HARAR
Bilmeyenler için söyleyeyim, harar büyük çuval demektir.
Küçükten büyüğe torba, çuval ve harar diye sıralanabilir.
Sözgelimi at ve eșeklere yemleri torbada verilir, çuvalda değil.
CİA, Demirel’in dıșișleri bakanaı İhsan Sabri Çağlayangil’in bașına ‘torba’ geçirmiști. Onun için ‘altının oyulduğu’nun ayırdına ancak emekli olduktan sonra varabildi.
Halk deyișiyle ‘torbasını attı’ da denilebilir, sonunda..
Irak’taki ABD askerleri de ‘Türk askeri’nin bașına çuval geçirdiler.
Türk tarihinde bir ‘ilk’.
Kaç bin yıllık ‘Türk tarihi’nde böyle bir șey ne duyulmuș ve ne de görülmüștü.
‘Son Türk Devleti’nin sonu mu geliyordu yoksa?
Evet..
‘Son Türk Devleti’nin bașı dertte idi.
Türk yasalarına göre ‘muhtar bile olamaz’ denilenler ‘hükûmetin bașı’na geçirilmiști.
Türk ordusunun bașına da bir ‘soğan erkeği’..
Doğrusunu isterseniz, bu ‘soğan erkeği’nden sonra gelen ‘özde mi sözde mi pașa’ya pek güvenmiștim.
Söylentiye göre ‘Dolmabahçe’de dolandırdılar kendilerini.
Ondan sonra da ‘Cart Curt pașa’ geldi geçti ‘Türk Ordusu’nun bașından.
Șimdi Silivri’de ‘Cırt pırt’ etmekte olan..
Ve ‘Son Türk Devleti’nin son ‘Genel Kurmay Bașkanlığı’ ‘Özel’leștirildi.
Artık torba, çuval değil ama harar da geçirilse farketmez.
‘Askerî Șûra’nın bașına ‘muhtar bile olamaz’lar ile ‘bașkomutanlığa’ ‘sözde bașkomutan’lar geçirildi mi geçirilmedi mi?
‘Harbiye’ marșını Sezen Aksu’dan bașka söyleyen kaldı mı?
Harbiyelilere de, Cem Remo mu ne, inanın bu yeni yetme șarkıcılardan hiçbirini tanımıyorum, ‘je t’adore ma biche’ șarkısını söylemek kaldı.
’27 Mayıs’tan utandıkları kesin.
’28 Șubat’tan nefret etmelerinin istendiğinden de kușkum yok.
Hazreti Gülen’in ‘hoșgörü’sünü öğrenmekteler zahir.
Șeyh ve șıhlara hoșgörü, yurtsever ve ulusalcılara ‘kin’ ve ‘intikam’..
Abartı yok yazdıklarımda, bu yazıyı okuduklarında beni ‘bir kașık suda’ boğmak isteyeceklerinden adım gibi eminim.
Bașlarına geçirilmiș olan ‘torba’dan habersiz..
Sanki tutsak düșen üçyüz bilmem ne kadar ‘komutan’ benim komutanım..
‘Bizim zamanımızda’ çocuklara önce ‘dost ve düșman’ ayırımının nasıl yapılabileceği öğretilirdi.
‘Șimdiki zaman’da, ‘Les Temps Modernes’ de denilebilir, ‘savașma seviș’ mi ne öğretilmekte olmalı.
‘Türk askeri’nin bașına torba geçiren adam, ‘muhtar bile olamaz’ın konuğu.
Dostu..
Azerbaycan, İran ve Suriye halkları düșmanı.
Dünya üzerinde ne kadar üçkağıtçı, yalan ve dolancı, ‘alçak ve namussuz’ varsa dost; ne kadar ‘kendi halinde’, ne kadar ‘emek ve namus’tan yana olan varsa düșman.
Bu nasıl iș, bu ne biçim bir dünya?
Torba, çuval iși değil, harar bu harar.
Bașımıza harar geçirilmiș olmalı.
Yoklayın bir, bu harar benim bașıma geçirilmedi ise kesinlikle sizinkindedir.
Yetti artık, yoklayın bir lütfen!
Șu bașımıza geçirilen ne?
Habip Hamza ERDEM, 17 Mart 2012