İŞBİRLİKÇİLİĞİN TERMİNOLOJİSİ
İsmi lazım değil, işbirlikçinin biri, kara kara düşünürken, bu durumu gören arkadaşı merakla sormuş:
-Hayrola, Karadeniz’de gemilerin mi battı? Ne bu halin, niye böyle derin düşüncelere daldın?
-Sorma dostum, geçenlerde gittiğim ABD ziyaretimde ABD Başkanı’yla iddiaya girdim. O, ölüyü diriltebileceğini söyledi. Ben de 100 metreyi 7 saniyede koşacağımı söyledim. Sonra araştırdım ki, 100 metrede dünya rekoru 9 saniyenin üzerinde koşulmuş.
-İlahi dostum, düşündüğün şeye bak. Davet et ABD Başkanı’nı Anıtkabire. Atatürk’ü diriltmesini iste. Diriltemezse iddiayı sen kazanırsın. Diriltirse, zaten ikiniz birden 100 metreyi, değil 7 saniyede, 5 saniyede bile koşarsınız...
***
Fıkra ve şaka bir yana, işbirlikçi ile efendisi, Mustafa Kemal Atatürk’ü hiç sevmez. Seviyormuş gibi yapanı da, Mustafa Kemal Atatürk’ün anti-emperyalist özelliklerini gözden uzak tutmaya çalışır...
İşbirlikçiliğin bir de terminolojisi vardır. Bazı sözcükleri ve deyimleri kullanmayı çok severler.
Gelin, bu sözcüklerin ve deyimlerin onların ağzında ne anlama geldiğine bakalım...
Uluslararası toplum: ABD’nin başını çektiği küresel çete.
Çağa ayak uydurmak: ABD’ye uygun davranmak.
Diktatör: ABD’nin sevmediği lider.
Vesayetçi: ABD vesayetine karşı çıkan kişi yada kurum.
Karizmatik: ABD’nin sevdiği lider.
Vizyon sahibi: Dünyayı ABD’nin gözüyle görüyor.
Misyon sahibi: ABD’nin her talimatını yerine getirmeye çalışıyor.
Duruma yapıcı müdahalede bulunmak: ABD’nin rahatsızlık duyduğu durumu, ABD’nin istediği duruma getirmek için müdahale etmek.
Yapısal reform: ABD’nin istediği değişiklikler.
Özgür insan: Tarikat müridi.
Sivil Toplum Örgütü: ABD çıkarlarına uygun örgütler... Ortaçağ kalıntısı Amerikancı dinciler, tarikatlar, cemaatlar, aşiretler, toprak ağaları...
Bu deyim ve sözcüklerin sonu gelmez. Son bir örnekle bitirelim.
Demokrasi ve insan hakları: ABD çıkarlarına uygun davrananlara özgürlüğün yolları, uygun davranmayanlara Guantanamo ve Silivri yolları...
İrfan Tuna - 18 Ocak 2011
Timur Selçuk - Dönek Türküsü