İMAN İKİ YÜZÜ BULUNAN BİR MADALYON GİBİDİR...
Kişi bilinçsiz olduğu çocukluk döneminden itibaren
Anneden, babadan, okuldan, arkadaşlardan, tevizyondan v.s biriktirir...
Bu biriktirme işlemi sorulan sorulara alınan cevapların biriktirilmesidir
Bilinçli bir durum değildir...
Biriktirme işlemi kişi akletmeye başlayıncaya kadar devam eder...
Şimdi dikkat!..
Akletmeye başlayan kişi tek tek biriktirdiği ve İNANIYORUM dediği şeylerden kurtulmaya başlar...
Yani
Önce "İnanıyorum" demektedir!
Sonra "Akledip" BİLGİ sahibi olur!
Bu BİLGİDEN sonra "İnanıyorum" dediği şeyin zann olduğunu öğrenir...
Önce "İnanıyorum" der!
Sonra Akledip BİLGİ sahibi olur!
Bu BİLGİDEN sonra "İnanıyorum" dediği şeyin zann olduğunu öğrenir...
Bu;
Kişi bütün inanıyorum dediği ama BİLGİ SAHİBİ olduktan sonra zann olduğunu anladığı şeyler bitene kadar devam eder...
Nihayetinde kişi, edindiği BİLGİLER SAYESİNDE Rabbinin Allah olduğuna emin olur/iman eder...
Bu anlamda "İman" kişinin aklederek öğrendiği SOSYAL BİLGİDİR...
Eğer ki toplumda "İman" kıble edinilerse,
Kişiler çocuktan beri "İnanıyorum" dedikleri, aslında zann olan şeylerin peşine takılırlar ve cehaletin kitabını yazarlar...
Milyonlarca insan milyonlarca şeye İNANIR/ZANNEDER ve toplum paramparça olur...
Ancak toplumda "Akıl ve Bilim" kıble edinilirse,
İnanacak olan, akıl ve bilim sayesinde iman eder/emin olur...
İnanmayacak olan da yine akıl ve bilim sınırları içinde kalır...
Böylece ister inansın, ister inanmasın toplumun/milletin ortak paydası akıl ve bilim olur...
İMAN BÖLER, AKIL VE BİLİM BİRLEŞTİRİR!..
MİLLETİN ORTAK PAYDASI AKIL VE BİLİMDİR!..