Halk, Kime Oy Verir?
Emperyalizmin hakim olduğu bir ülkede işbirlikçi olan herkese oy verir.
Bu sorunun cevabı bu kadar basittir. Fakat işbirlikçilere oy verme nedenleri o kadar basit değildir.
Yönetimi ele geçiren, bütün kaleleri de ele geçirir. Kazanılmış değerlerin kaybı, aynı zamanda halkın iradesinin de kaybıdır. Halk iradesi yönetimlerin eline düşünce onunla her türlü oynar. Bu oynama, emperyalizmin çıkarına göre uyarlanır. Halkı işbirlikçilere götüren ana damar, uzun süren psikolojik operasyon sonucu elinden alınan iradedir.
Halk iradesinin yozlaştırılması ve belirli amaca yönlendirilmesinin ardından dayatma gelir. Dayatma, kısmen dolaysız olsa da genelde dolaylı uygulanır: İşsizlik, yoksulluk, geçim kaygısına düşürülmesi; belirli din ve siyasi örgütlerin içine çekilmesi; eğitimin yozlaştırılması, Milli duygulardan uzaklaştırılması gibi nedenler, dolaylı dayatmanın en temel unsurlarıdır.
Halk, kime oy verir sorusunda, işbirlikçi olan herkese cevabını tamamlayan, bir diğer önemli konu da Atatürk ile kandırmaktır. Yaşadığımız sistem, temelde Atatürk'ün kurduğu bir sistemdir; fakat uygulamanın anti Atatürk uygulaması olduğunun ayırdını yapamayan halkımız, çok kolay Atatürk karşıtı yapılmaktadır. Oysa Türkiye Cumhuriyeti adı altında, hem Atatürk'e saldırılmakta hem de halk uyutulmaktadır...
Ele geçirilen yönetim, ele geçirilen irade, dayatma ve Atatürk ile kandırma, halkı işbirlikçilere oy vermeye yönlendirmiş ve Türkiyenin bugünkü vahim tablosunu getirmiştir...
Vatanın-milletin tek bir tane kurtuluşu var, O da Milli Kurtuluşdur: kılavuzsuz Milli Kurtuluş olmaz!
O kılavuz, dünyanın en büyük halkçı-bağımsızlıkçı lideri olan Atatürk'dür.