İnsaf Artık

İnsaf Artık

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Ara 10, 2009 2:16

İnsaf Artık

Yarama dayandım da, bu pişkinliğe dayanamadım.

Bir günde sekiz cenaze kalkıyor. Reşadiye’de katledilen yedi asker ve İstanbul’da molotoflarla yakılan Serap.

Ama birileri, başka hesaplar peşinde.

Zaman gazetesi, yorum bile değil, haber olarak şunları yazmakta hiçbir beis görmüyor.

“Ergenekon tutuklu sanığı İbrahim Şahin'in Reşadiyeli olması dikkat çekici bulunuyor. Ona bağlı hücrelerin ilçede bulunabileceği üzerinde de duruluyor. Uzmanlar, yine saldırının hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama ile görüştüğü bir günde hem de DTP'nin kapatılmasının gündeme geldiği bir günde yaşanmış olmasını manidar buluyor.”

Kim üzerinde duruyor, kim manidar buluyor?

Star gazetesinde, ayni teraneler. Mehmet Altan, Bingöl’de şehit edilen 33 askerimizi hatırlatarak, Reşadiye’ye ilişkin soru işaretleri oluşturmaya çalışıyor.

Haber 7 yazarı Nevzat Tarhan, “Reşadiye’nin seçilmesi milliyetçi duyguların yüksek olduğu Orta Anadolu olması nedeniyle anlamlıdır. Dursun Çiçek Albayın memleketidir. Bir yerlere mesaj vardır.” Diyor. Sonra da ekliyor; “Asker gelsin diyenlerin acımasız son çırpınışları olarak düşünmek en akla uygun açıklamadır yani olayların dili böyle söylüyor.”

Bu yaklaşımları çoğaltmak mümkündür.

Benzerlerini, İstanbul Güngören’de 27 Temmuz 2008 günü yaşamıştık. 17 masum vatandaşımızın katledildiği, 154 kişinin yaralandığı vahşi saldırı sonrası, ayni korodan, benzer nağmeler dinlemiştik.

Sonunda failler yakalanıp, bizzat İçişleri bakanı tarafından PKK’lı oldukları açıklandığında, kendilerinden hiçbir yorum duyamamıştık nedense.

Hadi diyelim ki, Reşadiye henüz faili meçhuldür. Serap için hiç mi yüreğiniz sızlamıyor? O Molotofları atanların hiç mi kabahati yok? Onların bu eylemi niye yaptıkları da mı henüz meçhuldür? Onlar da sizin işaret ettiğiniz odakların adamlarımıdır?

Hadi diyelim ki, Reşadiye’de karanlık işler var. Günlerdir Türkiye’yi bir savaş alanına çevirenlere söyleyecek hiç mi sözünüz yok? Hepsi birer masum hak arama eylemimidir?

Yoksa, şu dağdan inenlerin seyahatleri, memleket hasretindenmidir?

Bütün taşlı, Molotoflu, havai fişekli gösterilerde yer alanların DTP’li olması bir tesadüfmüdür veya DTP de o çok tehlikeli örgütün piyonumudur?

Reşadiye’deki katliamın yaşandığı gün, Batman’daki askeri lojmanlara yapılan saldırıyı da mı sizin kastettiğiniz yerler gerçekleştirmiştir?

Son on gündür, Diyarbakır’da, Şemdinli’de, İzmir’de, İstanbul’da, Yükekova’da polise, askere saldıranlar, Türk bayrağı yakanlar, İstiklal marşı yerine Kürt marşı istiyoruz diyenler de mi ayni organizasyonun parçalarıdır?

8 Kasım 1984 günü, Karageçit köyünde 4’ü çocuk, 5’i kadın 9 kişiyi katlederek yola çıkanlar, o günden 2009 yılına kadar, 4.241 askerimizi, 217 polisimizi, 1378 köy korucusunu, 116 öğretmeni, 27 din görevlisini şehit edenler de yine bu güzide medyamızın işaret ettiği derin odaklar mıdır?

Siyaset ve iktidar hırsı bu kadar mı gözünüzü bürüdü?

Rövanş ve intikam duyguları bu kadar mı başkalaştırdı sizi?

Nedir bu teröristleri masum gösterme telaşınız?

Halkı devletine ve kurumlarına güvensiz hale getirme çabanızda, hiç mi insaf ölçünüz, hiç mi vicdanınız kalmadı?

Hata yapanları, yanlış işlere karışanları ayıklayalım, en ağır şekilde cezalandıralım.

Ama 40.000’den fazla insanın katili bir terör örgütü hiç yokmuşçasına, bunun Meclisteki ayağı parti çok masummuşçasına, şehirleri yakıp yıkan şımarıklık sanki başka ülkede yaşanıyormuşçasına, Türk insanını birbirine düşürecek şekilde ölçüleri kaçırmanıza söyleyecek söz bulmak zor.

Söyleyecek söz var elbette. Ama şükürler olsun ki, bizim hırslarımız henüz o kadar gözümüzü kör etmedi. Biz halen, tepelerde neler döndüğünü, neler planlandığını kestirsek bile, bir masum insanımızı rencide ederiz korkusuyla, Allah korkusuyla, insaflı, vicdanlı ve sağduyulu olmayı sürdürebiliyoruz.

Altan brothers ile sizi halen ayni kefeye koyamamakta bizim zayıflığımız olsa gerek.


Cüneyt ÖZTÜRK / Haberiniz.com, 9 Aralık 2009
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İnsaf Artık

İletigönderen mavi ışık » Prş Ara 10, 2009 12:18

CÜNEYT ÖZTÜRK ün yorumuna gönülden katılıyorum. Tüyleri diken diken eden bir diğer yazı-yorum da vakit den;

Ergenekon’un üç Tokat’lısı!

Karakola kuş uçuşu 1 km mesafede, 7 askerimizi şehid edecek kadar yoğun bir ateş.
Görgü şahitleri anlatıyor zaten, askerlerimizin bulunduğu aracın her yeri delik deşikti diye..
Arkasından kaçış!
Gerçekten kaçtılar mı?
Yoksa kaçmalarına gerek mi yok?
Kimlik gösterip, geçecek kadar rahatlar mı?
Ne kimliği mi?
Ne bileyim, öylesine aklıma geldi işte..
Nerden mi aklıma geldi?
Şemdinli’den...
Şemdinli’de ne olmuştu?
Güvenliği sağlamakla mükellef iki astsubay, araçlarına el bombalarını almış, bir de yanlarında itirafçı..
Bir kitapçıya el bombası koyuyorlar..
Uyanık bir vatandaş, el bombasını bırakanı görmese, hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam edecekler.. Olayı soruşturmak için ilçeye giriş çıkış kapandı ise, “kimliği gösterip” geçecekler!
Ne alaka mı?
Doğru ya... Ne alaka?
İstihbarat Daire eski Başkanı Sabri Uzun ne demişti: “Hırsız içeride ise, kapı kilit tutmaz.”
Ne demek istemişti?
Kimbilir?
Dağlıca’da ne olmuştu?
Dağlıca’daki yarbayımız, bir Ergenekon sanığına, karakol resimlerini (stratejik bilgileri), sanki turistik resim gönderir gibi yollamış, tam baskın günü de, düğüne gitmişti..
Tesadüf mü?
Kimbilir?
Ama bilinenler de var işte..
Dursun Çiçek, Tokat’ın Reşadiye ilçesinden.
7 askerimizin şehid verildiği yer de Reşadiye ilçemiz..
“İki gündür yazıyorsun, öğrendik artık” diyeceksiniz.
Yazdıkça, yenileri aklımıza geliyor, onun için tekrar yazıyorum.
Susurluk kahramanı, sonrasında hafızasını kaybettiği ileri sürülen, ama gizemli suikastler hazırlığı içinde iken adamları ile birlikte, yakın tarihte Ergenekon’dan tutuklanan İbrahim Şahin nereli?
O da Tokatlı.. Üstelik Reşadiyeli..
Niçin tutuklanmıştı İbrahim Şahin?
Ülke genelinde, ses getirecek suikast hazırlığı içinde olduğu için.
İbrahim Şahin’i ilk defa, hangi olayla tanımıştık?
Hatırlayalım mı?
Son olaylarda da, beyin egzersizi için faydalı olur. Hatırlayalım..
Kumarhane sahibi Ö. Lütfü Topal, Susurlukçu iş ortakları ile anlaşmazlığa düşmüş, öldürülmüştü.. Emniyete bir ihbarla, İbrahim Şahin’e bağlı üç Özel Timci, bu cinayet gerekçesi ile gözaltına alınmıştı.. Ama İbrahim Şahin, “Bu arkadaşlar benim. Siz bana teslim edin” demiş ve gözaltından alıp kurtarmıştı polislerini..
Yani nasıl bir şey bu?
Cinayete karışıyor, olay mahallinden resmi kimliğini gösterip çıkıyor..
İhbar üzerine yakalanıyor; İbrahim Şahin abileri gelip, kimliğini gösterip alıyor..
Neyse, biz dönelim bugüne..
Genelkurmay, biri emekli iki subay için, İçişleri Bakanlığı’ndan özel koruma istemiş!
Dursun Çiçek ve Levent Göktaş için.
Neden acaba?
Neden.. neden.. neden?
Hemşehri oldukları için olmasın..
Neee? Levent Göktaş ile Dursun Çiçek de mi Tokat’tan hemşehri?
Aynen öyle.. İlçe farklılığı var, Levent albay, Erbaa’dan..
Aynı zamanda, Kara Harp Okulu’ndan devre arkadaşı, bu iki isim..
Ne denilmişti Levent albay için: “Serbest bırakılmazsa, savcıya suikast emri verdi!”
Dursun Çiçek. İbrahim Şahin. Levent Göktaş.. Önemli isimler bunlar..
Susurluk.. Hükümeti devirme planı.. Ülke genelinde ses getirecek suikastler.. Yüksek mahkeme hakimlerinin gizli çekilmiş görüntülerinin yer aldığı DVD’ler.. Reşadiye’de 7 askerin şehit edilmesi... Ne mi yazdım bugün? Anlayın işte.. Sabri Uzun’un dediğinden..
ALİ KARAHASANOĞLU-HABERVAKTİM
Kullanıcı küçük betizi
mavi ışık
Üye
Üye
 
İletiler: 34
Kayıt: Cmt Eki 17, 2009 17:14


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x