25 Ağustos 2010

İKİYÜZLÜLÜĞE HAYIR

İrfan Tuna

''Referansımız İslam'' demişlerdi… Referanslarının CIA ajanı Morton Abramowitz, kıblelerinin ise Beyaz Saray olduğu ortaya çıktı…

''Camiler kışlamız, minareler süngümüz…'' demişlerdi… Irak’ta camileri, minareleri bombalayan Haçlı uçaklarına hava sahamızı kullandırdıkları ortaya çıktı...

''Müminler askerimiz'' demişlerdi… Irak’ta milyonlarca mümini katleden ''Kahraman Amerikan askerlerinin, evlerine en az kayıpla sağ salim dönmeleri için dua ettikleri'' ortaya çıktı…

''Büyük Ortadoğu Projesi diye bir proje yok ki, bu projenin eşbaşkanı olsun'' demişlerdi… Böyle bir projenin varlığı ve bu projenin eşbaşkanı oldukları ortaya çıktı…



Eşbaşkanlığını yaptıkları ''Büyük Ortadoğu Projesi, bir demokrasi ve özgürlük projesidir'' demişlerdi… Bunun ABD’nin bölgeyi işgal projesi olduğu ortaya çıktı…

Galataport’u ve Tüpraş’ın yüzde 14,76’sını kapalı kapılar ardında pazarladıkları İsrail’in en zengin işadamı Sami Ofer’le ''Hiç görüşmedik'' demişlerdi… Pek çok kez görüştükleri ortaya çıktı…

''Filistin için ağlıyoruz, Gazze için gözyaşı döküyoruz'' demişlerdi… Filistin topraklarını işgal altında tutanlardan ''Cesaret Madalyası'' aldıkları ortaya çıktı…

ABD ile Dubai’de, Türk Ordusunun Irak’ın kuzeyine müdahale etmemesi güvencesi karşılığında 8,5 milyar dolarlık kredi, 1 milyar dolarlık hibe anlaşmasını ''İmzalamadık'' demişlerdi… İmzaladıkları ortaya çıktı…

Habur rezaleti öncesinde ''DTP ile gizli görüşme yapmadık'' demişlerdi… Yaptıkları ortaya çıktı…

''Devlet PKK’yı ve Abdullah Öcalan'ı muhatap almaz'' demişlerdi… Muhatap aldıkları ortaya çıktı…

''Devlet terör örgütüyle pazarlık yapmaz'' demişlerdi… Pazarlık yaptıkları ortaya çıktı…

Davos’ta ''Onu Minute'' çıkışı yapmışlardı… Bu tür çıkışların bir ''gaz alma'' olduğu ortaya çıktı… (*)

Almanya’da dindar insanlardan yardım amaçlı paralar toplamışlardı… Bu yardım paralarının Deniz Feneri Yolsuzluğu’yla siyasi ve ticari amaçlar için kullanıldığı ortaya çıktı…

''Darbelere karşı dik duruyoruz'' demişlerdi… 12 Eylül faşizminin Kenan Evren’den sonraki ikinci ismi Nurettin Ersin’in ricasıyla oğlunu Ziraat Bankası’nın New York şubesine dolgun bir maaşla, müdür yardımcısı olarak atadıkları ortaya çıktı… Nurettin Ersin’in cenaze namazını kılıp, ''Helal Olsun'' dedikleri ortaya çıktı… 12 Eylül faşizminin şefi Kenan Evren’i Çankaya Köşkü’nde ağırladıkları; Evren’le birlikte Nikâh şahitliği yaptıkları; okul açılışında etrafa gülücükler dağıtarak kurdele kestikleri ortaya çıktı…

''Darbecileri yargılıyoruz'' demişlerdi… Aslında gerçek darbecilerle, Kenan Evren’lerle, Nurettin Ersin’lerle kol kola oldukları, ''Batı için güvenlik üretelim'' diyen Çevik Bir’lerle sıkı fıkı oldukları;’darbeci’ diyerek, ABD emperyalizmine karşı çıkan vatanseverleri cezalandırdıkları ortaya çıktı…

''Derin devleti temizliyoruz'' demişlerdi… Fethullah Gülen ve müritlerinin devleti ele geçirdikleri ortaya çıktı…

''Değiştik ve geliştik'' demişlerdi… Değişmedikleri ve gelişmedikleri ortaya çıktı…

''Bu Anayasa değişiklik paketi, ülkemizde demokratikleşmenin, özgürleşmenin, 12 Eylül’le hesaplaşmanın önünü açacak'' demişlerdi… Bu Anayasa değişiklik paketinin Yargıyı tümüyle ele geçirme ve ülkemizi ABD güdümünde karanlık bir faşizme sürükleme paketi olduğu ortaya çıktı…

Söylenen yalanlar ve ortaya çıkan gerçekler uzayıp gidiyor…

Uzun sözün kısası, 12 Eylül Referandumu’nda Hayır demek, her şeyden önce bu İkiyüzlülüğe Hayır! demektir…

-----------------------------

(*) http://www.milliyet.com.tr/basbakan-bu- ... efault.htm

Hüseyin Çelik: ’’Türkiye’de antisemitizmin bir geçmişi var. Fakat bizimle birlikte antisemitizm falan yok. Aksine bakın Sayın Başbakan’ın bu çıkışları olmasa Türkiye’de antisemitizm daha çok artar”

Milliyet:’’Yani bir anlamda şişede biriken gaz mı kaçırılmış oluyor bu sayede?”

Hüseyin Çelik: ’’Elbette, halk şöyle düşünüyor, ‘Verilmesi gereken tepkiyi benim devletim veriyor zaten’.”

b]Milliyet: [/b]’’Ve sakinleşiyor, öyle mi?”

Hüseyin Çelik: ’’Ve sakinleşiyor, çünkü ‘Benim adıma Tayyip Erdoğan konuşuyor’ diyor. One minute çıkışı bundan dolayı insanların uzun yıllar bastırılmış bazı haykırmalarının bir manada temsilciliğini yaptı. Sayın Başbakan Türk milletinin bu manada ve insanlık vicdanının sesi olmaya çalışıyor.’’
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
[img]http://www.ulusalkanal.com.tr/images/stories/e/evrentayyipgul.jpg[/img]

http://img571.imageshack.us/img571/6391/0373.jpg[/img]

Ey ''Evetçi'' kardeşim,

Biliyorum, bu ''Evet''lerin hepsini sen vermedin.

Biliyorum, bu ''Evet'lerin içinde her türlü seçim hiiesi de, rüşvet karşılığı verilmiş oylar da var...

Ama bunlar bir yana, o ''Evet''lerin içinde senin de oyun vardı. Benim sözüm sanadır ''Evetçi'' kardeşim.

Dün kabul ettiğin Anayasa değişiklik paketi, aslında ABD tarafından hazırlanıp AKP aracılığıyla sizlere pazarlanan bir paketti. Bu gerçeği bir türlü anlayamadın...

Bu paketin üzerinde, cebinde taşıyıp ''Bana bir şey olmaz'' diyerek büyük bir keyifle tüttürdüğün sigara paketindeki gibi açıkça ''Dikkat, sigara öldürür'' diye yazmıyordu ama, bu değişiklik paketi de birliğimize, bütünlüğümüze zararlı bir paketti. Bunu da bir türlü fark edemedin...

Kabul ettiğin bu paketle birlikte, devletin üniter ve ulusal yapısını güvence altına alan Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk üç maddesini delmek isteyenlere büyük bir koz verdin. Bu konuda köklü değişiklikler yapmaya hazırlanan emperyalistlere ve uşaklarına ''kapıyı açtın''...

Alınan sonuç için ''Okyanus Ötesi''ne teşekkür etmeyi ihmal etmeyenler, sana da bu saflığın için ne kadar teşekkür etseler azdır.

''Evet'' demekle, ülkemizin daha yoğun biçimde ABD güdümüne girmesine ''Evet'' dedin...

''Evet'' demekle, BOP'a, SEVR'e, ülkemizin bölünmesine, etnik ayrışmasına ''Evet'' dedin...

Habur'daki rezalete ''Evet'' dedin...

PKK'nın, Abdullah Öcalan'ın muhatap alınmasına ''Evet'' dedin...

Küresel haydutlara ve ülkemizi komisyon karşılığı küresel haydutlara pazarlamaya can atanlara ''Evet'' dedin...

Irkçılara, bölücülere ''Evet'' dedin...

Din tüccarlarına, beyin yıkayıcılara ''Evet'' dedin...

Talancılara ve yalancılara ''Evet'' dedin...

Bilgisizliğe, bilinçsizliğe ''Evet'' dedin...

Beyni ortaçağda kalmışların, hilafetçilerin, saltanatçıların sahte demokrasisine ''Evet'' dedin...

Soros'çulara, Sivil Darbecilere ''Evet'' dedin...

Uzun sözün kısası, ikiyüzlülüğe ''Evet'' dedin...

Elini uzattığın ateşin elini yakacağını mutlaka anlayacaksın ama, keşke elini yakmadan da bunu anlayabilseydin ''Evetçi'' kardeşim...