'Havana'daki Atatürk büstünden şeref duyuyoruz'
Küba Devrimi'nin 50. yılında, Ankara Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal'la görüştük. Küba'da, devrimin öncelikle tam bağımsızlık anlamına geldiğini belirten Abascal," Halkın sorunlarının sosyalizmle çözüleceğini gösterdik" diyor.
BORA YILDIZ
Fidel Castro önderliğinde 1959 yılında gerçekleşen Küba Devrimi, 1 Ocak'ta 50. yaşına giriyor. Ulusal bağımsızlıklarının 50. yıl dönümü Küba'da olduğu gibi büyükelçiliklerde de çeşitli etkinliklerle kutlanacak.
Kutlama hazırlıkları sürerken, Ankara Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal'la görüştük. Abascal, ABD'nin yanı başında sosyalizmden ödün vermeden, yarım yüzyıldır ulusal bağımsızlıklarını korumayı nasıl başardıklarını anlattı. Abascal'la Latin Amerika devrimlerini ve Türkiye-Küba ilişkilerini de konuştuk.
"KÜBA'DA DEVRİM HERŞEYDEN ÖNCE BAĞIMSIZLIK DEMEK"

ERNESTO GOMEZ ABASCAL- Öncelikle, Devrim'in 50. yıldönümünü kutladığımız dönemde konuşma hakkı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Devrim öncesinde Küba yarısömürge ve tamamen bağımlı bir ülkeydi. O yüzden Küba'da devrim, öncelikle ulusal bağımsızlık anlamına geliyor. Tabii ulusal bağımsızlığın yanı sıra, bu süreç halkın birebir yararlandığı birçok reformlarla tamamlanmıştır. Devrimle yolsuz bir demokrasi değil, gerçekten haklı bir demokrasi tesis edilmiş oldu. Bu sayede dünyanın en güçlü imparatorluklarından birinin karşısında 50 yıldır direnebildik. Hatta kıyılarının 150 kilometre ötesinde bile... Bu da devrimle tesis edilen Küba halkının kararlılığını gösteriyor. Eğer tek bir sözcükle özetlersek, aslında en büyük kazanımı Küba'nın saygınlığıdır.
"SORUNLARIN SOSYALİZMLE ÇÖZÜLECEĞİNİ GÖSTERDİK"
AYDINLIK- Küba sosyalimden ödün vermemekteki direncini neye borçlu?
ABASCAL- Halk iktidara gelmiştir. Bu sebepten ötürü kendi direnişini kendi hazırlamıştır. Daha önceden işsizlik, sefalet, parasızlık, açlık, sağlıksızlık, eğitimsizlik ya da çiftçilerin toprak sahibi olamaması gibi sorunların hepsi, kapitalizmin suçu. Küba'daki uygulama, halkın sorunlarının büyük çoğunluğunun sosyalizmle çözülebileceğini göstermiş oldu. Çünkü sosyalizm daha adil, daha haklı, daha insani, çok daha üstün bir sistem. Birçok insan, Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa'daki diğer sosyalist ülkelerin yıkılmasıyla beraber, Küba'nın da yıkılacağını düşünüyordu. Ancak Küba'da sosyalizm, kendi kökeninden çıktı, halkının isteğiyle tesis edildi. Sosyalizm Küba'da ulusal bağımsızlık savaşıyla alakalıdır. Küba ilk kez devrim sonrasında bağımsız bir ülke olabilmiştir. Bu yüzden yıkılması mümkün olmamıştır.
HAVANA'DA ATATÜRK BÜSTÜ

AYDINLIK- Küba, Türk Devrimi'ne nasıl bakıyor? Atatürk Küba için ne ifade ediyor?
ABASCAL- Küba'da ve Latin Amerika ülkelerinde Mustafa Kemal Atatürk ve devrimi çok iyi tanınmıyor. Açıkçası daha iyi tanınmış olması gerekirdi ve tanınmıyor olması çok büyük bir ayıp. Atatürk'ün yapmış olduğu devrimin, verilen bağımsızlık savaşının aslında daha çok yayılması, yaygınlaştırılması gerekir bu bölgede. Atatürk, emperyalistlerin saldırdığı ülkesinde bir mücadele başlatarak düşmanları yenebilmiş, vatanın atası... Ulusal bağımsızlık, halkın birlik ve bütünlüğü için verilen mücadelede en önemli sembollerden biri. Bu yüzden Havana'da çok güzel bir yerde Atatürk'ün bir büstü var ve bundan biz de şeref duyuyoruz.
"ÇİN VE RUSYA, LATİN AMERİKA'NIN ÖNEMİNİN FARKINDA"
AYDINLIK- Son dönemde Küba'yı Çin ve Rusya Devlet Başkanları ziyaret etti. Bu ziyaretlerin anlamı ne?
ABASCAL- Gerçekten çok önemli ziyaretlerdi. Her iki ülkeyle de çok iyi ilişkilerimiz var. Çin zaten Küba'nın en önemli ortaklarından biri. Rusya'yla da tarihi itibariyle her zaman çok iyi ilişkiler içinde olduk. İkisi de çok önemli, çok büyük ülkeler ve dünya çapında çok önemli roller üstlenebilecek güçte iki ülke. Aslında bu iki lider sadece Küba'yı ziyaret etmediler. Tüm Latin Amerika ülkelerini ziyaret ettiler. Çünkü artık çok daha bağımsız bir sahnede yer alan Latin Amerika ülkelerinin öneminin farkındalar. Daha evvelden ABD tarafından bu kıta arka bahçe olarak tanımlanıyordu. Artık böyle bir kavram kalmadı.
"ABD, LATİN AMERİKA'DA DIŞLANIYOR"
AYDINLIK- Küba ile diğer Latin Amerika ülkelerinin ilişkileri ne boyutta?
ABASCAL- Gerçekten fark edilir bir değişim var Latin Amerika'da. Tabii ki devrimci, ilerici ya da solcu bir liderin başkan seçilmesi her türlü değişimi yapabileceği ya da her türlü reformu yapabileceği anlamına gelmemeli. Çünkü bir ülkenin tüm hâkimiyetini sadece başkan olarak ele geçiremezsiniz. Ama hükümete gelmeniz, bazı değişimlere ön ayak olabileceğiniz anlamına gelir. Latin Amerika'da artık halkın çıkarlarını savunmak isteyen hükümetler başa geliyor. En son Brezilya'daki Latin Amerika zirvesine 34 ülke katıldı. Daha önceden de böyle toplantılar vardı. Ama mutlaka ABD de bu toplantılarda yer alıyordu. Bu gibi kuruluşlar ya da gruplar, aslında ABD'nin bir hâkimiyet aracı olarak çalışıyordu. Ama şimdi durum tamamıyla değişmiş durumda. Son zirvede yeni bir örgüt kurulmasına karar verildi. Bu da sadece Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin katılacağı bir örgüt olacak. Yani ABD dışarıda bırakılmış oldu. Gene bu zirvenin en önemli notlarından biri, tüm katılımcıların, ABD'nin Küba'ya uyguladığı ablukaya son vermesi talebidir.
"IRAK HALKI, İŞGALCİLERİ BİR GÜN ELBET GÖNDERECEK"
AYDINLIK- Küba, Irak'taki ABD işgaline nasıl bakıyor?
ABASCAL- Irak'a karşı böyle bir savaş başlatanların, bu işin sorumlularının savaş suçluları olarak yargılanmaları gerekir. Ben Irak halkını çok iyi tanıyorum. Çünkü buradaki görevimden önce Irak'ta büyükelçilik yaptım. Irak halkı da gerçekten çok vatanseverdir. Kendi topraklarını işgal edenleri, eminim bir gün ülkelerinden göndereceklerdir. Bu işgal bölgedeki düzeni oldukça etkiledi ve çok ciddi sorunlara yol açtı. Irak'taki durum, Türkiye'de, Suriye'de ve İran'da da çok ciddi sorunlara sebebiyet verdi. Irak'ta gerçekten insani açıdan çok vahim bir durumla karşı karşıyayız. Böyle bir yalan
üzerine bir savaş başlatanların yargılanması gerektiğini düşünüyoruz.
"TÜRKİYE-KÜBA İLİŞKİLERİ OLUMLU GELİŞİYOR"
AYDINLIK- Küba-Türkiye ilişkileri hangi boyutta?
ABASCAL- Türkiye ve Küba arasındaki ilişkiler gerçekten çok olumlu bir zemin üzerinde ilerliyor. Her ne kadar arada ciddi bir mesafe olsa da ticaretimizde her geçen gün artış sağlanıyor. Türkiye de ABD'nin Küba'ya uyguladığı ablukaya karşı geliyor. Küba'yı ziyaret eden Türk turistlerin sayısı her geçen gün artıyor. Her iki halk arasında da çok güzel, dostane duygular beslenmekte. İlişkilerimizin bu yönde devam etmesi ve gelişmesi için olumlu beklentiler içindeyiz. Devrimin 50. yılı vesilesiyle yaptığımız bu görüşmeden yararlanarak, kardeş Türk halkına en derin ve içten selamlarımı gönderiyorum.
28 ARALIK 2008 Aydınlık
Yazıyı .pdf dosyası olarak indirmek için:
http://www.mediafire.com/download.php?jmjmyk5m5ki
http://www.guncelmeydan.com/forum/gunde ... 18016.html