HANGİ ALIN ?
Hani eskiler ‘ne üstüme lazım’ derlerdi ya; ya da ‘bana ne’?
Adam ‘benim anlım temiz’ demez mi, tutamadım kendimi.
‘Hangi alın?’ Baykal’ın bașbakanı diye sormak istedim.
Sayın Sevgili Kemal Kılıçdaroğlu, bundan böyle SSK Kılıçdaroğlu’nun ‘Recep bey’i hangi yüz?
Hangi surat?
Onu da belirtin ki, biz de ‘hangi surat’tan sözettiğinizi bilelim.
Ortada ‘binbir surat’ var; binbir ‘alın’ eder.
Binde birine bile güvenilmeyen, ne idiğü belirsiz.
Binde biri bile Türkiye Cumhuriyeti Devleti için değil, binde dokuzyüz doksandokuzu onu ortadan kaldırmaya yönelik olan ‘alın’ değil mi söz edilen.
Alın, alnaç demek aynı zamanda, yani cephe.
Politik olarak ‘sağ’ ya da ‘sol’ cepheleșme için kullanılır.
‘Benim tertemiz cephem’ denilmek isteniyorsa, Unakıtan’ı sorarlar adama.
Çok temiz olduğu için mi yok șimdi ortalıkta?
Hır Gür Gırgır Dengir Fırat nerede?
Hangi ‘cephe’de bıraktınız onu?
SSK Kılıçdaroğlu’nun dișini çektiği Dișli Șaban nerede șimdi?
O da mı düștü yoksa?
Alnının, pardon dizinin üstüne? Ya da alnına en a-simetrik olan yeri üstüne.
Ali Dibo’nun mu ‘alnı temiz’?
‘Sabık dahiliye vekili El Beșirî’nin alnı olmasın sakın temiz olan, ya da sıfıra sıfır hariciye vekilininki?
‘Beynelmilel nakliyatçı’ Ben Ali’nin alnı en temizidir büyük olasılıkla.
Hani ușaklarınızın birlikte ‘gemi-memi’ ișlettikleri söyleniyor ya.
Açık denizlerde, tertemiz sular da denilebilir, Okyanus-ötesine en yakın yerlerde falan.
O yeni yetme, uzun dilli olanlar daha ‘sert alınlı’ görünüyorlar aranızda.
Henüz kasetleri çıkmadığı için ‘ne kadar temiz’ olduklarını bilmiyoruz.
Zaten deveyi götüren belli de, hamudu onlara kalıyor olabilir.
Bizim SSK Kılıçdaroğlu beni hayal kırıklığına uğratmıștır; güvenimi tümden yitirmiș durumdayım.
Ama sizin cepheden herhangi birinin alnını zemzem suyuyla yıkasalar, SSK Kılıçdaroğlu’nun Munzur suyuyla yıkanmıș ayakları kadar temiz olamayacağını bilirim.
Herșey bir yana, sizin sadece Almanya Deniz Feneri Derneğinden kaçak olarak getirip yediğiniz Mark ya da Euro’lar bile alnınızın çatında kara bir leke olarak durmaktadır.
Bu lekeyi göstermemek için savcı ve yargıçlar üzerinde oynadığınız oyunlar alınlarınızın çatını daha bir karartmaktadır.
Korkudan mı sayrılıktan mıdır bilinmez, sararmıș suratlarınız üzerinde o kara alınlarınızın en ilgi çeken yönü ‘alın çatı’ olan yeridir.
Benim en çok ilgimi çeken yer de denilebilir.
Hossein Obama’lar ya da Huriyel Clington’ların alınlarına benzeyen.
Adolf Hitler’inkiyle tıpatıp.
SSK Kılıçdaroğlu’nun öpebileceğini pek sanmam.
En iyisi sizler kendi cephenizden olanlara öptürün alınlarınızı.
Hossein Obama’nın kara dudakları daha çok yakıșır sizin alınlarınıza.
Öptürün!
Ve daha çok öptüreceğiniz kesindir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yurttașlarının dudaklarını kirletmeyin bari.
Kendi aranızda öptürün durun.
Batık suratlılar sizi, alnı delikler..

Habip Hamza ERDEM, 11 Eylül 2011