
İlluminati varlığı sürekli tartışılan ve belgesel olarak kanıtlanamasa bile yapılan uygulamalar nedeni ile bir çok kişi tarafından varlığı kabul edilen bir yapılanma…
Peki gerçekte bu örgüt ülkemizde var mı?
Bunu belgesel olarak kanıtlayamayacak olsam da uygulamasal açıdan varlığını kabul edebileceğimiz noktaları anlatmaya çalışacağım…
Öncelikle İlluminati felsefesi nedir? Buna bir bakalım.
İLLUMİNATİ ; hükümetleri ve kuruluşları ele geçirerek Yeni Dünya Düzeni'ni sağlamak amacıyla hareket ettiği iddia edilen, monarşileri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni alt üst etmeyi planladığı öne sürülen; ancak faaliyeti ve varlığı kanıtlanamamış bir yapılanmadır. İlluminati üyelerini ışığın insanları ya da aydınlanmışlar olarak addetmektedirler.
Evet ışığın insanları aydınlanmışlar adı verilen bu örgüt üyeleri acaba ülkemizde mevcut mu?
Bunların amacı ne idi; yeni dünya düzeni sağlamak amacı ile dini inançlarda dahil ulus devletlerini, milliyetçiliği, vatanseverliği sonlandırmak…
Peki ülkemizde son yıllarda yaşanan durumları göz önüne aldığımızda karşılaştığımız bir manzarayı bize kısaca tarif etmiyor mu bu açıklama? Muhakkak ki yaşanılanlara baktığımızda bu açıklama ile ülkemizde yaşanılan durum nerede ise üst üste oturmakta değil mi?
Uyum paketleri adı ile bizlere diretilen ve kendimize özgü Türk Kültürünü, Türk töresini yok eden bir yönetim biçimi ülkemizde mevcut, yine dini inançlarımızın çeşitli bahanelerle ılımlıydı, moderndi denilerek yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını inkar edebilir miyiz? Kesinlikle inkar edemeyiz, son yıllarda dünya literatürüne kazandırılan ılımlı İslam projesi, dinler arası diyalog masalı burada verilen tarifin uygulama biçimi değil mi?
Ülkemizde ılımlı İslam denilen olayın adeta kurucu rolüne soyunan cemaat yada modern adı ile camia Gülen cemaatidir. Gülen cemaatinde özellikle Fetullah Gülen’in kitaplarında kendisinin aydınlanmışlığından söz edilmesi ve kitap kapaklarının bir çoğunun üzerinde ışıksal figürlerin kullanılıyor olması muhtemelen grafiker tesadüfü denilemeyecek cinstendir. Bu insanlar logolarını gizli işaretlerle her yere vurmaya özen gösteren kişiler olduğu için bu ışık uygulamasını bir çok yerde özellikle kullanmaktadır. Tesadüfi kabul edilse de Fetullah Gülen’in prizma kitap kapağındaki bir logo dikkatimi çekti. Öyle ki bir üçgen prizmasından ışığın yansıması teması verilmişti. Ne tesadüftür ki aynı yansımayı bugün bir siyasi partimizin logosunda da görmekteyiz.
Sadece logosunda değil yaptığı uygulamalarda da İlluminati felsefesini görmekteyiz. Öncelikle ulusal milli değerler bir biçimde yok edilmek için yapılmadık şey kalmadı. Sonrasında sürekli ağızlarında bir söylem yeni dünya düzenine ayak uyduran Türkiye denilmekte ve bunu sağlamak için yeni anayasa, yeni hukuk, yeni eğitim aklınıza ne gelirse uygulamaya sokulmaya çalışılmakta değil mi?
Ve…
En önemli noktalardan biri de ki bu benim kanaatimdir; ABD’den ithal dış işleri bakanımızın kendi ağzından yaptığı açıklamadır; “ Şu ulusçulukla, Milliyetçilikle hesaplaşma zamanı geldi “
Bu söylem amaçlarının şuursuzca dışa vuruşundan başka bir şey değil bence…
Yine ülkemizin başına bela edilen terör örgütünün logolarına bakarsanız görünen en önemli nokta ışığın yansımasıdır. Tıpkı Fettullah Gülen’in kitap kapağı gibi yada o siyasi partimizin amblemi gibi…
Yine aynı siyasi partinin biz geçmiş ile hesaplaşıyoruz söylemi de bana göre Osmanlı sonrası istediklerini alamadıklarından kaynaklanmaktadır.
Bende bu düşüncenin oluşması nedeni ise ABD’den gelen açıklamadır. Ne demişti ABD 1922 yılında İsrail devleti kalmayacak.
Şimdi bir çok insan bunda ne var ki diyebilir. Bana göre bu açıklama bir yerde İsrail devletinin o bölgede kurulması için kanıtlanamamış olsa bile sahte Yahudi katliamı yapılması için görevlendirilen HİTLER’in de aslında bir İlluminati üyesi olduğunun kanıtıdır. O dönem yapılanlarla bugünkü İsrail devletinin önü açıldı. Şimdi bir çok kişi ne alaka diyecek.
Kısaca belirteyim ki bu örgütün kimine göre hayal denilse de ilk amacı başkenti Kudüs olan din, ulus, millet, vatanseverlik gibi yapılardan arındırılmış bir dünya devleti kurmaktı. İşte İsrail’de bu bölgeyi ele geçirmeye atılan ilk adımdı. Son dönem yaşanan Arap baharı da aslında bunun şu anki ayağı gibi gözükmektedir. Bölgedeki monarşi ve diktatörlükle yönetilen devletler tek tek yok edilmedi mi bu baharda?
Bu açıklama aslında bence şunun habercisi İsrail devleti bir şekilde imha edilecek ve yerine merkezi Ortadoğu olan bir dünya devleti gelecek.
Peki bu senaryoda Türkiye nerede?
İşte bunu düşünürken takıldığım noktalar oldu. En başta da bizim siyasi partimizin ağzından düşmeyen HEDEF 2023…
Neden 2023 diye düşünüyorum. Çünkü ABD’den verilen İsrail’in yok olması ile aynı tarih biri en geç 2022 de İsrail yok olacak diyor ve BOP denilen ne anlama geldiği bilinmeyen projenin eşbaşkanı sürekli HEDEF 2023 diyor.
Lozan antlaşması ile bunlara engel olan bir şey mi var ki o anlaşmanın bitim tarihi bu kadar önem taşıyor? 2023’te açığa çıkacak olan nedir?
İşte bunları bulamadım ama muhakkak ki bunların bununla ilgili bir planları mevcut ve onlar açısından bu kadar önem taşımakta bu tarih…
Yoksa…
2023 merkezi Kudüs olan bir İlluminati devletinin bölgemizde kuruluş tarihi mi olacak?
Ülkemizdeki ve Ortadoğu’da çıkarılan kargaşaların nedeni bu mu?
İlluminati gerçekte var mı?
Kendisinin varlığı görülmese bile felsefesinin var olduğu bence inkar edilemeyecek durumdadır.
Şu anki merkezide bana göre ABD denilen ülkedir. Nedeni ise küresel güç olarak adlandırılmasının altında yatmaktadır. Küresel bir devlet ve küresel bir güç…
İlluminati’nin temel anlayışı değil mi?
Yalnız anlam veremediğim en önemli noktada şurasıdır; neden KUDÜS?
Kudüs ve Ortadoğu bu örgüt için neden bu kadar önem arz etmektedir?
Kudüs ve Ortadoğu bu örgüt için Mistik mi, Jeopolitik mi önem taşımaktadır?
Burçak YAZICI