'Hamili aday Başbakan'ın yakınıdır'

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

'Hamili aday Başbakan'ın yakınıdır'

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Ara 31, 2008 5:39

Rektörlük seçimi yargı yolunda

Akademisyenler arasında büyük rahatsızlığa neden olan İstanbul Üniversitesi (İÜ) rektörlük seçimi yargıya taşınıyor. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, idare hukukçularıyla görüşmeye başlarken, kısa süre içinde dava açarak “YÖK’ün ihmalleri nedeniyle seçimin sakatlandığını ve iptal edilerek yeniden yapılmasını” isteyecek.

İܒde 16 Aralık’ta yapılan rektörlük seçiminde ikinci olan Prof. Dr. Yunus Söylet, önce YÖK tarafından liste başı yapıldı, ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atandı. “Seçimlerin sakatlandığını düşünüyoruz” diyen İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Erdem Kuruca, seçimi yargıya taşımalarının nedenlerini şöyle anlattı:

“YÖK adaylık koşullarına ilişkin hiçbir bilgi vermedi. YÖK Yasası kısmi statülülerin rektör olamayacağını söylüyor ama YÖK’ün bu nokta için bir çerçeve çizmemesi nedeniyle, bu statülü iki aday Ali Akyüz ve Erhun Eyüboğlu seçimlere girdi. Akyüz 1., Eyüboğlu 6. oldu; toplamda 664 oy aldılar. Bu seçimin kaderini değiştirecek bir oran. YÖK’ün sonuçlar gelince kısmı statüye itiraz etmesi lazımdı ama yanlışı devam ettirdi. Cumhurbaşkanı da bu yanlışlığa ses çıkarmadı ve atama yaptı. Seçim geçersiz, çünkü her aşamasında usulüne uygun yapılmadı.”

‘Seçim işin gösterişi oldu’

Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Akalın da Söylet’in atanmasını “Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi” şeklinde değerlendirdi.

En başından bu yana “bilinçli” bir süreç yürütüldüğüne dikkat çeken Akalın, “Cumhuriyetçi safların dağınıklığı, bir aday üzerinde birleşememeleri, Söylet’e umulandan fazla oy getirdi, işini kolaylaştırdı. Ama ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı da 1. yerine 2. olan adayı tercih etti, üniversitedeki sonucu dikkate almadı. Seçim falan da işin gösterişi oldu” dedi.

Kızı da türbanlı

Prof. Dr. Yunus Söylet, Başbakan Erdoğan’la İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde kurduğu yakın ilişkisi ile tanınıyor ve o dönemden beri “aile doktoru” olarak biliniyor.

Söylet ile Erdoğan’ın yakınlığı, birlikte Sıcak Yuva Vakfı’nı kurmalarına dek uzanırken, Söylet halen bu vakfın başkanlığını yürütüyor. Vakfın kuruluşunun üzerinden çok geçmeden, 2007 Eylül’de ise Söylet bu kez AKP-Gül işbirliği ile YÖK üyesi yapıldı. Eşi türbanlı olan Söylet’in, kızının da türban taktığına dikkat çekildi. TÜMÖD İstanbul Şubesi Başkanı Akalın, “Sadece eşi değil, 13 yaşındaki kızı da türbanlı. Bu herkesçe biliniyor. Cumhuriyetin stratejik kurum ve kuruluşlarının başına birer birer böyle insanlar getiriliyor” dedi. Söylet, rektör adayı olarak Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla üniversitede dağıttığı kutlama mesajında ise “üstü kapalı türbana özgürlük sözü” vermişti.

‘Hamili aday Başbakan’ın yakınıdır’

Muhalefet partileri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne üniversitedeki seçimde ikinci sırada çıkan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın aile doktoru Prof. Dr. Yunus Söylet’i atamasına tepki gösterdi. CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, “Cumhurbaşkanı tarafsız olmadığını ve bundan sonra da tarafsız olamayacağını tescil etmiştir” derken MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da “Hamili aday Başbakan’ın yakınıdır” kartıyla atama yapıldığını söyledi.

Hamzaçebi, yaptığı yazılı açıklamada “Bu atama sayın cumhurbaşkanının demokrasi, seçim gibi kavramlara saygısı olmadığını göstermiştir” ifadelerini kullandı. Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Söylet’in rektörlüğe atanmasına “Ey Cumhurbaşkanı, İÜ öğretim üyelerinin ortaya koyduğu iradeyi neden kabul etmediniz?” sözleriyle tepki gösteren Vural, Söylet’in, Söğüt’te AKP flamasıyla dolaştığına dikkat çekti. Gül’ün, Söylet’i atayarak “ayrımcılık” yaptığını kaydeden Vural, “Sayın cumhurbaşkanı, birilerini üvey evlat olarak görmektedir. Bundan sonra yapılması gereken iş, rektör atamalarında, başbakanın yakınları ve doktorlarının listesini yapmak... Onun üzerinden atama yapsın” dedi.




Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x