Hangi Dağda Kurt Öldü? / E. Fuat TEKÇE

Hangi Dağda Kurt Öldü? / E. Fuat TEKÇE

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Kas 12, 2013 19:37

Hangi Dağda Kurt Öldü?

Yüce Atatürk’ün 75. ölüm yıldönümü münâsebetiyle Milli Kütüphane’de düzenlenmiş “Atatürk Sempozyum”unda konuşan Başbakan Erdoğan’ı dinlerken Ulu Önder hakkında söylediklerine bütün iyi niyetinme rağmen inanamadım. Benim ölçütümle inanmak da mümkün değil!

İçerik yer yer ne kadar doğru olursa olsun Erdoğan’ın samimiyeti burada da şüphe götürür. Çünkü doktorun çocuğu şekerle kandırması gibi o da Atatürk’e düzdüğü sathî methiye ile dolaylı yoldan uzun uzadıya kendi reklâmını yaptı.

Özetle, bazı kesimlerin Atatürk’ün adını kullanmak suretiyle toplumu ayrıştırmaya çalıştıklarını söyledi. Ama ayrımcı Kürtler dışında, birlik ve beraberliğini korumaya kararlı milletin kafasına vururcasına Türkiye’deki etnik grupları her fırsatta vurguyla teker teker sayarak toplumu son on yıldır en azından şifâhen ve zımnen ayrıştıran kimdir acaba? Kendisi değil mi?

Başbakan ayrıca “herkesin kendi şahsi çıkarına, kendi ideolojisine dayanak olarak kullanacağı, keyfince istismar edeceği, herkese göre farklı bir bir Atatürk yoktur” dedi.

Diyen mi var? Böyle bir söylemi ilk kez kendisinden işitiyoruz. Oysa Türk milleti için Atatürk bir ve tektir! Bu gerçek, Erdoğan 10 Kasım 2013’te içeride Milli Kütüphane’deki sempozyumda konuşurken dışarıda, bütün yurt düzeyinde gün boyu bir kez daha, açıkça görüldü ve milyonlarca ama milyonlarca yurtdaş tarafından en ufak bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kanıtlandı. Sadece Anıtkabir’de bir milyondan fazla yurtdaşın Atatürk’e duyduğu içten saygı ve sevgiyi, yönetim biçimi Cumhuriyet olan devletin de kuruluş değer ve ilkelerine bağlılığını gördük

Konuşmasının iki yerinde nasıl olduysa ilk kez “Atatürk” dediği Gazi Mustafa Kemal, Başbakan’a göre “çağının cumhuriyetlerinden farklı olarak ülkeyi demokratik cumhuriyet fikrine hazırlamak gibi gerçekten de önemli bir devrim gerçekleştirmiş, talimat verip bizzat teşvik ederek CHP’nin karşısında ikinci bir partinin kurulmasını sağlamış ve milletin tüm renklerini, tüm farklılıklarını, milleti millet yapan tüm dinî, etnik ve mezhebî unsurları bir araya getirerek tüm mücadeleyi de onlarla birlikte yürütmüş.” Bunları söyleyen Başbakan “Cumhuriyetimizin böyle bir renklilik üzerine kurulması, herkese eşit mesafede durması, herkesi eşit olarak kucaklaması, Gazi Mustafa Kemal'in en önemli ideallerinden biriydi" dedi.

Şaşırdım doğrusu! Temelde İslamî ideolojiden gelen Erdoğan, yıllardır ısınamadığı Atatürk’ün devrimci Cumhuriyetini ister duyarlı günün gereği olarak ister de zevahiri kurtarmak amacıyla olsun dolaylı bir söylem üslûbuyla itiraf ve kabul ediyordu.

Israr edercesine sürekli Gazi Mustafa Kemal dediği Atatürk’ün “ölümünden hemen sonra ortaya çıkıp da günümüze kadar ulaşan birçok uygulama ve ideolojinin, Gazi'nin fikir, ideal ve hedefleriyle hiçbir bağlantısı, ilintisi ve ilişkisi olmadığını” söyleyen ve “Gazi Mustafa Kemal adının son derece haksız biçimde birtakım yanlış uygulamalara siper edildiğini” ileri süren Erdoğan yine “Atatürkçülük ya da Kemalizm ideolojisinin çoğu zaman Gazi'nin fikirlerinden sapma gösterdiğini, bu akımların Gazi'nin ideallerine tamamen ters bir yönde, millete tepeden bakan, milleti dizayn etmeye çalışan, millet üzerinde baskı kurmaya çalışanların istismar aracı olduğu”nu ileri sürdü.

Böylece Erdoğan sözü evire çevire yine 1938 ile 1950 yılları arasına, yani bir fırsatını bulup kötülemekten belli ki zevk aldığı İnönü dönemine getirmiş oluyordu ki Cumhuriyet nihayet 1950’de demokrasiye kavuşuyor fakat Gazi Mustafa Kemal'in adı kullanılarak yapılan 1960 ve sonrasındaki mudahalelerde O’nun en büyük eseri olan Cumhuriyet derinden yaralanıp milletin de iradesi çiğneniyordu. Gayet tabii ki darbelere yol açan devletin laiklik değer ve ilkesine yıllardır yöneltilen saldırılardan ses yok!

Ama görüyoruz ki Erdoğan’da yıllardır Gazi Mustafa Kemal dediği Atatürk’e karşı büyük bir sevgi tezahürü! İyi de bayram değil, seyran değil, bu kur niye? Kur filan değil, parti içi gerginliklerle yaklaşılan üç önemli seçim öncesinde yine takiye! Bu sözde sevginin eler, tutar, inanılır bir yanı yok!

Çünkü 1994’ten başlayarak kayda geçmiş sayısız inciden aşağıdaki sadece birkaçı, Atatürk’ün kurduğu ve egemenliğin kayıtsız koşulsuz millete ait olduğu demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti’nde bugün Başbakan olan ve Cumhurbaşkanlığını da gözeten Erdoğan’a aittir

- Elhamdülillah seriatçıyız.

- Referansımız İslam’dır. Tek hedefimiz İslam devletidir.

- Bir tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye. Yahu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek be!

- Bize göre demokrasi amaç değil ancak bir araçtır. Hangi sisteme gitmek istiyorsanız bu düzenlerin seçiminde bir araçtır. Türkiye kendisine din olarak Kemalizmi almış başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte etmiştir. Oysa en üst belirleyici islam’ın ilkeleridir, her şey ona göre belirlenir.

- Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.

- Yolumuzun ortasında inek oturmuş, yolumuzu kapatıyor, menzile ulaşmamızı engelliyor. ineği yolumuzdan önce lafla, usul usul, sonra evvelallah sizlerin yardımıyla, artık nasıl olursa, nasıl denk gelirse kaldıracağız. (inek olarak Laik Cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini kastediyor.

- Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koskoca bir yalan. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır.


Ve bunun gibi daha neler de neler?!

10 Kasım 2013 tarihindeki Atatürk Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada nalıncı keseri gibi kendi tarafına yontmak üzere adını ısrarla Gazi Mustafa Kemal olarak andığı Atatürk’e o gün sözde kol kanat geren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan işte böyle bir birey, böyle bir kişiliktir.

O halde, hangi dağda kurt öldü değil, şimdilik hiçbir dağda kurt filan ölmedi!

E. Fuat TEKÇE, 12 Kasım 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: E. Fuat TEKÇE

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x