İliştirilmiş demokratlık!

Din-İzlem (Teo-Strateji) Uzmanı

İliştirilmiş demokratlık!

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Nis 21, 2010 21:56

İliştirilmiş demokratlık!

Sonradan ve ansızın ortaya çıkan, varlığı devamlı ve zorunlu olmayan şeye ’Araz’ denir. Araz, cismin geçici niteliğidir. Varlığı ancak kendisini taşıyacak başka bir varlıkla hissedilebilir. Kendi başına boşlukta yer tutamaz. Çünkü asli bir gerçekliği yoktur, ilintidir. Teologlar, insan fiillerini açıklamak için belirtilen araz kavramına sıkça başvururlar.

Demokrat olmak bir arazdır. Çünkü demokrasi insana bağlı olarak vardır, bu anlamda demokrat olmak bir sıfattır. Demokratlık, birdenbire değişip demokrat olanların sıfatı değildir. Başkaları tarafından iliştirilmiş ve eklenmiş bir yamadır. Öyleleri bakımından bir sıfat olmadığı için hiç bir gerçekliği yoktur. Birileri tarafından uydurulmuş ve birilerine iliştirilmiş uydurma markadır.

Gün geçtikçe demokratlık maskesi düşüyor. Eklenmiş yamanın altından nanik yaparak demokratlık pozu veren köşe yazarı, fikirlerini eleştiren birini ‘seni patronuna söylerim’ şeklinde tehdit ediyor. Sürekli insan haklarından bahseden bir diğeri, ‘sırada tutuklanmayı bekleyen binlerce kişi var, hiç kimse kendisini bu süreçten kurtaramaz’ diyerek aklınca korku salıyor. Bir başkası, halk bu anayasa değişikliğine evet demezse, kendi varlığına kasteder, diyebilmektedir. Eğer bu tutumlar demokratik tavır veya insan haklarına saygı ise, buyurun ‘mevta demokrasi niyetine cenaze namazı kılmaya.’

Sonradan, ansızın ve birdenbire demokrat olmak, işte böyle bir şeydir. Kaldı ki ‘olmak bile değil’, iliştirilmiş bir şey. Bu nedenle her tarafından totaliter zihniyetin kokuları yayılıyor. İnsanların sözü ve hayatı üzerinde ‘iktidar kazanını kaynatma’ tutkusu ve hırsı, gün geçtikçe meşum/abus çehresini gösteriyor. Çünkü bunlarda demokratlık bir sıfat değil, iliştirilmiş bir yamadır.

İliştirilmiş olmanın arkasında köklü kabuller, algı kalıpları ve taktikler yatmaktadır. İliştirilmiş demokratlığın mantığına göre muhalefette olmanın dili ile iktidarda olmanın dili arasında fark vardır. “Meşrebi Sufiye’nin yumuşaklığına bu devirde çok ihtiyaç vardır. Kusurlu insanlara müteşerri bir üslupla yaklaşırsak randıman alamayız. O, İslâm’ın galebesinden sonraki üsluptur.” Bu mantığa göre, şu an İslam galip olmadığı için yumuşak dil kullanmaya ihtiyaç var. İslâm galip olduktan sonra dini hükümlerin gerektirdiği dil kullanılabilir. Toplumu İslâm dışı görmenin bir sonucu olan bu anlayış, dinselleştirilmiş siyaseti din olarak görmenin sürüklediği dipsiz kuyudur.

1990’larda haktan, hukuktan, mağduriyetten, haksızlıktan bahseden ve yumuşak dili tercih eden bu anlayışın müntesipleri, şimdi kendilerine karşı olan herkesi tehdit etmeyi dini görev sayıyorlar. Bu tavır ne dini ne de demokratik tavırdır. Bu tavır, iliştirilmiş din anlayışı ve iliştirilmiş demokratlıktır. Ötekini mantıksız, sıradan, anlayışsız ve statükocu görmenin arkasında kendini eşsiz erdemlerle kutsanmış görmek yatmaktadır.

Kendi siyasi görüşünü benimsemeyen insanları ilkel, despot, ahlaksız, tarih dışı, işlevsiz ve suçlu gören bir anlayışı demokrat olmakla nitelemek, demokrasinin başına çuval geçirmektir. Demokrasiyi her türlü baskının kullanışlı bir aracı olarak görmektir. Oysa demokrasi eğitimde fırsat eşitliğini sağlamayı, insanlara güven vermeyi, zaruri ihtiyaçlarını karşılamayı, özgürlüğün ve ahlakın temeli olan seçme hürriyetine zemin oluşturmayı kapsar. Bunların geliştirilmesini amaçlar. Gerçek demokrat bunlardan bahseder. İliştirilmiş demokratlık yaması altında nanik yapanlar ise sürekli olarak ‘iktidarı ve çıkarı korumak için’ hangi güçle işbirliği içine girmeliyiz ve bizim gibi düşünmeyenleri nasıl ezmeliyiz, konusunu etüt eder. Ülkemizde geçerli demokratlık bu olduğuna göre, buyurun mevta demokrasi niyetine cenaze namazı kılmaya! Başınız sağ olsun!


Nadim MACİT, YENİÇAĞ, 16 Nisan 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Nadim MACİT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x