
Yüze yakın insanımız öldü, çoğu ağır, yüzlerce yaralımız var.
Titreyen dudaklarımızdan çıkan acı, öfke, şaşkınlık, çaresizlik sözcükleri lanetlerimizle karışarak göklere yükseldi…
Siyasetçiler, yazarlar, çizerler de duydukları acıyı dile getirdiler. Tüm bunları izledik, duyduk.
Sözcü gazetesi köşe yazarı Bekir Coşkun da bu konuda bir yazı yazdı.
11 Ekim 2015, Pazar günü, “Defol git…” başlıklı yazısında Bekir Coşkun şunları söyledi:
“O arkandaki inek gibi oy çoğunluğu anlasa da anlamasa da…
Bizler nasıl ki kumpası hissettik, nasıl ki hırsızlığını erken anladık, nasıl ki hain açılımlarını baştan gördük…
Nasıl ki bugünleri önceden söyledik…
Bunu da görüyoruz…
Bu sensin…”
Değerli Dostlar,
Bekir Coşkun yazısında, isim vermeden, “Bu sensin” derken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı işaret etmekteydi.
Bekir Coşkun yazısında, “inek gibi oy çoğunluğu” diyerek de, büyük çoğunluğu AKP’li olan vatandaşlarımızı hedef göstermekteydi.
10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinde, seçmenlerin yüzde 52’si, yani 21 milyon vatandaşımız Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdi, onu seçti.
Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun, işte bu 21 milyon insanımızı “inek gibi oy çoğunluğu” olarak göstermekteydi!
Değerli Dostlar,
Bekir Coşkun, yukarıda sözünü ettiğim yazısında, Ankara’daki katliamı anlatırken “dumanlar evlerimize giriyor”, “kan kokusu evimize kadar geliyor”, “ve söylenecek söz tükendi” diyerek duyduğu acıyı dile getiriyordu.
Burada bir soru soruyorum:
Yüreğinden vurulan, içi gerçekten acıyla yanan bir kişinin, o acılı anında aklına seçim, oy sandığı, oy, gelir mi?
Bir soru daha:
Yüreği gerçekten yanan bir kişi, derin acılar içindeyken, halkının yarısını “inek gibi çoğunluk” diyerek aşağılar mı?
Bekir Coşkun, hem söylenecek söz bitti, diyor, hem de son söz olarak Türk halkının en az yarısını aşağılıyor!
Değerli Dostlar,
Sözcü gazetesinin yazarı Bekir Coşkun, yazdığı bu yazıyla, halkımızın yarısını diğer yarısına düşman edecek kin ve nefret söyleminde bulunmaktaydı.
Ve Bekir Coşkun uzun bir süredir hep bunu yapmaktaydı!
Son sorumuz şu:
Halkımızın içine kin ve nefret tohumları ekip bölücülük yapanların bir yandan da demokrasi, barış, kardeşlik, birliktelik sloganları atmasına inanabilir misiniz?
Yılmaz DİKBAŞ, 12 Ekim 2015
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52