Son 3-4 yılda en çok konuşulan konu herhalde 'Kürt' sorunudur.
Tamam da nedir bu Kürt sorunu?
Ne zaman çıktı?
Ne zamandan beri konuşuluyor?
Ekonomik midir?
Kültürel midir?
Siyasi midir?
Ali kemal(yandaş) medyasına göre sorun kültüreldir. Çözüm ise şöyledir:
-Güneydoğu'da yaşayan insanlarımıza 'Kürt' diyeceğiz.

-Kürtçe seçmeli ders olarak okutulacak.

-Okullarda Andımız okunmayacak.

-'Ne Mutlu Türküm Diyene!' sözü yazıldığı yerlerden silinecek.

-Anayasadan millet ibaresi kalkacak.

Böylece hem 'Kürtler' refaha kavuşacak, hem de terör örgütü silah bırakacak.
Bdp'liler ise 'Kürt' sorununun çözümü için bütün bunların yanında özerlik, ayrı meclis, ayrı ordu, ayrı bayrak, ayrı millet olgusu istiyorlar.
Nitekim biz Milliyetçiler, Kemalistler ya da Ulusalcıların bu konuyu dikkatli bir biçimde incelemesi gerekiyor.
Öncelikle güneydoğulu vatandaşların, medyanın gösterdiği gibi bir bölünme talepleri yok.
Akp iktidarından önce yapılan bir Tesev araştırmasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının %90ının kendini Türk olarak gördüğü sonucu ortaya çıkmıştır. Geride kalan 10luk kısmın içinde bazı enternasyonal sosyalistler, bazı liberaller ve de bazı şeriatçılar vardır.
Bu ülkede yaşayan insanların ise %20sinin Kürt kökenli olduğu bilinmektedir.
Sonuç olarak Kürt kökenli vatandaşların çoğunluğunun Türklükle bir sorunu yoktur.
Yani bir sorun varsa ne siyasidir, ne de kültüreldir.
Sorunun adı 'Güneydoğu' sorunudur.
Sorun güneydoğulu insanlarımızın diğer bölgelere kıyasla daha yoksul, daha cahil ve daha milli hassasiyetlerden uzak olmasıdır. Peki bu güneydoğu sorunu nasıl çözülür?

-Önce eğitim tüm Türkiye'de millileştirilmeli. Buna güneydoğu bölgeside dahil edilmelidir. Çocuklara Türk tarihi öğretilmelidir. Mütareke dönemi adam gibi öğretilmelidir. Çocukların Atatürk hakkında bildikleri, annesinin Zübeyde Hanım, babasının Ali Rıza Bey olduğuyla sınırlı kalmamalıdır. Büyük Önder'in milliyetçiliği, devrimciliği hatta dindarlığı okullarda öğretilmelidir. Ayrıca da eğitim dili tüm eğitim kurumlarında Türkçe olmalıdır.

-Devlet güneydoğuya toplumsal, kültürel ve tarihi yönden bilgilendirici dernekler, kurumlar ve sivil toplum kuruluşları kurdurmalıdır. Bu dernekler 1940'lı yıllardaki köy enstitülerinin yaptığı gibi batılı yaşam seviciliği yapmamalıdır.

-Televizyon, genel ağ(internet) türü iletişim araçlarının içeriği düzenlenmelidir. Milli kültüre ve birlik beraberliğe aykırı yayınlar yasaklanmalıdır.

-Bütün bunlar yapılırken hızla bölgenin ekonomik gelişmesi sağlanmalıdır. Doğunun batıdan bir eksiği olmamalıdır. Zira insanların karnı açken her söz boştur.

Bütün bunlar var olan güneydoğu sorunu için çözüm olabilir. Ama tüm bunlardan önce milli bir hükümet olmalıdır. Bu umudumuzu asla kaybetmemek ve kendimizi bu amaca adamak vatanseverler olarak bizim görevimizdir.

Cihan Sandıkçı