Haluk Tarcan'dan M. Bardakçı'ya: Sizi Saygıya Davet Ed... -2

Haluk Tarcan'dan M. Bardakçı'ya: Sizi Saygıya Davet Ed... -2

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Eyl 16, 2009 17:31

Sizi Saygıya Davet Ediyorum - 2

Evet, sayın Murat Bardakçı… Türk olmaktan utanmayan, daha doğru deyimle, Türk olmaktan gurur duyan çok, pek çok vatandaşımızın bana göndermekten bıkmadıkları, sayısız iletiler sonucu sizi Ön-Türk kültür ve tarihine saygıya davet etmem gerekiyor ve sizi saygıya davet ediyorum; Çünkü her fırsattan faydalanarak

    · Teke Tek programınızda,

    · Ön-Türklere dudak büküyor, alaycı ve

    · bu konunun varlığına şüphe uyandıracak sözler sarf ediyor,

    · arada sırada, bilimsel araştırmayı becerememiş, halk deyimiyle kuyruk acısı olanları konuşturarak

    · Ön-Ata kültürünü yok etme çabalarınıza destek arıyorsunuz… Buluyorsunuz da. .. Onlardan biri şöyle demişti:

    · “Mirşan’a sordum, Ön-Türk yazılarını nasıl okudunuz” diye … O da bana

    · Okudum, oldu dedi!”… Bu cevap üzerine pek keyiflenmiştiniz… Çaresizliğin ifadesi olan bu sözler, “Niagara, ne yaygara” sistemiyle yaptığı çalışmalarla ancak bilimsizlik seviyesini erişmiş olan kişi tarafından uydurulmuştur; başarısızlığının bir tür tesellisi denilebilir.

Mirşan için hareket noktası

Yanda görüle Nagyszent miklos gümüş kap takımından, kapların birinin üzerindeki yazıdır.(Gyula Laszlo, L’Art des Nomades, Cercle d’Art, Budapest 1971).

    · Mirşan’ın anlattığına göre, bu yazının üstüne bir araştırmacının kurşun kalemle kaydettiği kısa bazı işaretler onun kafasında damga kavramını uyandırmış ve artık iki yıllık araştırmalarına son verecekken, çalışmalarına yeniden heyecanla sarılmış ve araştırmaları ile günümüze kadar gelmiştir.

Bunun paralelinde

    · Rus, Çin, Alman, İngiliz kaynaklarında çalışmalarını genişletmiş,

    · ana dili gibi bildiği 7 Türk lehçesi ya da Türkçesi’nde

    · Ön-Türk Uygarlığının doğduğu mekânlardaki araştırmalarını derinleştirmiştir… Darısı, konuştuğumuz Türkçe dışında başka Türkçe bilmeyen, araştırmalarını uzak ülkelerin Türk kültürünü yok etme servislerinin hazır ettikleri saptırmacı kaynaklarda yapan bazı akademisyenlerimizin başına…

Siz ise, dudak bükmelerinizle, aşağılamalarınızla, Mirşan’la benden

    · “Zaten onlar iki kişi”…diye söz ederek, gerçekten her gün daha genişleyen,

    · kendi öz kültürünü öğrenerek, sırtındaki

    · Tanzimatın pisliği, Avrupa aşağılık duygusundan arınan vatandaşlarımızın yarattığı halkayı, halkaları, zayıflatmayı yeğliyorsunuz.

İki kişi olanlar diye tanımladığınız kişiler, önce

    · tek kişidir. Bu tek kişi Kâzım Mirşan’dır, Ön-Türkleri keşfetmiştir.

    · Düşünemediğiniz üzere,

    · keşifler daima tek kişi tarafından yapılmışlardır. Einstein, rölativite teorisini, her sabah sakalını usturayla kesen berberiyle değil, tek başına düşünmüş ve bulmuştur…

    · Toparlanıp kendimize sahip olduğumuz ve

    · kendi ÖZ-TÜRK kültürümüz ve geleneklerimiz çerçevesinde

    · kendi kafamızla düşünüp

    · Tanzimatın mirası, kapkara Avrupa aşağılık duygusundan kurtulduğumuz

    · Batının okeyine el açmadığımız, bu utanç ve aciz’den kendimizi kurtardığımız zaman

    · Mirşan’ın heykelleri dikilecektir… Çünkü o,

    · Atatürk’ün daha 1930 yıllarında

    · Tarihin derinliklerinde olduğunu işaret ettiği

    · Türk kültür ve tarihini, daha da geçmişe inerek

    · Zamanın derinliklerinde bulmuş ve çıkarmıştır…

Ve de, ortaya konan Ön-Ata kültürü

    · Dünya tarihinin yeniden yazılması gereğini su yüzüne çıkarmıştır.

Artık,

    · Türk çocuğunu, bu öz kültürün sahibi olarak yetiştirmemiz,

    · beyin yıkamalarından kurtulup, nefes alarak,

    · Kökeni havada,

    · bir takım değer denen ve ayni zamanda

    · kökeni dışarıda değersizliklerin farkında olmanın zamanı gelmiştir.

Sizi KÂZIM MİRŞAN’ın önünde DERİN BİR SAYGIYA DAVET EDERİM

İkinci kişi olan ben, bu bulgulardan yola çıkarak, Ön-Türk kaynaklarını Anadolu dahil


    · öteki kıtalarda aradım.

    · Anadolu’da, Sinop-Amfor, Side, Çatal-Höyük

    · Avrupa’da, Fransa’da Glozel, Korsika adası, Avignon Katedral ve bir öteki kilisedeki yazıtları

    · Fransa, İspanya, Portekiz mağaralarında yazıtlar ve damgaları,

    · Kanada’da Peterbrough kaya resimlerini vb. buldum ve Mirşan’a gönderdim. Bazılarını, kitap okur çabuklukta çözümleyip bana gönderdi ve onları yayımladım.

    · Ön-Türk kültürünün öğrettiği kavramları inceleyerek

    · yeni kavram ve kültürlere eriştim.

    · Batılının boş bıraktığı noktalara Ön-Türk kültürünü diktim.

    · Kembriç ve Stanford Üniversitelerinden, Sir Colin Renfrev ve Cavalli-Sforza’ya, Etrüsklerin Türk olduğunu ve Mirşan’ın

    · Hint Avrupa dilleri teorisini yıkan makalesini gönderdim. Aldıklarını bildirdiler. Bizim sayınlarımız gibi “tenezzül etmeyenler” rolüne soyunmadılar.

Bilmediğiniz

    · ya da bilmek istemediğiniz

    · ya da bilmek istememenizin gerektirdiği

    · ya da, düşünmediğiniz

    · ya da düşünmek istemediğiniz

    · ya da düşünmemenizin gerektirdiği bu bir bölüm Ön-Türk gerçeği dışında

    · sizin bu konuda geçerli bir eleştiri yapabilmeniz ya da pek arzu ettiğiniz gibi

    · Ön-Türkleri yalanlayabilip

    · Türkleri uygarlık dünyasından nasibini alamamış

    · zavallı bir sürü olarak ilân etmek zevkine erişebilmeniz için, önce onları inceleyebilecek seviyeye erişmeniz gerekmektedir. Bunun için de ilk hamlede,

    · üç, dört Orta Asya Türkçesi öğrenmeniz ve aynı zamanda tamamlayıcı olarak gereken pek çok bilgiye erişmeniz gerekir ki,

    · sakal ve bıyığınızın renklerinin solduğu bu ileri yaşta, algılama ve belleme kabiliyetleri daha çok grev hâlinde bulunduklarından, başarınız yerini başarısızlığa bırakacaktır… Sanırım biraz geç kalmış bulunmaktasınız; Atalarımız ne demişler, dost acı söyler!.. Kızmadınız değil mi?

Ama isterseniz, size kitaplarımı bedava olarak gönderebilirim. Hiç olmazsa biraz genel bilgi sahibi olursunuz.

Artık sıra,


    · Sizi, Kâzım Mirşan’ı ve Ön-Türkleri tanıtmak için 1980’denberi yaptığım çalışmalara

    · SAYGIYA DAVET ETMEME GELMİŞTİR.

Acaba, Ön-Türklerin uydurma olduğunu ispat için gerekli olan belgeleri yerlerinde incelemek ister misiniz?

Yalnız, Ön-Türk kültürünü, kısacası kültürümüzü ortaya çıkarmak


    · Doğduğu yerde

    · Doğduğu dilde yapılacak araştırmalarla olur.

Bu şartlarda ve – çok üzgünüm ama – bu yaşta, ayağınıza çizmeleri çekip, uyku tulumunu sırtladıktan sonra

    · Hazar kıyılarından, Sarı Deniz’e,

    · Kuzeyde, Buz Denizi’nden, Sina Yarım Adası’yla Habeşistan’a, Hint Okyanusu’na kadar gidebilecek misiniz?

    · 3000 metrelik yaylâlara tırmanıp, tulumunuzda, kar altında, haftalarca yatabilecek misiniz?

    · Tansiyonunuzun yükselmemesi için avuç avuç sarmısak yiyip, yüksek yerlerin kudret gıdası,

    · ekmeksiz soğanla, yorgunluğa dayanabilecek misiniz?

    · 3000 metredeki yaylâlarda ve kayalıklarda, yağmur ve kar altında at koşturabilecek misiniz?

    · Ata binmeyi biliyor musunuz?

    · Ondan sonra da, sarp kayalıklara tırmanıp bir kaya resmine erişmek için uçurumun kenarına, belinizde ince bir iple sarkabilecek misiniz?… Fırtına estiren, ellerinizi donduran rüzgâr altında sıkı sıkı tutunabilecek ve korkmadan

    · çok aşağılarda, kanyonun dibinde, çağıldayarak akan suya bakabilecek, dudaklarınız titremeden kaya resimlerini inceleyebilecek misiniz?

İşte Servet Somuncuoğlu, bu kahraman diyebileceğimiz bilimsel araştırmacımız

    · İzmir’den Çin’e çekeceğimiz sanal bir çizgi üzerinde

    · 4 yıl doğanın, hırçınlıklarına, her tür zorluklarına dayanarak

    · yüzbinlerce kaya resmini, damga ve yazıtları tespit etmiş, bu belgeleri

    · her biri 10 kilo ağırlığında 8 kitapta toplamış ve onlara

    · TAŞTAKİ TÜRK adını vermiştir..

Sizi, bu değerli araştırmacımızın sarf ettiği enerjiye ve ortaya çıkardığı

    · Ön-Türk gerçeklerine

    · SAYGIYA DAVET EDERİM

Bitirdiğimi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz…

Size çıkardığım ilk davette bildirdiğim Qara-tau kültürü, televizyondaki rahat koltuğunuzdan sıcak bir stüdyoda yaptığınız alayların kolaylığında oluşmamıştır.


    · Orta Asya’dan, Fergana vadisine, oradan da Altaylara uzanan sanal çizgi üzerinde 100 kadar mağara bulunmuştur.

    · Orta Asya kişisinin (elbetteki henüz Türk değil) milyon yıldan, 20binlere kadar geçen süreçte düşünce ve algılama kabiliyeti gelişmiş

    · İnsanlığa ilk adımları atmışdır:

    · Yiyeceklerini sağladıkları hayvanları öldürmek için, ağır kayaları kullanmayı akıl etmeleri, ilk seviyedeki düşünce sistemlerini ifade etmektedir.

    · Zamanla elde ettikleri tecrübelerle daha küçük ve işlenmeye elverişli olan taşları yontmayı, onlara şekil vermeyi akıl etmişler,

    · ilk kesici aletleri icat etmişler, çok kere birkaç yüz bin yıl sonra,

    · Mızrak ve ok uçları yapmayı düşünmüş ve üretmişler,

Sonuçta, Evrensel uygarlığa

    · yiyecek ve savunmayı sağlayacak ALETLERİ hediye etmişlerdir. Bu, insanlığa atılan ilk büyük adımdır.

Bundan sonraki seviyede, çok gelişmiş olan düşünce sistemi ile Orta Asya kişisi

  • · Soyut düşünceyi kayalara resim hâlinde tespit etmiş onu somutlaştırmış, görselleştirmiş, ağır kayalardan yola çıkan becerikli Orta Asya kişisi onları,

    · üzerine resim yapılan birer tuval olarak kullanmıştır. Kısacası, bu kişiler

    · DÜŞÜNCENİN RESMİNİ yapmışlardır. Bu da,

İnsanlığa atılan ikinci büyük adımdır ki,

    · Bu attıkları adımlar, televizyonun basamaklarına attığınız adımlara hiç benzemezler…

Elde ettikleri bu başarılara,

    · Milyon yıldan 850 bin, 700, 600 binleri ve devamındaki yüzer binleri, gün, ay, yıl, yüzyıl, binyıl, on bin yıl, yüzbin yıl yaşayarak erişmişlerdir;

    · Osmanlı tarihinizin 650 yıl olduğunu düşünürseniz, değer hükmünün ne olduğunu – belki- daha iyi kavrayabilirsiniz.

Sizi bir kere daha, onların önünde SAYGIYA DAVET EDERİM.

Mağaralarda yaşayan Orta Asya kişisi, kaya resimleri içinde tekrarlananları yeniden çizmekten ise,

    · onları kısaltarak sembol şekline dönüştürmüş ve

    · DAMGALARI bulmuştur. Artık hızla gelişen düşüncesi bu kere

    · Damgaları sıralamayı akıl ederek,

    · DİZİ haline getirmeyi bulmuş ve

    · cümleyi görselleştirerek

    · YAZI’yı keşfetmiştir. O yazının

    · ÖN-Türkçe okunmasıyla, yazıyı keşfedenlerin

    · ÖN-TÜRKLER, ÖN- ATALAR OLDUĞU ortaya çıkmıştır.

Bu, insanlığa, uygarlık dünyasına atılan en büyük adımdır.

Sizi,

    · Ön-Türklerin huzurunda

    · yerlere kadar eğilerek

    · SAYGI VE MİNNETLERİNİZİ İFADE ETMEYE DAVET EDERİM.

Qara-Tau kültüründen başlayarak şuur sahibi olan ve zekâsı, yüzer binlik zaman dilimlerinde gelişen Orta Asya kişisi

Ön-Türkler döneminde – burasını iyi okuyun ve öğrenin –

    · ÖGÜL-UQUS, ileri “seviyede zekâ sahibi kişi” sıfatını almıştır.

İşte bu kişiler, “köken bulguları” ile

    · İsa’dan önce 4binlere kadar Evrensel uygarlığın temellerini atmışlar

    · İLK’leri gerçekleştirmişlerdir:

    · Yazı’yı bulan ve tarihte ilk kere okullar açan

    · 80 binlerde doğan insan üstü kudret inancını kuramsallaştıran,

    · Tek Tanrı kavramına varan,

    · Tanrı'dan geliş, ona dönüşü açıklamaya çalışan, dolayısıyla

    · Astro-fiziğe ilk adımını atan

    · Ölü yakma (incinération) ve ölümden sonra yaşamı (incarnation) tasavvur eden

    · İlk siyasal kuruluşları ve ilk kentleri gerçekleştiren,

    · Gök-Güneş-Ateş kültlerinden hareketle, Seçim sistemini uygulayarak

    · Demokrasiye ilk adımı atan,

    · Hukukun temelini atıp, ona YUĞ-SEN adını veren bu İleri seviyedeki kişilerin, Ögül-Uqus’ların

    · Zaman ve mekândaki deney ve düşünceleridir.

İşte, bu bilgilerle donanmış olan Ön-Atalarımız

    · Göçmen (göçebe değil) olarak gittikleri yerlerin dip kültürünü oluşturmuşlar.

AYDINLIĞI

    · Orta Asya’dan, yakın ve uzak Batı’ya, Doğu’ya

    · Kuzey’e ve Güney’e TAŞIMIŞLARDIR.

Taşıdıkları kültürdür, bilgidir, kan ve kafatasları ile ilgileri yoktur.

Sizi bir kere daha Ön-Atalarımızın önünde

    · YERLERE KADAR EĞİLEREK VE BUNDAN ŞEREF DUYMANIZ GEREĞİYLE, SAYGIYA DAVET EDERİM.

Geriye bu kere,

    · ÖZÜR DİLEMENİZ KALMAKTADIR:

    · Türk gelenekleri ve Osmanlı terbiyesinin icâbı olarak… Eğer Türk olmak size sıkıntı vermiyorsa!..


Kaynaklar: (Evrensel uygarlıkların kökenindeki Ön-Türk Kültürü)

Yalnız benden temin edilir, tarcanhaluk@gmail.com


(Bilimsel araştırmacı, CNRS-Paris (araştırmacı yazar değil)


Haluk TARCAN
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Haluk Tarcan'dan M. Bardakçı'ya: Sizi Saygıya Davet Ed... -2

İletigönderen Mete01 » Çrş Eyl 16, 2009 18:24

Sayin Haluk Tarcan'in tüm söylediklerine katiliyorum. M. Bardakci'nin kendi programlarindaki alayci tavirlari ve Türk tarihini saptirmaya calisma gayretleri yüzünden bende bulundugu kanala ve onun programina email yazdim.

Eyy Türk insani, Sakin kendinle alay ettirme, süren psikolojik savasta, bu tür tarih saptirmaya calisan insanlar yolu ile, Türk benligi ve bilinci yok edilmek isteniyor. Tarihimize ve benligimize sahip cikalim.
Saygilar
Kullanıcı küçük betizi
Mete01
Üye
Üye
 
İletiler: 11
Kayıt: Cum Haz 19, 2009 8:30


Şu dizine dön: Ön-Türkler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x