Hesaplaşma (2) / Figen ÖZEN

Hesaplaşma (2) / Figen ÖZEN

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Ağu 31, 2013 22:20

Hesaplaşma (2)

Yıl 2000… Galatasaray UEFA ve Süper Kupa şampiyonluğunu kazanmıştır. Sonuç mükemmeldir. Tüm Türkiye bu sonuca, başarıya kilitlenmiş ve ülkede bir yalancı baharın rüzgârları esmektedir. Gök sarı yer kırmızıdır.

Galatasaray’ın şampiyonluğunun verdiği gurur tüm toplumu esir almış, Türkiye, 2000 baharına bir tüketim çılgınlığıyla girmekte ve Milenyum’u bu çılgınlık ve sarhoşlukla karşılamaktadır. DSP-ANAP-MHP koalisyonunun IMF ile Aralık 1999’da yaptığı, garanti edilmiş dört milyar dolarlık dış borç anlaşması ile enflasyon düşüşe geçmiş, dolar kuru sabitlenmiştir.

Aslında HESAPLAŞMA (2) yukarıda okuduğunuz satırlarda başlayacak ve devam edecekti. Ancak bugün Türkiye, emperyalizmin bir büyük hesaplaşması ile karşı, karşıyadır.

Suriye ile savaş! Küresel şeytanlar yağlı şişman popolarının üstünde oturup semirirken, pis işlerini Türk ordusuna, yaptırmak istemektedirler.

Atatürk’ün anlayışına göre, savaş bir ulusun ancak zorunlu kalması durumunda başvuracağı bir çözüm yolu olabilir. Nitekim “Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Millet hayatı tehlikelerle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir” sözü onundur. Savaş ortamına gelinceye kadar, diplomasinin bütün inceliklerini kullanmanın önemine Atatürk; “Diplomatlar barışın kurmaylarıdır” sözleriyle değinmiştir.

Hilal ve Haç karşı, karşıya gelecek, ancak “Ben Müslüman’ım” diyen Erdoğan da, Haçlı ordusunun sancaktarlığını yapacaktır.

Ortadoğu’da, yirmi iki ülkenin sınırları değişecektir. Küresel şeytanların isteği budur. Yapılması gereken ise ülkelerde iç savaş çıkarılmasıdır. Şimdilik Suriye hedeftedir. Ama asıl ve büyük hedef elbette Türkiye’dir.

Evangelist Protestanların kökü Yahudi inancına ve Siyonist çıkarlara dayanır. Hatta Vatikan’a baş kaldırıp Protestan mezhebini kuran Martin Lutter’ın Sebateist olduğu da iddia edilir.

Amerikan siyaseti tamamen, Evangelist Protestanların elindedir. “BÜYÜK GÖZ”, dünyayı Amerika’dan gözlemektedir. Yahudiler siyasetlerini Arz-ı Mevut, Evangelistler ise sadece “İYİ ve Kötü”nün savaşması sonucu galip gelecek, “İyi”nin, dünya devleti kuracağına inanmaktadırlar. Dünyada var olan en DİNCİ DEVLET, Amerika’dır.

Üç kötü ruh krallar,ı İbranice *Armageddon denilen yere topladılar.” “Sonra tapınaktan yükselen gür bir sesin yedi meleğe, ‘Gidin, Tanrı’nın öfkesiyle dolu yedi tası yeryüzüne boşaltın!’ dediğini işittim...”

20. yüzyılda iki büyük savaş, küresel çetelerin, dünyayı paylaşma savaşları yaşanmıştır. I. Ve 2.Paylaşım Savaşları… Ateş ve ölüm milyonlarca insanı telef etmiş, küresel savaş baronları,

SAVAŞ TANRISI ARES’in kulluğuna soyunmuşlar, Nagazaki ve Hiroşima’da atılan “ATOM BOMBALARI” Japonya’da gelecek nesli yok etmiştir.

Her iki Paylaşım Savaşı da BİR İNSANLIK suçu işlenmiş ve adeta soykırım yapılmıştır. “Armageddon’daki Son Savaş” kehaneti, Yuhanna’nın İncil’inde geçmekte ve kıyamet alâmetlerinden biri kabul edilmektedir.

Bu hurafeye dayanan kehaneti şimdi Haçlılar, Suriye’ye karşı kullanmak için harekete geçmek üzeredirler. Bu savaş küresel bir soykırımın hazırlığıdır. Armageddon Savaşı, Ortadoğu’nun küresel çetelerin çıkarlarına göre düzenlemesi için gereklidir.

Cehennemin üç başlı köpeği, peşine eniklerini takmış, Türkiye-Suriye sınırında “SALTO” durmaktadır. Karanlıklar Tanrısı Erosbos ise, Eşbaşkan’ın kulağına küresel şeytanların emirlerini sıralamaktadır. SURİYE İLE SAVAŞ!

Türk askeri, Amerikalıların dediği gibi bu ülkenin en ucuz ihraç malı, değildir. Mehmetçik, bu milletin canının ta kendisidir. Küresel çetelerin emriyle savaşta akacak Mehmet’in kanının vebali Erdoğan’ın ve iktidar partisinindir. Ancak ülkenin sathı mahalli, bir küresel işgal için hazır ve nazırdır. Eşbaşkan kendisine verilen emri yerine getirmiş, iktidar partisinin, biat kültürüne esir olmuş milletvekilleri ise her emre baş kesmiş ve diz vurmuştur. Milli ve Anti-Siyonist görüş çok derinlere gömülmüştür.

Ve Türkiye’deki PATRİOTLAR… Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep. Ülke açıkça Alman, Hollandalı ve Amerikan askerlerinin işgali altındadır. Bu füzelerin tetiği ise Erdoğan’ın iddiasının aksine küresel şeytanların elindedir. Türkiye bu füzelerin rampalarına oturtulmuş, ÜLLİMİNATİ’ DEKİ efendilerin kaderi hakkında karar vermesini beklemektedir.

VE BÜYÜK BİR YALAN!..“Türkiye halkının ve topraklarının korunması ve NATO’nun güneydoğu sınırındaki krizin azaltılması amacıyla kullanılacaktır”

Üstelik Patriotların Türkiye’ye yerleştirilmesi de, CFR’nin koltuk değneği olan iktidarın, NATO’ya baş vurması ile gerçekleşmiştir. VE Türkiye artık Erdoğan’ın deyimiyle “NATO TOPRAĞIDIR.”

Ve NATO toprağında Türk milletini olası bir kimyasal savaş tehdidine karşı Amerikan askerleri koruyacaktır.(!) Kervanın önündeki zincirli deliye demişler ki” Esat, kendi halkına karşı kimyasal silah kulandı ve başta çocuklar olmak üzere binlerce kişinin ölümüne sebep oldu. Savaş çıkarsa ABD, Türkiye’yi koruyacak.”

Kervanın en önündeki zincirli deli zincirlerini şıkırdatarak cevap verecektir. “GÜLDÜRMEYİN BENİ, BUNA BENİM GİBİ DELİLER BİLE İNANMAZ.

Ancak Savaş Tanrısı Ares’in gölgesindeki Erdoğan, büyük oyunun içindeki piyon olduğunun farkında değildir. Davut’un oğlu Ahmet ise kapı, kapı dolaşarak ölüm tacirliği yapmaktadır.

Suriye, tüm gücüyle Batı’nın kanlı çetelerine direnmekte ve bağımsızlığını korumak için savaşmaktadır. Ancak olası bir savaşta Suriye’nin hedefinde, kendisini düşman ilan etmiş iktidar vardır. Elbette olanlar Esat’ın “DOSTUMUZ” dediği Türk milletine olacaktır.

Suriye’den sonra sıra Türkiye’nindir. Hazırlanan plan gereği Türk Kürt’e, Türkmen Yörük’e, Alevi Sünni’ye sırtını dönecektir. Yaratılan kaos ortamından faydalanacak olan küresel çetelerin piçleri silahlı çatışmaya girecek ve ABD işgalindeki Türkiye parçalanacaktır. Bu yüz yıllık bir intikam planının, iktidarın başı tarafından gerçekleştirilecek senaryonun ta kendisidir.

Erdoğan kendisini artık dev aynasında görmekten vazgeçmek zorundadır. Dayanağı olmayan söylemlerinden dolayı, ABD, İsrail, Mısır ve Birleşmiş Milletler Sözcüsü tarafından, yaramazlık yapan bir çocuk gibi azarlanmıştır. Artık bu oyunu tek başına oynamak zorundadır. Uluslar arası arenada tek başına bırakılmış, “YALNIZ ERDOĞAN”IN ise bu oyunu oynayacak gücü yoktur.

Türk milleti şunu bilmek zorundadır. Amerika ve AKP’nin işbirliği ile “kafeslenmiş” olsa dahi bu ülkeyi koruyacak tek güç TÜRK ORDUSUDUR.

“Millet hayatı tehlikelerle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir.” Atatürk’ün anlayışına göre, savaş bir ulusun ancak zorunlu kalması durumunda başvuracağı bir çözüm yolu olabilir. Nitekim “Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Millet hayatı tehlikelerle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir” sözü onundur. Savaş ortamına gelinceye kadar, diplomasinin bütün inceliklerini kullanmanın önemine Atatürk; “Diplomatlar barışın kurmaylarıdır” sözleriyle değinmiştir. Yeniçağ Gazetesi

Eğer Türkiye, Suriye ile çıkacak bir savaşa müdahil olursa akacak her damla TÜRK KANININ sorumlusu Erdoğan’dır.

Ne tarih ne de bu millet bu kan dökücü zihniyeti asla af etmeyecektir.

Figen ÖZEN, 31 Ağustos 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Figen ÖZEN

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x