Banu Hanım "Kur'an ayetine söz dedi" diye, ortalığı birbirine kattılar. Nasıl olurmuş da Allah'ın ayetine "söz" denirmiş; "kelam" denmeliymiş. O günlerde Hakkı Yılmaz Bey Banu Hanım'a bu konuyla ilgili bir mektup (e-posta) yazdı. Yazdığı mektubu bana da göndermişti. Bu mektubu yayınlamak için kendisinden izin aldım. Banu Hanım'ın da affına sığınarak mektubu yayınlıyorum. Bakalım Kur'an ayetine "söz" denir miymiş?
Sayın Avar!
“Allah’tan Korkun!” başlıklı yazınızı önce değerli kardeşim Can Beyefendi tarafıma iletti sonra da sitenizde görüp okudum. Tabii ki çok üzüldüm ama kula kul olmuş, nesneleri putlaştırmış kimselerden başka ne beklenirdi ki!
İleriki konferanslarınızda yararı olur düşüncesiyle konuya ait size bazı bilgiler iletme ihtiyacı duydum. Birincisi Kur’an’daki bir ifadeye “söz” demeniz konusu.
Sayın Avar! Türkçemizdeki “söz” ifadesinin, Arapçadaki karşılığı, “hadis”, “kavl”, “kelam” ve “kelime” sözcükleridir.
Kur’an ve Kur’an ayetleri için bu sözcükleri bizzat Allah defalarca Kendisi kullanmıştır. Kur’an’ın bir adı da “Hadis (SÖZ)”dür. Kur’an için “Söz” ifadesinin geçtiği ayetleri tek tek bildiriyorum.
Hadis;
Nisa; 87, A’raf; 185, Kehf; 6, Zümer; 23, Casiye; 6, Tur; 34, Vakıa; 81, Necm; 59, Kalem; 44, Mürselat; 50.
Kavl;
Tekvir; 19, Meryem; 34, Mü’minun 24, 68, Nahl; 40, Müzzemmil; 5, Ya- Sin; 7, 58, 70, Bakara; 59, Tarık; 13, A’raf 162, Neml; 82, 85, Kasas; 51, 63, Saffat; 31, Zümer; 18, Fussılet, 25, 33, Ahkaf; 18, Hakka; 40.
Kelam;
A’raf; 144, Bakara; 75, Tevbe; 6, fetih; 15.
Kelime;
Al-i Imran; 39, 45, En’am; 115, A’raf; 137, Tevbe; 40, Yunus; 19, 33, 96, Hud; 110, 119,
Ta Ha; 129, Mü’min; 6, Fussılet; 45, Şura; 14, Saffat; 171, Nisa; 171.
Emevi zihniyeti bayanları camiden cemaatten kovmuştu. Bu uygulama ülkemizde de devam ettiğinden belki siz de bilmiyor olabilirsiniz. Her cuma günü hatip hutbeye çıkar ve topluma şöyle seslenir (birçoğu anlamını da bilmiyor olabilir): “Ela! İnne Ahsenel kelam kelamüllahil melik el aziz el allâm (Dikkat! Kesinlikle sözlerin en güzeli, Melik, Aziz, Allâm olan Allah’ın SÖZÜDÜR).
Çağdaş Tefsir bilginlerinden İZZET DERVEZE de yapmış olduğu Tefsirin adını “TEFSİR’ ül HADİS (SÖZ’ün açıklanması)” koymuş. Ve bu çalışma Müslüman ülkelerin hepsinde rağbet ve itibar görmüştür.
Size bir de Allah’tan birkaç SÖZ’ü yorumsuz olarak iletiyorum. Bakın bakalım, toplumu aydınlatma misyonunu üstlenen kimselere neler olurmuş, başlarına neler gelirmiş!
“Her benliği olan varlık, ölümü tadıcıdır. Ve şüphesiz kıyâmet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. Kim ateşten uzaklaştırılıp cennete girdirilirse bilsin ki o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Ve basit dünya hayatı, aldatıcı bir yararlanmadan başka birşey değildir.
Hiç kuşkusuz siz, mallarınız ve canlarınız konusunda yıpranacaksınız/imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine Kitap verilen kimselerden ve ortak koşan kimselerden birçok eza da işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah'ın koruması altına girerseniz, şüphesiz işte bu azmi gerektiren işlerdendir.”(89/3, Âl-i İmrân/185-186)
Başarılarınızın devamı ve daima bu ayetle amel etmeniz, sabretmeniz; direnç göstermeniz dileklerimle! 21 03 2011
HAKKI YILMAZ