HIRR-VATȪROP
Hırvatistan da Avrupa Birliğine girdi ya, birliğe bir ‘Hır’ daha girmiș oldu.
Pekiyi ama kim istedi de Hırvatistan Avrupa Birliğine girdi?
Hırvatlar mı istedi yoksa Avrupa Birliğinin būrokrataları mı?
Denilecek ki ‘halkoylaması’ yapıldı ve halkın yūzde 66,6’sı ‘Evet’ dedi birliğe girmek için.
Pekiyi ama 1991 yılında da yine bu Hırvat halkı yūzde 85 ‘Hayır’ oyuyla Sırplarla birlikte olamayacaklarını söylememiș miydi?
Yine aynı yıllarda Hırvatların ezici çoğunluğu Avrupa Birliği taraftarı iken, Avrupa Birliği Sırp-Hırvat boğazlașmasını canlı yayınlarla izlemiyor muydu?
Ne değiști de Avrupa Birliği’nde bir ‘Hırvat așkı’ doğdu acaba?
Kaldı ki, Hırvatların Avrupa Birliğine girip-girmemeleri için yapılan halkoylamasına yūzde 60 oranında ‘katılmayan’ bir kesim de var.
Ya bu ‘halkoylamaları’ doğru-dūrūst yapılamıyor, ya da bu’ halk’ların ‘oy’ları çok oynak.
Tūrkiye’de ‘halk ayaklandı’ denildiğinde, ‘evde zorla tutulan’ bir yūzde ellilik bir kesim var deniliyor ya, birileri girip baksa da o ‘yūzde elli’nin evde hala olup olmadığina bir görse!
Ya da Tūrkiye’nin Avrupa Birliğine girip-girmemesi için bir ‘halkoylaması’ yapılsa da oyların bugūnkū durumuna bir bakılsa.
Bugūn ‘anket’ler yūzde 60 oranında ‘evet’ diye gösterseler bile, fazla değil beș-on yıl içinde ‘Avrupa Birliği’nden çıkalım diyen bir yūzde 70 çıkabilir.
Belki oraya da kalmaz, beș-on yıl içinde ‘Avrupa Birliği’ diye bir birlik de kalmayabilir.
‘Avrupa Birliği’ kalmayabilir derken, EU damgalı ‘hukuk kuralları’, ‘ekonomik yaptırımlar’, ‘politik ölçūtler’ kalmayacak demek istemem.
Bunlar ‘batı uygarlığının kazanımları’ olarak bir sūre daha kalabilirler.
Ancak Brūksel ya da Strasbourg’daki ‘mekanizma’ların sonu gelmek zorundadır.
İkinci Dūnya Savașından sonra Avrupa bir ‘ekonomizm’ batağına saplanmıștır çūnkū.
Kalkınma, gelișme, būyūme rakamları; oranlar, orantılar, göstergeler halkların gözūnū boyamakta kullanılageldi.
Tūrkiye’de Turgut Ȫzal’ın ‘kalemi’ gibi halkların gözūne de sokuldu denilebilir.
O gūn bugūndūr Tūrk halkı șașı bakmaktadır.
Dr Recep de sabah akșam bilmem kaç bin km çift yol, bilmem kaç milyon ağaç demiyor mu?
Hani bir anekdot vardır, ūç tip yalan vardır diye: yalan-kuyruklu yalan-istatistik..
Avrupa Birliği de ‘istatistik’ten bașka bir șey değildir.
Hırvatistan’la birlikte ūye sayısı 28 olmuș olabilir.
Nūfusu șu kadar, kredileri bu kadar arttı da denilebilir.
İssizliği Hirvat nūfusunun yūzde yırmisi kadar daha arttı demektir.
Gençlerine Hırvat nūfusunun yarısı kadar genç ișsiz de eklenmiș oldu.
Șimdi Avrupa Birliği’nin ‘seçilmemiș’ yöneticileri Hırvatistan’a ne kadar kredi gerektiğini, bunu Hırvat ekonomisinin kaç yılda geri ödeyeceğini falan hesaplayacaklardır.
Bir ‘Hır’ çıktığında ne kadar polis ne kadar biber gazı kullanılacağını da..
Hır-vatistan Hır-vatörop’a girdi diyorlar.
Haydi hayırlısi.
Habip Hamza Erdem