Hristofyas'ın açıklamaları, Talat'ın Rum Devletine Yama Olma

Hristofyas'ın açıklamaları, Talat'ın Rum Devletine Yama Olma

İletigönderen önder kadan » Cum Tem 11, 2008 9:54

Hristofyas′ın açıklamaları, Talat′ın Rum devletine yama olmayı kabul ettiğini kanıtladı

Temmuz 11, 2008 - SEBAHATTİN İSMAİL, İLK KURŞUN

Rum yönetimi başkanı Hristofyas, 9 Temmuz′da düzenlediği basın toplantısında Talat′ı nasıl “hallettiğini”, onun hangi Rum tezlerini kabul ettiğini, Talat′la birlikte hemfikir oldukları birleşik Kıbrıs federasyonunun, hangi temel ilkelere dayanacağını açıkladı..Hristofyas şu hususları vurgulamıştır:

- Federasyon, Talat′ın söylediği gibi Kıbrıs Cumhuriyeti ve KKTC′den oluşmayacak…KIBRIS CUMHURİYETİ MEVCUTTUR…BİRLEŞİK DEVLET FEDERASYONA DÖNÜŞECEK VE TÜRKLER BUNA KATILACAKTIR…Kıbrıs Cumhuriyeti, BM üyesi bağımsız bir devlettir…Bir bölümü Türkiye′nin işgali altında olan bağımsız bir devlettir…Federasyon, BM kararlarının da öngördüğü şekilde, iki toplumlu, iki kesimli İKİ EYALET′ten oluşacak…Eşit statüye ve eşit yetkilere sahip İKİ EYALET…Devlet BİRLEŞİK olacak…Ekonomi BİRLEŞİK olacak… Bu da federal hükümet, merkezi hükümet ve merkezi federal Anayasa tarafından sağlanacaktır…..KIBRIS′TA İKİ DEVLET YOKTUR, KIBRIS CUMHURİYETİ VARDIR…Bunu YENİLEMEK MODERNİZE ETMEK İSTİYORUZ…EGEMENLİK VE VATANDAŞLIK TEK OLACAK, tek uluslar arası temsiliyeti olan bir devlet olacak…HİÇBİR FELSEFE BUNLARI YIKAMAZ, YIKILMASINI KABUL ETMEYİZ…Talat, Annan planında da olan eyaletlerin yetkilerini EGEMEN ŞEKİLDE KULLANMALARINI istedi, ben bunu kabul etmedim…İlkelerden ödün vererek Talat′ın işini kolaylaştırmayacağımı ona söyledim. her iki toplum bir devletçiği, isterseniz EYALET deyin, aynı sorumluluk ve yetkilerle yönetecek…Ancak şunu net bir şekilde söylemek gerekir ki, bu toplumların-eyaletlerin yetkileri ve nitelikleri aracılığı ile ifade edilen siyasi eşitlikleri, bölünme veya homojen etnik bir nüfusa dayanacağı anlamına gelmez…YANİ SADECE KIBRISLI TÜRKLERE YA DA TÜRKÇE KONUŞANLARA AİT AYRI ÜLKE ANLAMINA GELMEZ…BU NEDENLE GÖÇMENLERİN GERİ DÖNÜŞ VE MÜLKİYET HAKLARININ SAĞLANMASINI İSTİYORUZ VE BU BAŞARILMALIDIR…AKSİ HALDE KUMUN ÜZERİNE İNŞAAT YAPARIZ VE DOĞRU KOŞULLARA SAHİP OLMAYIZ… Başlayacak kapsamlı görüşmelerde müzakere zemini tek egemenliği, tek vatandaşlığı, tek uluslar arası temsiliyeti olan BM Güvenlik Konseyi′nin ilgili kararlarında ifade edildiği üzere siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli-iki toplumlu federasyon olacağı üzerinde Talat′la anlaştım…Müzakere zeminin netleştirilmesi 8 Temmuz anlaşmasından ileri bir adımdır…İki liderin ilk kez tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslar arası temsiliyeti olacak bir federasyonda anlaşması önemlidir…Bu tek başına büyük öneme haizdir……”

Hristofyas böyle söylerken, AKEL yetkilisi Katsuridis de 7 Temmuz′da Rum basınında yayınlanan açıklamasında “TALAT ÇİFT EGEMENLİĞİ HİÇBİR ZAMAN GÜNDEME GETİRMEDİ” demiştir…

Rum hükümet sözcüsü Stefanu ise, aynı gün yayınlanan açıklamasında “Talat′ın daha önce tek egemenlik ve tek vatandaşlığı kabul etmezken, sonradan tavır değiştirerek bunları kabul ettiğini” söylemiştir…

BUNLAR NE ANLAMA GELİR?

Hristofyas′ın söyledikleri çok açıktır ve şu ana kadar Talat tarafından da yalanlanmamış, tam aksi teyit edilmiştir…Buna göre,

1- 44 yıldır gayrı meşru olduğunu söylediğimiz, 1960 anlaşmalarına aykırı olan ve Rumların işgalinde bulunan “Kıbrıs Cumhuriyeti” adlı Rum devleti aynen devam edecektir…Bu devletin Anayasası değiştirilecek ve idari bakımdan federal bir yapıya kavuşturulacaktır…

2- Bu devlet BİRLEŞİK olacak, TEK EGEMENLİĞE, TEK VATANDAŞLIĞA sahip olacaktır…Kıbrıs Türklerinin ayrı egemenlik ve ayrılma hakkını da içeren ayrı self-determinasyon hakkı olmayacaktır…

3- Bu devletin TEK HALKI olacaktır…Kıbrıs Türkleri egemenliğe ve self-determinasyon hakkına sahip ayrı bir Halk olarak değil, Kıbrıs HALKINI oluşturan bir cemaat olarak federasyonda yer alacaktır..

4- Bu birleşik devlet Güney Eyaleti ve Kuzey Eyaletinden oluşacaktır…Bu eyaletlerin egemenliği bulunmayacak ve nüfusu da homojen olmayacaktır…Bu çerçevede tüm Rum göçmenlerin geri dönme ve mülkiyet hakları tanınacaktır…

5- Birleşik federal Kıbrıs Cumhuriyeti′nin ekonomisi de birleşik olacak ve her Eyaletin ayrı ekonomisi bulunmayacaktır…
Bunların anlamı, Kıbrıs Cumhuriyeti adlı Rum devleti devam ederken, 25. Yıldönümünü kutlamaya hazırlandığımız bağımsız-egemen KKTC′nin tasfiye edilerek egemenliği olmayan karma nüfuslu bir eyalete dönüşeceğidir…

Bunların anlamı, egemen Kıbrıs Türk Halkının, egemenliği ve self-determinasyon hakkı bulunmayan Rum insafında bir cemaat olacağıdır…

Bunların anlamı, ileride bir Rum saldırısı veya ırkçı ayırımcılık karşısında federasyondan ayrılmak ve kendi devletimiz çatısı altına dönmek istersek, bunun yasaklanmış olacağıdır..

Bunların anlamı, Kuzeydeki eyaletin sadece eğitimden, belediye işlerinden, kültürel konulardan sorumlu olacağıdır…
Bunların anlamı, 1974 öncesine dönüleceği ve Rum′un insafında yaşayacağımızdır…

Bunların anlamı, Türk askerinin adadan çıkacağı, Anavatan Türkiye′den kopacağımız, Türkiye′nin Kıbrıs′la olan bağlarının kopacağıdır…

Bunların anlamı, güvenliğimizi sağlayan ordumuz GKK′nın ve dışişlerimizi yürüten Dışişleri Bakanlığının dağıtılacağı, egemenliğimizin simgesi olan Meclisimizin, 1960′da olduğu gibi, sadece cemaat işlerine bakan bir cemaat meclisi′ne dönüşeceğidir..

Bunların anlamı, Kuzeydeki eyaletin topraklarının, zengin Rumlar, Yunanlılar ve AB vatandaşları tarafından satın alınıp topraksız bir topluluk haline geleceğimizdir…

Bunların anlamı, birleşik ekonomi içinde ayrı KKTC ekonomisi olmayacağı, ekonomimizin Rum ekonomisinin kontrolüne gireceği, işadamlarımızın Rum′un acentesi durumuna getirileceği, işyerlerimizin ve tesislerimizin bizim ekonomimizden kat kat güçlü olan Rum ekonomisi tarafından yutulacağıdır…

Bunların anlamı, OSMOSİS sürecinin büyük bir hız kazanacağı ve Kıbrıs Türk Halkının, %80 Rum çoğunluk ve 250 milyonluk AB denizi içinde etkisiz bir cemaat olarak eriyip yok olacağıdır…

TALAT′IN BÖYLE BİR YETKİSİ YOK

Hasbelkader, adının önünde “Cumhurbaşkanı” sıfatı bulunsa bile, Talat′ın, keyfi öyle istiyor diye, AKEL ile imzaladığı gizli protokoller bunu öngörüyor diye böyle bir zilleti, Kıbrıs Türk Halkına dayatma hak ve yetkisi yoktur…

Zaten, ne Anayasa, ne yaptığı yemin, ne de KKTC Meclisi ona böyle bir yetki vermiştir.

Talat′ın bu şartlar altında yaptığı tamamıyla yetki gasbıdır, yeminini ve Anayasayı pas pas yapıp çiğnemektir…Bu nedenledir ki Rum milli tezini kabul etmesi, kendisinden başka hiç kimseyi bağlamamaktadır…Bu devlet kanla, canla 100 yıllık soylu bir milli mücadeleyle kurulmuştur…Talat′ın ve yandaşlarının bu milli mücadeleye en ufak bir katkısı yoktur…Yıllarca “ayrı devlet emperyalizmin oyunudur” sloganı altında bağımsız bir Türk devletinin kurulmasına karşı mücadele etmiştir…14 Kasım 1983 akşamı, CTP Parti Meclisi′nde tavır belirlemek için yapılan oylamada, KKTC ilanına HAYIR denmesini savunmuş ve HAYIR oyu kullanmıştır…Kendisi ve partisi 1985′deki Halk oylamasında KKTC Anayasasına da HAYIR demişlerdir…Göreve geldikten sonra da KKTC′nin tanınmasına hep karşı çıkmıştır…

Buna karşın, Halkımız ezici çoğunlukla devletini ilan etmiştir…Kurulan bir devlet dağıtılamaz, feshedilemez…KKTC tarihe karşı bir şaka olsun diye değil, Kıbrıs Türk Halkı bu adada sonsuza dek bağımsız, özgür, egemen ve güvenlik içinde yaşasın diye ilan edilmiştir…

Yetkisiz bir kişinin, bu devleti ortadan kaldırmaya, Halkın egemenliğini yok etmeye yönelik bir emrivakisi VATANA İHANETTEN başka bir şey olarak tanımlanamaz…Buna tevessül edenler, bedelini de ödemeye hazır olmalıdır…


http://www.ilk-kursun.com/2008/07/11/sa ... s%e2%80%b2
Kullanıcı küçük betizi
önder kadan
Üye
Üye
 
İletiler: 46
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 10:25
Konum: balıkesir

İletigönderen tuba » Cum Tem 11, 2008 10:47

Önder kadan, paylaşım için teşekkürler...
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 10 konuk

x