PARADİGMANIZ NASIL ?

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

PARADİGMANIZ NASIL ?

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzr Oca 12, 2025 14:19

PARADİGMANIZ NASIL ?
Madem ki Abdullah Öcalan’la birlikte bir ‘paradigma modası’ doğdu ve herkesin bir paradigması oldu, o zaman sizin paradigmanız bugün nasıl diye sorulabilir.
Paradigma’nın P’si başlıklı yazımda paradigma için ‘model’ demiştim.
Kimi kesimlerin aklına hemen Golanlı Ahmet’in dondurmasını yalayan sözde televizyoncu ‘model’ler gelebilir.
Ya da az çok mürekkep yalamışlar, örneğin ‘ekonomik’, ‘politik’ ve ya da herhangi bir bilimsel displin alanındaki ‘model’leri düşünebilirler.
Sizi temin ederim, bu sözde akademisyenler bile ‘Model’le ne anlatılmak istendiğini ya da deyim yerinde ise ‘kapsama alanı’nı tam bilmeyebilirler.
Fransız filozof Alain Badiou’nun ‘Model Kavramı’ başlıklı çalışmasının üzerinden tam yarım yüzyıl geçmiştir oysa.
Yani konu o denli kapsamlıdır ki, burada ayrıntısına girmenin bir yararı olmayabilir.
Ancak Yazlçın Küçük’ün “şu ABD baskanlarının herbirinin birer ‘doktrin’i olması”yla dalga geçmesinı anımsatarak başlanabilir.
Örneğin 8 Ocak 1918’de yani Birinci Dünya Savaşı’nın sonlanması üzerine o dönem Başkan olan Woodrov Wilson’un (1913-1923) ABD Kongresi’nde dillendiridiği ‘14 ilke’ bir anlamda ‘Yeni Dünya Düzeni’nin ilkeleri olarak anlaşılmıştı.
İkinci Dünya Savaşı sonunda başkan olan Harry S.Truman’ın (1945-1953) ‘doktrin’ini ise anımsatmaya gerek yok.
Çünkü bizim kuşağın kursağından onun süttozu ve peksimetleri geçmiştir.
Büyük olasılıkla Truman Doktrini, gazeteci H.G.Wells’in 1940 yılında yayımlanan romanının başlığı olan Yeni Dünya Düzeni’nin gerçekleştirilmesi olarak anlaşılıyordu.
Sıra ABD’de 11 Elül baskını sonrasında, Başkan ‘Baba Buş’ George H.W. Bush’un yine Kongre’de aynı gün sözünü ettiği ‘Yeni Dünya Düzeni’ne gelmişti.
Büyük Orta-Doğu Projesi, Genişletilmiş Orta-Doğu Projesi ve benzeri ‘projeler’ hep o Bush’cu ‘Yeni Dünya Düzeni’nin ayrıntıları olmuşlardır.
Şimdi de, henüz göreve başlamamış olan Donald Trump’ın ip uçlarını verdiği ‘doktrin’, neo ya da post ‘Yeni Dünya Düzeni’ olarak ilan edilmektedir.
Zaman zaman ‘Amerikan Sosyolojisi’ olarak sözünü ettiğim konu, işte bu Amerikan ‘doktrin’inin akademisyenler tarafından allanıp pullanmasından başka bir şey değildir.
Buna tarihsel, felsefî, ekonomik, politik, stratejik, psikolojik ve binbir türlü ‘lojik’ yada daha doğru bir tanımlamayla ‘ideolojik’ kılıf ve renkler eklenebilir.
Özü, demek ki ne olmaktadır? – ABD Başkanı Doktrini...
Yalçın Küçük’ün kulakları çınlasın diyerek geçelim.
Gelelim paradigmanın ‘model’ olmasına.
Paradigmanın ‘model’ olması, paradigma değişikliğinin de ‘model değişmesi’ demek olması, ABD Başkanlarının saç ya da kıç modellerinin değişmesi demek değil ama, örneğin Nicolas Copernic’in (1543) Güneş sistemi, Johannes Kepler’in (1609) gezegenlerin hareketi, Galile’nin (1610) Dünya’nın dönmesi, Isaac Newton’un (1664) çekim yasası üzerine buldukları ‘evrensel yasa’lar gibi ‘dünya ve evrene bakış model’lerindeki değişim ‘model’leridir.
Öyle ki astronomiden, fiziğe, felsefeden ‘bilim’e değin, toplumsal yaşamın içine işleyen ve dolayısıyla, insanın doğaya egemen olmasının yollarını açan ve o arada ‘insan’ olma yolunda kendisini aşmasını sağlayan ‘model değişikliği’ demektir.
Buna Felsefe’de Kant, Hegel ve Marx’ın, ekonomide Smith, Ricardo ve Marx’ın ‘paradigma değişikliklerini de eklemek gerekebilir.
Yani ABD Başkanları’nın ‘doktriner’ modellerinden kıytırık Apo, Dr Recep ve Golanlı Ahmet, Zelenski, Meloni ya da Netanyayu ‘paradigma’ları türetmekle ‘paradigma kavramı’ açıklanamaz.
Ancak bizim sözde ‘entelektüel’lerimiz hemen birer ‘paradigma soytarısı’ olmak konusunda birbirleriyle yarışmaktadırlar.
‘Amerikan sosyolojisi’yle, İngilizce ‘indoctriniation’ olmak demek ‘eleştiri mekanizmasına başvurmadan inanmak’ demek olduğuna göre, Trump’ın henüz getirmediği ama bir kaç gün içinde getireceği söylenen ‘paradigma’ya, bizimkilerin şimdiden ‘don biçme’ye kalkmış bulunmaları tam anlamıyla en ‘doktrine’ olmak demek olmayacak mıdır?
‘Paradigma’ şöyle dursun, Amerikalılardan fazla amerikancı olmak demek bu olsa gerektir.
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1652
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x