Sevgili dostlar; Türkiye bir "demokratik seçim"den daha çıktı. Sonuç iki saat sonra açıklandı!
Şimdi birileri Türk milletinin ne kadar ebleh, aymaz olduğundan söz edecek. Birileri, birilerini ihanetle suçlayacak. Bırakalım suçlamaları... Önümüze bakalım... Seçimler SEÇSİS hile sistemiyle yapılmıştır. Hiçbir şekilde demokratik bir ortam söz konusu değildir, partiler ve adaylar madden ve manen eşit şartlarda değillerdir. İktidar partisi açlıkla terbiye edilen büyük bir kesime sızmıştır.. Çekilen bunca cefaya rağmen muhalefet halkın ezici çoğunluğunu samimiyetine ikna edememiştir. Yerel örgütlenmede başarı sağlanamamıştır. Aydınlar susturulmuştur. Halk üzerinde psikolojik savaş en üst düzeyde sürdürülmektedir ve bununla mücadele imkanlarının tümü tıkalıdır..
Umutsuzluğun kucağına düşmek, kolayı seçmektir. İnfiale kapılma zamanı değildir. Sonucu üç aşağı beş yukarı bilmiyor muyduk?
Tarihte benzer birçok dönemden geçtik.. Hepsinden alnımızın akıyla çıktık ki bugün buradayız.. Durumu bir süreç olarak değerlendirmek ve hezeyana kapılmamak esas meseledir. Kendi eleştirimizi yapmak, "delikleri ve kaleleri" bulma zamanıdır.. Yaklaşan tehlikeye karşı yerel düzeyde nasıl elele vereceğiz, bunu tartışma zamanıdır! Bir kez daha hatırlatalım, bunu partiler üstü bir anlayışla gerçekleştirmek zorundayız.
Attilâ abinin dediği gibi: "Haydi, marş marş!"
Banu AVAR, 12 Haziran 2011, seçim sonu