Halkın Partisi Olmak / E. Fuat TEKÇE

Halkın Partisi Olmak / E. Fuat TEKÇE

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Eyl 08, 2010 9:35

Halkın Partisi Olmak

Kızılçakçak ve Posof’tan İpsala’ya, Kapıkule’ye kadar bölünmez, yekpare bir parsel olan Anadolu ve Trakya’nın herhangi bir yerindeki sıradan bir vatandaş niteliğiyle son altmış yıllık yakın tarihimizdeki olaylara baktığımda kestirmeden diyorum ki “siyasa” sözcüğü ile tanımlanan uğraş, gerçekleri görebilmek becerisidir. Görebildiler mi? Hayır! Görebilselerdi Atatürk’ten sonra da evrensel eğitim baş tacı edilirdi. Bir yanda gereğimden fazla sayıda kur’an kursları, imam hatip okulları, öbür yanda da yerden mantar gibi biten dershâneler değil!

Ama sağ olsun sol olsun, son elli yıldır Türkiye’de kendilerini “hikmetinden sual olunmaz” sanananlar yazık ki siyasayı yavaş yavaş güç ve makam uğrunda uğraşılan bir iş, giderek bir aile girişimi ve sonunda da ekmek teknesi hâline getirdiler.

Bırakın görmeyi, ekonomik, siyasal ve toplumsal gerçekleri altın kaşıkla yuttuklarına, hatta imtiyazını alıp bu gerçekleri tapuladıklarını sanıyorlar. Özellikle de “ben bilirim, benden başka bilen yoktur!“ havasındaki egosantrik siyasî liderler!

Bu olguyu geçmişte sağda, son sekiz yıldır sağın da sağında olduğu kadar yıllardır toparlanamamış solda da göregeldik.

Bir ülkeye hayırlı olacak demokrasi eğitimli toplumların harcıdır. Aksi hâlde cıvığı çıkar. Türkiye’de sağ, zaten yetersiz ilk ve orta eğitimin ikamesi olmuş dini oy uğrunda başarıyla sömürürken, sol da şimdiye kadar kendisini halkın -eğitimli eğitimsiz- tüm kesimlerine gereğince ve yeterince anlatamamış, belirli sayıdaki seçmene tekâbül eden sınırlı bir toplum katmanının yıldan yıla daha da hayâlleşen özlemi olarak kalmıştır.

CHP, özgün bir devrimci önder olan kurucusu Atatürk’ün ölümünden sonra, dünyanın o zamanki koşulları nedeniyle de yavaş yavaş sağa yönelip -din eğitimi konusunda ne yazık ki ilk kez kendi içinde olmak üzere- tüm sağ partilerde günümüze kadar hızlanarak süren karşı devrimin tohumlarını atmıştır. Sanki millet aptalmış gibi kara çarşafa CHP rozeti takmak ya da referandum sürecinde „genel af“‘tan bahsetmek, şark kurnazlığıyla çıkılan oy avcılığında gelinen son noktadır.

Eğer Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP Türkiye’nin çok gereksinim duyduğu etkin solu gerçekten de temsil edip başarılı olmak istiyorsa ömürboyu üçbeş foksiyonerin partisi olmaktan çıkıp tabandan zirveye kadar öncelikle kendi içinde demokrat bir kurum hâline gelmelidir. Bu ise akılların orta yere dökülüp en mantıklı çözümde buluşmayı sağlayacak geniş katılım yöntemiyle mümkündür. Nitekim, çok daha zor, bambaşka koşullar altında geçmiş Atatürk döneminde bile kararlar danışarak, tartışarak, yetmedi mi?, konu ve sorun lehte aleyhte tüm çevrelere tartıştırılarak alınırlardı.

CHP’nin yönetim katında afra tafra ve büyüklük kuruntusundan artık vaz geçilmeli ve lafta değil özde Atatürkçü ruhun egemen olacağı devrimci CHP’ye dönülmelidir. Gençlik ve kadın nüfûsunun yarısı kısa zamanda yanında yer alır.

Alnının teri, elinin nasırı ve bu topraklar için döktüğü kanıyla ülkenin gerçek sahibi olan Anadolu ve Trakya’daki insanımıza sırça köşten bakanlar onu lâyıkıyla göremez, anlayamazlar. Meğer ki bir zahmet yanına gitsinler. Ama sadece rederandum sürecinde değil tabii! Atatürk’ün bir yurt gezisinde çekilmiş aşağıdaki fotoğraf, bu konuda bize kitâplar dolusu sözden fazlasını anlatmaktadır. Heyhat!, bir de her salisesi gerçek olan şu acı an: „…hadi ananı da al git burdan!“

Evet, güç güzel ve hoştur. Ancak, o aldatıcı niteliklere kapılmamak da.başarının sırrıdır

Resim




E. Fuat TEKÇE, Güncel Meydan
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: E. Fuat TEKÇE

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x