’’IRAK’TA YAŞANANLAR ÖRNEK OLSUN’’
Anımsanacağı gibi, ABD emperyalizmi, Irak’a saldırmadan önce, bu saldırıya dünyayı ikna etmek için, ’’Irak’ta kitle imha silahları var… Irak, El Kaide’ye destek veriyor… Irak dünyanın ve bölgenin güvenliğini tehdit ediyor… Irak’a demokrasi ve özgürlük götürmeye çalışıyoruz…’’ gibi pek çok yalan üretmişti.
ABD’nin dünyadaki tüm psikolojik savaş aygıtlarıyla birlikte ülkemizdeki ABD güdümlü Atlantik medyasının TV ekranlarında ve gazete sayfalarında da bu yalanlar günlerce, aylarca yinelenmişti…
Hatta öylesine yinelenmişti ki, günümüzde de hiç yüzleri kızarmadan o günlerdekine benzer ABD yalanlarını İran ve Suriye konusunda tekrarlayıp duran medyamızın ünlü conileri; o günlerde de Mehmetçiğimizi Irak’ı ‘demokratikleştirecek ve özgürleştirecek’ olan ABD ile birlikte Irak’a sokmak için can atmışlardı…
***
ABD, 20 Mart 2003’te ’’Irak’ta kitle imha silahları var… Irak, El Kaide’ye destek veriyor… Irak dünyanın ve bölgenin güvenliğini tehdit ediyor… Irak’a demokrasi ve özgürlük götürmeye çalışıyoruz…’’ yalanlarıyla, kendi koyduğu uluslararası hukuk kurallarını bile hiçe sayarak, bağımsız ve egemen bir ülkeye, tarihin en acımasız saldırılarından birini başlattı…
Sonra ’’kitle imha silahları var’’ dediği Irak’ta, dünyanın en gelişmiş kitle imha silahlarıyla milyonlarca insanı katletti… Amerikan askerleri tarafından on binlerce Iraklı kadına tecavüz edildi… On binlerce insan en acımasız işkencelerden geçirildi… Irak’ın yeraltı-yerüstü zenginlikleri yağmalandı… Irak’ın müzeleri talan edildi, güzelim tarihi kentleri harabeye çevrildi… Devlet Başkanı idam edildi…Irak’ın toprak bütünlüğü ortadan kaldırıldı.. Irak’ın kuzeyinde; İran ve Suriye ile birlikte ülkemizin de ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden kukla bir devlet kuruldu…
Sonra… Adeta zekâmızla alay eden açıklamalar gelmeye başladı…
Meğerse yanılmışlar… Meğerse ’’Irak’ta kitle imha silahları yokmuş’’… Sanki El Kaide dedikleri de kendi ellerinin altındaki bir terör örgütü değilmiş gibi,’’Irak’ın El Kaide’ye destek verdiği’’ konusunda da meğerse yanılmışlar…
***
Bu konuda son olarak konuşanlardan biri de 2002 ile 2005 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Colin Powell.
Hani Abdullah Gül’ün, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, 24 Mayıs 2003 tarihli Vatan gazetesinde, Sedat Sertoğlu’na ’’Ankara ile Washington'un 50 yıllık stratejik ilişkileri gelecekte çok daha yaygınlaşıp gelişecektir. (…) Irak'ta yaşananlar bütün bölge liderlerine örnek olsun’’ dediği söyleşide, 2 sayfa 9 maddelik sözleşme yaptığını açıkladığı Powell…
İşte o Powell; ABD’nin Irak saldırısı başlamadan kısa bir süre önce, 5 Şubat 2003'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ’’Irak'ta hareketli biyolojik silah laboratuarları var’’ demiş ve bu sözde laboratuarların yerlerini bilgisayarda çizilmiş bir harita üzerinde göstermişti. Şimdi aynı Powell; 11 Eylül’ün onuncu yıldönümünde, yani 2 gün önce El Cezire televizyonunda yaptığı konuşmada; CIA’nın bu konuda kendisini ’’kandırdığını’’ söylemiş.
Peki, siz Powell’ı CIA’nın 'kandırdığına' inandınız mı?
***
Evet, Abdullah Gül’ün dediği gibi, ’’Irak’ta yaşananlar bölge liderlerine örnek olsun’’… Üstelik sadece ’’bölge liderlerine’’ değil, bölgenin tüm mazlum halklarına örnek olsun…
Ama önemli bir farkla; Irak’ta yaşananlar, ABD emperyalizmine, ABD’nin emperyalist projelerine ve yalanlarına teslim olmak, ’’BOP içinde ABD ile birlikte hareket etmek’’için değil… ABD emperyalizminin yalanlarına kanmamak, inanmamak, aptal yerine konmamak ve ABD emperyalizmine teslim olmamak için örnek olsun!
İrfan Tuna - 13 Eylül 2011 - Güncel Meydan