İç ve Bölgesel Savaş Mı? / Prof. Dr. Nurullah Aydın
AB İran’a petrol ambargosu kararı aldı. Ambargo konusunda AB, İran’ı destekleyen ve yoğun petrol alımı yapan Hindistan’ı ve Çin’i iknaya çalışıyor.
İran ise; Hürmüz boğazını kapatacağını açıkladı. İran Petrol ihracının yüzde 20 sini Avrupa’ya yapıyor. Türkiye petrol ihtiyacının yüzde 30 unu İran’dan sağlıyor.
Dünya petrolünün yüzde 20 si körfezden sağlanıyor.
2012 yılına Akdeniz Havzası, körfez bölgesi siyasal ve ekonomik huzursuzluklar içinde girdi. Avrupa’da Portekiz/İspanya, İtalya ve Yunanistan ekonomik krizlerle boğuşurken Kuzey Afrika ve körfez bölgesindeki İslam Ülkelerinde kanlı bir süreç yaşanıyor. Tunus’la başlayan arap baharı gerçekte kan baharı, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu süratle sardı.
Tunus’ta Bin ali, Mısır’da Hüsnü Mübarek, Libya’da Kaddafi rejimleri devrildi. Yemen’de Abdullah Salih, çekildi. Suriye’de Beşer Esad Rusya, Çin ve İran destekli varlığını koruyor. 2012 yılında Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının geleceği parlak görülmüyor.
Peki ya Türkiye! Bazıları iyimser tablo çizmelerine rağmen toplumda kamplaşama artmakta, deriden derine nefret ve kinle donanan kesimler hesaplaşmaya gidiyor.
Küresel emperyalizm, bölge ülkelerde yaşanan kardeşi kardeşe düşüren kentleri yakıp yıkan kaosu Arap Baharı diye süsleyerek teşvik ettiler. Planladılar örgütler yönettiler. Kendi günahlarını kamufle ettiler. Üs olarak Türkiye’yi kullandılar. Oysa; Arap Çöllerinde açan bahar çiçekleri değil, kan çiçekleriydi. Birileri, masum insanların kanı ve canı pahasına, yeni çağdaş sömürü sistemini yeni dünya düzenine uygun haline getirmeye çalışıyor.
Haziran 2006’da yayınlanan ABD Silahlı Kuvvetler Dergisinde yer alan NTO toplantılarında tartışılan, E.Yarbay Ralph Peters’in Kan Sınırları yazısına ve Yeni Ortadoğu haritasına uygun yapısal değişim ve dönüşüm yürütülüyor. Türkiye; bu kapsamlı projede var.
Batı; Doğu ve Batı Blokları arasındaki Soğuk Savaşı kazanmıştı. Ancak toparlanan Rusya, küresel egemenlik mücadelesine yeniden yönelmiştir. Ayrıca Çin, AB, Japonya, Hindistan, Brezilya devreye girmiştir.
ABD; bu nedenle Ortadoğu’daki enerji yataklarını ve enerjinin rakip ülkelere ulaşım yollarını denetimi altında tutuyor. Petrol satışını dolarla yaptırarak, ekonomisini güçlendiriyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu halklarının geleceği, Kara Elmas petrol yüzünden kararıyor.
Bu yıl aynı zamanda birçok ülkede seçimler yapılacak. ABD, Rusya, Fransa, İran, Yunanistan ve Meksika ve’de seçimler yapılacak.
ABD, Rusya ve Fransa seçimleri ile küresel güç dengeleri etkilenecek.
ABD başkanlık seçiminde; Bush döneminde Afganistan, Doğu Afrika ve Irak’ı yakıp yıkan katleden neo-con Cumhuriyetçiler ve Demokratlar yarışacak. Küresel sermaye; yeni dünya düzeninin gereği olarak savaş kaostan düzene doktirinini uygulamaya kararlı.
Batı için sömürü çarkı, bitmeyen sürekli senfonidir. Yaşanan kaos ortamında her savaş, her işgal, tehdit ve gerilim, petrol fiyatını artırıyor. Petrol fiyatı arttıkça, ABD doları değer kazanıyor. Çöken sarsılan ABD ve ekonomisinin düzlüğe çıkmasının yolu birinci ve ikinci dünya savaşındaki gerekçenin aynısı: silah satışları. Körfez ülkeleri milyarlarca dolar silah alarak batılı silah sanayini sürekli, canlı tutmaya devam ediyor.
ABD; bölge ülkelerini silahlandırarak, Şii-Sünni mezhep çatışmasını teşvik ediyor.
Hedef; körfez petrolünün denetim ve kontrolünün ele geçirilmesidir. Ama ne yazık ki bölge halkları; demokratikleşme, insan hakları afyonu ile uyuşturularak kaosa sürükleniyor.
Yeni hedef; Suriye ve İran’dır. İran; ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, Kuzey Kore, Pakistan ve Hindistan’dan sonra) Dünya’da nükleer silaha sahip 10’uncu ülke olacaktır.
Ortadoğu’nun kaderinde her zaman kilit ülkeler, İran ve İsrail olmuştur. İran, Çin ve Rusya’nın; İsrail ise, ABD ve AB’nin desteğine sahiptir.
Suriye; Ortadoğu’ya açılan kapı. İran ise, körfez bölgesinin stratejik ülkesidir.
Kuzey Afrika ve Mısır’da olduğu gibi yine ana üs ülke Türkiye. Muhaliflerin sevk üssü haline getirilen Türkiye ambargolar karşısında batının dediğini yapmaya istekli görünüyor.
Günün Sözü: Filler tepişirken, çimenler/kurbağalar ezilir.
Prof. Dr. Nurullah Aydın, 26 Ocak 2012