Hristofyas′ın açıklamaları, Talat′ın Rum devletine yama olmayı kabul ettiğini kanıtladı
Temmuz 11, 2008 - SEBAHATTİN İSMAİL, İLK KURŞUN
Rum yönetimi başkanı Hristofyas, 9 Temmuz′da düzenlediği basın toplantısında Talat′ı nasıl hallettiğini, onun hangi Rum tezlerini kabul ettiğini, Talat′la birlikte hemfikir oldukları birleşik Kıbrıs federasyonunun, hangi temel ilkelere dayanacağını açıkladı..Hristofyas şu hususları vurgulamıştır:
- Federasyon, Talat′ın söylediği gibi Kıbrıs Cumhuriyeti ve KKTC′den oluşmayacak
KIBRIS CUMHURİYETİ MEVCUTTUR
BİRLEŞİK DEVLET FEDERASYONA DÖNÜŞECEK VE TÜRKLER BUNA KATILACAKTIR
Kıbrıs Cumhuriyeti, BM üyesi bağımsız bir devlettir
Bir bölümü Türkiye′nin işgali altında olan bağımsız bir devlettir
Federasyon, BM kararlarının da öngördüğü şekilde, iki toplumlu, iki kesimli İKİ EYALET′ten oluşacak
Eşit statüye ve eşit yetkilere sahip İKİ EYALET
Devlet BİRLEŞİK olacak
Ekonomi BİRLEŞİK olacak
Bu da federal hükümet, merkezi hükümet ve merkezi federal Anayasa tarafından sağlanacaktır
..KIBRIS′TA İKİ DEVLET YOKTUR, KIBRIS CUMHURİYETİ VARDIR
Bunu YENİLEMEK MODERNİZE ETMEK İSTİYORUZ
EGEMENLİK VE VATANDAŞLIK TEK OLACAK, tek uluslar arası temsiliyeti olan bir devlet olacak
HİÇBİR FELSEFE BUNLARI YIKAMAZ, YIKILMASINI KABUL ETMEYİZ
Talat, Annan planında da olan eyaletlerin yetkilerini EGEMEN ŞEKİLDE KULLANMALARINI istedi, ben bunu kabul etmedim
İlkelerden ödün vererek Talat′ın işini kolaylaştırmayacağımı ona söyledim. her iki toplum bir devletçiği, isterseniz EYALET deyin, aynı sorumluluk ve yetkilerle yönetecek
Ancak şunu net bir şekilde söylemek gerekir ki, bu toplumların-eyaletlerin yetkileri ve nitelikleri aracılığı ile ifade edilen siyasi eşitlikleri, bölünme veya homojen etnik bir nüfusa dayanacağı anlamına gelmez
YANİ SADECE KIBRISLI TÜRKLERE YA DA TÜRKÇE KONUŞANLARA AİT AYRI ÜLKE ANLAMINA GELMEZ
BU NEDENLE GÖÇMENLERİN GERİ DÖNÜŞ VE MÜLKİYET HAKLARININ SAĞLANMASINI İSTİYORUZ VE BU BAŞARILMALIDIR
AKSİ HALDE KUMUN ÜZERİNE İNŞAAT YAPARIZ VE DOĞRU KOŞULLARA SAHİP OLMAYIZ
Başlayacak kapsamlı görüşmelerde müzakere zemini tek egemenliği, tek vatandaşlığı, tek uluslar arası temsiliyeti olan BM Güvenlik Konseyi′nin ilgili kararlarında ifade edildiği üzere siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli-iki toplumlu federasyon olacağı üzerinde Talat′la anlaştım
Müzakere zeminin netleştirilmesi 8 Temmuz anlaşmasından ileri bir adımdır
İki liderin ilk kez tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslar arası temsiliyeti olacak bir federasyonda anlaşması önemlidir
Bu tek başına büyük öneme haizdir
Hristofyas böyle söylerken, AKEL yetkilisi Katsuridis de 7 Temmuz′da Rum basınında yayınlanan açıklamasında TALAT ÇİFT EGEMENLİĞİ HİÇBİR ZAMAN GÜNDEME GETİRMEDİ demiştir
Rum hükümet sözcüsü Stefanu ise, aynı gün yayınlanan açıklamasında Talat′ın daha önce tek egemenlik ve tek vatandaşlığı kabul etmezken, sonradan tavır değiştirerek bunları kabul ettiğini söylemiştir
BUNLAR NE ANLAMA GELİR?
Hristofyas′ın söyledikleri çok açıktır ve şu ana kadar Talat tarafından da yalanlanmamış, tam aksi teyit edilmiştir
Buna göre,
1- 44 yıldır gayrı meşru olduğunu söylediğimiz, 1960 anlaşmalarına aykırı olan ve Rumların işgalinde bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti adlı Rum devleti aynen devam edecektir
Bu devletin Anayasası değiştirilecek ve idari bakımdan federal bir yapıya kavuşturulacaktır
2- Bu devlet BİRLEŞİK olacak, TEK EGEMENLİĞE, TEK VATANDAŞLIĞA sahip olacaktır
Kıbrıs Türklerinin ayrı egemenlik ve ayrılma hakkını da içeren ayrı self-determinasyon hakkı olmayacaktır
3- Bu devletin TEK HALKI olacaktır
Kıbrıs Türkleri egemenliğe ve self-determinasyon hakkına sahip ayrı bir Halk olarak değil, Kıbrıs HALKINI oluşturan bir cemaat olarak federasyonda yer alacaktır..
4- Bu birleşik devlet Güney Eyaleti ve Kuzey Eyaletinden oluşacaktır
Bu eyaletlerin egemenliği bulunmayacak ve nüfusu da homojen olmayacaktır
Bu çerçevede tüm Rum göçmenlerin geri dönme ve mülkiyet hakları tanınacaktır
5- Birleşik federal Kıbrıs Cumhuriyeti′nin ekonomisi de birleşik olacak ve her Eyaletin ayrı ekonomisi bulunmayacaktır
Bunların anlamı, Kıbrıs Cumhuriyeti adlı Rum devleti devam ederken, 25. Yıldönümünü kutlamaya hazırlandığımız bağımsız-egemen KKTC′nin tasfiye edilerek egemenliği olmayan karma nüfuslu bir eyalete dönüşeceğidir
Bunların anlamı, egemen Kıbrıs Türk Halkının, egemenliği ve self-determinasyon hakkı bulunmayan Rum insafında bir cemaat olacağıdır
Bunların anlamı, ileride bir Rum saldırısı veya ırkçı ayırımcılık karşısında federasyondan ayrılmak ve kendi devletimiz çatısı altına dönmek istersek, bunun yasaklanmış olacağıdır..
Bunların anlamı, Kuzeydeki eyaletin sadece eğitimden, belediye işlerinden, kültürel konulardan sorumlu olacağıdır
Bunların anlamı, 1974 öncesine dönüleceği ve Rum′un insafında yaşayacağımızdır
Bunların anlamı, Türk askerinin adadan çıkacağı, Anavatan Türkiye′den kopacağımız, Türkiye′nin Kıbrıs′la olan bağlarının kopacağıdır
Bunların anlamı, güvenliğimizi sağlayan ordumuz GKK′nın ve dışişlerimizi yürüten Dışişleri Bakanlığının dağıtılacağı, egemenliğimizin simgesi olan Meclisimizin, 1960′da olduğu gibi, sadece cemaat işlerine bakan bir cemaat meclisi′ne dönüşeceğidir..
Bunların anlamı, Kuzeydeki eyaletin topraklarının, zengin Rumlar, Yunanlılar ve AB vatandaşları tarafından satın alınıp topraksız bir topluluk haline geleceğimizdir
Bunların anlamı, birleşik ekonomi içinde ayrı KKTC ekonomisi olmayacağı, ekonomimizin Rum ekonomisinin kontrolüne gireceği, işadamlarımızın Rum′un acentesi durumuna getirileceği, işyerlerimizin ve tesislerimizin bizim ekonomimizden kat kat güçlü olan Rum ekonomisi tarafından yutulacağıdır
Bunların anlamı, OSMOSİS sürecinin büyük bir hız kazanacağı ve Kıbrıs Türk Halkının, %80 Rum çoğunluk ve 250 milyonluk AB denizi içinde etkisiz bir cemaat olarak eriyip yok olacağıdır
TALAT′IN BÖYLE BİR YETKİSİ YOK
Hasbelkader, adının önünde Cumhurbaşkanı sıfatı bulunsa bile, Talat′ın, keyfi öyle istiyor diye, AKEL ile imzaladığı gizli protokoller bunu öngörüyor diye böyle bir zilleti, Kıbrıs Türk Halkına dayatma hak ve yetkisi yoktur
Zaten, ne Anayasa, ne yaptığı yemin, ne de KKTC Meclisi ona böyle bir yetki vermiştir.
Talat′ın bu şartlar altında yaptığı tamamıyla yetki gasbıdır, yeminini ve Anayasayı pas pas yapıp çiğnemektir
Bu nedenledir ki Rum milli tezini kabul etmesi, kendisinden başka hiç kimseyi bağlamamaktadır
Bu devlet kanla, canla 100 yıllık soylu bir milli mücadeleyle kurulmuştur
Talat′ın ve yandaşlarının bu milli mücadeleye en ufak bir katkısı yoktur
Yıllarca ayrı devlet emperyalizmin oyunudur sloganı altında bağımsız bir Türk devletinin kurulmasına karşı mücadele etmiştir
14 Kasım 1983 akşamı, CTP Parti Meclisi′nde tavır belirlemek için yapılan oylamada, KKTC ilanına HAYIR denmesini savunmuş ve HAYIR oyu kullanmıştır
Kendisi ve partisi 1985′deki Halk oylamasında KKTC Anayasasına da HAYIR demişlerdir
Göreve geldikten sonra da KKTC′nin tanınmasına hep karşı çıkmıştır
Buna karşın, Halkımız ezici çoğunlukla devletini ilan etmiştir
Kurulan bir devlet dağıtılamaz, feshedilemez
KKTC tarihe karşı bir şaka olsun diye değil, Kıbrıs Türk Halkı bu adada sonsuza dek bağımsız, özgür, egemen ve güvenlik içinde yaşasın diye ilan edilmiştir
Yetkisiz bir kişinin, bu devleti ortadan kaldırmaya, Halkın egemenliğini yok etmeye yönelik bir emrivakisi VATANA İHANETTEN başka bir şey olarak tanımlanamaz
Buna tevessül edenler, bedelini de ödemeye hazır olmalıdır
http://www.ilk-kursun.com/2008/07/11/sa ... s%e2%80%b2