II. Abdullah, 1995'te Böyle Konuşuyordu



# 90'lı yılların başından beri, "G. Fuller'in gözünün nuru, pek sevgili asistanı" Barkey, Tayyip ve Gül ile enseye tokat-yanağa şaplak samimiyetinde görüşüyor muydu¿?

# Gül'ün, hangi devlete her "gezisinde" hoşbeş ettiği yakın dostu 'Kavakçı'ların türbansever 'Merve'si, hangi devletin, Din Hürriyeti Tasarısı kapsamında devşirilmiş ve tasması çıkarılmıştır¿?

# Gül'ün -şu sıralar 'cennetin anahtarı rozetimizdir' diye meczubî söylemlerde bulunan- hocasıyla birlikte, başkanıyla hoşbeş ettiği UASR hangi devletin İslâmî örgütüdür¿?

# Gül ile 'İslâm ve Demokrasi' uzmanı John Lee Esposito'nun ilişkisi nedir¿? Esposito'nun ve Fuller'in yakın dostu olan S. Sayarı'nın içinde olduğu ayrı ayrı kuruluşların bulunduğu Georgetown University hangi devletin istihbarat teşkilâtının güdümündedir¿?

# Gül, 1995'in Ağustos ayında .....kan devletinin istihbarat teşkilâtının başkanı Başkanı John Deutch ile görüştü mü, sonrasında hangi devlete gitti¿?

# Gül, 1997 yılının Şubat ayında, .....kan - Türk Konseyi yıllık toplantısına katılmış mıdır¿?

# Abdullah Gül aynı yılın, aynı ayının 18'inde görüştüğü Richard Barkley, hangi devletin Ankara eski büyükelçisidir¿?

# Abdullah Gül aynı yılın, aynı ayının 26'sında, CFR'nin yuvarlak masa toplantısına katılmış mıdır¿?

# Gül, 1998'de USIP başkanı M. Grossmanla gizlice görüştü mü¿? Bu görüşmeye M. Abramowitz de katılmış mıdır¿?

# Gül, o sırada Dışişleri Bakanı olduğu 2006 yılının 4-5 temmuzunda, hangi devlete gidip aradaki soğukluğu gidermek için tavizler verdi¿? Hangi devletin bugün Azerbaycan Büyükelçisi olan parlak çocuğuyla, o günlerde bir otel odasında hoşbeş etti¿?

# "The Atlantic Council"in 13 Eylül 2007'de düzenlediği toplantıya katılan M. Grossman, M. Abramowitz ve M. Parris, hangi devletin eski Ankara büyükelçileridir¿? Toplantının konusu, hangi devlet ile Türkiye'nin geleceği hakkındadır¿? İlgili toplantıda, Abdullah ve Tayyip için "Güvenilir isimlerdir. Verdikleri sözleri tuttular. Daima ...'nin iyi müttefiki oldular" diyen N. Burns, hangi devletin Dışişleri bakanının yardımcısıdır¿? Toplantıdan birkaç gün sonra Burns, Ankara'ya gidip Gül ile görüştükten sonra devletinin başkenti Washington'a döndü mü¿?

_______________________
II. Abdullah'ın gizli anlaşması:

abdullah-gul-un-2-sayfa-9-maddelik-gizli-anlasmasi-t17959.html
_______________________
ABD Dışişleri: "ABDullah GÜL'ü Biz Yetiştirdik":

abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html

---

ulastrk yazdı:.

Kanaatimce AKP'yi kuran Milli Görüş Geleneğinden Çekirdek Ekip Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin tamamen Avrupa Birliği konusunda 180 derece dönmüştür

Yani Abdullah Gül aşağıdaki Videoya göre dün kara dedigine bugün ak diyor.Bu konuda ben Recep Tayyip Erdoğan,Bülent Arınç,Mehmet Ali Şahin 'de Abdullah Gül gibi 180 derece dönmüş olduğuna inanıyorum.

Videoya göre Abdullah Gül Avrupa Birliği bir Hristiyan Kulübüdür diyor.Şimdide Eski AKP Kurucusu Abdullah Gül diyor Türk dış politikasının birinci önceliği geç olmadan AB üyesi olmak.

Bilindiği üzere, 3 Ekim 2005 tarihinde dönemin AKP Hükümetinin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül,Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki katılım müzakereleri resmen başlatmıştı.

Baslik düzenlenmis, eklemeler yapilmistir.

Şu ana kadar beyefendinin ağzından duyduğum en doğru dürüst, en anlamlı laflar..

O zamanlar dogru konusyormus Gul ama ne hikmetse hukumete gelen gercektende 180 derece donuyor. Tabi ayni sey zamaninda Gumruk birligini imzalayip Turkiye'yi avrupaya tasiyicam diyen Deniz Baykal icinde gecerli ; ya da ABD ile en iyi biz muttefik oluruz diyen Bahceli. Var mi birbirlerinden farklari ufak teferruatlardan baska ???

Sene 2003 vatandas ABDullah simdide böyle planlar yapip Türk Milletine sükranlarini sunuyor...


Aradan o kadar seneler gecmis olacak o kadar degisiklik... Ne yapsin ABDullah

Şu halime bakın!

Abdullah Gül, 1996’da Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi’nde çekilen fotoğrafını görünce şaşırdı. Gül, AB’yi o yıllarda yerden yere vuruyordu.

AB yolunda yapılanları övdü

CumhurbaŞkanI Abdullah Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM) Türkiye’nin AB’ye girmek için sarfettiği gayretleri anlattı. Türkiye’nin son yıllarda cesur adımlar attığını belirten Gül, “Hiçbir ülke mükemmel değildir” dedi.

RP vekiliyken bakışı farklıydı

Gül, 8 Mart 1995’te TBMM’de şunları söylemişti: Gümrük Birliği ile Türkiye’yi AB’ye tek yanlı bağlayanlar bizi arka bahçedeki köpek kulübesine sokuyor. Türkiye AB’ye giremez, bunu Avrupalılar söylüyor. Çünkü AB bir Hristiyan birliğidir.

Gül’den AB’ye övgüler

1995’te TBMM kürsüsünde AB’yi ‘Hıristiyan kulübü’ olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, dün AKPM kürsüsünde Türkiye’nin AB’ye girme yolundaki gayretlerini anlattı

Haber: Bilun ÇELİK

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM) Türkiye’nin AB’ye girmek için sarfettiği gayretleri anlattı. AKPM Genel Kurulu’na hitap eden Gül, parlamenterlerin sorularını yanıtladı. Türkiye’de demokratik standartları, hukuk standartlarını yükseltmek için çok köklü reformlar yapıldığını belirten Gül, “Şüphesiz ki daha yapacaklarımız var” dedi. Hiçbir ülkenin mükemmel olmadığını vurgulayan Gül, Türkiye’nin eksikliklerinin farkında olduğunu ve özgüven içinde reformlara devam edeceğini söyledi.

Kiliseler ihya edildi

Gül, bir soru üzerine azınlıklar önündeki tüm engellerin kaldırıldığını belirterek, “Van’da tarihi Ermeni kilisesinin restorasyonu gayet dikkatli bir şekilde devlet eliyle yaptırıldı. Eski camiler, kiliseler restore ediliyor. Bir ayrım yapmadan ihtiyacı varsa restorasyon yapılacaktır” diye konuştu. Gül, KCK davası ve Kürtçe savunma yapılamamasına ilişkin soru üzerine de, “Demokratik hak ve hukuk ne kadar genişletilirse terör ve teröristler o kadar izole edilir. Türkiye bu politikaya güvendiği için, son yıllarda cesur işler yapıyor” dedi. Soykırım iddialarını da reddeden Gül, Türkiye’nin ekseniyle ilgili iddialar için de, “Bizim eksenimizde bir kayma yok” dedi.

1995’te ‘Hıristiyan birliği’ demişti

Refah Partisi milletvekili Abdullah Gül 8 Mart 1995’te TBMM’de zehir zemberek bir konuşma yapmıştı. Kürsüye çıkan Gül, “Gümrük Birliği ile Türkiye’yi AB’ye tek yanlı bağlayanlar bizi arka bahçedeki köpek kulübesine sokuyorlar” ifadesini kullanmıştı. O tarihlerde AB’yi Hıristiyan kulubü olarak değerlendiren Gül, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbakanlığı döneminde ise AB ile ilgili farklı bir söylem içine girdi. Gül, “Hedefimiz AB’dir, başka niyetimiz yok” diyor.

Ailece Tunus’a açılmışlar

Devrik liderin adını taşıyan havaalanının aydınlatmasını Gül’ün aile şirketi yapmış. Halkın ayaklandığı Tunus’ta TAV’ın yaptığı havaalanının aydınlatma işinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün babası kardeşi ve yeğenine ait KİTOKO firmasınca yapıldığı ileri sürüldü. Sözcü’nün haberine göre, halkın isyan etmesi üzerine 23 yıllık koltuğunu bırakarak kaçan Tunus eski Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin ismini taşıyan havalimanının işletmesini TAV kazanmıştı. Tam adı “Tunus Enfidha Zine El Abidine Ben Ali” olan Kuzey Afrika’nın en büyük havalimanının aydınlatmasını ise Abdullah Gül’ün ailesine ait olan şirketin yapmış olduğu anlaşıldı.

3 ortak aile şirketi

KİTOKO Group adlı şirketin 3 ortağı var. Cumhurbaşbakanı Abdullah Gül’ün babası Ahmet Hamdi Gül, Gül’ün kardeşi Macit Gül ve ailenin eniştesi olan AKP İzmir Milletvekili olan Mehmet Tekelioğlu’nun oğlu Ali Ekrem Tekelioğlu. Aslında firma önce “KİTOKO İç ve Dış Ticaret Şirketi” olarak kurulmuş.19 Haziran 2007’de baba Ahmet Hamdi Gül, şirketin 450 bin TL’ye çıkartılan sermayesine 150 bin nakit koymuş. 3 ortak da eşit şartlarda hisse sahibi gözüküyor. Merkezi İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan firmanın son ismi ’KİTOKO Aydınlatma ve Mühendislik’ olarak değiştirilmiş. Şirketin internet sitesine koyduğu bilgilere göre, çalışma şekli aydınlatma odaklı tedarik firması olarak tarif ediliyor. Gül ailesi, iş ortağı olarak Avusturya Zumtobel Holding’e ait Thorn aydınlatmayı tercih etmiş.


YENİÇAĞ, 25 Ocak 2011