HAYATLARI SÖNDÜREN KARA VİCDANLILAR…
Dr. Noyan UMRUK
Jnd. Kur.Yb. Yusuf Kelleli bir Silivri tutsağı… Askerlik yaşamının 6 yılı dağlarda teröristlerle savaşarak geçmiş. Kelleli, Balyoz’da Beyazıt Camii’ni bombalamak üzere “Keşif Emniyet Tim Komutanı” olarak görevlendirildiği iddiasıyla yargılandı. Delil mi? Malum dijital çizelgelerde adının geçmesinin “”hayatın olağan akışına” uygun düşmesi. Yetmez mi? Sonuç:16 yıl!
Gelin birlikte okuyalım mektubunu. Bakalım bu cezayı “hak etmek için” neler yapmış:
“Henüz 14 yaşımda iken bu şerefli üniformayı giydim. (...) Yaptığınız iş, fedakârlık gösterdiğiniz ve feragat ettiğiniz şeyler parayla pulla ölçülecek şeyler değil. (...)
Vücudumda kaleşnikof mermisiyle 6 ay
...1993 Mart’ında Beytüşşebap-Ayvalık Köyü’nde konuşlu 5. Jnd. Kom. Tb. 2. Jnd. Kom. Bl. 1. Kom. Timini kura olarak çektim. Ağustos başında Şırnak’tan Beytüşşebap’a konvoy düzenlemek istedik. Örgüt yolu kesti ve Tanintanin Dağları ile Kelmehmet Dağı arasında kalan geçitte çatışma çıktı. Timimle bölgeye intikal ettim… Teröristler hâkim tepeleri tutmuştu, karanlık çökmek üzereydi… Helikopter desteğine rağmen çok fazla ateş yedik. Bir kayanın arkasına mevzi alırken sol omzumdan mermi yedim ve yaralandım.
Uzungeçit’te doktor olmadığı için tedavimi bir sıhhiye eri yaptı. Çekirdeğin girip çıktığını söyleyip yarayı dikti. 1 ay sonra aynı bölgedeki bir operasyonda Bölük Komutanım, 12 vatan evladı ve 4 köy korucusu şehit oldu. Yaramdan dolayı hastaneye gidemeden B. K.lığına vekâlet etmeye başladım. Genel K.lıktan gelen 3ncü tenkit mesajı üzerine 1994 Şubatında Şırnak Asker Hastanesi’ne sevk edildim. Röntgen çekildi. Kurşun omuriliğin üzerine kadar devam etmiş ama içeride kalmış. Doktor “Yatın hemen alacağız” dedi. “Oruçluyum, iftardan sonra olmaz mı” diye sordum. Ve akşam omuriliğimin üstünde 6 aydır habersiz taşıdığım kaleşnikof mermisine veda ettim. Oksitlenmiş çekirdeği gören doktor “Komutanım siz zehirlenmeden bu kadar zaman nasıl yaşadınız?” diye sormuştu... Verilen 1 ay istirahati de bölükte görev yaparak geçirdim. Dolayısıyla zaten fazladan yaşıyoruz! Onun için hapis bize vız geliyor...
Çoluk çocuğumuza kim bakacak
Birçok genç arkadaşım gibi henüz maaşlı emekliliği bile hak edemedik. Yani mahkûmiyet nedeniyle TSK’dan ilişiğimiz kesilince ne maaş, ne de emekli ikramiyesi alabiliyoruz. Büyük oğlum üniversitede, küçüğü 7. sınıfta okuyor. Eşim çalışmıyor. Ne evim var ne de arabam… Devlete 20-25 sene gece gündüz, dağ taş, aç susuz hizmet ediyorsunuz ve bir gün sahte delillerle yargılanıyor, beş parasız kapının önüne konuluyorsunuz. Dışarıda olsanız iş bulur çalışırsınız ama hapiste iken çoluk çocuğunuza kim bakacak?
Bu kadarını İngilizler bile yapmamıştı
100 yıl önce ülkeyi işgal eden İngilizler, Malta’ya sürgün ettiği vatanseverleri hukuka aykırı olur diye mahkûm edememişti. Bugün kendi vatanımızda, yüce Türk Milleti adına karar verdiğini söyleyen yargıçlar sahteliği ve hukuki delil olamayacağı onlarca saygın Türk ve yabancı bilim insanı tarafından ispatlanmış karanlık odaklarca üretilmiş deliller ile sizi gözlerini kırpmadan 16 yıla mahkûm edebiliyor. Bu durumu hangi vicdan kabul eder bilemiyorum.
Sonuç
Canımız pahasına hizmet etmeye çalıştığımız bu devletin ve Türk Milleti’nin bize vereceği karşılık bu mu olmalıydı? Adaletin kör, vicdanların sağır olduğu bugünlerde sesimiz, gözümüz ve kulağımız olan siz değerli ve yürekli insanlara selam olsun. Ancak cami bombalamak gibi alçakça iftiralara adımızı karıştıran ve mülkün temeline bomba koyduğunun farkında olmayan komplocu çeteler ile cezaevlerindeki tutsakların sırtına basa basa terfi ederek makam mevki sahibi olup buradan aldığı maaşla çoluk çocuğunun rızkını sağlayanlara da lanet ve haram olsun.” Ve de türbanlı “ileri demokrasiye” selam olsun!
*Telefonuna “sehven” girildiği kanıtlanan telefon no.ları nedeni ile16 yıla mahkûm edilen aynı durumdaki Tğm. M.Ali Çelebi ve saygıdeğer eşine yüreğimiz kanayarak mutlu ve özgür bir gelecek diliyoruz.
AYDINLIK g; 03.11.2013