II. FETRET DEVRİ

II. FETRET DEVRİ

İletigönderen Noyan Umruk » Pzr Ara 29, 2013 12:06

II. FETRET DEVRİ…(1) :ms: :turkiye:

Dr. Noyan UMRUK

Yargıç, sanık ve davacıyı yakından tanıyan Hatça teyzeyi tanıklık etmesi için kürsüye çağırır. Hatça teyze tanık iskemlesine oturur. Sanığın avukatı kadına yaklaşır.
- Hatça teyze sanığı tanıyor musun?
-Teyze yanıtlar : Danımam mı yezidi… Çocukluğundan belli baş belasıydı sate. Yalandan dolandan gayrı işi yoktu ki… Hırsı aglını aşıvence, gözü gararıvence. gorguvence yapmeyceğ ganunsuzluk, 3 guruş fazla para gazanıvemek için yapmeyceğ nemıssızlık yoktur…
Yargıç başta olmak üzere bütün salon şok olur…
Bu fırsattan yararlanmak isteyen davacının avukatı hemen atılır:
- Peki Hatça teyze ya davacıyı tanıyor musun?
-Teyze yine yanıtlar: Elbet danışım. Camide hocadır. Dembel mi dembel, ödlek mi ödlek, gevezemi geveze âdemin tekidir; En yagın hısım, agrabasının guyusunu kazmekte, ağkesinden gonuşmekte üstüne yoktur; gonuşunce mangalda kül bırakmeyyo emme her daim çömlek gibi oturupduruuu, heç bi iş dudmeyyo…
Yine herkes şoktadır. Uğultular yükselir…
Yargıç, kürsüyü tokmaklar; sükûneti sağlar ve avukatları kürsüye çağırır, kulaklarına fısıldar:
- Bana bakın bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız canınıza okurum haaa…
Durum bu durum sayın seyirciler…

Komplo ve Gerçek

Ekonomik, politik nedenlerle girişilen komplolar, yakın tarihimizde birçok kez görüldüğü gibi yayacağı zararlı otlara elverişli arazi ararlar. Marifet araziyi sağlıklı tutmaktadır. Araziniz ve altyapınız sağlıklı değilse ya da günahınız, hatalarınız arş-ı alaya ulaşmışsa komplo tutar, lağımlarınız patlar…
Lağımlar patlayıp iğrenç manzaralar açığa çıkınca tarafların ağır suçlamaları artık tüm kepazeliğiyle naklen izlenen bir savaşa dönüşür.

Siyasi iktidar;
*Kendisinin iktidara gelmesinde önemli rolü olan büyük patronuna peşrev çekmeye, herkesi düşman görmeye başlar…
*Büyük patronun kucağında debelenen, müştereken nice kumpaslar kurduğu kadim ortağı ile kanlı bıçaklı olur.
* Panik içinde, paranoyak önlemlerle kurumlara hâkim olmaya çalışınca, zaten cepheleştirilmiş kurumlar hem birbirleriyle, hem de kendi içlerinde çatışmaya başlarlar. Örneğin yargının bir bölümü güvenlik güçleriyle, yargı ve polisin bir bölümü askerle zıtlaşırken, bu kurumların içindeki gruplar arasında da amansız bir mücadele başlar.
Ve de “Başına ne geldiyse onun yüzünden geldiği” iddiasıyla bakanınca istifaya davet edilen Başbakanı ile iktidar artık can çekişmektedir. Tam bir fetret devri… Osmanlının fetreti de on yıl sürmüştü…
Bizce bu süreç ya da gidişat ülke açısından çok ağır sonuçlara gebe bir “devlet krizi” ve fakat “hayatın akışı” açısından normaldir… Normal olmayanı bu denli yıpranmış, kirlenmiş içeride ve dışarıda itibarı sıfırlanmış bir hükümetle yola devam etmektir…
Vasat bir demokraside dahi bu mümkün değildir…

Sonuç: Demokratik Çözüm

*3 bakan ve bazı milletvekillerinin istifasına, nedeni ne olursa olsun devlet kurumlarının birbirleri ile ve de kendi içlerinde Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş biçimde çatışmasına yol açan, siyasi tarihimizde benzerine rastlanmayan bu korkunç ve ardı arkası kesilmeyen yolsuzluk iddiaları için en kısa sürede bir “Meclis Soruşturma Komisyonu” oluşturulmalı,
* Hükümet gecikmeksizin istifa etmeli,
*Ana ve yavru muhalefetin suskunluk içindeki Cumhurbaşkanı nezdindeki girişimleriyle kurulacak “Milli Hükümet” en kısa sürede ülkeyi erken seçime götürmeli,
* ”Milli Hükümet” başta bağımsız ve insan haklarını özümsemiş bir yargı denetimi ve mali denetim olmak üzere, cumhuriyet kurum ve yapılarını yeniden inşa etmekle taçlandırılacak gerçek bir demokrasiye doğru asgari bir altyapı için çaba göstermelidir.

Bütün bunlar tatlı düşler mi diyorsunuz? O zaman bu hayâsız fetretin sürmesiyle büyüyen sıkıntıları hiç kabahatimiz olmadığı halde hep birlikte çekmeye hazır olmalıyız… Nitekim, borsa attan düşer, döviz tarihi rekorlara ulaşır, devlet krizi ekonomik krize dönüşürken köşeye iyice sıkışan kedi önüne gelenin üstüne sıçramakta…

Yeni yılda aydınlık ve güzel günlere…

(1)Fetret Devri, Fasıla-i Saltanat: Yıldırım Bayezid'in 1402'de Ankara Savaşı'nda, Timur'a yenilip esir düşmesi sonucu sehzadeler (Emir Süleyman, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Çelebi Mehmet) arasındaki 1413’e kadar süren taht kavgaları Çelebi Mehmet’in galibiyeti ile sonuçlandı. Osmanlı birliği yeniden sağlandı.
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1060
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x