Sezer, Yargıtay bildirisinin siyasi olmadığını belirtti.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Yargıtay Başkanlar Kurulunun bildirisinin siyasi olmadığını belirterek bildiride hukukun üstünlüğü, demokrasi ve güçler ayrılığı vurgusu vardı, siyaset bunun neresinde dedi.
Sezer, hükümetin saldıralım, gerekirse yargı mensuplarının araçlarını dinleyelim ama hiç kimse konuşmasın anlayışı içinde olduğunu belirterek, bu bir diktatörlük anlayışıdır diye konuştu.
Sezer, hükümetin derhal istifa etmesi gerektiğini savundu.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer Mecliste düzenlediği basın toplantısında Türkiyenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, sıkıntıları aşabilmek için herkese görev düştüğünü belirtti.
AKP yönetiminin demokrasiyi hiç dillerinden düşürmediğini ancak 5 yıldır demokrasiyi tahrip edecek bir çok adım attığını savunan Sezer, laiklik olmadan demokrasinin yaşatılamayacağını kaydetti. Yargıtay Başkanlar Kurulunun dün yaptığı açıklama ve uyarılara dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Sezer şunları söyledi:
Hukuk devleti olmanın gereklerine ve yargının bağımsızlığına, özünde kuvvetler ayrılığı ilkelerinin önemine vurgu yapılan uyarıya önem verilmeli, geç de olsa gereği yapılmalıdır. Konu yaşamsal değerdedir. Yargıtay Başkanlar Kurulu; DSP olarak sürekli vurguladığımız bir anlayışa da dikkat çekiyor. Kurulun bu davranışların, toplumun çözüm bekleyen sorunlarının ve gerçek gündeminin ötelenmesine, gelişimine harcanması gereken zamanın yitirilmesi demek olan vurgusuna da tamamen katılıyoruz. AKP hükümeti, yargıyla kavga edeceğine batırdığı ekonomiye, halkın işsizliğine, yoksulluğuna çare aramalıdır.
AKPNİN SİCİLİ BOZUKTUR
AKP hükümetinin demokrasi anlayışı, demokrasinin olmazsa olmaz şartı hukuk devleti anlayışı ve yargının bağımsızlığı ile ilgili düşüncelerinin çarpık olduğunu ve sicilinin bozuk olduğunu öne süren Sezer, öyle olmasa, toplumun tümünü reddeden, bir anlayışın ürünü Yeni AKP Anayasasını dayatmazdı. Yine öyle olmasa toplumun tümünün kabul edebileceği bir çözüm aramak yerine, Madritten bir girişimle türban sorununu ortaya atarak toplumu içinden çıkılmaz bir bölücülük tuzağına atmazdı.
Öyle olmasa, hazırladığı sözde yargı reformu, daha da doğrusu AKPnin yargı reformu tasarısını öncelikle kendi toplumu, kendi hukukçusuna sunmak, onlardan görüş almak yerine AB yetkililerine sunmayı düşünemezdi. Öyle olmasa, bu hükümet içte ve dışta bağımsız yargıya yapılan kabul edilemez saldırılara karşı çıkardı. Tam tersi hükümet saldırıyor ve saldırtıyor diye konuştu.
-HÜKÜMET DERHAL İSTİFA ETMELİ-
Sezer, AKP hakkında kapatma davası bulunduğunu, başta başbakan olmak üzere bazı bakanlar ve yöneticiler hakkında siyasi yasaklama talebi bulunduğunu hatırlatarak, bütün bu gelişmelere rağmen hükümetin görevine devam ettiğini söyledi.
Bu hükümetin ve anlayışın sicili bozuktur, derhal istifa etmelidir diyen Sezer, bir soru üzerine hükümetin Yargıtay bildirisine yönelik siyasi olduğu şeklindeki değerlendirmelere hükümet kurusa bakmasın, siyaset o bildirinin neresinde. Siyasi değil, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, güçler ayrılığına vurgu vardı. Siyaset bunun neresinde. AKP saldıralım, gerekirse yargı mensuplarının araçlarını dinleyelim ama hiç kimse konuşmasın istiyor. Bu diktatörlük anlayışıdır karşılığını verdi.