Haydar Baş: Türkiye'de krallık rejimine 'HAYIR'

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AKP tarafından hazırlanan Anayasa değişikliğiyle kuvvetler ayrılığı ilkesinin yok edildiğine işaret ederek, “Kuvvetleri bir elde topladığın zaman Türkiye’de krallık olur. İktidarın yaptığı budur” dedi.

Haydar Baş: Krallık rejimine ‘Hayır’
Haydar Baş, “Bunların getirdiği anayasa değişikliği 12 Eylül Anayasası’na rahmet okutur” dedi.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş, 12 Eylül’de yapılacak Anayasa değişikliği ile ilgili referanduma ilişkin tespitlerde bulundu. Baş, 12 Eylül’de referandumla milletin önüne getirilecek olan Anayasa değişikliğinin bazı maddelerinin risklerle dolu olduğunu bildirdi.

Padişahlığa götürür
Haydar Baş, “12 Eylül’de yapılacak Referandum’da halkın önüne getirilecek olan Anayasa değişikliği tek tek maddeler oylanacak şekilde halkın önüne getirilseydi ’evet’ derdik; 2 madde yüzünden referandumda ’Hayır’ diyeceğiz” dedi. Baş, sözlerine şöyle devam etti: “Bu iki maddeyi işin içine koydunuz yani çorbayı kaynattınız içine 2 damla zehir attınız o çorbayı perişan ettiniz. 12 Eylül Anayasası bunlarınkine on basar. O Anayasa’da ülkenin birliği, beraberliği, vatanın bölünmezliği esastır. Şimdi bu Anayasa değişikliği ile kuvvetler aykırılığı ilkesini yok ediyorlar. Bunların ki 12 Eylül Anayasası’na rahmet okutur. Bütün maddelerine ’evet’ diyorum ama 2 maddesi var ki ’evet’dememize imkan yok. Kuvvetler aykırılığı ilkesine gerek yoktur, kuvvetleri bir elde toplamak lazımdır’diyorlar. Sen kuvvetleri bir elde topladığın zaman Türkiye’de krallık olur, padişahlık olur. Türk toplumunu demokratik bir krallık dönemi sevk etmeye çalışıyorlar.”

Asıl 12 Eylül mağduru benim
BTP lideri Baş, “Asıl ben 12 Eylül mağduru olmama rağmen ’kol kırılır yen içinde kalır’ diyorum. O günlerde ben 12 Eylül’ün ikinci sabahı içeri alındım. Aylarca Boztepe’de kaldım. Beni koğuş başkanı yaptılar. Birbirine kurşun sıkan arkadaşlarla orada kardeş gibi olduk” dedi.


YENİÇAĞ, 9 Eylül 2010

“AKP Krallığı”na gidiyoruz


Demokrasi ve Cumhuriyet sistemine geçişin sebebi millet iradesinin belirli kişi, aile ya da sınıfların tahakkümünden kurtulması içindi.

Böylece insanlar haksızlık ve zulümlere karşı korunmuş olacaklar, isteyen herkes devlet iradesinde söz sahibi olabilecekti.

Ülkemizde demokrasi bugüne kadar kuvvetler ayrılığı ilkesi yani yasama, yürütme yargının ayrı ayrı hareket etmesi ve birbirini denetlemesi sebebiyle işler vaziyetteydi.

Her ne kadar siyasilerin icraat yanlışlıkları olsa da sistem bir şekilde demokratik olarak işliyordu.

Taa ki 12 Eylül’de referanduma sunulacak olan Anayasa değişiklik paketine kadar…

Eğer bu yeni Anayasa referandumdan evet oyu alırsa, Türkiye’de birçok denge kendiliğinden değişecek.

Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve ordu tamamen yasama ve yürütmeyi elinde bulunduran siyasetin kontrolüne geçecek.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bu konuda çok ciddi bir uyarıda bulundu. Hükümetin kontrolüne geçen anayasal kurumların siyasi amaçlar için kullanılacağını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, “yasama, yürütmeden sonra yargı da hükümetin eline geçerse Türkiye krallığa dönüşür” dedi

Yani demokrasi zarar görür, cumhuriyet zarar görür.

Neden mi?

Zaten kurumlarda hızlı bir kadrolaşma içinde olan AKP her sahada tekel haline gelecek.
Bu, devletin her kurumunda siyasi menfaatlerin ön planda olmasına neden olacak. Bu durum kurumların işleyişlerini tamamen bozacak, dengeler alt üst olacak, sağlıklı bir karar alınamayacak.

Devletin ve milletin menfaatleri geri plana itilecek, AKP’nin menfaatleri gündemde olacak.

Muhalefet diye bir şey kalmayacak, çünkü AKP, muhalefeti sadece siyaset sahnesinde değil, her sahada silecek.
İşte buna Prof. Dr. Haydar Baş’ın ifade ettiği gibi “Krallık” denir.

Hatta öyle bir krallık ki, kimse hesap soramayacak, ama onlar siyasi menfaatlerine ters hareket eden herkesten hesap soracaklar, yargısız infazlar zuhur edecek.

Yani tarihte birçok kralın bile sahip olmadığı güce kavuşuyorlar.

Diyeceksiniz ki tarihte bazı padişahlar gelmiştir, adaletle hükmetmişlerdir. Peki, AKP bu güce sahip olduğu zaman durum nasıl olacak?

AKP’nin bugüne kadar yaptıkları, bu güce sahip olduktan sonra yapacaklarının da en bariz göstergesidir.

Irak’ı işgalde ABD’ye yardımcı olan kim? AKP ve Başbakan…

Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren BOP projesinin eş başkanı kim? Başbakan…

Madenlerimizi, kurumlarımızı, topraklarımızı yabancılara peşkeş çeken kim? AKP

Dinlerarası diyalogla ülkemizi misyonerlerin kalesi yapan kim? AKP

Dış politikada ülkemizi iflasa sürükleyen kim? AKP

Ülkemizin borcunu 8 yılda 4-5 katına çıkartan kim? AKP

Ülkemizde vatandaşların borç batağına saplanmalarını sağlayan politikalara imza atan kim? AKP
Daha çok şey söylenebilir ama bu kadar kafidir.

Siz söyleyin AKP krallığa döndüğü zaman sonuç ne olacak?

Murat Çabas
Yenimesaj