Vatanseverlik, ne tek başına Atatürkçülük, ne tek başına dindarlık, ne tek başına cumhuriyetçiliktir. Vatanseverlik, içinde dürüstlüğü de taşır, cesareti de. Eğer bunlardan biri eksikse, hani Mustafa Kemal'in sanat için söylediği “hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözündeki gibi, vatanseverliğin de bir kısmı eksik demektir.
Cesuryorum adlı sitesinde ve Yozgat Haber Gazetesi'nde köşe yazarı olarak (sözde) yazılarını yayınlayan Cüneyt Şaşmaz adlı kişiden bahsedeceğim. Cüneyt Şaşmaz kimdir?
2 kez kutupları, 3 kez dünyayı, 16 kez de karış karış Türkiye'yi gezdiğini ve 13 kez Türkiye'de “Yılın Gazetecisi” seçildiğini (Cüneyt Şaşmaz profil) iddia eden bir kişinin, Cüneyt Şaşmaz'ın intihallerini anlatacağım.
Cüneyt Şaşmaz'ın Yozgat Haber Gazetesi'nde 06 Ekim 2011 tarihinde “Bu Oluşum KCK'nın Ötesidir” başlığıyla kendi adı altında yayınladığı yazı, benim 30.Eylül.2011 tarihinde yazıp internet sitemde yayınladığım ve akabinde guncelmeydan.com 'da ve acikistihbarat.com 'da yayınlanan PKK Neden İnsan Kaçırıyor? adlı makalemin son kısmıydı, Terör Örgütü PKK'nın Kaçırdığı İnsanlar yan başlığının altındaki bölümdü.
Cüneyt Şaşmaz, intihal ettiği bu yazımın içinde geçen <'Bu Sonbaharda Karayılan ve Kandil Ekibi Yakalanacak' adlı makalemde bildirdiğim bilgiler üstüne...> cümlesini
Yalnızca benim bu yazım mı intihale (Türkçesi: Aşırma) uğrayan, hırsızlığa uğrayan? Bugünden geriye doğru gidelim.
Cüneyt Şaşmaz'ın 11 Ekim 2011 tarihinde İMPARATORLUK başlığıyla yayınladığı yazı, yazar Suat Parlar'ın Ekim.1998 tarihinde Yiğit Tuncay ile yaptığı söyleşinin parçalarıdır ve bu internet sitesinden aşırılmıştır.
10 Ekim 2011 tarihinde yayınlanan VİCDAN başlıklı yazı, Gökçe Fırat'ın “Bize Vicdandan Bahsetmeyin” yazısıdır (yazı isimlerine tıklayarak, ilgili sitelere/yazılara ulaşabilirsiniz).
07 Ekim 2011 tarihinde yayınladığı Jandarma Misyonu başlıklı yazı ise Ulusal Parti sitesinde yayınlanan Özgür Erdem'in “Tayyip'in provakatif misyonu” yazısıdır. İçindeki bölümler yer değiştirmiş (montajlamış), “Tayyip” sözcüklerini de “Recep Tayyip Erdoğan” ve “Başbakan Erdoğan” olarak değiştirmiştir.
06 Ekim 2011 tarihinde az önce bahsettiğim benim yazım vardı, kendisine uyarı epostası göndermiştim. Bir sonraki makalesinde o yazıyı benden alıntıladığını belirtmesini istemiştim. Bunu yapmak yerine, özür dilemek yerine, “uyanıklık yapılarak” yazı internet sitelerinden kaldırılmış! Sanki yayınlanan gazeteleri toplatabilecekler. Olayın üstünü örtme çabası!
05 Ekim 2011 tarihinde yayınladığı “Küresel Aygıtlar Sistemi” başlıklı yazı ise, Prof. Şener Üşümezsoy'un 26 Ağustos 2011 tarihinde yayınladığı “İdeolojik Aygıt Aracı Olarak Futbol Operasyonu (2)” yazısı içindeki Küresel Aygıtlar Sistemi yan başlığı altındaki kısımlar ve makale içinden seçmece birkaç cümle dahadır.
04 Ekim 2011 tarihinde “PKKnın Ankara Saldırısı Ne Anlama Geliyor?..” başlığıyla yayınladığı yazı ise, yine Ulusal Parti internet sitesinden alıntıdır. Sık Sık Ulusal Parti ve Türksolu'ndaki yazıları kendi ismi altında yayınladığını görüyoruz, örnekleri çok.
22 Eylül – 09 Eylül 2011 tarihleri arasında 12 bölüm halinde “Jön Kürtler ve Rus Emperyalizmi” başlığıyla yayınlanan yazılar ise, bundan tam bir sene önce, 13 Ekim 2010 yılında yazar Suat Parlar'ın yazdığı “JÖNTÜRKLER VE JÖNKÜRTLER” yazısından başkası değildir.
08 Eylül ve 07 Eylül 2011 tarihlerinde “Devrimci Denklem 1” ve 2 başlığı yayınlanan yazılar yine Türksolu'ndan aşırma.
06 Eylül 2011 tarihinde “Gülücükler Dağıtarak Dış Politika Yapmak...” başlığı yayınladığı yazı, TÜRKSAM'dan Doç. Dr. Celalettin Yavuz'un “Türkiye'nin Gülücük Dağıtarak Dış Politikasının Orta Doğu'da Dibe Vurması” başlıklı yazısından aşırmadır.
05 Eylül 2011 tarihinde yayınladığı “Hesabı Sorduk da Hesap Vermediler” başlıklı yazının tamamı da, bir üstteki yazının içinden alınma.
Geçen sene, vatansever yazar Banu Avar, “Amerika Amerika! Canım Feda Olsun Sana!” adını taşıyan yine çok dikkat çekici bir yazı yazmıştı. Yazının girişinde de <Cüneyt Şaşmaz ‘Cesuryorum’ bloğunda 1 yıl önce, 2010 Ağustos’unda yazdı:> diyerek bir alıntı yapıyordu. Ancak yazar Banu Avar nereden bilsin, yazıyı alıntıladığı kişinin aslında profesyonel intihalci olduğunu. Cüneyt Şaşmaz, Yozgat Haber Gazetesi'ndeki köşesinde ve internet sitesinde, kimi denk getirirse onun yazısını yayınlıyordu, kaynak-isim belirtmeden, kendisi yazmış havasında! Aslında Cüneyt Şaşmaz, bu yazıyı da ODATV'de Çelebi Efendi rumuzuyla yazan kişiden çalmıştı, orijinal yazıya bakabilirsiniz: “Kriz Neden Uzun Sürdü”.
Mağdurlar listesini İlk Kurşun Gazetesi ve guncelmeydan.com yazarı Feza Tiryaki Hanımı da ekleyebiliriz, başkalarını da. Yazmakla bitecek gibi değil.
Ne profesörü kalmış ne TÜRKSAM uzmanı doçenti, ne ben kalmışım ne diğer meşhur yazarlar, ne parti başkanları ne haber siteleri, ne solcusu kalmış ne de sağcısı. Allah ne verdiyse, karşısına kimin yazısı çıktıysa, hooop diye almış, yazı uzunsa montajlamış, şak diye koymuş kendi internet sitesine de Yozgat Haber Gazetesi'ndeki köşesine de. “Her konuda uzman” gibi de caka satıyordur, Allah bilir gazeteden de para alıyordur, bedava yazacak değil herhalde. O ne helal para!
Yozgat Haber Gazetesi internet sitesinde tüm yazarların özel e-posta adresleri mevcut ancak Cüneyt Şaşmaz'ın özel e-posta adresi yer almıyor, onun yerine gazetenin genel e-posta adresi var. Hem o adrese, hem gazete genel yayın yönetmenine, hem gazete imtiyaz sahibine hem de gazetedeki tüm yazarlara ortak bir eposta gönderdim.
Cüneyt Şaşmaz'ın bu durumunu (kendi örneğim çerçeveside) yazdım, durumun etik dışı, gazetecilik ahlakının dışında, çirkin bir davranış olduğunu yazdım. Bu intihallerin genel manada hırsızlık özel manada emek hırsızlığı olduğunu belirttim. Üstüne, iyi niyet göstererek sorunu şimdilik hukuk kanalıyla çözmeyeceğimi ve gazeteciler cemiyetine şikayette bulunmayacağımı yazdım. Karşılığında da kendisini de zora sokmayacak, barışçıl bir biçimde hazırladığım şu metni köşesinde yazmasını istedim:
"'Bu Oluşum, KCK'nın Ötesidir' başlığıyla 06.Ekim.2011 tarihinde yayınladığım yazının tamamı Yazar Tevfik BİR'in "PKK Neden İnsan Kaçırıyor?" adlı makalesinin son kısmıydı. www.tevfikbir.com internet sitesinden alıntılayarak köşeme taşıdım, sizlerle paylaştım. Köşede yer kalmadığı için, kaynağı belirtememiştim. Bunun için özür dilerim. Yazar Tevfik BİR'in yakında "Uyan Ey Türk Gidiyoruz" adlı bir kitabı çıkıyor, herkese alıp okumasını tavsiye ederim."
Evet, Uyan Ey Türk Gidiyoruz adlı ayın 15'inde çıkacak kitabımdan bahsetmesini istedim, bunun nedeni ise, benim yazımı çalıp köşesine koyarak para kazandı, benim üstümden haksız kazanç elde etti, bunun karşılığını da kitabımdan satır arasında dahi olsa bahsederek vermesi gerekirdi.
Sonuç. Ne bir yanıt geldi ne de başka bir şey. Yanıt gelmeyince, ben de "diğer yazılarına da bakayım" dedim ve bu yazımın ortaya çıkmasına vesile olarak, Cüneyt Şaşmaz'ın baktığım tüm yazılarının intihal olduğunu şaşkınlıkla gördüm. Yani mağdurun yalnızca ben olmadığımı gördüm. Bunu baştan görseydim zaten, kendisine bu uyarı metnini yollamazdım, çünkü bu benim değil genelin sorunu olmuş. Gazetenin ilgili teknik uzmanı (herhalde gazete yöneticilerinden habersiz yapamaz bunu) internet sitesinden şikayet ettiğim “Bu Oluşum KCK'nın Ötesidir” sözde yazısını kaldırmış! Özür yerine, konunun üstünü örtme ve delil karartma çabası. Ancak ben, bunun olabileceğini düşündüğüm için ekran görüntüsünü kaydetmiştim. Ayrıca basılı gazete, arşivlerde mevcut!
Gerçekten Cüneyt Şaşmaz diye bir kişi var mı, varsa bile biyografisi doğru mu? Doğruysa bile yazının en başında yazdığım geçmişe sahip bir gazeteci, tek kelime bile yazmadan sistematik bir biçimde başka başka yazarların yazılarını çalar mı?
Cüneyt Şaşmaz'ın benden çaldığı ve sanki kendisi yazmış gibi yayınladığı yazıda, dürüstlük denince Türkiye'de akla gelen ilk isimlerden Sadettin Tantan'ın ismi ve açıklamaları geçiyordu. Tantan, yıllardır “Bölücülük ve İrtica” tehdidi kadar “yolsuzluk ve hırsızlığın” da aynı derecede önemli bir tehdit olduğunu topluma anlatıyordu. Ahlakın ve dürüstlüğün önemini her açıklamasında vurgulayan bir devlet adamıdır. Çok haklı.
Öbür yanda ise, Sadettin Tantan'ın ismini ve açıklamalarını sözde yazısında geçiren bir emek hırsızı, intihalci.
Cüneyt Şaşmaz örneğinden ötesini görmemiz gerekir. Cüneyt Şaşmaz, yalnızca küçük bir örnektir. Kişilerden öte olayları, olaylardan öte fikirleri konuşmalıyız.
Bugün Türkiye'de din maskesini takanların ve Atatürk maskesini kullananların ortak noktası, yani din ve Atatürk tüccarlarının ortak noktası paradır, yolsuzluktur. Para deyince ne helal haram kalıyor ne vatan millet...
Bu ülkenin gerçek vatanseverlere, dürüst vatanseverlere ihtiyacı var...
UYAN EY TÜRK GİDİYORUZ
News
Site map
SitemapIndex
RSS Feed