HAMDOLSUN!
Bir ülkede, toprak ağalığı, aşiret, tarikat, cemaat gibi ortaçağ kalıntısı güçler tasfiye edilememişse, kadınlar ortaçağ kalıntısı töre cinayetlerine kurban ediliyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, yargı bağımsızlığı yoksa; yasama ve yargı tümüyle yürütme organının kontrolü altına girmişse o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, yasalar, o ülke insanlarının yararları ön planda tutularak değil, küresel güçlerin ve işbirlikçilerinin çıkarları ön planda tutularak çıkarılıyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, üniversiteler bilimsel özgürlüğe, idari özerkliğe sahip değilse, rektörler yürütme organının memuru gibi davranmaya zorlanıyorsa, öyle davranmayanlar tasfiye ediliyorsa; eğitim ve öğretimde aklın ve bilimin yol göstericiliği değil, hurafeler egemense; gençlerin, üniverste öğrencilerinin en küçük bir protestosu baskıyla karşılaşıyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, basın özgür değilse, hükümete muhalif yayın organları, yazarlar, aydınlar çeşitli tertiplerle korkutulmaya, susturulmaya çalışılıyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, eli kanlı katiller, sapıklar elini kolunu sallayarak gezebiliyor, cinayetleri aydınlatmaya çalışanlar içeri atılıyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, ‘faili meçhul’ cinayet şebekeleri değil; o cinayet şebekelerine karşı mücadele eden insanlar, ülkesinin bağımsızlığına, egemenliğine sahip çıkan insanlar ‘derin devlet’ olarak suçlanıyor, hapislerde süründürülüyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, Amerikancı faşist bir darbe zorbalığıyla ülkeye yerleştirilen, tefeciyi daha zengin, geniş halk yığınlarını daha yoksul, aç, perişan, sadakaya muhtaç hale getiren neoliberal politikalar en acımasız biçimde uygulanmaya devam ediliyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, çalışma yaşamı taşeronlaştırılıyor, işçilerin, emekçilerin grevli, toplu sözleşmeli sendikal hak ve özgürlükleri çeşitli yöntemlerle kısıtlanıyor, sınırlandırılıyorsa; emekçilerin ekonomik-demokratik hak ve özgürlüklerini genişletmek için mücadele etmesi olanaksız hale getiriliyor, kazanılmış hakları birer birer ellerinden alınıyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, yürütme organının yolsuzlukları, usulsüzlükleri araştırılamıyor, soruşturulamıyorsa, hortumlanan, çalınan paraların hesabı sorulamıyorsa, yüzyılın en büyük yolsuzluğu diye adlandırılan bir dolandırıcılığın bile üzerine gidililemiyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, telefonlar dinleniyor, özel yaşam ve konut dokunulmazlığı ayaklar altına alınıyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Bir ülkede, sanık avukatlarına bile gösterilmeyen sanık ifadelerinin tutanakları, polis baskınlarında ele geçirildiği iddia edilen belgeler, soruşturmanın gizliliği ilkesi çiğnenerek el altından belirli yandaşlara servis ediliyor, bunlar çarçaf çarşaf yayınlanıyor, bunlar üzerinden yapılan yorumlarla gündem belirleniyorsa, yargı yönlendiriliyorsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
Uzun sözün kısası dostlar, bir ülkede; yargı, emniyet, siyaset, ticaret ve medya emperyalizmin güdümündeki belirli bir tarikat çetesinin eline geçmişse; bir ülke, mafya-gladyo-tarikat cumhuriyeti olmuşsa o ülkede demokrasi var denebilir mi?
***
Hamdolsun ki, bizim ülkemiz demokratik bir ülkedir, böyle şeyler bizim ülkemizde asla olmaz, onun için şükredin halinize, dua edin ülkemizi darbelerden koruyan ‘demokrat’ yöneticilerinize…
İrfan Tuna - 11 Mart 2011 - Güncel Meydan