Hulki Cevizoğlu Parti Lideri Oldu
Geçtiğimiz haziran ayında eşinin yasaklı olduğu dönemde kendisinin kurduğu Demokratik Sol Parti (DSP) ile yollarını ayıran 86 yaşındaki Ecevit'in yeni parti çalışmalarında son aşamaya gelindiği bildirildi. Demokratik Sol Halk Parti (DSHP) adının konulması beklenen parti için önümüzdeki günlerde İçişleri Bakanlığı'na başvurulacağı belirtildi. Gazeteci Hulki Cevizoğlu'nu partiye genel başkan olarak düşünen Rahşan Ecevit, mayıs ayındaki kurultayda genel başkan adayı olarak desteklediği Alemdar Yalçın'ın delegelerin sadece yüzde 5'inin desteğini alması üzerine partiden ayrılmış ve Mithatpaşa Caddesi'nde bir büro açarak faaliyetlerini burada yürütüyordu.

kaynak
video

Olmadı işte bu hemde hiç..Yurtsever aydınlarımız bir çatı altında neden toplanamıyor anlam veremiyorum.Hele ki Rahşan Ecevit'in partisinde ne işi var onu hiç anlamadım yani..

Sabah kalkip yuzunu yikayan herkes de parti kurmaya basladi. Ulkesini seven siyasi liderlerin ve aydinlarin kisisel ihtiraslarini bir yana koyup amerikanin kopekleri partisini nasil iktitardan uzaklastiririz onu dusunmeleri gerekli. Bir suru tabela partisi ile oylar bolunecek ve su andaki siyasi irade demeye bin sahit isteyen parti yine hukumeti kuracak, ve Cumhuriyetin altinin oyulmasina devam edilecek. 86 yasina gelmis hala parti kurmaya calisiyor. Cekilin kenara artik.

Mayoz, mitoz, ve sporla ureme her turlu bolunun bakalim. Bu kimin isine yariyor Ne bicim istir anlamadim.

yorum yapan arkadaşlara pek katıldığımı söyleyemem. önüne gelen parti kuruyor demişsiniz mesela. rahşan ecevit önüne gelen biri değildir. dsp nin bülent ecevitten sonra ikinci lideridir. il ilçe örgütlerini koordine eden, şekillendiren yöneten birisidir. örgütlerin sorumlusudur. böyle bir durumda önüne gelen parti kuruyor demek pek mantıklı değil bence. hem sorun türkiye de sol da birleşmeden öncelikli, sağda birlik. akp gibi laiklik karşıtı, islamcı bir parti merkez sağa kayıyor, sağdakiler bunu izliyorlar. merkez sağın biraraya gelmesi lazım. akp nin merkez sağdan aldığı oyları geri getirecek, güçlü bir oluşum lazım. solun türkiye de zaten belirli sabit oyu vardır. onuda chp zaten aldı. solun temsil sorunu vardır diyebiliriz. güçlü bir lider, solu sürükleyecek biri çıkmamıştır. hulki cevizoğlu, ulusal çizgide, birikimli,bilgili, lider vasıfları olan bir kişilik gibi geliyor bana. ama bu işe girecekse bazı şeylerden taviz verip, siyasete kanalize olması gerekir. yok ben program yapayım, kitap yazayım derse olmaz bu iş. saygılarımla

Hic ihtimal vermiyorum, heleki Rahsan Ecevitle. Hulki Cevizoglu her zaman Rahsan Hanimi elestirmistir. Tukurdugunu geri yalayacak adamlardan deyil.
Zaten son secimlerde bagimsiz aday olmus. 0 ihtimal (mi?)

Hulki Cevizoğlu HEPAR a katılsın.Oylar bölünmesin.

Aylar önce kuracağı yeni partiyi duyuran Rahşan Ecevit ve beraberindekiler ilk adımı attı. Bugün kuruluş dilekçesi verilen partinin genel başkanı ise sürpriz bir isim: Hulki Cevizoğlu

Zeynep Gürcanlı YAZIYOR
Türk siyasetine bugün yeni bir parti daha katıldı. Rahşan Ecevit’in manevi desteğiyle kurulan partinin liderliğini ise, ünlü bir gazeteci üstlendi; Hulki Cevizoğlu.

Cevizoğlu, Hürriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada, parti kuruluşuna ilişkin dilekçeyi sabah saatlerinde İçişleri Bakanlığı’na verdiklerini söyledi.
Partinin adı, Demokratik Sol Halk Partisi.

Cevizoğlu, partinin “hem SHP’yi, hem de DSP’yi içinde barındıran, içeren bir parti” olduğunu vurguladı. Partinin siyasi çizgisini ise, “Ecevit ilkeleri ve Atatürk ilkelerini savunmak” olarak nitelendirdi.

Amblemi, ağzında başak olan güvercin olarak tespit edilen partinin kuruluşuyla ilgili ayrıntılı açıklama ise, bugün öğleden sonra saatlerinde yapılacak.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13020148.asp?gid=229

haber dogrulaniyor...

Inanamiyorum ! Hulki cevizoglu deyilmiydi ne sag ne sol, tek yol Ataturk'un yolu diye? simdi "sol" "sag" gibi kavramlari iceren bir partinin baskani olmak da ne demek?
Ayaginin biri tabuta olan, birisiyle siyasi bir yolculuga cikmak ne demek?
Ecevit ilkeleri ney ya? Hulki bey Ecevitciydi de bizim niye haberimiz yok?
Akilara ziyan bir sey bu!
bir bit yenigi var ama ne!

Bu ne yaa birlikte olunması gerekirken parti kuruyor.. Niye Hepar veya vatanımız için partiye katılmıyor. Bu yüzden oyların bölünmesine sebep oluyor.. Şüpheli bi durum bence..

%0.2 oy alacak bir parti daha. Partiler çöplüğüne döndük. Canı sıkılan parti kuruyor. Rahşan Ecevit bir rahat dur Allah aşkına.

Sayin Cevizoglu iyi yapmadi bence. Mesela, Tuncay Ozkan parti kurdu da ne oldu? Rahsan Ecevit'e gelince ona sonsuz saygim ve hurmetim var, ama artik siyaseti birakmali ve kenara cekilmeli, onun zamani gecti artik. Zaten rahmetli esi Bulent Ecevitten baska hic bir gazeteci siyasette asla basarli olamadi.

DSHP

Kasım 2009, Pazartesi günü Türkiye’nin 66. siyasi partisi kuruldu.
Adı: DSHP (Demokratik Sol Halk Partisi)
Ben de “kurucular” arasında bulunuyorum.
Bu parti neyi savunacak?.. Kimi yurttaşlarımız şöyle soruyor:
“Bu kadar partiye gerek var mı?
Bu, yeniden bölünme anlamına gelmez mi?”
Yanıtı açık ve net: “Hayır!..”


Bölmeye değil, birleştirmeye...
Çünkü; bunların 5-6’sının dışındakiler tabela partisi. Seçime gidildiğinde öne çıkan ve akılda kalan birkaç parti değil mi zaten?
Biz, Mevlâna’nın da dediği gibi, “bölmeye değil, birleştirmeye” geliyoruz.
İkinci soru da şu:
“Peki diğerlerinden farkınız ne?”
Onun yanıtını da aslında herkes biliyor. Ecevit’lerin “anti emperyalist” politikasını, ABD’ye direnişini biliyorsunuz. Benim görüşlerim ise ortada. Kitaplarımda ve 700 civarındaki Ceviz Kabuğu’nda çok net olarak ortada.
Sorunun yanıtı görüldüğü gibi net.
Antiemperyalist politikayı, Atatürk’ün ilkelerini birçok parti savunuyormuş gibi görünüyor ama, gerçekte tam tersine davrandıklarını da hepimiz biliyoruz.
DSHP bu ilkeleri yaşama geçirecek. Mustafa Kemal Atatürk’ün ve rahmetli Bülent Ecevit’in bu konudaki ödünsüz uygulamalarının savunucusu ve de uygulayıcısı olacağız.
Aktif bir politika izleyeceğiz.


Mazeretlere son!..
Toplumun tüm kesimlerinden gelen destekler de bize olan bu inancı gösteriyor.
Son genel seçimde sandığa gitmeyen 11 milyon seçmen vardı. Bunlar, konferanslarda benim yüzüme de, herkese de şöyle diyorlardı:
“Oy verecek parti ve genel başkan bulamıyorduk.”
Şimdi bu mazeret de ortadan kalkmadı mı?
Şimdi birkaç görüşü dile getireyim ki, DSHP daha net anlaşılsın.


Temel görüşler!
“Kanla kurtarıldı, kanunla verildi”: Kurtuluş Savaşı sırasında, türlü yokluklar ve güçlükler içinde, kanlarını dökerek, canlarını vererek Anadolu’yu kurtaran Türk halkı, topraklarımızın üstünü olduğu kadar, hatta ondan daha çok, topraklarımızın altında yatan ve Türkiye’ye hayat katabilecek zenginlikte olan kaynakları da kurtarmış oluyordu.(...) Uğrunda kan dökülerek, can verilerek kurtarılan yeraltı kaynaklarımızı, devletler üstü yabancı şirketlere kendi elleriyle sundular.

“Kapitülasyon tehlikesi”: Yabancı sermayeye aleyhtar değiliz.(...) Ancak gelecek yabancı sermayenin getirdiğinden fazlasını götürmemesi, Türk ekonomisine ve Türkiye’nin dış ödemeler dengesine gerçek bir katkıda bulunması gerekir. (...) Yabancı sermaye yeni bir dış sömürü unsuru olarak, Türk ekonomisini ipotek altına almamalıdır.

“İktisadi milliyetçilik”: Petrolde milliyetçi olmayan, borda, bakırda, volframda milliyetçi olmayan, kısacası yeraltı kaynaklarında ve ekonominin tümünde milliyetçi olmayan bir insan veya parti, hiçbir alanda milliyetçi sayılamaz.
Yeraltı kaynaklarımızın yabancılara kaptırılması, Kurtuluş Savaşlarımızın amaçlarına ihanettir.

“Eğitim”: İnsanların uyanışından, bilinçlenişinden sanki içgüdüsel bir korku duyanlar, Türk çocuklarına, Türk gençlerine bir şeyler öğreten, gerçekleri anlatan her öğretmene düşman gibi bakmaktadırlar.

“KARŞI DEVRİM”: İhtilâl, ille ordu ile yapılmaz. Ellerine kudret geçenlerin, o kudreti meşru kılan Anayasa düzenine karşı bu şekilde harekete geçmeleri de bir çeşit ihtilâl teşebbüsüdür.
Anayasa emri olan halk yararına bir toplum düzenini maddi veya manevi baskılarla, zorbalıklarla, hukuk dışı davranışlarla önlemeye kalkışmak da bir anlamda bir ihtilâl teşebbüsüdür.
Bir karşı ihtilâl, bir gerici ihtilâl, en hafif deyimi ile bir karşı devrim teşebbüsüdür.

* * *

Yukarıdaki sözlerin virgülüne dokunmadım. Bunlar rahmetli Bülent Ecevit’in sözleri.
Şimdi DSHP bu ilkeleri savunuyor ve bu ilkeler etrafında milletimizin her kesimini kucaklıyor.
Bu sözleri ve özellikle pratiğini diğer partilerde gördünüz mü?
Sizce de bu partiye ihtiyaç yok muydu?..


Hulki CEVİZOĞLU, 25 Kasım 2009, YENİÇAĞ

Gecmis olsun Sn. Cevizoglu.

Bence yeni bir partinin Tükiye'ye katacağı bir şey yok. Burada bir çok kişi hangi partinin aktif destekçisi olduğumu biliyor yine de ben hiçbir zaman benim diyen birisi değilimdir. O açıdan büyüklerimizden öğrendiğimiz kadarıyla Tükriye'nin kutuluşu bir platforla sağlanacaktır yani milli emekten, bağımsızlıktan, Atatürk ilkelerinden yana partilerin, derneklerin vs. birleşmesiyle bu sağlanacaktır. O bakımdan ben bu işi gençlerin başarabileceğine inanıyorum kaldı ki son İzmir Miting'i ve 10 Kasım yürüyüşü bunun sinyallerini verdi. Hulki Bey'e tepki göstermemek lazım o aklı başında biri ama bu tür insanların harhangi bir partiden başkasının buyruğu altında yer almasını beklemek pek doğru değil. Yani bir koltukta iki karpuz taşınmaz. Kurulan partinin sonu bence değerli Hocamız Yaşar Nuri Öztürk'ün HYP'si gibi olacak.