Irak Türkmen cephesi de Ergenekoncu!..

Irak Türkmen cephesi de Ergenekoncu!..

İletigönderen tuba » Pzt Ağu 04, 2008 10:45

Kerkük ve Kürdistan!

Molla Mustafa Barzani Baas döneminde Kürdistan özerk bölgesinin sınırları belirlenirken Kerkük’ten asla vazgeçmeyeceklerini söylemişti.

Baba Barzani’nin Kerkük-Kürdistan ilişkisine dair sarf ettiği şu söz, Irak’lı Kürtlerin amentüsü niteliğindedir: “Kerkük dile Kürdistane!” Türkçesi: “Kerkük, Kürdistan’ın kalbidir.” Iraklı Kürtler için Kerküksüz bir Kürdistan, kalbi olmayan bir beden gibidir.

“KÜRT” VE “KÜRDİSTAN” AYRIMI!

Kerkük ile Kürdistan arasında kurulan bu denklem doğru okunmalıdır. Kerkük’ün Kürdistan’ın kalbi olduğuna inanan Kürtler, Kerkük’ün bir Kürt şehri olduğunu söylemiş olmuyorlar aslında. “Kerkük, Kürdistan’ın kalbidir” yaklaşımı, “Kerkük, bir Kürt şehridir” anlamı taşımıyor. Kuzey Irak’ta üst düzey Kürt yöneticilerle yaptığım görüşmelerde bu ayrımın altının çok net bir biçimde çizildiğini gördüm.

Sadece Kerkük için değil Kürdistan diye adlandırılan bölgenin de yalnızca Kürtlere ait olmadığını, Kürdistan’da yaşayan herkesin en az Kürtler kadar hak sahibi olduğuna vurgu yaptıklarını gördüm.

Yani “Kürdistan Kürtlerindir!” anlayışı içinde değiller. Kürtler tabii ki çoğunluk oldukları için yönetimde etkili ve belirleyici bir konumdalar, ama diğer unsurların da yerel parlamentoda ve hükümet katında güçleri oranında temsil edildiği bilinen bir gerçekliktir. Etnik veya dinsel adiyetler/kimlikler üzerinden ayrımcı ve dışlayıcı bir siyasanın izlenmediğini söylemek, bir tarafgirliğin değil yalnızca bir gerçeğin ifadesi olur.

KERKÜK, KÜRDİSTAN’A BAĞLANIRSA...

Kerkük’ün statüsünün referandumla belirlenmesi, Irak Anayasasının amir bir hükmüdür. Kerkük’ün özel ve hassas dengeleri dolayısıyla çoktan yapılmış olması gereken referandum hep ertelendi. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin haklı olarak veto ettiği ”Yerel Seçim Yasası”, Kerkük referandumu yapılmadan uygulanması istenen bir yasadır.

Mecliste çoğunluğu bulunan Şii partilerin desteğiyle çıkan bu yasayı Irak’lı Kürtler hem siyasal temsil güçlerini, hem de ekonomik anlamda kendilerini zayıflatmaya dönük buldukları için reddediyorlar. Kürtlerin talebi şu: “Önce Kerkük referandumu yapılsın, akabinde yerel seçimler!”

Kerkük, referandum sonucunda Kürdistan’a bağlanırsa, haliyle Kürtlerin Bağdat rejimi içindeki siyasal gücü artacak ve genel bütçeden da bölgelerine daha fazla pay alacaklardır. İktidardaki Şii partilerin ve geçmişte Baas bağlantılı kimi Sünni unsurların bundan duydukları rahatsızlık “siyasi ayak oyunu” diye adlandırılabilecek böylesine tehlikeli bir sürece kapı aralamış oldu.

BOMBANIN AMACI

Kerkük’te miting yapan Kürtler işte bu olaya duydukları tepkiyi dile getirmek istediler. Mitingin içine sokulan “canlı bomba”, Kürtleri huzursuzluğun kaynağı ve Kerkük üzerinde istilacı emelleri bulunan etnik grup olarak sunmak isteyen güç odaklarının bir piyonuydu. Irak’lı Kürtlerin son zamanlarda Türkiye ile geliştirdikleri resmi dostane ilişkilerden rahatsızlık duyanlar, akla hemen Türkmen unsurunun gelebileceğini hesaba katarak, bir Kürt-Türk çatışmasına kapı aralamak istediler.

Amaç, Kürtlere saldıranların Türkmenler olduğu imajını yaratarak bir çatışmaya kapı aralamak ve dolayısıyla da Türkiye ile başlayan ilişkilerin köküne kibrit suyu dökmekti. Miting alanına yakın Türkmen Cephesi binasına can havliyle sığınmak isteyen Kürt göstericilerin üzerine bina güvenliğinden sorumlu Türkmenlerin ateş açtığı ve bu yüzden binaya yönelik saldırıların olduğuna dair iddialar da titizlikle araştırılmalıdır. Kürt liderliği bu oyunu görüp bozdu. Türkmen Cephesi ise nedense Kürtleri suçlamaya devam ediyor.

KERKÜK VE TÜRKMENLER

Türkmen Cephesi, elbette Türkmenlerin tümünü temsil etmiyor. Kerkük’teki Türkmenlerin önemli bir kısmı, Kürt kardeşleriyle beraber hareket ediyorlar. Bu Türkmenler, Kerkük’ün Kürdistan’a bağlanması gerektiğine inanıyorlar. Erbil’deki Türkmenler de öyle. Çünkü Kerkük’ün Kürdistan bölgesine bağlanması halinde Türkmen unsurun Kürtlerden sonra ikinci büyük unsur olarak ağırlıklı bir role sahip olacaklarına inanıyorlar. Bir tek Türkmen Cephesi buna inatla ve hiddetle direniyor.

“ERGENEKON”UN İZİNİ SÜRMEK...

Türkmen Cephesi’nin söylemi Ergenekoncuların söylemini çağrıştırıyor. Ergenekon-Türkmen Cephesi bağlantısı tam da bu süreçte araştırılmaya değer. MİT eski daire başkanı Mehmet Eymür’ün şu sözleri çarpıcıdır: “Veli Paşa’nın Azerbaycan ve Irak’ta bazı yapılanmalara gittiğini, Dışişleri Bakanlığı ve MİT’in bundan rahatsız olarak dış ilişkilerimizi bozduğu gerekçesiyle kendisini ikaz ettiğini Veli Paşa’dan duydum.”

Sadece soruyorum: Tıpkı Ergenekon cephesi gibi Türkmen Cephesi’nin de Ak Parti Hükümeti’ne karşı derin bir muhalefete kalkışmış olması sizce tesadüf olabilir mi? Türkmen Cephesi’nin siyaseti, pek çok Türkmen tarafından da Türkmenlere zarar verici bulunarak eleştirilmektedir. Kanımca Türkmen Cephesi’nin Ergenekoncu siyaseti yalnız Türkmenlere değil Türk Hükümetine de zarar vermektedir.

TÜRKİYE ÖNCÜLÜK YAPSIN!

Bence Kerkük, bölgesel olarak Kürdistan’a bağlı, ama özel statülü bir kent olmalı! Yani kendi içinde özerk bir Kürdistan şehri olmalı! Kerkük, Kerkük’te yaşayan tüm unsurların güçleri oranında bir araya gelerek oluşturacakları bir şehir konseyi tarafından yönetilmeli!

Kerkük’ün özel statülü bir şehir olması gerektiğini savunan Türk Dışişleri tezi, Kürdistan bölgesine bağlanma şartını sorun kabul etmeyen bir yeni yaklaşıma dönüştürülürse, bundan Kürtler de Türkmenler de, Türkiye de kazançlı çıkar. Kanaatim o ki, Kürt liderler bu formüle itiraz etmezler. Türkiye böyle bir çözümün öncülüğünü niçin yapmasın?


Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen Çetin Taş » Pzt Ağu 04, 2008 12:12

Yazıyı okurken bu yazıyı kim yazmıştır acaba diye düşündüm.Sizin de aklınıza gelebilecek pek çok isim geldi geçti aklımdan.Son zamanlarda ki performansı ile o aklımıza gelen pek çok isme fark atan Mehmet Metiner'de aklıma gelen ilk beş içerisindeydi.Beni yanıltmadı.

Formül basit.Önce ülkenin yönetimleri ele geçirilir.Sonra o yönetimler aracılığı ile milli eğitim politikası değiştirilir.İçi boş nesiller yetiştirilmesi sağlanır.Medya ele geçirilir.Televizyon programları ve gazeteler ele geçirilir.Yoksa yaratılır.Sistem dışında kalan insanların da yönlendirilmesi için bu güç kullanılır.

Ondan sonra da bundan 10 sene önce söylenmesi dahi düşünülemeyen olmazsa olmazlar yumuşata yumuşata,aşama aşama halkımız alıştırılarak kabul ettirilir.

Bu millete bunları yapanlardan yani içerideki işbirlikçilerden ve dışarıdaki emperyalist devletlerden her geçen gün biraz daha fazla nefret ediyorum.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen tuba » Pzt Ağu 04, 2008 12:25

Çetin, aslında yazının en başına bir 'sağlık uyarısı' koymayı bile düşünmedim değil ...lakin okur okumaz benim kan beynime sıçradı...

...ne güzel demiş Atamız, bu ülkenin kahramanı çoktur ama hainleri de çoktur, diye...
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İyi uykular

İletigönderen borabey » Pzt Ağu 04, 2008 15:00

Kuzey Irak`ta neler oluyor ? (Yiğit Bulut/ Vatan)

Türk basını ve Türk Halkı uyurken, biliyor musunuz Kuzey Irak `ta neler oluyor! Bir daha sormak istiyorum... Kuzey Irak `ta durum çok ama çok ciddi ve sizler hatta tek satır dahi yazmayan Türk basını biliyor musunuz Kuzey Irak `ta neler oluyor! Ben söyleyeyim, hatta maddeler halinde arz edeyim


1. KerkKerkük il meclisi , kentin Kürt bölgesine bağlanması kararını aldı.


2.Kürtler `Irak meclisinden geçen yerel seçim yasasını` bahane ederek Türkmenler `e saldırıyor ve bu saldırı `katliama dönüşerek` günlerdir devam ediyor.


3.Türkiye `aynen Kıbrıs politikasında olduğu gibi Kuzey Irak politikasında da` zaaf gösteriyor ve konu hakkında ciddi bir girişim henüz yok.


4.Türk Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada `Gelişmeleri kaygıyla izliyoruz` cümlesini kullanıyor ve Türkiye olaya `tabiri caiz` ise `seyirci` kalıyor.


5.Bu açıklama Türkmenler arasında `derin bir hayal kırıklığı` yaratmış durumda ve `Türkiye `nin derin bir pazarlık sonucu, açıklamasa bile Kuzey Irak politikasından vazgeçtiğini` düşünüyorlar.


6.Irak Parlamentosu `nun Türkmen milletvekillerinden Fevzi Ekrem Terzioğlu`nun açıklamaları oynanan oyunu net olarak ortaya koyuyor `...Bundan bir yıl önce tüm dünya kamuoyuna ve Birleşmiş Milletler `e, seslendik. Kapalı kapılar arkasında Kerkük `te büyük oyunlar oynanmaktadır ve milletimizi yok etmeye çalışıyorlar... Türk dünyasının harekete geçmesini istiyoruz... Türkiye `nin harekete geçmesini istiyoruz... Geçtiğimiz hafta Türkmen kuruluşlara yapılan saldırıları sonrasında Türkmenler `i korumak için getirilen bir asker taburun sorumlusu bile peşmergelerden seçilmişti...`


Sonuç: Konuyu dağıtmamak için fazla uzatmayacağım. Durum gerçekten çok vahim... Barzani komutasında, uluslararası petrol şirketleri desteğinde makro bir plan uygulanıyor... Size bir soru sorarak bitireceğim siz bu yazıyı okurken, başıyla sonu arasında `Acaba kaç Türkmen ` öldürdüler... İlgilenmiyorsanız iyi uykular... Siz de uyuyanlara katılın haydi gecikmeyin!
Kullanıcı küçük betizi
borabey
Üye
Üye
 
İletiler: 333
Kayıt: Çrş Haz 25, 2008 14:06

İletigönderen Ram » Pzt Ağu 04, 2008 17:34

Bu Metiner'i, Ümit ÖZDAĞ birkaç defa yerin dibine soktu. O kadar haysiyetsiz ki, canlı yayında söylediği yalanlar ortaya çıktığı halde yalanlarını savunmaya devam edebiliyor.

Kerkük gitti gidiyor. Satılığa çıkarmışlar, Türkmenim öldü ölüyor. Eğer İlker Paşa, zihniyetsiz siyasete baskı yapıp Barzani ve oluşumuna operasyon düzenletmezse, vah Türkmenimin haline... Bize, orada kaybedilecek bir can için dahi dünyaya rest çekecek ve gerekirse tüm olumsuz sonuçlarını da göğüsleyecek bir lider gerekmektedir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Ağu 04, 2008 18:44

Fetullahin kalemi, bu kansiz degil miydi, Irak'ta ölen 1,5 milyon müslüman icin "ajitasyon" diyen!


Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen tuba » Pzt Ağu 04, 2008 19:05

Daha yakın tarihi bile bilmeyen, belgeleri reddeden, gerçeklerin bir kısmını işine geldiği gibi görmezden gelen ya da çarpıtan, akılcılık yoksunu, Barzani hayranı, haysiyetsiz, kansız.....(gerisini siz doldurun) şahsi bir de Irak konusunda "uzman" diye nasıl ciddiye alıyorlar, anlamak mümkün değil!...
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen Egeli » Pzt Ağu 04, 2008 22:57

O zaman,Irak Türkmenleri'ni korumakta olan Bordo Berelilerimizin başlarına çuval geçirenler de,dolayısıyla Ergenekon karşıtı oluyor!Keza,Bordo Bereliler'den için ''Ergenekon'un gözbebeği '' deniyor.
Kullanıcı küçük betizi
Egeli
Üye
Üye
 
İletiler: 1724
Kayıt: Cum Mar 09, 2007 17:40


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Google [Bot] ve 10 konuk

x