Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

Genel & Güncel Konular

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Şub 26, 2012 1:03

Peşmergeye deniz yolu açma planı!

Suriye’nin 7’ye bölünmesiyle kurulacak Kürt devleti, K. Irak’taki yapıyla birleşecek. Böylece Barzani’ye de Akdeniz yolu açılacak.

İsrail’in en büyük hayali

Kendİ güvenliği için Suriye’yi 7 parçaya bölme planları yapan İsrail, ülkede çıkarılan karışıklığı fırsata çevirmeye çalışan peşmergebaşı Barzani’ye de ümit verdi. Barzani Suriyeli Kürtleri kışkırtmaya başladı.

İşte o planın aşamaları

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, planı şöyle anlattı: Suriye’deki Kürt gruplar birleştirilip bir Kürt devleti kurulacak. Bu devlet Irak’taki yapıyla birleşecek. Böylece Barzani, Akdeniz’e inecek.

Türkmenler tehlikede...

Bu durumda Suriye’deki Türkmenler ve Kürtler de karşı karşıya gelecek. Eli zayıf olan Türkmenler olur. Çünkü bölgedeki Kürtler yıllardır Kürtçü yapılanmalar tarafından teşkilatlandırıldı ve silahlandırıldı.


Suriye üzerinden Barzani’ye deniz yolu

İsrail’in planında, yediye bölünecek Suriye’de gruplar birleştirilip Kürt devleti kurulacak. Böylece peşmergeye Akdeniz’in yolu açılacak.


Özel Haber: Ceyhun BOZKURT

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın, “Irak’ın kuzeyindeki Barzani yönetiminin tek şansının Türkiye ile işbirliği” değerlendirmesi, gözleri Irak’ın kuzeyine ve Suriye’ye çevirdi. Akdoğan’ın yazısında yer alan “İran-Suriye-Irak denkleminde Türkiye’nin konumu Kuzey Irak için hayati derecede önem taşıyor” ifadesi dikkat çekti. Barzani’nin bir süre önce Suriyeli Kürtlerle Erbil’de bir toplantı yapması ve Tunus’ta yapılan Suriye toplantısında muhaliflerin Kürtlere “özerklik” sözü vermesi, Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinin birleştirileceği yorumlarını da beraberinde getirdi. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İsrail’in 1980’lerin başında Suriye’nin bölünmesi planını hazırladığını hatırlatarak “Tunus’ta yapılan açıklamanın aslında bir önemi yok. Suriye’de Esad devrilmeden bir iç savaş çıkması mümkün değil. Ancak Esad devrilirse ve iç savaş çıkarsa İsrail’in hazırladığı plan çerçevesinde bu ülke bölünebilir” dedi.

“Nusayristan” çabası

“Lazkiye çevresi, Akdeniz kıyı bölgesinde bir Nusayristan kurma çabaları var” diyen Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail’in planında Halep ve Şam, Kamışlı’dan Akdeniz’e uzanan bölgede ayrı ayrı gruplar halindeki Kürtleri birleştirerek bir Kürt devleti kurulacak. Bu devlet Irak’ın kuzeyiyle bağlantılı olacak ve ileride birleştirilecek. Bu durumda Barzani’nin kuracağı devletin Akdeniz’e uzanması gündeme gelecek. Yani deniz yolu açılacak. Böyle bir ihtimal, Barzani’nin Türkiye’ye karşı elini zayıflatmaz, tam tersine güçlendirir. Barzani burada pozisyonunu belirliyor.”

Türkmenler tehlikede

Bu durumda Suriye’deki Türkmenler ve Kürtlerin de karşı karşıya geleceğinin altını çizen Prof. Özdağ, “Eli zayıf olan Türkmenler olur. Çünkü bölgedeki Kürtler yıllardır Kürtçü yapılanmalar tarafından teşkilatlandırıldı ve silahlandırıldı. Zaten Irak’ın kuzeyindeki yönetimin ve PKK’nın bölgede etkisi ve kendilerine bağlı hareket eden grupları var. Türkmenler ise hazırlıksız. Bu durum ileride Türkmenleri büyük tehlikeye sokar” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, yazdığı yazıda bölgede bir denklem olduğunu ve Barzani’nin Türkiye’ye yakın durması gerektiğini ileri sürmüştü. Akdoğan yazısında Barzani’ye şu mesajı göndermişti:

Akdoğan’ın denklemi

“Bölgesel gelişmeler Kuzey Irak yönetimini Türkiye ile daha sıkı işbirliğine itiyor. İran-Suriye-Irak denkleminde Türkiye’nin konumu Kuzey Irak için hayati derecede önem taşıyor. Barzani bir yandan Kürtlerin hamisi rolünü pekiştirmeye çalışıyor, diğer yandan PKK üzerinden kendi alanının daralmasını ve kendi yerel menfaatlerinin heba olmasını engellemeye çalışıyor. Neticede terörü tırmandıran PKK’nın Kuzey Irak’taki varlığı, Türkiye’nin müdahalesi için haklılık payı oluşturuyor. Ayrıca Barzani PKK’nın güçlenmesini, İran, Irak ve Suriye’deki hareketleri manipüle etmesini de kendi alanının daralması, kendi inisiyatifinin zayıflaması olarak görüyor.”


“Özerklik sinyali!”

Tunus’ta yapılan toplantıda Suriyeli muhalifler, ülkedeki Kürtlerin tüm haklarının korunacağına dair uluslararası toplumun önünde söz verdi. Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Burhan Galyun, Beşar Esad sonrası dönemde Kürtlerin de saygın bir yer edineceğini kay-dederek, Kürt bölgelerine ’özerklik’ tanınacağının sinyallerini verdi. Galyun, yeni dönemde Kürt kimliğinin inkârına son verileceğini de ifade etti. Hamas Başbakanı Haniye de muhaliflere destek verdiğini açıkladı.

YENİÇAĞ, 26 Şubat 2012
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Prş Mar 01, 2012 22:42

ABD planı tıkır tıkır işliyor

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Özçelik’in, MGK toplantısından sonra apar topar Erbil’e uçması Ankara’yı hareketlendirdi.

Barzani, Türkiye’ye plebisit önerecek


Mesut Barzani, Kuzey Irak’ın Türkiye’ye bağlanması ve bunun için bir plebisit önerisi ile Ankara’ya gelmek istiyor. En büyük sıkıntısı ise her zaman olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri. Barzani, “güvence”yi birinci şart olarak öne sürüyor.

TSK, görüşmeyi kabul edecek mi?

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, kahve teklifini kabul ederse Barzani kendine güvence almış sa-yacak. Stratejistler, öneriyi “Kuzey Irak’ın Türkiye’ye değil, Güneydoğu’nun Barzani’ye bağlanması” olarak değerlendiriyor.

“Ekonomik bölge” sınırları değiştirir

ABD Ankara eski Büyükelçisi Pearson’ın, “Anadolu’nun güneyi, doğusu ve Kuzey Irak’ı alırsanız, tek bir ekonomik bölge olduğunu görürsünüz. Kuzey Irak, Türkiye ile ABD arasında fay hattı olmamalı” dediğini de hatırlatalım.


Tıkır tıkır işleyen ABD planı...

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Barzani’nin “bir fincan kahve içme” teklifini kabul edecek mi? Bu can alıcı soruyu Genelkurmay Başkanlığında yetkili ve ilgili birime ilettim, cevap bekliyorum.AKP iktidarının Barzani’ye dayanan açılımı için Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik, MGK toplantısından sonra apar topar Erbil’e gitti. Özçelik, neredeyse Barzani’nin sülalesi ile görüştü.

Murat Özçelik Erbil’den nelerle dönecek?

Genelkurmay Başkanlığından, sorumuza cevap belki de Özçelik’in dönüşü ile gelir. KDGM Müsteşarı’nın Erbil’den dönüşünü beklemeden biz kulağımıza gelen sağlam bilgileri aktaralım...Başkentin AKP kulislerinde konuşulanlara göre; Barzani, Kuzey Irak’ın Türkiye’ye bağlanması ve bunun için bir plebisit önerisi ile Ankara’ya gelmek istiyor. Önermek istediklerinin arasında serbest ticaret bölgesi de var. Barzani’nin en büyük sıkıntısı ise her zaman olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri. Barzani, “güvence” yi birinci şart olarak öne sürüyor. Necdet Özel, kahve teklifini kabul ederse Barzani kendini güvence altına almış sayacak. TSK’nın bugüne kadarki Barzani’ye karşı katı ve tavizsiz tutumu değişir mi?

Murat Özçelik belki başka formüllerle de Erbil’den dönmüş olabilir..

Stratejistler, Barzani’nin plebisit önerisini “Kuzey Irak’ın Türkiye’ye değil de, Güneydoğu’nun Barzani’ye bağlanması” olarak değerlendiriyorlar.
Kafayı kurcalayan sorular o kadar çok ki..

Tezgahların gerçek fotoğrafını görmek için yine biz hafızamızı tazeleyelim ve 2003 yılına gidelim.

1 Mart tezkeresinin harareti daha dinmemişken o zaman Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sedat Ergin’in 20 Haziran 2003 tarihinde ABD Ankara Büyükelçisi Robert Pearson ile yapmış olduğu uzun söyleşiden aktaralım:

“Türk-ABD ilişkilerindeki fay hattı Kuzey Irak mı?

Olmamalı... Çünkü, Irak’ın kuzeyi üzerinde berrak bir perspektif paylaşmamız gerekir. Anadolu’nun güneyini, doğusunu ve Kuzey Irak’ı alırsanız, tek bir ekonomik bölge olduğunu görürsünüz. Bütün ulaşım yolları, haberleşme hatları, petrolün sevki, hep bu yönde gidiyor. Salt navlun maliyeti açısından baktığınızda diğer yollara kıyasla bu güzergahın daha cazip olduğunu görürsünüz.

Gerçek şu ki, ortak bir yaklaşıma odaklanmamız gerekiyor. Bu odaklanma içinde, Irak’ın kuzeyinde Türk yatırımlarını, petrol ticaretini artırarak, yerel düzeyde ticareti teşvik ederek, sadece o bölgeye değil, aynı zamanda Güneydoğu ve Doğu Anadolu’ya da refah getirebilirsiniz. Kuzeyi, Irak’ın en istikrarlı bölgesidir. Sonuçta ayağınızı sağlam bastığınız bir yer edindiğinizde, ülkenin diğer bölümleri de istikrar kazandıkça, Türkiye de, Türk şirketleri de daha iyi bir konum elde edeceklerdir. Benim kaygım şu noktada: Eğer Türkiye ve ABD olarak Kuzey Irak’ın güvenliği konusunda farklı görüşlere sahip olursak, bu durum iki ülke ve iki bölge arasında ortak ticaret ve yatırım perspektifini de zedeler. Ama uzun döneme dönük paralel bir yaklaşım geliştirirsek, ekonomik güvenlik herkes için daha sağlam bir güvenlik anlamına gelir. Bu noktada biraz endişe taşıyorum. Ama bence Kuzey Irak, Türkiye ile ABD arasında bir fay hattı olmamalı.” Gördünüz mü tıkır tıkır işleyen ABD planını!..


Hatay’daki esrarengiz kamplar

James Bond filmlerine taş çıkaran haberler okuyoruz Hatay’daki esrarengiz Suriyeli kampları ile ilgili. Öncelikle istihbarat ve güvenlik birimleri de Hatay’da Suriyelilerin barındırıldığı 5-6 kamp olduğunu ve bunlardan Apaydın ve Kuyubaşı’nın askeri nitelikte olduğunu belirtiyorlar. Ajan kaçırma filmlerini seyrederken TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’ın, yaptığı incelemelerden sonra YENİÇAĞ’la paylaştığı izlenimlerini aktarayım:

“Benim orada tespit ettiğim birkaç ilginç şey şu; Burada yerel gazetelerde bu kamplar oluşturulurken buraya İngiliz ve Amerikan elçilik temsilcilerinin gelip keşif, inceleme yaptığını duyduk. Yayladağ Kaymakamına ’doğru mu’ dedim. Bunu teyit etti. ’Niye geldiler’ dedim. Dedi ki, ’Suriye’deki vatandaşlarını nasıl tahliye edebiliriz diye geldiler’. ’Oraya gelmişler. Madem ki bunun için gelmişler. Yayladağı’ndan hiç ABD’li veya İngiliz vatandaşı tahliye oldu mu’dedim, ’yok’ dediler. Zaten onların hava ve deniz yoluyla Suriye’den tahliye olduğunu herkes biliyor. Yayladağı’ndan bunların gitmesi pek mantıklı değil. Bütün AKP’li komisyon üyeleri oradaydı sorduğum zaman. Teyit eden Yayladağ Kaymakamı. ’Evet’dedi. Buraya İngiliz ve Amerikan elçiliklerinden yetkililer geldi dedi.”
Gördüğünüz gibi; rejisörler boş durmuyor!...

YENİÇAĞ, 1 Mart 2012


Yeni Açılım Sürecinde Baş Aktör Barzani / Aldülkadir Selvi

Denklemi çözdüm!.. / Ahmet TAKAN
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Mar 03, 2012 22:50

Hayaldi ama gerçek oldu!

DTK ve bir derneğin Diyarbakır’da düzenlediği konferansta Irak’ın kuzeyindeki kukla yapının marş olarak okuduğu “Ey Rakip”in okunması büyük tepki aldı. En sert tepki MHP’li Oktay Vural’dan geldi: 2 yıl önce AKP’liler de buna katılmıştı. Hayaldi ama iktidar gerçek yaptı, bölücülüğü meşrulaştırdı!

Bölücülük meşrulaştırıldı
Diyarbakır’da Kürt marşı okunmasına büyük tepki. MHP’li Vural, AKP’li Kapusuz’un da 2 yıl önce Kürt marşı için ayağa kalktığını hatırlatarak, “Kürt kökenliler üzerinde ameliyat yapılıyor” dedi

Haber: Ceyhun BOZKURT
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Kürdi-Der’in Diyarbakır’daki Kürt Dil Konferansı’nda, Irak’ın kuzeyine ait Kürt marşının okunmasına tepki yağdı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ve AKP’li milletvekillerinin de 2 yıl önce Kürt marşında ayağa kalktıklarını hatırlatarak AKP’nin, yaptığı açılımlarla bölücülüğü meşrulaştırdığını söyledi. “Geldiğimiz nokta hayaldi ama AKP gerçek yaptı” diyen Vural şunları söyledi: “Bölücü düşüncelerin nasıl pervasızlaştığı, meşrulaştırılmak istendiği ortaya kondu. Türkiye’nin direnç yapıları statükocu diye dışlandı. Bölücülük meşrulaştırıldı. Kürt marşında ayağa kalkıp saygı duruşunda bulunan AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz değil miydi, AKP’li milletvekilleri değil miydi? Bu toplantılarda, İstiklal Marşı değil de Kürt marşı okunduğu zaman ayağa kalkıp saygı duruşu yapan AKP politikalarının sonuçlarıdır bütün bu geldiğimiz nokta.” Vural, AKP ve BDP’nin birlikte, Kürtçe konuşan, Kürt kökenli vatandaşlar üzerinde ameliyat yaptığını söyledi. MHP Kayseri Milletvekili Prof. Yusuf Halaçoğlu da marşın okunmasına tepkisini “Dünyanın hiçbir demokrasisinde bölücülüğe izin verilmez” sözleriyle gösterdi. Halaçoğlu konu ile ilgili şunları söyledi: “Buna izin veren yönetimin o milleti ve devleti temsil etmediği anlamına gelir. Bunlar resmen bölücülerle işbirliği yapıyorlar. Bu işbirliği Oslo’da, Cenevre’de ve Türkiye’nin her alanında görülüyor. İki tane pankart açıp, protesto yapanları gözaltına alıyorlar, devlette bölücülük yapanlara ses çıkarmıyorlar. Bunun demokrasiyle hiçbir alakası yok. Dünyanın hiçbir demokrasisinde bölücülüğe izin verilmez. Bunların yapmak istediği BOP’un yerine getirilmesini sağlamak. BOP’ta büyük Kürdistan var. Büyük Kürdistan’ın kurulması için ellerinden geleni yapıyorlar.”

Hak-Par’ın kongresinde de Kürt marşı okunmuştu
2010 yılı Ekim ayında, Barzani’ye yakınlığıyla bilinen HAK-PAR’ın 4. Olağan Büyük Kongresi’nde de Ankara’nın merkezinde Ey Rakip okunmuştu. Marş okunurken, kongreye konuk olarak katılan AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ve dönemin AKP Diyarbakır Milletvekilleri İhsan Arslan ve Abdurrahman Kurt da ayağa kalkmış ve saygı duruşunda bulunmuştu.

Türkiye’nin tek marşı İstiklal Marşı’dır
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Diyarbakır’da okunan Kürt marşı için şu tepkiyi gösterdi: “Türkiye’nin, Türk halkının, Türkiye Cumhuriyeti’nin tek marşı var. O da İstiklal Marşı’dır. Gerisi lafı güzaf. Herhalde bu açılım politikası Türkiye’de birden fazla milli marşı olmasını içermez diye düşünmemiz lazım. İçerirse bunun yanlış olacağını, buna herkesin karşı çıkacağını düşünüyorum. Şunu söylemek de lazım. Arap Baharı ülkelerindeki gelişmeler Kürt penceresinden bakıldığında, Suriye, Irak, Türkiye, İran’daki Kürtleri ortaklaşa etkiliyor. Aralarındaki konuşma, dayanışma, konuşma, istişare ihtiyacını da giderek artırıyor. Nitekim bunun da işaretlerini görüyoruz. Yani Arap Baharı’nın Kürt konusuna etkisi, Kürt meselesinin bölgesel bir boyut kazanıyor olması.”

YENİÇAĞ, 3 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Mar 05, 2012 14:02

Muhalefetten tarihi uyarılar

Türkiye’nin AKP iktidarıyla bir girdaba sürüklendiğine dikkat çeken CHP ve MHP ‘PKK açılımı’nı el altından hızlandıran hükümeti hem ikaz etti hem de eleştirdi...

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce: Gelişmeleri kaygıyla takip ediyoruz...
Gelişmelerİ merak ve kaygıyla izliyoruz. Oslo’daki görüşmeler fiyaskoyla bitti. Türkiye’yi belirsiz bir yöne sürükleyen hükümet, muhalefete hiç bilgi vermiyor. Meclis’te belki konuşmayabilirler ama ana muhalefet partisinin genel başkanından randevu alıp bilgi vermeleri gerekir.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: Paralel devlet senaryosu mu hazırlanıyor!
Hükümet PKK’ya karşı Barzani ile görüşüyor ama PKK taleplerini Barzani üzerinden kabul ediyor. Muhalefete bilgi vermedikleri gibi sorularımıza bile cevap vermiyorlar. AKP’nin izlediği yanlış politika, özerk veya otonom bölgede paralel devlet yapılanmasına zemin hazırlıyor!

“AKP, ülkeyi belirsiz bir yöne sürüklüyor”
CHP ve MHP, ‘PKK açılımı’nı gizlice hızlandıran ve Kuzey Irak’taki gelişmeler hakkında kendilerine bilgi vermeyen iktidarı eleştirerek uyarılarda bulundu.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik’in, Washington-Ankara- Erbil hattında yürüttüğü mekik diplomasisi muhalefette merak uyandırdı. Özçelik’in sık sık Erbil’e giderek peşmerge reisi Mesud Barzani ile baş başa görüşmesi, gözleri hükümetin yeni açılım planına çevirdi. Yeni açılım sürecini yönetecek müsteşar olarak bilinen Özçelik’in yaptığı görüşmelerde, bahar aylarında atılacak bazı adımların ayrıntılarının ele alındığı öne sürüldü. Özçelik’in görüşme trafiği, muhalefet partileri CHP ve MHP’yi kaygılandırdı. YENİÇAĞ’ın konu ile ilgili sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, gelişmeleri merak ve kaygı ile izlediklerini söyledi. İnce, hükümetin, terör örgütü PKK’ya karşı yapıldığı öne sürülen görüşmelerle ilgili olarak muhalefete bilgi vermediğini ifade etti. İnce, “Meclis’te belki konuşmayabilirler. Ama ana muhalefet partisinin genel başkanından randevu alıp, böyle bir bilgi vermeleri gerekir diye düşünüyorum” dedi.

Görüşmeler fiyasko
PKK ile MİT mensuplarının Oslo’da yaptıkları görüşmelerin fiyasko ile sonuçlandığını anımsatan Muharrem İnce, hükümetin yine Türkiye’yi belirsiz bir yöne sürüklediğini kaydetti. Hükümetin bugüne kadar açılım adı altında başlattığı her politikanın çamura battığını söyleyen İnce sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’nin yaptığı bütün açılımların sahte olduğu ortaya çıktı. Roman açılımı yaptılar, gittiler romanların evlerine el koydu TOKİ. Alevi açılımının boş çıktığını gördük. Kürt açılımında karşımıza seyyar mahkemeler çıktı. Ermeni açılımı dediler, Ermenilerle sorunlarımız arttı. Suriye açılımı dediler, şimdi Suriye ile savaşın eşiğindeyiz. Herhalde bu yeni açılım da öyle olacak. Sonuç fiyasko olacaktır.”

Barzani’ye bağlanacak
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da, hükümetin yeni PKK açılımı politikası ile ilgili olarak Meclis’teki partileri bilgilendirmediğini söyledi. Şandır, “Hükümet PKK’ya karşı Barzani ile görüşüyor ama PKK’nın taleplerini Barzani üzerinden kabul ediyor” dedi. Barzani’nin PKK’nın sözcüsü ve taşeronu olarak hareket ettiğini ifade eden Şandır, yapılan görüşmelerle ilgili olarak muhalefete bilgi verilmemesini eleştirdi. Şandır, şunları söyledi: “Hiçbir bilgi verdikleri yok. Sorularımıza cevap vermiyorlar. PKK veya BDP’nin sözcüleri nisan ayından itibaren yoğun bir saldırı başlayacağını söylüyorlar. Hatta Selahattin Demirtaş ’Savaş gümbür gümbür geliyor, AKP Hükümeti gereğini yapmıyor’diye demeçler veriyor. Bu da gösteriyor ki, nisan ayından itibaren birtakım gelişmeler olacak. Bana göre bu gelişmeler, PKK saldırısından çok Suriye’deki iç savaşla bağlantılı olacak. Eğer Suriye’ye uluslararası bir müdahale olursa, kuzeydeki Kürtler, Irak Kürtleri ile birleşerek Suriye’den bağımsızlıklarını ilan edecek. O zaman Türkiye’deki Kürtler de bu gelişmeye katılmak için kitlesel ayaklanma başlatabilir.”

Paralel devlet senaryosu
Şandır, “Burada uluslararası müdahaleyi gerekli kılan bir gelişme de bu bölgede zaten altyapısı hazırlanmış bir Kürt devletinin ilan edilmesi tezgahlanıyor olabilir” diye konuştu. Şandır, Irak’ın kuzeyinde ilanı için fırsat beklenen bağımsız bir Kürt devleti ile ilgili her türlü hazırlığın yapıldığını da vurguladı. AKP’nin izlediği yanlış, iç ve dış politika nedeniyle bölgede birleşik bir Kürt devletinin kurulmasına zemin hazırlandığını ifade eden Şandır, şöyle konuştu: “Suriye’nin içine düşeceği bir kargaşada, buradaki Kürtler de bir hudut çizerek ’Biz artık Barzani ile beraber hareket edeceğiz’ diye ilan ederler ve bu ilanları da uluslararası camia tarafından kabul edilir, korunursa bunun üçüncü ayağı olarak Türkiye’nin Kürtleri, yani PKK, KCK, BDP, AKP harekete geçirilir. Bunlar birbirinden farklı değil. Türkiye’yi yönetenler de Barzani ile hareket etmeyi ya uygun görüyorlar ya da ABD böyle istiyor. Bu bölgede özerk, otonom her neyse, bir Barzani ana yapısıyla birleşik Kürt yapılanmasını, paralel devlet yapılanmasına zemin hazırlanıyor senaryolar yazılıyor, konuşuluyor.”

YENİÇAĞ, 4 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Pzt Mar 05, 2012 19:19

Barzani, Diyarbakır’a bayrak çekti

Türk bayrağı yok; Kürdistan bayrağı asıldı

DİYARBAKIR’da
İran, Irak ve Suriye’deki Kürtlerin katılımıyla yapılan “Kürt Dil Konferansı”nda, cuma günü “Ey Rakip” adlı Kürt marşının okunmasının ardından dün de Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminin resmi bayrağı açıldı. Kendilerine “Dicle Fırat Diyalog Grubu” adını veren bir grup, 1 Mart 1979’da hayatını kaybeden Kürt yönetiminin başkanı Mesud Barzani’nin babası Mustafa Barzani için anma programı düzenledi.

Grubun, Ofis semtindeki bürosundaki etkinliğe PKK’nın infaz listesini savcılığa veren siyasetçi-yazar İbrahim Güçlü ve HAK-PAR yöneticileri de katıldı. Etkinlikte Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminin resmi bayrağı ve Mustafa Barzani’nin fotoğrafı asılırken, Türk bayrağına yer verilmemesi dikkat çekti. Dicle Fırat Diyalog Grubu Sözcüsü Muhittin Batmanlı, Mustafa Barzani’nin Kürtler için “büyük bir kahraman” olduğunu belirterek, şunları söyledi:

‘SEVİNCİMDEN KRAVAT TAKTIM’

“Kuzey Irak’a 2 hafta önce gittik. Kürt bayrağının dalgalandığını görünce çok duygulandım. Memurluk yaptığım zaman bile kravat takmadım. Ancak bugün Kürdistan bayrağını açtığımız için sevincimden kravat taktım.

Kalbimizden geçen o ki Kürdistan bayrağı 4 parçadaki Kürdistan’da (Irak, Türkiye, Suriye, İran) dalgalansın. Biz de Türkiye’de yaşayan Kürtler olarak ilk kez Kürdistan bayrağı astık. Arap, Türk ve Acem kardeşlerimiz korkmasın, Kürdistan bayrağı kimseye zarar vermez tam aksine fayda verecektir.

KONFERANSTAN 'TEK ALFABE' KARARI ÇIKTI

KÜRT marşı olarak bilinen “Ey Rakip” marşıyla açılışı yapılan “Kürt Dil Konferansı”nın sonuç bildirgesi açıklandı. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer’in okuduğu sonuç bildirgesinde, “Kürtlerin birbirini anlaması ve ulusal bir bilincin oluşması için tek bir alfabeye ihtiyaç vardır” denildi. Sonuç bildirgesi öncesi konuşan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, “Dünya bilsin ki artık Kürtler köle olarak kimliksiz yaşamayı kabul etmemektedir. Gün özgürlük ve birlikte olma günüdür” dedi. Konferansa katılan yabancı konukları yemekte ağırlayan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de, “Dil temeldir ve bir halkı halk yapan mayadır” diye konuştu.

HT / 05 Mart 2012
İm (Kod): Tümünü seç
http://www.haberturk.com/gundem/haber/721695-barzani-diyarbakira-bayrak-cekti



Marş, bayrak... Sırada ne var?

Diyarbakır’daki sözde dil konferansı Türkiye’ye meydan okumaya dönüştü. Duruma isyan eden MHP’li Vural’dan hükümete sert uyarı ve eleştiriler geldi.MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, tahrik üstüne tahrik sergilenen konferansa seyirci kalan iktidara yüklendi: Neredesin ey hükümet! Sözde Kürdistan’a teslim etme niyetinde olduğun Diyarbakır, milli mücadele kentidir. Bunu aklından çıkarma!

“Önce Kürt marşı, sonra bayrak, sırada ne var!”

Kerkük’ten elinizi çekmezseniz Diyarbakır’ı alırız, diyen peşmerge reisi Mesud Barzani hayaline bir adım daha yaklaştı. Diyarbakır’da İran, Irak ve Suriyeli Kürt temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen “Kürt Dil Konferansı” meydan okumaya dönüştü. Cuma günü “Ey Rakip” adlı Kürt marşının okunmasının ardından önceki gün de salona Barzani’nin resmi bayrağı asıldı. Bu arada devlet dairelerine Kürtçe isimlerin verileceği de bazı internet sitelerinde yer aldı. Siyasi parti temsilcileri, Kürt marşının okunması ve salona bayrak asılmasına sert tepki gösterdi.

Kimi kime şikayet edeceksin

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, adına Kürt marşı denilen marş eşliğinde, sözde Kürdistan’ın paçavrası altında, milletin evladına kurşun sıkan, katliam yapanların saygı duruşunda bulunduğunu belirtti. “Neredesin ey Hükümet?” diye soran Vural, “Diyarbakır’ı büyük Ortadoğu’nun yıldızı yapacağım” diyenlerin, Diyarbakır’da böyle bir şeyin yapılmasına gıklarının çıkmadığını ifade etti. Oktay Vural, şunları söyledi: “Senin büyük Orta Doğu projesinin yıldızı yapacağın Diyarbakır, sözde Kürdistan’a teslim etme niyetinde olduğun Diyarbakır. O Diyarbakır Ziya Gökalp’lerin, Süleyman Nazif’lerin, milli mücadeleye katılmışların kentidir. Bunu aklından çıkarma. Senin genel başkan yardımcıların, milletvekillerin böyle bir marş eşliğinde saygı duruşunda bulunuyor. Kimi, kime şikayet edeceğiz? Bu tablo kimin eseridir? Bunların hamiliğini yapanlar, işte bu saygı duruşunda bulunanlardır.”

İktidar prim veriyor

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay da, “Vatanını, milletini seven herkes bu durumdan infial duydu” dedi. Toskay, şöyle devam etti: “AKP’nin bu olaylar karşısında sessiz kalmasına anlam veremiyorum. İktidarı elinde bulunduran gücün bunlara prim vermesi veya onların toleransıyla bu olayın gerçekleşmesi, asıl endişe veren nokta budur. Biz MHP olarak tüm tepkimizi değerlendirmemizi koyacağız ortaya. AKP ya acziyet içinde, ya gücü yetmiyor ya da birlikteler.

YENİÇAĞ - 05 Mart 2012
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Mar 20, 2012 13:21

"Büyük Kürdistan" için PKK ile Barzani anlaştı

ABD’nin PKK’ya yardımını belgeleyen emekli Org. Başer Kürdistan Diaspora Bakanlığı kurulmasını böyle yorumladı.

TerÖrle mücadele koordinasyonuyla görevliyken açılıma karşı çıkan ve “PKK’yı muhatap alan misyonun parçası olmam” diyerek görevi bırakan emekli Org. Edip Başer, “Barzani ile PKK hedef için anlaştı. Ara sıra sürtüşmeleri, senaryo gereği!” dedi.

Terör örgütü ile Barzani rol paylaşımında anlaştı!

Emekli Org. Başer, Barzani’nin “Kürdistan Diaspora Bakanlığı” kuracağı açıklamasını, “PKK ile rol paylaştılar. Hedefleri Büyük Kürdistan” diye yorumladı.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetime Başbakan olmaya hazırlanan Neçirvan Barzani’nin, “Kürdistan Diaspora Bakanlığı” kurma kararı, “Büyük Kürdistan’a bir adım daha” diye yorumlandı. Emekli Orgeneral Edip Başer, bu hareketi, “Siyasi hedeflerinin Büyük Kürdistan olduğunu gösteriyor. Bunun için her türlü adımı atıyorlar. PKK ile Barzani ortak amaç için rol paylaşımı yaptılar” sözleriyle değerlendirdi. YENİÇAĞ’a konuşan emekli Orgeneral Edip Başer, gelişmeyi Türkiye’deki olaylardan ayrı düşünmemek gerektiğini söyledi. Terör örgütü PKK ve peşmerge reisi Mesud Barzani’nin amacının “Büyük Kürdistan’ı kurmak olduğunu” belirten Edip Başer sözlerini şöyle sürdürdü: “Adamlar siyasi hedeflerini Büyük Kürdistan olarak koymuşlar. O çerçevede her türlü adımı atıyorlar. PKK ile aralarında bir kavga değil, rol paylaşımı var. Zaman zaman sürtüşme görüntüsü veriyor olabilirler. Ancak bu sürtüşme gerçek değil, rol paylaşımı çerçevesinde kurgulanan senaryonun bir parçası.”

Amaç etnik çatışma

Edip Başer, “Büyük Kürdistan”ın önündeki en önemli engelin Türkiye olduğunu söyledi. Terör örgütü PKK ve peşmerge reisi Barzani’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’yi sıkıntıya sokmak için her yolu deneyeceğini ifade eden Başer, “Büyük Kürdistan” hayalini gerçekleştirmek amacıyla etnik ve mezhep çatışmalarını kaşıyacaklarını bildirdi.

Devlet kurma sinyali verildi

Mesud Barzani, mart ayının Kürtlerin kader ayı olduğunu söyleyerek devlet sinyali verdi. Erbil’de Kürt gençlik komitesinin düzenlediği konferansta konuşan Barzani, “Mart ayında insan şaşırıyor kutlama mı yapsın yoksa yas mı tutsun. Bu ay Kürtler için kader ayıdır. Yani ne kadar acı ve sevinç varsa hepsi bu ayda Kürtlerin üstüne yağmış resmen. Umut ediyorum ki bir gün yine bu ayda, o büyük müjdeli haber gelecek” dedi. Barzani, “Kürdistan” olarak tanımladığı coğrafyanın parçalı olduğunu ileri sürerek “Bir gün gelecek ve bu ulus yeniden birleşecek” diye konuştu.

ABD’nin terör örgütüne yardımını belgelemişti

ABD’nin, eski NATO Başkomutanı emekli Orgeneral Josep Ralston’u PKK koordinatörü olarak atamasının ardından, Türkiye de Eylül 2006’da aynı göreve emekli Orgeneral Edip Başer’i getirmişti. AKP’nin Kürt açılımı politikasına ters düşen açıklamalar yaptığı için Mayıs 2007’de görevden alınan Başer, “Ben PKK’yı muhatap alan bir misyonun parçası olmam” demişti. Başer, ABD’nin PKK’ya yardım yaptığını da belgelemişti. Başer, 2007’de yaptığı açıklamada “Terörle Mücadele Özel Temsilcisi olarak çalıştığım dönemde mevkidaşım ABD’li Ralston’a bir CD verdik. O CD’deki fotoğraflarda, PKK’ya malzeme taşıyan aracın ön koltuğunda ABD’li bir yetkili görülüyordu. Ralston bana konuyu araştıracağını söylemesine rağmen bir sonuç çıkmadı” demişti. Başer, ABD’lilerin bu tavrı karşısında Türkiye olarak kendilerini kandırılmış hissettiklerini dile getirmişti.

YENİÇAĞ, 19 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Mar 22, 2012 12:37

Barzani isyan ateşini yaktı

Kuzey Irak’ta yuvalanan peşmerge reisi, sözde devletin ilanı için gün sayıyor. Nevruz’u fırsat bilen Barzani, Erbil’de bayrak açarak şov yaptı.

ABD’nin böldüğü Irak’ın kuzeyine postu seren peşmerge reisi Mesud Barzani, Suriye’deki karışıklığın ardından attığı “bağımsızlık” adımlarına bir yenisini ekledi. Millet olduklarını iddia eden Barzani, Türkiye’den de toprak istiyor.

“Artık yeter”miş!..

Erbİl’deki kutlamalarda bağımsızlık ilan edeceği konuşulan Barzani, bunu yapmadı ancak “müjde” için sinyal verdi: Biz milletiz, özgür yaşamalıyız. Muhakkak bir gün bu müjdeyi vereceğiz. Artık yeter deme zamanı gelmiştir!

Dağa taşa Kürdistan bayrağı asılıyor

Kuzey Irak’ta adım adım kurulan kukla devletin pervasızlığı, Nevruz bahanesiyle dağa taşa serilen sözde Kürt bayraklarıyla zirve yaptı. Irak’ın meşru hükümeti gelişmelere ses çıkaramazken, sözde Nevruz kutlamaları (!) büyük coşkuya sahne oldu.

Barzani, fırsat kolluyor

Peşmergebaşı Mesud Barzani, bağımsızlık ilan etmek için harekete geçti. Barzani, Suriye, İran ve Türkiye’den toprak istemiş, BDP’nin özerklik ilanı da bu süreçte atılan adımlardan biri olmuştu.

Irak’taki karışıklığı fırsat bilen Peşmergebaşı Mesud Barzani, bağımsızlık ilan etmek için harekete geçti. Barzani, Irak’ın ardından Suriye, İran ve Türkiye’den de toprak istemiş, BDP’nin özerklik ilanı da bu süreçte atılan adımlardan biri olmuştu. Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimi başkanı Barzani, Irak’ın kaosun içerisine girdiğini, bütün siyasi parti ve çevrelerin toplanıp bu sorunu çözmesi gerektiğini belirterek, “Eğer sorun çözülmezse biz de halkımıza döneriz. Halkımız son sözü söyleyecektir” dedi. Barzani, bağımsızlıklarının ilan edilmesi ile ilgili beklentileri ise, “Biz milletiz, özgür olmak ve özgür yaşamalıyız. Kimsenin zulüm ve baskısını kabul etmeyiz. Müjde içinde şunu söyleyebiliriz. Muhakkak bir gün bu müjdeyi vereceğiz. Ama o günün doğru bir gün olması gerekiyor” diye yanıtladı. Nevruz kutlamaları sırasında Barzani’nin Kürt bölgesinin bağımsızlığını ilan etmesi bekleniyordu. Barzani’nin kutlamalarda Irak’tan ayrıldıklarını ve bağımsızlıklarını ilan edeceği öne sürülmüştü. Ancak beklenen olmadı, Barzani yaklaşık 5 saat süren kutlamalarda Nevruz ateşini yaktı ama konuşma yapmadı. Barzani mesajında, başta Kürtler olmak üzere bütün dünyanın Nevruz bayramını kutladığını belirterek, Irak’ta yaşanan kaos ve bölgesel yönetimin buna karşı tutumunu ön plana çıkardı. Barzani, bütün Kürtlerin, Kürtlük şemsiyesi altında bir araya gelmesi gerektiğini, Irak’ın derin bir kriz ve kaos yaşadığını belirterek, “Artık yeter deme zamanı gelmiştir” diye konuştu.

İtiraf etmişti

1988’de Halepçe katliamıyla başlayan ve Irak’ın kuzeyindeki kukla Kürt devletinin kurulmasıyla ilk etabını tamamlayan ’Büyük Kürdistan’projesi, Suriye’de de amacına ulaşmak için gün sayarken, yapbozun 3. parçası Türkiye’de de resmen devlete isyan bayrağı açarak özerklik ilan eden bölücüler, şimdi de tek bayrak için çalışmalara başlamıştı. Irak’ın kuzeyindeki kukla devletin başkanı Barzani, geçen yıl Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürtlerin tek devlet altında toplanacağını ilan etmişti. Barzani, “Kürtler bir ulustur. Ben şiddetin kullanılmasına karşıyım. Fakat Kürt ulusunun da kendi meşru hakkı olarak Türk, Fars ve Arap ulusu gibi kendi devletine sahip olması gerekiyor” demişti.

Baba Barzani

Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani de, 45 yıl önce Büyük Kürdistan hayalini seslendirmişti. Irak rejimine karşı mücadele yürüten Molla Barzani, “İkinci cephemiz Türkiye olacaktır. Fakat bu mücadele için zaman çok erken” ifadesini kullanmıştı.

YENİÇAĞ, 21 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cmt Mar 24, 2012 15:08

CIA’dan Türkiye’ye Kürdistan rüşveti!


Çuvalcı CIA patronu Petraeus’un Ankara ziyaretinden “ahlaksız teklif” çıktı: Ağabey olun; tanıyın, petrol ve gazdan pay kapın!

Ankara’ya pay önerdi

Süleymanİye’de 2003 yılında Türk askerinin başına çuval geçirilmesi talimatını veren CIA Başkanı David Petraeus’un ani Ankara ziyaretinin nedeni belli oldu. Petraeus’un, AKP iktidarına “Kürdistan’ın tanınmasına ses çıkarmayın... Ağabeylik yapın, petrol ve doğal gazdan pay kapın!” teklifinde bulunduğu öğrenildi.

Barzani çok “Mesud”

ErdoĞan ve MİT Müsteşarı Fidan’la bir araya gelen Petraeus, “Irak merkezi yönetimi, Erbil’i sıkıştırıyor. Bu devlete karşı çıkarsanız yaşamaz. Tanıyın, ağabey olun, Musul ve Kerkük kaynaklarından faydalanın” mesajı verdi. Ankara ziyareti sonrası, Barzani sonuncusu Nevruz’da olmak üzere “müjde” açıklamaları yapmıştı.

Türkiye’ye petrolden pay rüşveti!

Haber : Ceyhun Bozkurt

Süleymaniye’de 2003 yılında Türk askerinin başına çuval geçirilmesi talimatını veren CIA Başkanı David Petraus’un Ankara ziyaretinin nedeni belli oldu. Petraus, AKP’ye “Kürdistan’ın tanınmasına ses çıkarmayın, ağabeylik yapın, petrol ve doğal gazdan pay kapın” teklifini yaptığı öğrenildi.

İstihbarat kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 12 Mart’ta Ankara’ya gelen David Petraus, yaptığı görüşmelerde Türkiye’ye “Kürdistan’ı kabul edin” mesajını getirdi. Petraus, önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan, daha sonra Fidan’la beraber Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetimin devlet olarak kabul edilmesi teklifini yaptı. Petraus’un görüşmelerde şu mesajı verdiği bildirildi:

“Bu devletin ağabeyi olursunuz”

“Irak merkezi yönetimi, Erbil yönetimini sıkıştırıyor. Suriye ve İran da Irak’ın kuzeyinde bir devletin kurulmasına karşı çıkıyor. Bu devlete siz de karşı çıkarsanız yaşamaz. Ancak kabul ederseniz, bu devlette sizin de ağırlığınız olur. Bu devletin ağabeyi olursunuz. Bu sayede de Musul ve Kerkük’teki petrolden ve bölgedeki doğal gaz kaynaklarından siz de faydalanırsınız.” CIA Başkanı’nın Türkiye’ye yaptığı bu tekliften sonra peşmerge reisi Mesud Barzani, arka arkaya “müjde” açıklamaları yapmaya başladı.

Barzani ziyaretin hemen ertesinde Erbil’de Kürt gençlik komitesinin düzenlediği bir konferansta “Umut ediyorum ki elbette bir gün yine bu ayda, o büyük müjdeli haber gelecek” dedi. Barzani daha sonra Nevruz kutlamaları çerçevesinde yaptığı açıklamalarda da “Müjde için de şunu söyleyebiliriz: Muhakkak bir gün bu müjdeyi vereceğiz. Ama o günün doğru bir gün olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan da, Karadağ Başbakanı İgor Luksiç ile görüşmesinden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada CIA Başkanı ile yapılan görüşmede Irak’ın da gündeme geldiğini belirtmişti.

YENİÇAĞ - 23.03.2012
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Mar 27, 2012 20:18

"Kürdistan" için Suriye’den sonra sıra bize de gelecek!

K. Irak’ta yuvalanan Peşmerge reisi Barzani’nin attığı son adımları terörle mücadelenin sembol ismi Edip Başer değerlendirdi: İlk hedefi, zayıf halka Suriye, sonra sıra İran ve Türkiye’de.

Önce Kamışlı’da özerk yönetim!

BaŞer, şöyle devam etti: “Büyük Kürdistan” hayali adım adım gerçekleşiyor. Barzani, Suriye’de Kamışlı kentini merkez alan bir Kürt otonom bölgesi için harekete geçti. Sonra burayı Irak’ın kuzeyine bağlayacak. 2008’de K. Irak’ta gördüğüm haritaya doğru ilerliyorlar. Suriye’den sonra sıra İran ve Türkiye’ye gelecek.

“Büyük Kürdistan” hayali adım adım gerçekleşiyor!

Suriye’de Kürt otonom bölgesi kurmak için harekete geçen Barzani’nin ilk hedefi, Kamışlı merkezli özerk bölge oluşturup Kuzey Irak’a bağlamak.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Peşmerge reisi Mesud Barzani, Suriye’de Kürt otonom bölgesi kurmak için harekete geçti. Barzani’nin hedefi, Kamışlı merkezli bir özerk bölge oluşturmak, ardından bu bölgeyi Irak’ın kuzeyine bağlamak. Barzani’nin Suriye topraklarına göz diktiğini belirten emekli Orgeneral Edip Başer, “İlk hedefi en zayıf halka olarak gördüğü Suriye. Sonra sırasıyla Türkiye ve İran’a da göz dikecek” dedi. Suriye’de yaşanan kargaşayı fırsat bilen gruplar bu ülkenin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyinde oluşturulan yapıya benzer bir özerk yapı kurmak amacıyla çalışmalara başladı. Özerk yapının merkezi 2004’te Kuzey Irak destekli ayaklanma denemesi yapılan Kamışlı olması planlanırken, Barzani’nin ilk hedefinin bu bölgeyi kendi yönetimine bağlamak olduğu bildirildi.

4 yıl önceki harita

Gelişmeleri YENİÇAĞ’a değerlendiren emekli Orgeneral Edip Başer, şöyle konuştu: “Bana 2008’de Kuzey Irak’tan bir almanak getirildi. Onun son iki sayfasını kapsayacak şekilde ’Büyük Kürdistan’haritası vardı. Bunu getiren aşiret reisi, bu haritaya benzeyen haritaların bulunduğu, rozetlerin dağıtıldığını, bütün çocukların yakasında bu rozetlerin bulunduğunu söylemişti. Bu haritada ülkemizin çok önemli bir kısmı, yaklaşık üçte birine yakını, belki de daha fazlası o haritanın sınırları içerisinde gösteriliyordu. Bunlar imrenilecek kadar iyi bir koordinasyon içerisinde adım adım o istikamete gidiyorlar. Türkiye’ye de şunu söylüyorlar: Ya kendi rızanla peki de, ya da biz kan dökerek, iç savaş çıkararak bu isteğimizi elde ederiz.”

Sırada İran ve Türkiye var

Irak’ta yaşanan sıkıntının kaynağının Bağdat değil, Erbil kökenli olduğunu ifade eden Başer, Barzani’nin sürekli Bağdat’ı suçladığını ve sudan bahaneler üreterek kriz çıkardığını söyledi. Başer, şöyle devam etti: “Onlara ’bizim isteklerimizi yerinize getirmiyorsunuz, söz verdiğinizi yapmıyorsunuz’gibi itirazları, diklenmeleri var. Asfalt yola çıktın gaza basabilirsin. Burada PKK’ya da Türkiye bölümü verilmiş durumda. Türkiye’de o haritanın gerçekleşmesine yönelik adımları atmaya devleti zorlamak, bunun için gerekiyorsa, bombalamalar, cinayetler dahil her türlü terör yöntemini, hainliği, alçaklığı kullanarak devleti bu yolda otonomi, özerk yönetim gibi ileri adımları atmaya zorlamak. Sonra da Türkiye, İran, Suriye ve Irak’taki dört unsurun birleşmesi için son hamleyi yapacaklar.”

YENİÇAĞ, 26 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Mar 31, 2012 22:06

Barzani Kürdistan İçin Geliyor

Irak’ın kuzeyindeki kukla yönetimin başbakanı Neçirvan Barzani ilk ziyaretini Ankara’ya yapıyor. Peşmerge reisi Mesud Barzani’nin yeğeni Neçirvan Barzani, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik ile bir araya gelecek. Barzani’nin önümüzdeki hafta için planlanan ziyaretinde, “Size PKK’nın bazı elebaşılarını teslim edelim, karşılığında Bağdat yönetimine karşı bize koruma sağlayın ve Suriye’deki Kürtlerin özerklik mücadelesine karşı destek verin” teklifini sunacağı öğrenildi.

Fatura Murat Özçelik’e kesildi

AKP’nin, Mesud Barzani üzerinden uygulamaya koymayı planladığı Kürt açılımı, iktidarda çatlağa yol açtı. Arınç ve Hüseyin Çelik’in yalanladıkları açılımın faturası, planı sızdırdığı iddia edilen Kamu Güvenliği ve Düzeni Müsteşarı Murat Özçelik’e kesildi.

ABD kuklasına “tapu” desteği

CHP’li Bülent Tezcan, hükümetin Tapu Kanunu’nda yapacağı değişiklikle yabancılara uygulanan 2.5 hektar sınırını 30’a çıkarmasının peşmergebaşı Mesud Barzani’ye yarayacağını söyledi. Tezcan, “Bu da ileride toprak bütünlüğümüzü zedeler” dedi.

Barzani Kürdistan pazarlığına geliyor

Önümüzdeki hafta Ankara’ya gelecek olan Neçirvan Barzani, PKK elebaşılarının teslim edilmesine karşılık Suriye Kürtlerine özerklik verilmesini talep edecek.

Haber: Ceyhun Bozkurt
Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani ilk ziyaretini Ankara’ya yapmaya hazırlanıyor. Barzani’nin önümüzdeki hafta gerçekleştirilmesi planlanan ziyaretinde “Size PKK’nın bazı elebaşılarını teslim edelim, karşılığında Bağdat yönetimine karşı bize koruma sağlayın ve Suriye’deki Kürtlerin özerklik mücadelesine karşı destek verin” teklifini sunacağı öğrenildi. Neçirvan Barzani, 24 askerin şehit olduğu Çukurca saldırısı sonrasında yaptığı ziyaretten sonra şimdi de Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin başbakanı sıfatıyla Ankara’ya gelecek. Ziyaretin önümüzdeki hafta gerçekleşeceği, ancak net tarihin belirlenmesi için çalışıldığı öğrenildi.

Özçelik’le görüşecek

Ziyaretin ayrıntıları da netleşmeye başladı. Peşmerge reisi Mesud Barzani’nin yeğene Neçirvan Barzani’nin son günlerin tartışılan ismi Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik ile bir araya geleceği öğrenildi. Özçelik, Irak Özel Temsilciliği, Bağdat Büyükelçiliği ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı görevi boyunca sık sık Irak’ın kuzeyine gitmiş ve Barzani ailesiyle iyi ilişkiler kurmuştu. Neçirvan Barzani’nin Hükümetten kimlerle görüşme yapacağı ise netlik kazanmadı. Ancak Barzani’nin, temaslarında Ankara’dan, Bağdat yönetimine karşı koruma isteyeceği öğrenildi. Neçirvan Barzani’nin ayrıca, Suriye’deki Kürtlerin, özerklik taleplerine Türkiye’den destek isteyeceği bildirildi. Yeğen Barzani, bunlara karşılık Ankara’ya “Bazı PKK terör örgütü elebaşılarını size teslim edelim” diyecek.

Ağırlıklı PKK konuşulacak

Neçirvan Barzani’nin ziyaretiyle ilgili YENİÇAĞ’ın sorularını yanıtlayan Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) Türkiye Temsilciliği kaynakları, ziyaret sırasında bütün konuların masaya yatırılacağını belirtti. Aynı kaynaklar, “Her şey konuşulacak. Başta PKK var. Zaten PKK’nın konuşulmadığı bir toplantı şimdiye kadar gerçekleşmedi” dedi. Öte yandan peşmerge reisi Mesud Barzani, daha önce Merkezi Bağdat’ta bulunan El-Şarkiye televizyonuna yaptığı açıklamada “Bağımsızlık müjdesini yakında vereceğiz” diyerek şunları söylemişti: “Kürtler de bir gün birleşecek. Bu gerçek gözardı edilemez.”

Kürt açılımının faturası Müsteşar Özçelik’e kesildi

AKP’nin, peşmerge reisi Mesud Barzani üzerinden uygulamaya koymayı planladığı Kürt açılımı, iktidarda yeni bir çatlağa sebep oldu. Başta başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in yalanladıkları açılımın faturası, planı sızdırdığı iddia edilen Kamu Güvenliği ve Düzeni Müsteşarı Murat Özçelik’e kesildi. AKP’de çatlak yaratan Kürt açılımı, muhalefetin de tepkisini çekti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Bugün geldiğimiz bu noktada eğer bir bürokrat hukuk dışı eylemleri siyasi otorite tarafından kullanılıyorsa, eğer bir bürokrat siyasi temsilci olarak, özel temsilci olarak Başbakan tarafından PKK ile görüşmek için görevlendiriliyorsa siyasi irade gerçekten artık bürokrasiyi ve devleti parti devleti haline dönüştürmüş demektir” dedi.

AKP bir şeyleri gizliyor

CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk ise “Bir müsteşarın özellikle Murat Özçelik gibi işini titizlikle yürüten bir müsteşarın kendi başına hükümetin bilgisi dışında bir bilgilendirme yapması mümkün değildir” dedi. Korutürk şunları söyledi: “Siyasi sorumluluk kimdeyse onun talimatıyla bu açıklamayı yapmıştır. Kamu Güvenliği Müsteşarı, Başbakanlığa bağlıdır. Zannediyorum ki Başbakan Erdoğan’dan gitmiştir bu talimat. Burada AKP’de derin bir çatlak mı var, yoksa Hüseyin Çelik’in bu açıklamayı yalanlaması bir şeyleri gizlemeye çalışmak mıdır bilmiyorum.” CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık da “Hüseyin Çelik yalanlıyor ancak bu açıklama talimatının Başbakan Tayyip Erdoğan’dan veya Beşir Atalay’dan gittiğini düşünüyorum” dedi.

Yine suçüstü yakalandılar

“AKP, ihanet açılımında yeni bir muhatap belirleyerek o muhatapla daha önce başlayan görüşmelerin devamını getirmeye çalışıyor” diyen MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, şöyle dedi: “Bir çıkmaz sokağa girdiler şimdi de çırpınıyorlar. Bu çıkmaz sokağın öbür ucunda Apo oturuyor. İmralı canisi oturuyor. Ya gidip onun kucağına oturacaklar, ya da geri dönmeye çalıştıklarında karşılarında milleti bulacaklar. Bir Habur vardı o da Habur açılımı değil, ihanet açılımıydı. Yıkım projesi, ihanet açılımının onların ifadesiyle bir yol kazasıydı. Orada suçüstü yakalandılar. Bu da gösteriyor ki açılım dedikleri bir çıkmaz sokak.”

Haber: Berna Şener Şaylığ

Peşmerge reisine gün doğdu

AKP iktidarı, yabancıya toprak satışının önündeki engelleri kaldırmak için işi hızlandırdı. İktidar, Tapu Kanunu’nda yapmaya çalıştığı değişiklikle imar planı yapılan bölgelerde 2,5 hektarlık sınırlama 30 hektara çıkarıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen yetkiyle, istenildiği takdirde bu rakam 60 hektara kadar çıkarılabilecek. Daha önce imar planı yapılan yerlerde taşınmaz mülklerin satışı şart söz konusuyken yeni düzenlemeyle imar planı şartı ortadan kaldırılarak, tarım arazileri de satış kapsamına alındı. Mevcut düzenlemede ilçe sınırları içinde ancak yüzde 5’lik bir alan ancak yabancılara satılabiliyordu. Şimdi ise bu şart ortadan kaldırılarak tümünün satılmasının önü açılıyor. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, “Kanunda direkt bir vurgu yapılmıyor ancak, üstü örtülerek asıl amacın Barzani’ye toprak satmak olduğu ya da Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi otoritelerinde bulunan bazı kişilere verilmesi hesabının yapıldığı anlaşılıyor” dedi. Mevcut düzenlemeye göre 25 dönümden fazla yabancıya arazi satılamayacağını hatırlatan Tezcan, şunları söyledi:

Yüzde 5 şartı kalkıyor

“Bu satışlarda da işyeri veya gayrimenkul şartı vardır. İmar planlarına böyle işlenme şartı söz konusuydu. İmar planı olmayan yerlerde yani köy sınırları içerisinde yabancılara toprak satışı yapılamıyor. Kanunu değiştirerek getirmek istedikleri düzenlemeyle 300 dönüm, yani 30 hektarlık bir alan yabancıya satılabilecek. Burada imar planı yapılmayan alanları da satış kapsamına alıyorlar. Tarif edilen bölge Doğu ve Güney Doğu’dur. Bakanlığa da 300 dönümlük arazi satışını iki katına çıkarma yetkisi veriliyor. Eskiden yabancılara arazi satışında o ilçe sınırlarının yüzde 5’ini geçmemesi şartı vardı. Şimdi o şart da ortadan kaldırılıyor.” Düzenlemenin, soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdığı “Barzani’nin Kilis’te yatırım yapmaya çalıştığı” na dair söylentilerin haklılık payını güçlendirdiğini dile getiren Tezcan, iktidarın, Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki iptal kararlarına rağmen ısrarla ve aceleyle bu kanunu çıkarmak istemelerinin arka planında Barzani ve Bölgesel Kürt Yönetimine o bölgede toprak satma niyetinin olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Tezcan, “Bu durum Türkiye’nin bütünlüğüyle ilgili önümüzdeki dönemde ciddi problemler çıkaracak. Türkiye’yi bölme projesinin bir parçasıdır” diye konuştu.

YENİÇAĞ, 31 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Nis 03, 2012 21:45

Peşmergebaşı Barzani, sözde Kürdistan için ABD'de!

Peşmergebaşı, hayalindeki birleşik Kürdistan için ABD Başkanı Barack Obama’dan daha fazla destek istemek üzere Washington’a gitti.

Kuzey Irak’taki kukla yönetimin lideri Mesud Barzani, Başkan Barack Obama ile görüşecek. Bush döneminin diplomatlarından John Hannah, ABD yönetimine “Kürtlere daha fazla önem verin” çağrısı yaptı.

“Irak’ın işgaline yardım ettiler”

ABD’nin 2003 yılında Saddam Hüseyin’i devirmek için Irak’ı işgalinde en önemli desteği Barzani ve Talabani’den gördüğünü hatırlatan Hannah, “Kürtler daha fazla desteği hak ediyor” dedi.

Barzani, Obama ile görüşecek

Kuzey Irak’taki peşmergebaşı Mesud Barzani, Başkan Barack Obama ile görüşmek üzere ABD’ye gitti. Başkan Obama ile Barzani’nin görüşmesinde Irak’taki siyasi kriz ve bölgesel konuların ele alınması bekleniyor. Ziyaret öncesi Amerikan Foreign Policy dergisine bir makale yazan eski başkan George Bush döneminin danışmanlarından John Hannah, Başkan Obama’nın Kürtlere daha fazla önem vermesi çağrısında bulundu. ABD yönetiminin hâlâ Barzani’nin Kürdistan Demokratik Partisi ile Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği üyelerine, ABD’yi ziyaretlerinde terörist muamalesi yaptığını hatırlatan Hannah, Obama’dan bu durumu değiştirmesini istedi.

YENİÇAĞ, 3 Nisan 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Çrş Nis 04, 2012 17:45

Eski PKK'lı İçişleri Bakanı oluyor!

KUZEY Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin yeni Başbakan’ı olan Neçirvan Barzani, oluşturacağı kabinede bir dönem PKK’da faaliyette bulunan ve örgütten ayrıldıktan sonra kendisine ’general’ rütbesi verilip Peşmerge kuvvetlerinin başına getirilen Aziz Veysi’yi İçişleri Bakanlığı’na getireceği belirtildi.

Kuzey Irak’taki yerel Kürt Parlamentosu’nda Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı olarak atanan Neçirvan Barzani’nin bugün kendi bakanlar kurulu listesini açıklayacağı ve yeni bakanların yarın yerel Kürt Parlamentosu’nda güven oyu alacağı belirtildi. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin lideri olduğu Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) ve Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin lideri olduğu Irak Demokrat Partisi (IKDP) arasında dönüşümlü olarak yönetilen bölge yönetiminde yeni bakanların arasında sürpriz bir isimde yer alıyor.

Neçirvan Barzani’nin bölgesel yönetimin İçişleri Bakanlığı’na bir dönem PKK’da yer alan daha sonra örgütten ayrılarak Özel Peşmerge Kuvvetleri’nin başında yer alan Aziz Veysi’nin getirileceği belirtildi. Aslen Duhok’lu olan Aziz Veysi’nin adı, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın düzenlediği operasyonla yakalanıp Türkiye’ye getirilen PKK’lı Şemdin Sakık’ın ifadelerinde de yer almıştı. Yine Kürt yönetiminin ABD temsilcisi olan Celal Talabani’nin oğlu Kubat Talabani’nin de yeni hükümette bakan sıfatı ile Neçirvan Barzani’nin danışmanı olacağı belirtildi.


AZİZ VEYSİ KİMDİR?

Kuzey Irak’ın Duhok kenti Zavita bölgesinde Neçirvan Barzani tarafından 20 yıl önce kurulan ’Kürdistan Peşmerge Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın başında bulunan ve ’General’ rütbesi verilen Aziz Veysi, uzun yıllar PKK’da yer almış ve örgüt tarafından hainlikle suçlanıp idam ile yargılanmıştı. PKK’nın, Haftanin Kampı ve Zagroslar bölgesinde komutan olarak görev yapan Aziz Veysi, cezası hafifletilince PKK’dan kaçarak Mesut Barzani’nin lideri olduğu IKDP’ye sığınmış.

Aslen Dohuklu olan IKDP lideri Mesut Barzani’nin uzaktan akrabası olduğu belirtilen Aziz Veysi, 1992’nin sonunda PKK-KDP arasında çıkan çatışmada yaralanmıştı. 1996 yılında PKK’dan kaçarak KDP’ye sığınan ve daha sonra özel Kuvvetler komuktanlığının operasyonu ile Türkiye’ye getirilen Şemdin Sakık ifadelerinde, "İlk teslim olduğumda IKDP’lilere Şemdin Sakık olduğumu bir türlü kabul ettiremedim. Daha sonra Aziz Veysi beni görünce bana sarılıp beni sorgudan aldı ve bana ile kardeşime Duhok’ta ev tutarak her konuda yardımcı oldu" demişti.

VATAN, 4 Nisan 2012
Peşmerge kuvvetlerinin başına getirilen PKKlı Aziz Veysi sözde kabineye alınmadı
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cmt Nis 07, 2012 2:06

Diyarbakır başkent olabilir!

Güneydoğu ve etnik yapıyla ilgili her söylediği AKP iktidarı tarafından tek tek hayata geçirilen CIA ajanı Fuller, şimdi de Barzani’nin hayali olan Diyarbakır merkezli birleşik Kürdistan’ın yol haritasını gündeme taşıdı.

BOP haritasını işaret etti

1980 sonrası CIA İstasyon Şefi olarak Ankara’da görev yapan Graham Fuller, Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirmek için yeni tuzak hazırlığında. Türkiye’deki Kürtlerin ayrılmayı düşünmediğini ileri süren Fuller, “Kuzey Irak’taki bağımsız Kürt devleti ise Türkiye’ye katılmak isteyecek” dedi.

Çapulcubaşı Barzani şımardı

Fuller, birleşik Kürdistan’ın yol haritasını hazırlarken, peşmergebaşı da ABD desteğiyle iyice zıvanadan çıktı. Barzani Washington’da verdiği konferansta Türkiye ile PKK’yı aynı kefeye koyarak, “İster Türk Hükümeti ister PKK olsun, barışçı yaklaşım seçtikleri takdirde yardımcı oluruz” deme küstahlığını gösterdi.

Hedef, başkent Diyarbakır

1997’de Kürt açılımının yol haritasını hazırlayan ve bunun için AKP iktidara gelene kadar cesur lider arayışında bulunan CIA ajanı Fuller, bu kez kurulacak Kürt devletinin Türkiye’ye entegre olacağını, başkentinin de Diyarbakır olacağını söyledi.

Haber : Ceyhun Bozkurt

ABD’nin bir dönem CIA Başkan Yardımcılığı’nı yürüten, Türkiye’de ise 1980 sonrası CIA İstasyon Şefi olarak görev yapan Graham Fuller, Türkiye üzerine yeni analizler yaptı. Peşmerge reisi Mesud Barzani’nin ABD’de devlet başkanı gibi ağırlandığı saatlerde Radikal gazetesine konuşan Fuller, “Ben Türkiye’deki Kürtlerin Türkiye’den ayrılmak istediklerini düşünmüyorum. Türkiye’deki hayat çok iyi. Kürtler neden bundan ayrılıp mesela Irak’a ya da Suriye’ye katılmak istesinler ki. Ekonomik kalkınma, Kürt kimliğinin tanınması, Kürt kültürünün ifadesi ve bir ölçüde bölge politikalarını belirleme kabiliyeti soruna çözümü sağlayacaktır. Detayların elbette çalışılması lazım” diye konuştu. Füller, şunları söyledi: “Kuzey Irak’taki Kürtlerin durumu ise farklı. Elbette şu anda Bağdat hükümetine güvenmiyorlar. Ancak Kürtler bir bağımsızlık ilan ettiklerinde onları hangi ülke tanıyacak? O zaman Kuzey Irak Kürt Yönetimi, Türkiye’ye katılmak isteyecektir. Bu durumda Türkiye çok çekici bir hale geliyor. Kürdistan’ın Türkiye ile işbirliğine hem politik hem ekonomik açıdan ihtiyacı var. Türkiye ve bölgenin entegre olmuş halinde ise Diyarbakır başkent olur.

Raporda neler vardı?

Fuller, 1997 yılında sözde Türkiye uzmanı Henri Barkey ile birlikte “Kürt sorunu” raporu hazırlayarak Ankara’ya yol haritası sunmuştu. SSCB’ye karşı oluşturulan “Yeşil Kuşak” projesinin fikir babası olan Fuller’in imzasını taşıyan AKP’nin açılım söylemi ile bire bir örtüşen Kürt sorunu raporunda, PKK’ya af getirilmesi ve siyasete girmesinin gerektiği belirtiyordu. Raporda bir de ABD’nin PKK sorunu için o dönemde cesur bir lider arayışında olunduğu ifade ediliyordu. Raporda, “Sivil politik liderler çok zayıflar ve Kürt sorununa girmeyi arzulamıyorlar” denilerek, cesur bir lider arandığı belirtilmişti. O raporun yazıldığı dönemde Tayyip Erdoğan henüz iktidara gelmemişti.

Haziran’a hazırlık yapıyorlar

Eski Türkiye CIA İstasyon şefi Graham Fuller’in açıklamalarına MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’dan tepki geldi. Şandır, “Haziran’a hazırlık yapıyorlar. Barzani Haziran ayında bir konferans toplayarak devlet ilan etmek istiyor. Yapılmak istenen Irak’ın kuzeyi, Suriye’nin kuzey doğusu ve Türkiye’nin güneydoğusunu birleştirerek, şimdilik Türkiye’ye bağlı bir eyalet, sonraki aşamada da bağımsız bir devlet kurmaktır” dedi. Mehmet Şandır şunları söyledi:


Niyetlerini belli ettiler

“Bunun taşeronluğunu, liderliğini Recep Tayyip Erdoğan’a yüklüyorlar. 2004 yılında Başbakan ’Diyarbakır yıldız olabilir’ demişti. Graham Fuller’in söylediği bilinen bir hadisedir. Daha önce de telafuz ettiler. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde İsrail mahiyetinde bir Kürt devleti kurulmasının adımları. Ama buna bir sahip lazım. Sahibi de Recep Tayyip Erdoğan olarak buldular. Bu plan, Türkiye’nin parçalanması demektir.”

MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu da, “Geçmişte de buna benzer analizler yaptı Fuller. Bu analizlerin sonucunda birebir örtüşmese bile çok yakın gelişmeler oldu. O bakımdan önemsemek lazım” dedi.

Tanrıkulu, “Bu proje aslında bana kalırsa da ülkelerin, devletlerin en azından o ülkelerin teşkilatlarının bir planlaması. Türkiye’den bir parçayla beraber Ortadoğu’daki yakın coğrafyamızdaki Suriye, Irak hatta belki İran’dan da bölgeleri içine katıp geniş bir sözde Kürdistan projesi yaratılmak isteniyor” diye konuştu.

Tanrıkulu şöyle devam etti: “Bu projeyi gerçekleştirmek için zaten bizim üzerimizde önce bir PKK terörü arkasından KCK operasyonları arkasından da şu anda terörle siyasi müzakere yapılma aşamasına geldik. Niyetlerini çok açık bir şekilde belli ettiler. Bunu da Graham Fuller’in ağzından yapmış oldular. Bence Diyarbakır’ı başkent yapma noktasına doğru gitmek niyetindeler.”

Erdoğan da Fuller gibi düşünüyor

CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Graham Fuller’in açıklamalarını değerlendirdi. Dibek, “Oslo görüşmeleriyle ortaya çıkan süreç bu durumu doğruluyor” dedi. Turgut Dibek, “AKP’nin içerisinde ne olup bittiğini bilen çok sayıda bakan veya milletvekili var bana göre. Recep Tayyip Erdoğan bu işi görüşerek, müzakere ederek oturup konuşalım diyor. Yolun sonunda da Oslo görüşmelerine varılıyor. Erdoğan terörle mücadeleyi değil müzakereyi yeğlemiş. Ama bunu el altından yapıyor. Bir takım mitinglerde tek vatan, tek bayrak söylemini kullanıyor, diğer taraftan onlarla oturup konuşuyor. Bu açıklamalar da açılım sürecinin bir parçası. Ben Başbakan Erdoğan’ın Fuller’in söylemlerine yakın bir düşünce içinde olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Yönetimi temsil ediyor

Washington eski Büyükelçisi Nüzhet Kandemir ise, “Bir takım insanların, grupların zihninin gerisinde yatan bir dışavurumu olarak değerlendiriyorum ben bunu. Bunun gerçekleşmesi olasılığı hemen hemen hiç yok ama demek ki bir takım gruplar, örgütler, bireyler bu tip planlamalar yapıyorlar dış ülkelerin temsilcilerine de bunlardan bahsediyorlar ben bunu bu şekilde değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı. Kandemir şunları söyledi: “Kimler Fuller’in sözlerine itibar ederek hareket ediyor bunu bilmek çok zor, bilemem. Fuller’in sözlerini sırf kendisinin sözleri olarak algılamamak lazım. Fuller nihayet bir yönetimi temsilen bunları yazıyor ve konuşuyor. Diyarbakır’ın başkent olması fikrini sıfıra yakın olarak görmekle beraber bu tip planları, projeleri yapanlar, konuşanlar ve yaymak isteyenler mevcut. Bunu gösterir. Böyle bir olasılık ben görmüyorum.”

Türkiye’yi tehdit etti

Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin reisi Mesud Barzani, ABD Başkanı Barack Obama tarafından devlet başkanı gibi ağırlandı. Barzani, ABD ziyareti kapsamında bir de Washington Institute’da bir konferans verdi. Barzani, geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Erbil’i ziyaretinde “Kürt halkının varlığının inkar edildiği günlerin artık sona erdiğini” söylemesinden çok memnun olduklarını söyledi. Tehditvari konuşan Barzani şöyle devam etti:
“Türkiye’de önemli değişimler olduğu kuşkusuz. Ama gerek Türkiye’de gerekse diğer yerlerdeki Kürt sorunu, şiddet yoluyla çözülemez. Dolayısıyla ne Kürtler amaçlarına şiddet yoluyla ulaşabilirler, ne de Kürtler şiddet yoluyla yok edilebilir. Bu nedenle, sorun sadece barışçı yollarla çözülebilir. Eğer sorunun çözümü için Türkiye’ye ve ayrıca PKK’ya yardım gerekiyorsa, bunu yapmaya hazırız. Çabalarımıza ve PKK’ya sorunları çözmek için şiddete ya da silaha başvurmaması için baskı uygulamaya ve çağrıda bulunmaya devam edeceğiz. Eğer barışçı yaklaşımı seçerlerse, sorunun çözümüne katkı sağlamak için onlara yardım edeceğiz, ama savaş ya da kavgayı seçerlerse o halde biz başka bir yön izleyeceğiz”. Barzani, Suriye’deki Kürtlere her türlü desteği vereceklerini de söyledi.

Büyük tezgah


Bu arada, peşmerge reisi Barzani’nin “Büyük Kürdistan” hayali çerçevesinde büyük bir oyuna giriştiği belirtiliyor. Barzani’nin Suriye topraklarına göz diktiğini belirten emekli Orgeneral Edip Başer, bu çerçevede Barzani’nin hedefinin başlatılacak ayaklanmların ardından Kamışlı merkezli bir özerk bölge oluşturmak, ardından bu bölgeyi Irak’ın kuzeyine bağlamak olduğunu kaydetti. Başer, “İlk hedefi en zayıf halka olarak gördüğü Suriye. Sonra sırasıyla Türkiye ve İran’a da göz dikecek” dedi.

YENİÇAĞ, 6 Nisan 2012
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Cum Nis 13, 2012 2:54

“Büyük Kürdistan” sınırı

PKK’nın ve dolayısıyla BDP’nin Suriye’deki olaylardan beklediği sonuç, Kuzey Suriye’de bir “Özerk Kürt Bölgesi”nin ortaya çıkmasıdır.BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Taraf’ta Neşe Düzel’le yaptığı söyleşide, Türkiye’yi (Güneydoğu’yu) şimdilik dışarıda bırakarak büyük Kürdistan sınırını şöyle çiziyor:

“Türkiye’yi dahil ederek konuşmuyorum ama... Yüzyıl önce İngiltere’nin öncülüğünde zoraki dayatmayla, cetvelle çizilen sınırlar, bugün çatlamış durumda. Bugün artık bağımsızlığını ilk fırsatta ilan edebilecek bir Irak Kürdistan’ı var. Suriye’de özerk bir Kürdistan oluşması imkânı var...

Irak üçe bölünürse sınırlar yeniden çizilecek demektir. Suriye’de bir Kürdistan bölgesi resmiyet kazanabilir. Sahip olduğu siyasi statü ve haklar, ayrı bir konu ama şu anda zaten İran’da bir Kürdistan eyaleti var.

Sonuç olarak neredeyse Iğdır’dan Hatay’a kadar, Türkiye’nin tüm güney sınırları resmi olarak Kürdistan olacak.”


Geriye kalıyor dördüncü parça

Demirtaş, bu öngörüsüyle “Büyük Kürdistan” projesinin, “üç parçası”nı bir araya getirmiş oluyor; geriye kalıyor “dördüncü” parça...

Dördüncü parça, Türkiye’nin Güneydoğu’su...

“Şimdilik” dördüncü parçayı katmıyor. Bunun nedeni henüz Güneydoğu için, “Özerk Kürt Bölgesi” statüsü aşamasına geçilmemiş olması.
Bu nedenle de “üç parçayı” birbirine çattıktan sonra Ankara’ya şunu söylüyor:

“O zaman işte Türkiye’nin şapkasını önüne koyup, ‘Ben kendi Kürtlerimle nasıl barışırım’ demesi lazım.”

BDP’nin “barıştan” ne anladığı biliniyor: Güneydoğu’ya özerklik verilmesi...

Yeni anayasadan bekledikleri bu... Peki bu olmazsa sorusuna da şu yanıtı veriyor:

“Bir müddet sonra bu iş BDP’yi aşar. Tayyip Erdoğan’ı da aşar. Bölgedeki dengeler hangi halkı nereye sürükler, etnik ve mezhep savaşları gibi riskli meseleler ne getirir, ne götürür kestirmek lazım. Bu yüzden hükümetin acilen bir Kürt barış planı oluşturması ve Türkiye’nin Kürtlerini tatmin edecek bir çözümü acilen getirmesi lazım.”

Demirtaş’ın üstü örtülü verdiği mesaj, “özerkliği tanımazsanız siz bilirsiniz” mesajıdır.

Arzu edilen nihai sınır

Abdullah Öcalan’ın savunmalarında, Mesud Barzani’nin son dönemlerde daha sık dile getirdiği gibi Büyük Kürdistan ideali, dört ülkedeki (Türkiye-Irak-İran-Suriye) dört parçayı birleştirme projesidir.

BDP’nin yeni anayasa çalışmaları nedeniyle gündemde tuttuğu Güneydoğu’ya özerklik verilmesi talebi nihai hedefteki bir aşamadır.
Tıpkı Kuzey Irak’ta olduğu gibi...


Dört ülkeden koparılacak dört parçanın birleşmesiyle kurulacak bağımsız büyük Kürdistan devleti, İmralı’daki Öcalan’ın da, Kuzey Irak yönetimi ve KDP lideri Mesud Barzani’nin de, ABD tarafından Irak Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtulan KYB lideri Celal Talabani’nin de, PKK’nın İran, Irak ve Suriye’de kurduğu uzantısı konumundaki partilerin de ortak hedefidir.

Demirtaş’ın, “Türkiye’yi dahil etmiyorum ama” diyerek diğer üç ülkeden Türkiye’ye boydan boya çizdiği Kürdistan sınırının dayanması arzu edilen nihai çizgisi Sivas-Mersin hattıdır.

KCK çatısı

Öcalan’ın, “demokratik konfederal çözüm” dediği bu dört parçanın başlangıçta federal bir yapıyla yönetilmesidir. KCK da bu yönetimi üstlenecek, “çatı devlet” projesidir. Uzun vadeli hedefin de bu yapının bir Kürt ulus devletine dönüştürülmesidir.

Buraya nasıl gelindi?

Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani’nin bir Sovyetler’e, bir ABD’ye yanaşarak ama CENTO’lu yıllarda ABD’nin de desteklediği Ankara-Tahran-Bağdat ittifakıyla baskılandığı tarihi süreci anlatmak köşe yazısının boyutlarına sığmaz.

Sovyetler Birliği’nin dağıldığı aynı yıl içinde (1991) Körfez Savaşı sonrasında 36. paralelin kuzeyinin Bağdat yönetiminden koparıldığı ve Türkiye’ye konuşlanan Çekiç Güç korumasına alındığı, PKK’nın da bu bölgede derin yaşama alanı bularak Türkiye’ye karşı eylem gücü ve yeteneğini geliştirdiği; 2003’te ABD’nin Irak’ı işgaliyle Kuzey Irak’ta devletleşme sürecinin hızlandığı, aynı süreçte PKK’nın Güneydoğu’da siyasi ve idari bir coğrafya yarattığı unutulmamalıdır.

Bu sürecin Türkiye’ye hiçbir ulusal fayda sağlamadığı ortadadır.

Ankara, bölgede yaşananlara bu açıdan da bakmalı, karşılaştığı sorunun niteliğini, gerçek boyutlarını ve yol açabileceği gelişmeleri gözden kaçırmamalıdır.

Fikret BİLA, 12 Nisan 2012


“4 parça”da Kürdistan’a doğru

Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, evelemeden gevelemeden büyük bir rahatlıkla nihayet ağzındaki baklayı çıkardı. Ve de şıp diye, söyleyiverdi. “Kürt ulusu, gün gelecek birleşecek ve kendi kaderini tayin edecek, bu gerçek göz ardı edilemez. Fars, Arap, Türk uluslarından bir eksiğimiz yoktur.” Yani? Ne yani, yanisi şu… Çok açık bir biçimde “Arap Baharı”nda pek de sesi çıkmayan pusuya yatmış olarak, bir zamanlama bekleyen Barzani, Irak Kürdistan’ı dışındaki Suriye’deki, İran’daki ve Türkiye’deki “Kürt etnik gruplarına seslendi, işi de öyle bir raddeye getirdi ki “Bir an evvel herkes kendi Kürdistan’ını kursun” u demek istedi.

Bir Noel Baba edasıyla “Herkes bir müjdeyi bekliyor. Bu müjde her an da açıklanabilir” ifadesini kullanmaktan da geri durmadı. Zaten bekleniyordu.Bu yeni bir şey mi? Hayır. Şimdilerde, son kitabı "Geleceği Kurgulamak" (Making the Future) kitabıyla Neoconları ve Liberalleri sert bir dille eleştiren ABD’li ünlü muhalif düşünür ve dilbilimci Noam Chomsky bundan tam 10 yıl önce 15 Şubat 2002 tarihinde “Diyarbakır Demokrasi Platformu” tarafından Diyarbakır’da organize edilen bir konferansta bugünlerin müjde(!)’sini vermişti.

10 yıl sonraki Mesut Barzani’nin konuşmasına hatta tamı tamına benzer bir biçimde Kuzey Irak oluşumunu, bu oluşumun bölgede günümüzlerde oluşabilecek yapılanmayı Osmanlı Devletini örnek göstererek aşağıdaki biçimde ifade etmişti:


“Osmanlı İmparatorluğunda yanlış olan pek çok şey vardı, fakat bazı şeyler temelde doğruydu esas olarak, bir çerçeve içinde bölgesel özerklik ve bağımsızlığa oldukça ileri düzeyde yer bırakılmıştı.(…) Osmanlı imparatorluğunun olumlu yanlarının bir şekilde muhtemelen yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Gelişeceğini umut ettiğim bu tür çerçeve içinde özerk bir Kürdistan’ın kurulması beklenebilir. Özerk bir Kürdistan bölgede yaşayan Kürtleri, bölgede on milyonlarca Kürdü, özyönetime dayalı, özerk, kültürel olarak bağımsız, politik bakımdan aktif bir bölge içinde bir araya getirebilir. Ve bu bölge-umulur ki- birbirleriyle dost ve işbirliği içindeki ulusal, etnik ve kültürel grupların oluşturduğu daha geniş bir federasyonun bir parçası olabilir.”1

Sanırım sizler de 10 yıl sonra Noam Chomsky’nin Kürdistan ile ilgili öngörülerini doğru olduğunu görüyorsunuzdur. Burada unutmamak gerekir, Noam Chomsky, 11 Eylül saldırılarından hemen sonra yayınlamış olduğu “Amerikan Müdahaleciliği” adlı kitabında, ülkemizde bölücülük yaptığı iddiasıyla Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılanmıştı. Kısa bir süre sonra AB uyum yasalarına takaddüm bir devrede berat etmişti.

Önemli bir ayrıntı, Diyarbakır’da yapmış olduğu söz konusu konuşmada Kemalist ulus-devlet modelini hedef tahtasının tam merkezine oturtmuştu. Temel’in dediği gibi, peki şimdi n’oldi? Üzülerek ifade etmek gerekir ki, bütün dedikleri bir bir gerçekleşti. Bir başka ayrıntı ise kapalı kapılardan su yüzüne çıkmağa başlamıştır. O da Kuzey Irak’ın Türkiye ile federatif bir yapıya büründürülmesidir ki, şimdilik o kotarılmaktadır. Ama önce, Türkiye’nin katkıları ve Çekiç Güç harekâtıyla Kuzey Irak nasıl güçlendirildiyse, Suriye Kürdistan’ı da AKP iktidarı marifetiyle güçlendirilecek ve Suriye Kürdistan’ı kurdurulacak ve Türkiye’nin 4 Parçada Birleşik Kürdistan’la Ortadoğu ile irtibatı kesilecektir. Daha önce Türkiye Cumhuriyetinin Türk Dünyasıyla irtibatı Ermenistan ile nasıl kesildiyse, şimdi de durum bundan farklı değildir, her şey daha iyi anlaşılıyor öyle değil mi? Sevgili okurlar.

1- Noam Chomsky, 11 Eylül ve Sonrası Dünya Nereye Gidiyor?, Aram Yayımcılık, İstanbul, 2002, ss. 201-202

Prof. Dr. Esat ARSLAN, 13 Nisan 2012

Erdoğan- Demirtaş-Barzani ile 'Çözüm'ün neresindeyiz? / Cengiz ÇANDAR

Kürtlerin ‘Büyük Kürdistan’ hayali... / Hasan CEMAL
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Nis 13, 2012 21:41

Barzani hamlelerine dikkat

Süper güçler, bölge ülkeleri ve özellikle Türkiye, Suriye sorununa odaklanmışken Barzani, bir taraftan yönetimini güçlendirerek bağımsızlık yolunda hamleler yapmakta, diğer taraftan da nüfuz alanını daha da genişleterek bölgedeki tüm Kürtlerin liderliğini üstlenmeye ve hayallerindeki Büyük Kürdistan’ın oluşumuna ortam hazırlamaktadır. Bu konuda özellikle ABD’den hem resmen, hem de düşünce olarak destek almaktadır.

Bu kapsamda Barzani, geçen hafta ABD Başkan Yardımcısıyla görüşmek üzere Washington’a gitmiş ve yapılan görüşmeye beklenmedik bir şekilde Obama da katılmıştır. Barzani ayrıca ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlarıyla da görüşmelerde bulunmuştur. Yapılan resmi açıklamada ABD’nin, federal, demokratik ve birleşik Irak’la stratejik ortaklığı bağlamında, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim ve Kürt halkıyla yakın ve tarihi ilişkilerine olan bağlılıklarını yeniden teyit ettiği belirtilmiştir.

***
Barzani’nin Obama tarafından kabul edilmesi ve devlet başkanı gibi davranılması, Kürtlere özel ilgi duyulduğunun işareti olarak algılanmaktadır. Ayrıca kendisine gösterilen bu itibar, sadece Irak Kürtleri için değil, aynı zamanda bölgedeki diğer Kürtler için de önem taşımaktadır. Barzani’nin bağımsızlık için sürekli olarak ABD’nin nabzını yokladığı ve yeşil ışığı gördüğü anda bunu ilan edeceği değerlendirilmektedir.

Barzani defalarca Kürtlerin kendi kaderini tayin etme hakkının bulunduğunu söylemiş ve özellikle geçtiğimiz Nevruz’daki açıklamasında, bir gün müjdeyi vereceğini ifade etmiştir. Barzani bu konuda her türlü fırsatı değerlendirmeye çalışmaktadır. Bu fırsatlardan birini de Suriye’deki karışıklıklar olarak görmekte ve Suriye’ye bir şekilde müdahale edilmesini beklemektedir. Suriye’deki Kürtlere her türlü desteği verebileceğini söyleyerek bu konudaki niyetini de açığa vurmuştur.

***
Barzani, Suriye’ye dışarıdan yapılması muhtemel bir müdahalede veya yeni bir düzenlemede, Suriye’nin toprak bütünlüğünün bozulacağı, kuzeydeki ve özellikle Kamışlı bölgesindeki Kürt gruplara özerklik verilebileceği ve bölgenin kontrolünün de kendisine devredileceği beklentisi içindedir. Böyle bir gelişmenin, Büyük Kürdistan’ın ikinci ayağının oluşması anlamına geleceği bilinmektedir.

Suriye’nin toprak bütünlüğü önem arz etmektedir. Herhangi bir müdahaleyle veya müdahale olmaksızın iç dinamiklerin kışkırtılması ve beslenmesiyle çıkabilecek iç çatışmaların mezhep çatışmasına da dönüşebileceği hesaplanmalıdır. Çatışmaların Suriye’yle sınırlı kalmayacağı bölgeye yayılabileceği de dikkate alınmalıdır. Çatışmalardan veya çatışma olmaksızın dış destekli yeni düzenlemelerden dolayı bölünmeler doğacağı da düşünülmeli, hem Barzani’nin, hem de Batı’nın, Orta Doğu’da sınırların değişmesi gerektiği düşüncesine fırsat verilmemelidir.

***
Irak’taki gelişmeler de iç açıcı değildir. Maliki, Şii olduğundan İran tarafından da desteklenmektedir. Barzani, Maliki hükümetiyle sorunlar yaşadığını beyan etmekte, hatta bunu fırsat bilerek gerilimi desteklemekte ve böylelikle bağımsız hareket etmenin zeminini hazırlamaya çalışmaktadır. BDP eş başkanı da Irak’ın bölünmesiyle bağımsız Kürdistan’ın kurulacağını, Suriye’de de özerk Kürdistan oluşabileceğini, İran’da zaten mevcut olduğunu, bu durumda Iğdır’dan Hatay’a, Türkiye’nin tüm güney sınırının Kürdistan olacağını söylemiştir.

Bütün bunlara bir de Graham Fuller’in, Kuzey Irak’ta kurulacak bağımsız Kürt devletinin Türkiye’ye entegre olacağını ve bu entegrasyonun başkentinin de Diyarbakır olacağını söylemesini de ilave ettiğimizde resim tamamlanmış olmaktadır.

***
Bu durumda içeride ve sınır ötesinde PKK terörü ile mücadele etmeye devam edilmeli ve mutlak anlamda etkisiz hale getirmelidir. Bölücü olan hiçbir unsurla müzakere edilmemelidir. Bölücülüğe yol açacak hiçbir taviz verilmemeli, bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünün muhafazasına önem verilmelidir.

Oluşabilecek her türlü olumsuzluklardan dolayı Suriye sorununa, daha serinkanlı yaklaşılmalı, Türkiye’nin güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdit olmadıkça her türlü müdahale hevesinden kesinlikle vazgeçilmelidir. Suriye’de Esad düşerse, onu destekleyenler tarafından buna Türkiye’nin sebep olduğunun söyleneceği, kalırsa Türkiye-Suriye ilişkilerinin kötü olacağı, dolayısıyla öyle de böyle de olumsuz bir durum ortaya çıkacağı düşüncesiyle politikamızı ve stratejimizi yeniden düzenlememiz gerekli görülmektedir. Fırsat bekleyenlere karşı da müteyakkız olunmalıdır.

Armağan KULOĞLU, 14 Nisan 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x