Stuttgart Barış Meclisinin düzenlediği Kürt sorunu için barışçıl çözüm yöntemleri başlıklı konferans yoğun ilgi gördü. Stuttgarttaki Alman Sendikalar Birliği (DGB) binasında önceki gün gerçekleştirilen ve yaklaşık 600 kişinin katıldığı konferansa konuşmacı olarak DTP Amed Milletvekili Akın Birdal, eski AKP Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal, Sol Parti (Die Linke) Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Feleknas Uca ve Alman Barış Hareketinin kurucularından Prof. Dr. Andreas Buro katıldı.
Stuttgart Barış Meclisi kurucularından Süleyman Severin yönettiği konferansta Birlik 90/Yeşiller ve Sol Parti temsilcileri ile Barış Meclisi kurucularından Ali Gürsu da kısa konuşmalarla düşüncelerini dile getirdiler. Savaşlarda yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başlayan konferansın açılış konuşmasından sonra söz alan AP Milletvekili Feleknas Uca, özellikle Avrupanın Kürt politikasını değerlendirdi. Avrupanın çıkarları için iki yüzlü bir tutum sergilediğini söyleyen Uca, Lozanda Kürtleri yok sayan bir antlaşma dayatan ve militarist Türk devletine ekonomik, askeri ve siyasi destek veren Avrupa, buralara sığınan Kürt savaş mağdurlarını da kriminalize ederek, bu savaşta Türk devletinin yanında yer almaktadır diye konuştu.
Hastalıklı bir devlet
Ardından söz alan Akın Birdal gündemdeki Ergenekon dalgası ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiyeyi hastalıklı bir devlet ve sistem olarak nitelendiren Birdal, İttihat ve Teraki artıklarının tek varlık gerekçesinin Kürt sorunu olduğunu ifade etti. 17 bin faili meçhul cinayetinin hesabının yerde olduğunu hatırlatan DTPli Birdal, devamla şunları belirtti: Fıratın ötesine geçemeyen Ergenekon operasyonlarıyla devleti temize çıkaracaklarını sanıyorlar. Fıratın ötesine gidemeyen bir Türkiyenin barışa, temiz topluma ulaşması mümkün olamaz. Kürt sorununa karşı samimi bir pozisyon alamayan bir siyasi iradeyle Türkiye karanlıkta kalmaya mahkumdur.
Kürt sorununa barışçıl çözüm yöntemlerinin tartışıldığı konferansta Akın Birdal, Çatı Partisi projesi* hakkında da bilgi verdi. Gerçek bir demokratik cumhuriyet için Çatı Partisi projesinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Birdal, ortak mücadele şansının bu projeyle sağlanabileceğini söyledi. Birdal, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Çatı Partisinde biraraya gelerek oluşturacağımız fotoğrafta kendini bulan sistem dışı yığınlarla birlikte umut her zamankinden daha büyüktür. Ancak böyle bir iktidar ve iradeyle bütün savaş suçlularından hesap sorabiliriz. Tekçi, küçük olsun, benim olsun anlayış ve yaklaşımlarla hiçbir girişim çözüm gücü ve umut olamaz.
Alman Barış Hareketinin kurucularından Prof. Dr. Andreas Buro ise Almanyanın Kürt politikasını değerlendirdi. Frankfurt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi emekli öğretim görevlisi Prof. Buro ayrıca konuşmasında, içinde yer aldığı Dialogkreis adlı oluşumun Kürt sorununun barışçıl çözümü için oluşturmuş olduğu yol haritasını tanıttı.
Eski AKP Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal ise değerlendirmesinde Kürt sorununu Osmanlı döneminden itibaren ele alarak, konuyla ilgili görüşlerini sundu. Kürt mücadelesinin Şeyh Said ve Dersim isyanlarından sonra döllenme sürecini yaşadığını söyleyen Ünsal, 1984ten sonra ise bütün kesimleri biraraya getiren ve özellikle de kadın ayağıyla çağdaş, yıkılmaz bir direniş ve mücadele modelinin yaratıldığını ifade etti. Bundan sonra hiçbir güç Kürtleri tasfiye edemez, devre dışı bırakamaz diye konuşan Ünsal, Gazzedeki katliama da değindi ve Arap ülkelerinin onursuz bir duruş sergilediğini dile getirdi. Konuşmacıların değerlendirmelerinden sonra katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasıyla konferans sona erdi.
- İm (Kod): Tümünü seç
http://www.barismeclisi.com/html/modules.php?name=News&file=article&sid=79
*İmralı'daki it: Çatı Partisi'nin de ortaya çıkması önemlidir. Kürdistan'da ikinci Gazzelerin önüne geçmek için halklar arası demokratik kurumların oluşturulması önemlidir. Çatı Partisi Türkiye'nin siyasetine yön verebilir.