İmam Hatip Ruhu Ayakta!
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en üst yargı makamlarından olan Yüksek Seçim Kurulu’nun Uzatmalı Başkanı Sadi Güven, geçen yıl 29 Temmuz’da “Balıkesir Anadolu İmam Hatip Lisesi Geleneksel Mezunlar Günü” töreninde şunları söylüyordu;
“Ben burasının ilk öğrencilerinden biriyim. Yıllarca sıkıntı çektik, hamdolsun bugünlere gelindi. Gençlerin de İmam Hatip ruhuyla buraya gelmelerini özellikle diliyorum, istiyorum. Sıkıntı sadece başörtüsünde değildi, hepimizeydi. Hep horlandık. Stadyumlara gittiğimizde bizimle alay ettiler. Bizi biraz da motive eden buydu. Ezan sesi geldiğinde camiye giden yönetici istemediler. Bu nedenle İmam Hatip ruhu ayakta. İmam Hatipli olmaktan mutluluk duyuyorum.”
Siyasal İslamcılar kadar, kendi ideolojileri uğruna insanlara yalan söyleyen, söyledikleri yalandan pişman olmayan, Allah’tan korkmayan insanlardan utanmayan bir grup görülmemiştir.
İmam Hatipli oldukları için horlanmışlar ha!
Demokratik, lâik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde, horlandığınız için mi YSK Başkanı oldunuz? Seçtiğiniz mesleğin en tepe noktasına, horlandığınız için mi gelebildiniz?
Sizinle stadyumlarda alay ettiklerini söylediğiniz kişilere niçin gereken müdahaleyi yapmadınız? Siz ezik misiniz? Korunmaya ihtiyacınız mı var?
İmam Hatiplerde okuyup da kişiliğini oluşturmuş, mesleğinde başarılı olmuş yüzlerce arkadaşım var. Bu söyledikleriniz en başta onlara hakarettir.
Siz, yürürlükte olan Anayasa üzerine yemin etmiş bir hukuk adamısınız! Hangi hakla böyle konuşabilirsiniz? Toplumun bir kesimini, diğer kesimlerine karşı kışkırtmaya ne hakkınız var?
T.C. Cumhurbaşkanı, İmam Hatip kökenli değil mi?
Anayasa Mahkemesi Üyelerinden, Yargıtay-Danıştay üyelerinden-Bakanlardan-Milletvekillerinden-Bürokratlardan, İmam Hatip kökenli olanlar yok mu?
Bunlar İmam Hatip mezunu oldukları için engellendiler ve hor görüldüler diye mi bu makamlara geldiler?
Türkiye’yi yöneten AKP İktidarının çoğunluğu İmam Hatipli değil mi?
Demokratik Rejimin herkese sunduğu fırsat eşitliği, geçmiş iktidarlar tarafından size de sunulduğu, layık görüldüğünüz için bu makamlardasınız!
Kendisine “Ben İstanbul İmamıyım” diyen Erdoğan’a bakalım;
Mevcut demokratik sistemde kendisine sunulan haklardan yararlanarak, Belediye Başkanı-AKP Genel Başkanı-Milletvekili-Başbakan-Cumhurbaşkanı olmadı mı? Türk Milletinin elinde başka bir makam yok ki onu da versin!
AKP’liler olarak, her mevkii gördünüz, 17 yıl boyunca Türkiye’yi tek parti olarak yönettiniz. Beceriksizliğiniz, cehaletiniz yüzünden ülkeyi her konuda krize soktunuz.
Şimdi de, Türk Milletinin seçimde verdiği kararı yok saymaya çalışıyorsunuz! Türk Milletine hakaret ediyorsunuz! Nasıl insanlarsınız, nasıl Müslümanlarsınız?
Değerli Okurlar;
İmam Hatip Okulları da Cumhuriyetin okullarıdır. Bu okulların açılış sebebi, çocuklarımız hem bilimi hem tekniği hem de dinimizi daha iyi öğrenip, iyi yetişmiş aydın Müslümanlar olmalarını sağlamaktır. Zamanla bu okullar maalesef bazı Siyasi İslamcı partiler tarafından “Arka Bahçe” olarak kullanıldılar. Bundan en büyük zararı da İmam Hatipliler gördüler!
Şimdi sizlere çok basit bir soru sormak isterim;
Son 17 senede, Türkiye hiçbir zaman görmediği kadar YOLSUZLUK-HIRSIZLIK-RÜŞVET olayları yaşadı. Biz bunların üzerine sizler adına gittik, gitmeye devam edeceğiz. İçinizden biri, bugün devletin tepe noktalarında olup ta, bu hırsızlıklara karşı çıkan, “Hırsızlık yapmayın” diyen bir tane olsun İmam Hatipli bürokrat-milletvekili-bakan gördü mü?
Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet gibi yüz kızartıcı suçlara karşı çıkmayan, gördüğü bildiği halde sessiz kalan bir üst düzey hukuk adamı, İmam Hatip mezunu olsa ne olur, olmasa ne olur. Müslüman olsa ne olur, olmasa ne olur? Önce insan olacaksınız, hakkı teslim edeceksiniz, kimsenin hakkının çalınmasına aracı olmayacaksınız, doğrunun yanında olacaksınız, adaletli olacaksınız, adam gibi adam olacaksınız! Sizi takip etmeye devam edeceğiz…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
Rifat SERDAROĞLU, 10 Nisan 2019