberimizin sözlerini inkar ediyorlar, Peygamberimizi kaale almıyorlar sözleri ile iftira atmaktadırlar. Örnek verdiğimiz her hadiste şunu bir kez daha iyice düşünün: Bu hadisleri inkar, Peygamberi iftiralardan kurtarmak mıdır, yoksa Peygambere iftira atmak mıdır? Hadisleri kabul Peygambere atılan iftiraları onaylamak ve kabul olmuyor mu? Hadisler dinin kaynağıdır diyenler bu iftiraların ortağı değil midir? Lütfen hadislerin Kuranla, mantıkla ve kendi içlerindeki çelişkilerine dair bu bölümleri bir de bu soruları düşünerek okuyun.
1- YERYÜZÜNÜN ÜSTÜNDE OLDUĞU BALIĞIN CİĞERİ
Hadis: Yer yüzü balığın sırtındadır. Cennete girecekler ilk olarak bu balığın ciğerinden yiyecektir.
Buhari 3/51
Kuranın dünyanın yuvarlaklığına, Dünyanın, Güneş ve Ayın hareketlerine, uzayın yaratılışına dair mükemmel izahlarına karşı hadislerdeki dünyanın öküzün ve balığın üzerinde olduğu saçmalığını tevil edenler (yorumla geçiştirmeye çalışanlar), balığın ciğerinden yenmesini ve balığın sallanıp deprem yapmasını nasıl tevil edecekler? Bu konuya açıklık getirecek arkadaşlar lütfen şu konuya da açıklık getirsinler. Bir hadiste Arşın 8 dağ keçisinin sırtında olduğu söyleniyor.(Bakın Ebu Davut Sünnet 19, Tirmizi Hadis no: 3320, İbni Mace Mukaddime 193) Bu dağ keçileri acaba nasıl keçilerdir? Ayrıca dağ keçilerinden bahseden hadiste yer ile gök arasının ya yetmiş bir, ya yetmiş iki, ya yetmiş üç yıllık mesafe olduğu geçiyor. Bu mesafe acaba yürüyerek yetmiş üç yıl mı, yoksa deve üstünde yetmiş üç yıl mı?
2- ALLAH = ZAMAN, HİÇ OLUR MU?
Hadis: Peygambere Allahın yerleri ve göğü yaratmadan önce nerede olduğu soruldu, Peygamber ; Bir bulut içerisinde idi, üstü hava, altı hava idi.dedi.
Hanbel 4/11
Hadis: Allah zamandır.
Muvatta 56/3
Niye bu tarz saçma izahlar Kuranda geçmiyor da hep hadislerde var? Dört hak mezhep diye sunulan mezheplerden birinin kurucusu Hanbeldir ve hadis kitabı Hanbel de ona aittir. İkinci hadis kitabı da yine dört mezhepten birinin kurucusu olan Malikin Muvattasıdır. Yukarıdaki iki hadisi kitaplarına alanların kurdukları mezhepler de ortadadır. Atomlardan oluşan hava da, maddenin değişiminden ibaret zaman da madde ile beraber yaratılmıştır. Allahın kendisi zamandır, Allah bulutta idi etrafı ise havaydı diyenlerin bilgi seviyeleri ve Kuranı hiç anlamadıkları, hava ve zamanın ne olduğundan habersiz oldukları da ortadadır.
3- HZ. MUSA AZRAİLİ TOKATLADI MI?
Hadis: Ölüm meleği Musaya gelerek: Rabbine icabet et dedi. Bunun üzerine Musa ölüm meleğinin gözüne tokat vurarak onu çıkarttı. Melek hemen Allaha dönerek Sen beni ölmek istemeyen bir kuluna göndermişsin, o benim gözümü çıkardı dedi.
Sahihi Müslim 10/176
Mantıkla hiç bağdaşmayan bu hadis aynı zamanda Hz. Musaya hakarettir. Allahın üstün ahlaklı bir Peygamberi nasıl olur da ölümden kaçar. Üstelik de meleğin gözünü kör edip ölümden kurtulur. Hiçbir yanlışı olmayan hadis kitabı diye tanıtılan Müslimde ve diğer meşhur hadis kitaplarında bu hadis geçmektedir. Bu hadisi doğru diye kitaplarına alanların hiç şüphesiz hiçbir hadisine de, hiçbir sözüne de güven olmaz.
4- PEYGAMBERİMİZ HİÇ ZALİM OLUR MU?
Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medineye gelerek Müslüman oldular. Medinenin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar ve çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı, ellerini ve ayaklarını kesti, gözlerini oydu, çölde susuz ölüme terk etti. Biz onlara su vermek isteyince, Peygamber bizi engelledi.
Buhari Tıp5/1, Hanbel 3/107,163
Gözleri oymak, çölde susuz ölüme terk etmek hangi Kuran ayeti ile bağdaşır. Kendi yaptıkları canilikleri hoş göstermek için bu hadisi uyduranlar, Peygamberi cani gibi gösterip, Peygambere hakaret etmiş oluyorlar.
5- YANGIN NASIL SÖNER
Hadis: Yangın gördüğünüzde tekbir getiriniz, zira tekbir (Allahuekber demek) onu söndürür.
Ramuzel Hadis
Ramuzel Hadis diğer hadis kitapları kadar ünlü olmadığı için, bu kitabımızda Ramuzel Hadisten hadislere az yer verdik. Fakat ülkemizde en çok satan hadis kitaplarından biri de bu kitaptır ve alıntıladığımız hadis gibi birçok hadisi içermektedir. Eğer bu hadisi birileri doğru kabul ederse itfaiye ekipleriyle beraber (Belki de itfaiye ekibi olmadan) tekbir getirecek bir koroyu da yangın yerine götürmeleri gerekirdi.
6-CİNSEL MÜNASEBETLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİR UYARI
Hadis: Sizden birisi cinsel münasebette bulunduğu zaman eşinin cinsel organına bakmasın, zira cinsel organa bakmak körlüğe sebep olur.
Feyzul Kadir 1-326
Bu garip uydurmayla dinle dalga geçmek isteyenlerin eline ilginç bir malzeme verilmiştir. Belki de bu hadisi uydurarak Peygambere iftira edenin amacı da dinle dalga geçmekti. İnsanların hayatına ve cinselliğine Kuranın getirmediği zorlukları ve yasakları getirmek, insanlığa yapılmış bir zulümdür. Cinsel hayatı kısıtlayıcı bu tür hadislere karşın, Peygamberin ve arkadaşlarının cinsel hayatını olağanüstü bir tarzda anlatan münasebetsiz hadisler de vardır. Bu hadislerden birine göre sahabeler Haccı bitirip, kadınlarına yöneldiklerinde cinsel organlarından spermler damlıyordu.[Buhari, Hacc, 81; Müslim Hacc, 141] Diğer bir hadise göre Peygamberimiz 30 erkeğin cinsel gücüne sahipti [Sahihi Buhari]. Başka bir hadise göre ise Peygamber nerede güzel bir kadın görse hemen eve koşar, hanımı Zeyneple cinsel ilişkiye girerdi. [Buhari, Hibe, 8]. Bu hadisleri kabul etmek mi, yoksa reddetmek mi Peygambere saygısızlıktır, karar sizin!
7- CERAHAT YALAYAN KADIN
Hadis: Eğer erkeğin tepesinden tırnağına kadar cerahat aksa, kadın da bunları ağzı ile temizlese, yine de erkeğin hakkını ödemiş olmaz.
İbn-i Hacer el Heytemi 2/121
Geleneksel İslâmda en çok hadis uydurulan konuların başında kadınlarla ilgili konular gelmektedir. Kuranda, kadınlara yönelik kendi bakış açılarını bulamayıp, kadınları sokmak istedikleri şekli dinselleştirmek isteyenler, bol bol hadis uydurmuşlardır. Kitabımızın 21. bölümünde detaylı bir şekilde işlediğimiz kadın konusunda, uydurulan diğer hadislerden örnekleri de bulabilirsiniz.
8- NE YAPTIN EY KEÇİ?
Hadis: Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmelerini emreden ayet Hz. Ayşenin döşeğinin altındaki sayfada yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Hz. Ayşe onun gömülme işlemleri ile meşgulken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sayfayı yedi. Böylece taşlayarak öldürme cezası Kurandan çıktı. Ama hükmü devam etmektedir.
İbn-i Mace 36/194,Hanbel 3/61,5/131
Bu hadis ve taşlayarak öldürmeyi savunan diğer saçma hadisler dinimize büyük zarar vermişlerdir. Bu hadislerle:
1- Kuranın zina edenlerle ilgili hükmü iptal edilmektedir.
2- Kuranın hükmüne ilaveten yeni bir hüküm getirilmektedir.
3- Kuranın eksik olduğu iddia edilmektedir.
4- Kuranı eksiltenin bir keçi olduğu gibi bir saçmalık savunulmaktadır.
Kuranı yeterli kabul etmemenin sonucunda, en ünlü hadis kitaplarına uydurma hadisler sokarak savunulan bu inanılmaz iddiayı, önemine binaen 26. Bölümde özel olarak işleyeceğiz.
9- NE TAŞTIR BU TAŞ?
Hadis: Hacer-ül Esved cennettendir. O kardan daha beyaz idi ve müşriklerin günahı onu kararttı.
Hanbel 1/307
Hadis: Hacer-ül Esved Allahın yeryüzündeki sağ elidir. Onunla insanlardan dilediği ile tokalaşır.
Cami-üs Sağır 1/151
Hacer-ül Esved taşı için uydurulan bu tip hadisler, hac sırasında Kabede ilkel hareketlerin sergilenmesine sebep olmaktadır. Hacer-ül Esved taşına dokunmak için birbirini ezenleri dinimizi bilmeyenler görse, bazı insanların bu taşı put edindiklerini bile zannedebilirler. Bu hadisler daha evvel de alay konusu olmuştur. Hadislerin güvenilmez olduğunu Abbasiler döneminde savunup, sonra siyasi konjonktürde yok olan Mutezileler: Bu hadise göre Hacerül Esved denen taş müşriklerin günahı yüzünden Kabe putperestlerin elinde iken karardıysa, şimdi Kabe Müslümanların elinde olduğuna göre bu taşın beyazlaması gerekir. diyerek bu hadisi savunanlarla alay etmişlerdir.
10- GEL DE ÇIK İŞİN İÇİNDEN!
Hadis: Kalbinde hardal tohumu kadar kibir bulunan cennete giremez. Yine kalbinde hardal tohumu kadar iman olan da cehenneme giremez.
Buhari 81/51
Kişiyi en ufacık fiilinde cennete gönderen bir sürü hadis vardır. Kişiyi en ufacık bir fiilinde cehenneme gönderen de bir çok hadis vardır. Bu mantıksız yaklaşımlar kimi zaman yukarıdaki örnekte olduğu gibi tek bir hadiste de buluşabilmektedir. Peygambere yapılabilecek en büyük hakaret bu hadisleri onun söylediğini söylemektir. Peygamberin bize tek yazdırdığı, mesaj olarak Allahtan getirdiği Kuran dinimizin tek kaynağıdır.
And olsun ki size hatırlatıcı bir kitap gönderdik. Hala aklınızı çalıştırmayacak mısınız?
21- Enbiya Suresi 10
Alıntı Yapılan Site için BAKINIZ