Hükümetimiz Yunan’a tavizde cesur(!)Alın size 12 Eylül referandumunda “HAYIR” demek için bir gerekçe daha…
AKP hükümeti, AB ve ABD’nin talepleri doğrultusunda Yunanistan’a çok önemli bir taviz veriyor.
AKP hükümeti, Türkiye’nin Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkartmasını savaş nedeni (casus belli) sayacağı yolundaki kararını, kamuoyunda “kırmızı kitap” olarak bilinen yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nden (MGSB) kaldıracak.
“Casus belli” kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 1995 yılında alınmıştı ve gerekçe Yunan karasularının genişletilmesi ihtimali idi.
“Yunanistan kara sularını 12 mile çıkartırsa ne olur” demeyin.
12 mil demek Türkiye’nin Ege’de hapsolması demektir, Ege sularını bir daha kullanamaması demektir.
Başka? Türkiye’nin Ege Denizi’nin altında bulunan dünyanın en kaliteli petrol ve doğal gaz yataklarını Yunanistan’a devretmesi demektir.
Bu iki neden bile “casus belli” kararını kaldırmanın ülkemiz için ne kadar tehlikeli sonuçlar doğuracağını göstermektedir.
Diğer bir konu da madem Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkartması bir tehdit değildi TBMM neden “casus belli” kararı aldı?
Çünkü “casus belli” oldukça ciddi konularda alınır ve bunu kaldırmak asla jestle ifade edilmez.
Yunanistan Ege hava sahasında eğitim amaçlı uçuşlarımıza bile tahammül edemezken bayram değil, seyran değil bir anda böyle bir kırmızıçizgimizden vazgeçmemiz hiç de hayırlı bir icraat değildir.
Böyle ani bir kararın alınmasının bir tek izahı var, o da ABD ve AB talimat verdi, biz de götüreceklerini hiç hesaba katmadan yerine getiriyoruz.
Türkiye’nin “casus belli” kararını kaldırması talebi Avrupa Birliği’nin önümüze koyduğu ilerleme raporlarında sürekli gündeme gelmekteydi.
ABD’nin de baskıları sürekli bu yöndeydi.
Ve bizim taşeron siyasiler de onları kırmadı ve yine jest yaptı.
Yunanistan’la “sıfır sorun” olsun diye “casus belli”yi kaldırıyoruz ama aslında casus belli kararı sıfır sorunun garantörüydü.
Sorunların asıl bundan sonra yaşanacağını hep birlikte göreceğiz.
Yunanistan, Ege Denizi’ni Türkiye’ye tam bir zindana çevirecek, geçişlerde hep sorun yaşayacağız. Yıllar sonra çok önemli bir tavizi koparan Yunanistan’ın taviz isteği coşacak ve yenilerini masaya koyacak. Bunlar da elbette ki bizi pek memnun etmeyecek.
Yunanlılar, haberi Türk gazetelerinden öğrenince önce şok oldular. Böyle önemli bir tavizi bir anda alabilmeyi hiç düşünmüyorlardı.
Şimdilerde ise bayram havasındalar.
Böyle önemli tavizleri verebilecek kadar cesur(!) bir hükümetimiz var. Ne hikmetse bu cesaret taviz vermede hep öne çıkıyor.
Türk milletinin menfaatine bir iş yapılacağı zaman hükümette aynı cesareti göremiyoruz.
Mevcut haliyle bu tür tavizlere imza atan hükümete, referandumda evet diyerek daha da geniş yetkiler verdiğimizde sizce bundan sonraki tavizlerin boyutları ne şekilde olur.
Gelin “HAYIR” diyelim ve bu tavizlerin önünü bir nebze de olsa keselim.
Murat ÇABASYenimesaj
EVET PONTUS BAŞLANGICIPazar günü Sümela manastırında Rum Ortodoks patriği Bartalomeus başkanlığında yapılan ayin, Rumların Pontus özlemini giderme de önemli bir adımdır. Söylendiğine göre 15 Ağustos, Pontus krallığının yıkılış günü imiş.
Onun için bu günün ve olayın manası büyüktür.
Zaten Anadolu'yu Hıristiyanlaştırma çabası haçlı seferlerinden beri vardır.
Bunu Rönesans'tan sonra Şark Meselesi olarak hep gündem de tutmuşlardır.
Bizim doğu Avrupa'dan atılışımızın,
Balkan felaketinin,
Anadolu'yu işgalin,
Osmanlıyı yıkmanın arkasında hep bu düşünce olmuştur.
Batılılar hala haçlı fikrinden vazgeçmemiştir.
11 Eylül olaylarında,
ABD başkanı 2. Bush'un ağzından çıkan ilk kelime;
"Bu bir Haçlı seferidir" olmuştur.
Avrupa Parlamentosunda alınan hiçbir karar veya tavsiye
Türkiye lehine değildir.
Avrupa insan hakları mahkemesi (AİHM) hiçbir zaman
Türkiye lehine karar vermemiştir.
Avrupalılar hep Yunanlıları kışkırtmıştır.
Hep onlarla işbirliği yapmıştır.
Mora isyanının arkasında
İttihat terakkinin arkasında,
Hep Mason casus teşkilatları olmuş,
Selanik savaşsız teslim edilmiş,
Girit entrika ile Yunanlılara verilmiş.
Bu gün de,
Her Avrupa devlet başkanı Türkiye'ye gelince
Mutlaka Patriği ziyaret etmiş.
Patriği Brüksel de Bizans bayrağı ve resmi törenle karşılamışlar.
Bizans'ı ihya etmeye çalışmışlardır.
Yunanlıların Megalo İdea'sı vardır.
Yunanistan'da kurulmuş, Pontus kurtarma dernekleri vardır.
Onlar Karadeniz bölgesinde faaliyetler gösteriyor.
Cahil Türkleri Rumlaştırmaya çalışıyor.
Gizli örgütlerle,
Gizli papazlarla yeniden Pontus'u ihya etmeye çalışıyorlar.
Başbakan bunları bilmiyor mu?
Biliyor.
Hatta, kendi köyünde karşılayanların
"Potemya'ya hoş geldiniz" demelerine göz yumuyor.
Manastırdaki ayini valilik izni ile yapıyorlar.
Yani devlet ve hükümet buna yataklık yapıyor.
Tıpkı bölücü PKK'ya yaptıkları gibi,
Tıpkı Akdamar adasındaki Ermeni kilisesini ihya ettikleri gibi
Varsın, Bosna'da camiler bombalansın,
Varsın, Dedeağaç'taki cami kundaklanıp yakılsın,
Varsın Belgrad'daki cami yıkılsın.
Varsın Balkanlardaki 3500 Türk-İslam eseri yok edilsin,
Kimin umurunda,
Balkanları, Osmanlılının son dönem yöneticileri satmadı mı?
Irak'ın Kut'ül Amare'deki zaferimizi mağlubiyete çeviren
İstanbul'daki satılmışlar, değil mi?
Medine'de Fahrettin paşayı İngilizlere teslim eden devlet yöneticileri olmadı mı?
Ne fark eder,
Ha Osmanlının gafil veya hainleri,
Ha Türkiye'nin,
Bu işte bir bit yeniği var!
Allah Türk milletini korusun! vesselam ..
Seyfi ŞAHİNOrtadoğu Gzt.