İç siyasetle ilgili üç Amerikan senaryosu
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, “Türkiye’de ve bölgemizde gündem hızla değişiyor. Savaş uçağımız kim tarafından ve nasıl düşürüldü; bu hiç belli değil. Gündemden düşürüldü. Türkiye CHP’nin kurultayına kilitlendi. Bu kurultay kamuoyunun, medyanın, halkın dikkatini başka bir yöne çekti. Suriye’deki son eylem, rejimin değişmesini ve ülkenin bölünmesini hızlandırabilir. Bölünmüş bir Suriye, bizim çıkarlarımıza hizmet etmez. Türkiye giderek Sünni bloğun parçası haline geliyor. Bu da bölgede Sünni- Şii çatışmasında Türkiye’yi istikrarsız bir alana doğru itiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Peki Türkiye iç siyasette nereye doğru gidiyor? Dönüşen sadece CHP değil. AKP içinde de dalgalanmalar var. Tayyip Erdoğan’ın, Saadet Partisi’nden kopan Numan Kurtulmuş’u ve onun kurduğu Has Parti’yi AKP’ye davet etmesi tabii ki Başkanlık sistemi hazırlığı ile ilgilidir ama bu girişim parti içi dengeleri ne hale getirir?
Çok değerli bir uzman, Tayyip Erdoğan’ın, Numan Kurtulmuş’u davet ederek aslında sadece milli görüş oylarını değil MHP’nin oylarını da almak amacında olduğunu söyledi. Ben de Yeniçağ televizyonu varken konuk ederek biraz tanıdığım Numan Kurtulmuş’un başlangıçta doğru bir siyasi çizgi tutturduğunu, ancak AKP’nin Kürt açılımı gibi birçok uygulamasını destekleyerek kendi imajını zedelediğini, dolayısıyla milli hassasiyetlere sahip kitlelerin gözünde puan kaybettiğini, bu itibarla MHP’li seçmen üzerinde hiçbir etkisi olamayacağını söyledim. Ancak Ankara’da bunlar konuşuluyormuş...
Milli Anayasa panelleri çerçevesinde İstanbul’dan uzaktaydım. Önce Kayseri, sonra Beşikdüzü, Tirebolu, Sürmene derken, Trabzon’da epey kaldım. Maçka’nın MHP İlçe Başkanı Faruk Genç, İstanbul’a dönerken siyasi tabloyu değerlendirmemde katkısı olur diye bir yıl önce kesip sakladığı bir yazıyı çekmecesinden çıkardı ve okumamı istedi. Joost Lagendijk’e ait “Hangi senaryo gerçekleşecek?” başlıklı yazı, 3 Ağustos 2011’de Zaman’da yayınlanmış:
Lagendijk, özetle şöyle diyor:
“Birkaç gün önce birileri, New York Üniversitesi’ndeki Küresel İlişkiler Merkezi’nin (CGA) hazırladığı bir belgenin linkini gönderdi.
Belge 2020’de Türkiye için üç farklı senaryo ortaya koyuyor:
1- ‘Bağnaz İslamcılık’ adında olanı, 2020’de AKP’nin, laik muhalefetin zayıflığından yararlanarak, muhafazakâr kentli alt-orta sınıfların taleplerini karşılayarak ve İslamcı Saadet Partisi (SP) ile ittifak oluşturarak iktidarını sağlamlaştırmayı başardığı bir Türkiye resmi çiziyor. Bu senaryoda Sünni İslam iç ve dış politikadaki en başat güç ve azınlık görüşlerini dışlıyor.
2- ‘Bağnaz Laiklik’ adlı ikinci senaryo, bir yanıyla ilkinin aynadaki aksi gibi.. Bu projeksiyona göre gelecek yıllarda AKP sosyo-ekonomik sorunlarla, İslamcı eğilimlerine yönelik artan direnişle ve kötüleşen bir güvenlik durumuyla yüz yüze kalıyor. Bu da CHP için, ordunun ve MHP’nin desteğiyle iktidara gelme fırsatı yaratıyor. Yeni koalisyon, güçlü, güvenli ve laik bir Türkiye’yi hedefliyor. Ancak bu hedef doğrultusunda otoriterliğe meylediyor.
3- ‘Siyasi Çoğulculuk’ adlı üçüncü senaryonun yazarlarına göre AKP’nin gücü 2012 ve sonrasında azalacak. Erdoğan’ın başkanlık sistemini getirme çabaları, medyaya yönelik süregiden kısıtlamalar ve apaçık ‘İslami’ bir dış politika, birçok ılımlı seçmenin ve siyasetçinin iktidar partisinden uzaklaşmasına yol açacak. CHP 2012 ile 2015 arasında cazip bir sosyal demokrat program geliştirmiş olacak. 2015’teki seçimlerden AKP’nin hâlâ en büyük parti olduğu, fakat net çoğunluğa sahip olmadığı dengeli bir meclis çıkacak. Bunun sonucunda yaşanacak siyasi tıkanıklık da 2017’de AKP’nin bölünmesi ve erken seçimlerle aşılacak. Yeni bir CHP liderleri kuşağı partinin Kemalizm’in kutuplaştırıcı ideolojik veçheleri yerine, demokratik yanlarını vurgulayan sosyal demokrat bir parti olarak yeni imajını sağlamlaştıracak. 2020’de kutuplaştırıcı eğilimlerin yerini, çeşitlilik içeren güçlü bir sivil toplumun hayati rol oynadığı ılımlı, çoğulcu politikalar alacak.”
Görüldüğü gibi Tayyip Erdoğan, Numan Kurtulmuş’u davet ederken birinci senaryoyu uygulamaya çalışıyor. CHP’de ise üçüncü senaryonun izleri açıkça görünüyor. Tabii bu arada milli bir program üretecek başka bir parti aradan sıyrılabilir...
Arslan BULUT, 20 Temmuz 2012