HARAMİSTAN, HARAMİLER VE KELOĞLANLAR…

HARAMİSTAN, HARAMİLER VE KELOĞLANLAR…

İletigönderen Noyan Umruk » Pzr Eyl 21, 2014 13:11

HARAMİSTAN, HARAMİLER VE KELOĞLANLAR… :islik:

Dr.Noyan UMRUK

Masal bu ya… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Haramistan diye bir ülke varmış. Bu ülkede mebzul mikdarda irili, ufaklı harami ve milyonlarca da keloğlan yaşarmış…

Haramiler çeşit çeşitmiş… Kırk haramiler, yeşil başlı haramiler, sarı haramiler…

Gel zaman, git zaman bu haramiler alemin bütün haramilerini de arkalarına alıp, bir hayli keloğlanı da “siz de bizim gibi harami olacaksınız” diye umutlandırarak evlere şenlik bir haramiyi başharami yapmışlar.

Lakin bu başharami aslında yeşil başlı olmasına rağmen, kendine hizmette kusur etmeyen sarı haramileri de pek sever, zaten hidayete ermiş olanlarla, ermiş gözüken dönek keloğlanlara da çaplarına göre yağmadan pay verirmiş.

Tam sarı kadılar ve zabıtalar seyfiyeyi(asker) ve ulemayı dümdüz edip ülkeyi süt liman haline getirmekte iken, kadim ganimet üleşimi(paylaşım) meselesi bunları kanlı bıçaklı hale getirmiş.

Böylece zaten kanunun, kitabın pek itibar sahibi olmadığı ülkede kanunun da kitabın da esamesi okunmaz olmuş…

Ya kırk haramiler…

Sayıları ve şahsiyetleri belli olduğu ve de kayıtlı iş yaptıkları için bunlara kırk harami derlermiş…
Bu kırk haramilerin, başharami kendilerine dokunmadıkça sesleri pek çıkmazmış... Çünkü bunlar zaten evvel zaman içinde küplerini doldurmuş olup, şimdi de diğer haramilere sağlanan imkanlardan da sebeplenmekte imişler….

Ancak başharami zamanla iyice azgınlaşmış; kanun nizam tanımadan diğerleri lehine bunların altlarını oymaya, işlerini kanuna ve de kitabına uydurarak yürütmek için müesseseleşmiş olmalarına rağmen bunları mülkün nimetinden mahrum etmeye başlamış. Bir de bu kırk haramiler, harami başının payitahtın en mühim meydanını, bahçesini envai çeşit haramiye peşkeş çekmesine karşı çıkıp, kazan kaldırınca öldüresiye dövülen, zehirlenen keloğlanlara insani yardım sağlamaya kalkınca film iyice kopmuş…

Derken başharami, sarı haramilerle iyice bir kapışınca “Yahu, şu kırk haramilerin bir meclisi vardı; yakında içtimaa edeceklermiş, bir ziyaret eyleyip görelim bakalım nicesi taraf olmuş, nicesi bertaraf…”demiş, varmış oraya. Kırk haramiler başharamiyi aliyyül ala teşrifat ve alayişle karşılayıp baş köşeye oturtmuşlar. Konuşmalar başlamış.

Belli ki bir hayli mürekkep yalamış bir adem fırlamış kürsüye. Haktan, hukuktan, müsavattan falan bahsetmeye başlamış ama başharaminin suratı da iyiden iyiye gerilmeye başlamış. Bakmışlar olmayacak, bir başka adem fırlamış kürsüye. Başlamış yalvarmaya” Aman başharamim yapma, etme. Ne olur bizlere de bir parça hak, gukuk pardon hukuk, hürriyet, adalet medet…”

Bu esnada başharaminin suratı asıldıkça asılmış, yerinde duramaz olmuş, fırlamış kürsüye. Sarı haramilerin müthiş ihanetinden dem vurarak kendini iyice celallendirttikten sonra başlamış ananas, tesbih usulü ile rüşvet alarak sarılarla işbirliği yapmakla suçlamaya ve de tehdit etmeye kendisini dinleyenleri… Bu arada keloğlanlara insani yardım temin eden “koçunu da” ihmal etmemiş…

Dinleyen zevat ise şaşkın, ürkek, mütereddit, ifadelerini gizlemeye çalışan asık suratları ile birbirlerine soğuk bakışlar fırlatmış, ama yine de konuşmasının hitamında başharamiyi çılgınca ayakta alkışlamış…

Keloğlanlara gelince…

Başharaminin tek korkusu keloğlanlar ise hala sokaklarda dolaşmakta türkülerini söylemektelermiş…Ve de mahşere kadar söyleyeceklermiş…

Keloğlanız budur özümüz,
Haram malda yoktur gözümüz,
Garip hakkı yiyenlere,
Elbet vardır birkaç sözümüz

Bizler birer garip keloğlanız
Eşeğimizin yoktur palanı
Varımız yoğumuz doğruluktur
Sevmeyiz hiç yalanı dolanı…

AYDINLIK G;21.09.2014
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1060
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 8 konuk

x