Hırant DİNK cinayeti perde arkası ve özür

Türkiye'de son yıllarda yaşanan en önemli siyasi cinayetlerden biri Hırant Dinkin öldürülmesidir. Sanki düğmeye basılmış gibi önce aydınlarımız(!!!) Ermeni olmuş sonra Ermenistan ile ilişkiler düzelmiş en sonunda ise özür kampanyası başlamıştır. Şimdi su soruyu sormak gerekir "qui bono(kim kazançlı)". Hırant Dink öldürüldükten sonra dünya önünde kimin eli güçlenmiştir? Öncelikle cinayeti işleyen kişilerin siyasi kimliğini biryana bırakmalıyız. Bu gibi operasyonlarda eylemselliğe değil sonuca bakılmalıdır. Espiyonaj bakımından incelendiğinde Ermeni diasporasının Türkiye ve dünya üzerinde eli güçlenmiştir. Sonra özgürlükçü aydınlarımız Ermeni lobisi adına çalışır gibi (ki gibisi fazla) önce kamuoyu oluşturmuş, tepkiler giderek artmış ve en sonunda iş özür dilemeye kadar gitmiştir. Peki Hırant Dink cinayeti öncesinde bu sözde aydınların sözde olumlu tepkileri sözkonusu olabilir miydi? Ayrıca diasporanın sevmediği bir gazeteci olan Hırant Dinkin ölüsü mü yoksa dirisi mi Ermeni lobisine daha faydalı olacaktır. Türk Halkı bu cinayet ile bir mahcubiyete itilmiştir. Tabi unutmadan malum medya gücünü elinde tutan kişinin medyası AB'ci tutumunu sürdürürken Türk Halkının bu cinayetten mahubiyet duymasında katkıları büyük olmuştur. Şimdi size soruyorum bu cinayeti kim işlemiştir ve cinayetin sonuçları nelerdir? Belli başlı 2 sonucu sözkonusudur:

A) Dünyanın gözünde Ermeni eli güçlenmiştir

B) Türk halkı üzerinde mahçubiyet yaratılmıştır

Peki Türk Derin(!!) Devleti bu kadar aptal mı? Yoksa cinayeti azmettirenlerin uzanan kolları olan katillerin aşırı milliyetçi gençlerden seçilmeleri sizce gözboyama mı? Bakın, bir yerde operasyon yapılacaksa bu öncelikle yerel motiflere uygun kişilere yatırılır.Bu yerel motifler tip, dil ve en önemlisi siyasi görüştür. Yani katillerin siyasi görüşünün bir önemi yoktur. Katiller asıl azmettiricilerin uzanan bir eli olduğu için siyasi görüş ve eylemlerin bir önemi yoktur. Asıl önemli olan bağlantılar ve sonuçtur. Şimdi tekrar soruyorum cinayeti kim işlemiştir? İşte özür kampanyasına bu açıdan bakılmalıdır. Bu Ermeni çalışmalarının Türkiye ayağıdaki sürecinin belirli aşamalarından biridir. Dünyada güçlü olan Ermeni Lobisinin Türkiye'de de güçlendirilme çalışmasıdır. Sizce Türkiye'de Hırant Dink'in öldürülmesinden dolayı mahçubiyet olmasaydı bu özür dilemeye kadar varan çalışma yapılabilir miydi? Peki soykırım nedir? Soykırım bir topluluğun belli bir din, dil, ırk veya siyasi görüşe mensup olmasından dolayı sistemli bir şekilde yok edilmesidir. Ermeniler sürülmüştür sistemli olarak yok edilme yoktur ve bu Osmanlı'nın en doğal savunma mekanizmasıdır. Soykırım görmek isteyenler yakın zamanda Ruandaya bakmalılar, Cezaire bakmalılar. Özgürlük havarisi Fransa önce ellerindeki eldivenlerin ne kadar beyaz olduğuna bakmalıdır. Yoksa bir milletin sözde aydınlarını etkilemeye çalışarak olmayanı var etmek ile soykırım yaratılmaya çalışılmamalıdır. Asala terörü, hınçak ve taşnak örgütlerinin Anadolu'da yaptıklar, Hocalı soykırımı unutulmamalıdır.

Son söz olarak şu özür dilenen siteyi hackleyen Türk evlatlarını tebrik ediyor onları muhabbetle kucaklıyorum.

Saygılarımla

Unutmamak gerekir ki, hicbir buyuk olay sebepsiz olmaz. Dink cinayetinde komplo teorisi bile olmasina izin verilmeyen bir ayrinti var ki cok onemli. Bu olaydan sonraki 24 saat icersinde meclis sessiz sedasiz petrol yasasini gecirdi. Aslinda sessiz sedasiz bir yasa olamayacak kadar Turkiye nin alehine olan bir yasa basinda yer bile bulamadi.Benzer yasayi, Irak meclisinin ne kadar bagimsiz oldugu dusunulur vede kendi baslarina veto ettigi gercegi goz onune alinirsa, bizde Dink cinayetinden hemen sonraki 24 saatte gecmesinin ne kadar buyuk bir tesaduf oldugu tartismaya aciktir. Unutmamak gerekir ki petrol icin nsanlar binlerce vatandasinin olmesine ve milyarlarca dolar maliyetli askeri operasyonlar yapmaya karar verirken hic tereddut etmezken, bir ermeni gazetecinin ucuncu bir ulkede olmesi ne kadar onemli olabilir bu insanlar icin? vede boyle bir olayin getirisinin bir tasla 3-4 kus vurmak gibi de bir artisi varken.