İhanet Açılımları!

Tartışma Alanı

İhanet Açılımları!

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Kas 10, 2009 0:08

İhanet Açılımları!

Daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük sloganına sığınan AKP, Türk Milleti’nin ortak dokusunu parçalıyor. Devlet kurumları arsındaki güvensizliği körüklüyor. Devleti çatırdatıyor.

Wilson prensipleri hayata geçiriliyor. ABD’nin yüzyıllık rüyası, İngilizlerin hayali gerçekleşiyor. Önce çekiç güç adıyla Irak’ın kuzeyinde tampon bölge oluşturuldu. Peşmergeler, Guam adalarına götürülüp eğitildi. İsrail İstihbarat örgütü Mossad eğitti. Yetmedi, işgal sonrası bölgede devlet oluşumu için eğitim verildi, lojistik destek sağlandı.

Sonrası mı? Sıra Türkiye’ye geldi.

Bu kez AKP; ABD, İsrail ve İngiltere şer üçgeninin dediğini yapmak zorunda bırakıldı. Birbiri ardına açıklamalar yapılıyor.

Ekonomi geriliyormuş, küçülme varmış, daralma tehlikeli boyuttaymış, bütçe açık veriyormuş, yatırımlar durmuş, yabancı sermaye gelişi kesilmiş, cezaevlerinde tutuklu sayısı katlamalı artıyormuş, suç işleme oranı yükseliyormuş deniliyor. Deniliyor da deniliyor… Bunların AKP’liler için hiç ama hiç önemi yok.

Terör örgütünün taleplerinin yumuşatılarak kabul edilerek çözülmesi yoluna gidiyorlar.

Ülkenin dört bir yanı sorunlar yumağı içinde iken, uğraştıkları işe bakın.

Gazetelerin çok bilmiş, her konunun uzmanı köşe yazarları, TV bülbülleri ahkam kesiyor akıl veriyorlar. Sırça köşklerinde yol gösteriyorlar.

Terörle mücadele edenler, birer birer terörist damgası ile süresi belirsiz tutuklanırken, teröristleri baş tacı ediyorlar[, gizli aşikar görüş alıverişinde bulunuyorlar. Üç beş çapulcu itirafçı gizli tanıkların verdikleri ifadelerle silahlı kuvvetlerin yıllarca mücadele eden askerleri suçlanıyor.

Kemikler, silahlar belgeler bulundu iddialarıyla kamuoyuna haberler pompalanıyor. Sivil PKK’lılar, mecliste, bürokraside görev alırken, medyada yer alırken, silahlısı dağda kıs kıs gülüyor. Öldüremedikleri, yakalayamadıklar askerler, bizzat iktidar tarafından ele geçiriliyor, terörist olduğu iddiasıyla suçlanıyor, etkisizleştiriliyor. Mücadele eden silah arkadaşlarına ise psikolojik çöküntü yaratıyorlar.

Cumhurbaşkanının, Ermeni ve Kürt konusu var, başka bir konusu yok. Başbakan işi gücü bırakmış, çocuğunun nikahının konuğu, seçkin dostu İtalyan başbakanının çapkınlıkları üzerine suskunluğa bürünmüş, muhalefet liderine cevap verme çabasında!

Yüzde birlik bir topluluk, Büyük Türk Devleti’nin en öncelikli konusu oluyor..

Asimetrik psikolojik savaş, tüm şiddetiyle sürüyor. Yazık hem de çok yazık..

Bakın; Guardian’dan ilginç yorum,

Abdullah Gül’ün eğitim gördüğü İngiliz istihbarat okulu Exter’in ve şövelye nişanını takan İngiltere’nin gazetesi The Guardian’ın köşe yazarı Simon Tisdall, Türkiye’de “Bir barış süreci kökleşirse, bunun bazı çevrelerde Atatürk’ün tek dil ve tek bayrak altındaki tek halk idealini baltaladığı gibi görülecek” diye savunduğu yorumunda “Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün aşınan ultra milliyetçi mirasına şimdiye kadar en büyük darbe vurmak üzere olabilir” iddiasında bulunuyor.

Açıkça, alenen pervasızca, tek dil ve tek bayrak altındaki tek halk ideali baltalanıyor.

Lozan Antlaşması’nın 86 yıl sonra Atatürk’ün şekil verdiği gömleğin gevşemesine yönelik karşı konulması zor baskılar iç ve dış ihanet şebekelerince oyun içinde oyun oynanıyor..

Yalan yanlış iddialarla, tek direnç gücü Türk Silahlı kuvvetleri hırpalanırken, ülkenin birliği sarsılıyor, devletin varoluş-kuruluş ilkeleri tahrip ediliyor.

Türk Milleti’nin refahı ile birlik ve beraberliği için, Türk devletinin saygınlığı için anayasa ve yasalara uyacağına, namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, milletvekilleri her şeyi bırakmış var da yok da Kürt açılımı üzerine konuşuyor, kafa yoruyorlar..

Ekranlarda ise pişkinlikle sırıtan tipler, ülke üzerinde yorumlar analizler yapıyor.

Yani anlayacağınız mışlarla ülke yönetiliyor. Terörle mücadele bırakılmış, terör örgütünün taleplerine uygun, halkın tepkisini izole edecek projeler geliştirilmeye çalışılıyor..

Tarih affetmeyecek. Vicdanlar affetmeyecek.. Türk Milleti affetmeyecek.. Bu da böyle biline..

Gaflet, dalalet ve hıyanet hiç bir zaman karşılıksız kalmamıştır.

nurullah@gazi.edu.tr

* * * * *

Eyalet Yasası Yürürlükte!

Sonunda bunu da yaptılar! Demirel ve Özal savundu, Gül-Erdoğan da hayata geçirdi.
Kalkınma Ajansları marifetiyle eyaletleşme projesi, AKP iktidarından önceki iktidarlar döneminde de savunulmuştu.

Hani Turgut Özal, daha DPT’de çalışırken Güneydoğu için ABD’deki Tennesse Eyaleti’nde uygulanan kalkınma projesini önerince dönemin Başbakanı İsmet Paşa, “Bayrak da verelim mi?” diye sormuştu ya!

Hani Turgut Özal, Cumhurbaşkanı iken Federasyonu tartışalım demişti ya!

Hani Recep Erdoğan Hükümeti, ülke içindeki bütün siyasi veya sosyal gruplara kendi kaderlerini tayin ve kendi bölgelerindeki ekonomik varlıklara sahip çıkma hakkı tanıyan ikiz yasaları kabul ettikten sonra, kamu yönetimi reformu ile Türkiye’yi “81 ile 81 devlet” dediğimiz bir yönetim tarzına doğru sürüklüyor ve bunu “Kalkınma Ajansları” adı altında ve Melih Gökçek’in Ankara’ya davet ettiği MOSSAD Başkan Yardımcısı David Kimche’nin (asıl adıyla David Kamhi’nin) Globalleşme projesi ile tamamlamaya çalışıyor ya!

Eyaletlere bölündük!

Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP hükümetince de resmen uygulamaya konuldu. Hükümet, 23 ili kapsayan 8 bölgede Kalkınma Ajansı kurdu. Merkezi idare, güç kaybediyor…

Kendi meclisleri olacak!

Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında resmen uygulamaya konuldu. Proje kapsamında Türkiye, 8 ayrı bölgeye bölündü. Bu bölgelerde 100 üyeli kalkınma kurulları oluşturulacak ve ‘kalkınma için’ yabancı ülkelerle bile direkt temasa geçilebilecek.

Mahkemeler de sırada…

Türkiye’yi ‘şimdilik’ 8’e bölen proje kapsamında İstanbul, Konya, Samsun, Erzurum, Van, Gaziantep, Diyarbakır ve Mardin ’merkez’ iller seçildi. Ülkeyi eyaletleştirme planının bir başka ayağını ise İstinaf Mahkemeleri oluşturuyor. Bu mahkemelerin ilki de Diyarbakır’da AB parasıyla kuruldu!

Ayrı bütçelerle ayrı devletçikler

Bu ajansların bütçe statülerinde çelişki var. Bütçeler birbirinden ayrılırsa, bu ayrışıklığın siyasal sonuçları kaçınılmaz olur. Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduk.

Devlet tasfiye sürecine girdi

Bu, asla Türkiye’ye hizmet edecek bir anlayış değil; tam tersine devletin tasfiyesi anlamına geliyor. O bölgelerde baro bile olmayacak. Bu kadar vahim bir tablo oluşuyor.

Federalizm hortlayacak

Bölgeler arası rekabet, federalizm taleplerinde bir araç olarak kullanılabilir. Yerel güçlerin etkinliğine bırakılacak ajanslar, ayrışma taleplerini kaçınılmaz olarak getirir.

Osmanlı’ya da dayatılmıştı

Kalkınma Ajansları, uzmanlar tarafından Osmanlı İmrapatorluğu’nun son dönemlerin de Avrupa tarafından dayatılan bir genelgeye benzetiliyor. Merkezi iradenin etkisini zayıflatıp, yerel yönetimleri kısmen bağımsız kılan genelgeyle 20.06.1913 tarihinde Sadrazam Sait Halim Paşa tarafından yayınlanan Geçici vilayet kanunu ile devam eden parçalanma ve çöküş süreci daha da hız kazanmıştı.

Şimdi siz bu zihniyetin; ülkenin birlik ve beraberliğini koruyacağına, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne sadakatle hizmet ettiğine edeceğine inanıyor musunuz?

Biliyorsunuz, Kalkınma Ajansları Türkiye’yi önce 26’ya sonra 12’ye böldü.

Paflagonya Projesi sırasında ortaya çıkan bir belgede ise Türkiye 16 bölgeye bölünmüş ve isimleri de tek tek sayılmıştı. RTE, Esenboğa havaalanının yeni terminaline “Anatolia” adını vererek bu projeyi de başlatmış durumda!

Amacı ulusal devletlerin iç federasyonu (devletler federasyonu) şeklini gerçekleştirmek olan, Avrupa karakterli bir fenomen geliştiriliyor.

Peki bu fenomen yeni mi? Hayır, 20’nci yüzyılın başında İngiliz gizli servisinin kontrolünde olan Prens Sabahaddin’in görüşleri doğrultusunda proje önce Lübnan’da uygulandı ve Lübnan elden gitti! Abdülhamit, projeyi rafa kaldırınca halledildi ve gerisini savaşla tamamladılar!

Şimdi elimizde kalan vatan parçasını yine aynı yöntemle parça parça etmeye çalışıyorlar…

Tarih; kahramanı da haini de işbirlikçiyi de vatanseveri de yansıtan bir aynadır.

nurullah@gazi.edu.tr

Prof. Dr. Nurullah Aydın - Gazi Üniversitesi


http://www.turkcelil.com/2009/11/ihanet-acilimlari/
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x