İKİ FOTOĞRAF ARASINDAKİ ABDULLAH GÜL FARKINI GÖRECEK MİSİNİZ?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğun Zafer Bayramı 86ıncı yıldönümü resepsiyonundan iki anı aktarıyorum.
Başbuğ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülü kapıda karşıladığında üzerinde ne var diye dikkatle bakıyorum. Gülün takım elbise ile geldiğini görüyorum.
Şimdi aşağıdaki iki resmi inceleyelim:
1.resim
Tarih: 14 MAYIS 2008.
Gül, İngiltere Kraliçesi 2inci Elizabeth ve eşi Edinburg Dükü Prens Philip onuruna Çankaya Köşkü'nde yemek veriyor. Üzerinde ilk defa smokin var.
O günün en çarpıcı yorumlarından birini Mehmet Ali Birand yapıyor:
İngiltere Kraliçesi onuruna verilen yemekte Gül, Kraliyet protokolüne (yani bir yerde Kraliçeye) saygı gösterip smokin giyerken, Erdoğanın kravatlı gelmesi ikisinin dünyaya bakışlarını gösteriyordu. Biri, kendi değerlerinden hiç ödün vermeyen, boyun eğmeyen bir lider, diğeri ise, gerektiğinde gerekeni yapan bir Cumhurbaşkanı...
Şimdi sıra 2'inci resimde
Kraliçe ziyaretinden 3,5 ay sonra; Gazi Orduevindeki 30 Ağustos resepsiyonundayız.
Gül takım elbise giymiş. Yüzler gülüyor.
30 Ağustos resepsiyonunun önemli özelliği Atatürkten beri balo tarzında düzenleniyor olması. Bu nedenle resepsiyonda her sene ses ve saz sanatçıları sahne alıyor, katılımcılar dans ediyor. Atatürkün 30 Ağustos kutlamalarında çekilen fotoğraflarına bakın. Erkeklerin tamamı smokin, kadınlar da tuvaletler giyiyor.
Kraliçeye saygısından smokin giyen Gül, acaba aynı hassasiyeti 30 Ağustosa da gösteremez miydi? Yanıtı takdirinize bırakıyorum.
Resepsiyondaki önemli diğer anın kahramanı Başbakan Erdoğan.
Erdoğan atletik adımlarla resepsiyon topluluğuna yaklaşırken, ilk karşılaştığı grup, aralarında Bayan Başbuğnun bulunduğu komutan eşleri oluyor. Erdoğan gülücükler saçarak bayanların ellerini tek tek sıkıyor.
Bayanlardan biri soruyor: Eşinizi getirmediniz mi?
Erdoğanın yanıtı şöyle oluyor: Yalnızım, her zamanki gibi
Erdoğan yalnız çünkü benzer resmi davetlilere türbanlı kadınların katılımı istenmiyor. Yani çıplak gözle bakıldığında komutan eşinin sorusu pek anlamlı değil. Diğer taraftan Erdoğanın hazır cevaplığı da dikkat çekici. Başka bir deyişle diyalogun her iki tarafı da sanki oyun oynuyor.
Malum soru, malum cevap
Kestirmeden söyleyecek olursak, her iki tarafında denge halinden memnun olduğunu hissedebiliyorsunuz. Gelin görün ki beni çarpan Erdoğanın yüzündeki müstehzi ve kayıtsız ifade oluyor. Erdoğanın eş sorusuna hiç tınmadığı gözleniyor.
Bu noktada, Erdoğanın özgüvenini not etmek gerekiyor.
Oda.tv