gönderen gokdeniz » Çrş Mar 26, 2008 13:13
´Doğu Perinçeki en yakın arkadaşı yaktı´
Ergenekon kapsamında gözaltına alınan, daha sonra da tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevine konulan isimler arasında hemen herkes titriyle, çalıştığı yerle anılıyor. Doğu Perinçek: İşçi Partisi genel başkanı ve Aydınlık başyazarı. Serhan Bolluk: Aydınlıkın genel yayın yönetmeni. Ferit İlsever: Ulusal TV genel yayın yönetmeni.
Oray Eğin/Akşam
Biri hariç.
Ondan sadece gazeteci olarak bahsediliyor: Adnan Akfırat.
Kendisi daha evvel Aydınlıkta çeşitli görevler üstlendi ama şu anda editoryal titri yok. Sadece Aydınlıkın yönetim kurulu üyesi, bir de Türk-Çin İş. Der. Genel Sekreteri olarak geçiyor adı. Birkaç yıldır imzası bile çıkmıyor!
Aydınlıkçıların tutuklanmasına sebep olan belgeler, adı gazeteci olarak geçen Akfıratın dosyaları arasında bulundu. Yargıtay binasının krokisinin, kaçış planının vs.nin olduğu bir CD ve bilgisayarında faili meçhul cinayetlerin gerçekleşmeden anlatıldığı bir belge.
Eğer Aydınlıkı yakından takip ediyorsanız - ki pek çoğunuz da okumuyordur - derginin bir süredir Ergenekonla ilgili yayınlar yaptığını gözlemleme şansınız olmuştur. Uzun zamandır takip ettiğim Aydınlık, bir süredir çeşitli toplantılardan dolayı kendilerinin de başının derde gireceğini, gözaltına alınacaklarını yazıyordu. Dergi yaklaşan fırtınayı bekliyordu.
Daha da ilgincini söyleyeyim: Doğu Perinçek takip edildiği gerekçesiyle savcılığa bir dilekçe verdi ve yapılan soruşturma sonucu takip edenlerin polis oldukları ortaya çıktı.
Doğu Perinçek ve arkadaşları aynen hesap ettikleri gibi gözaltına alındılar. Başlarına gelecekleri biliyorlardı.
Peki, merak ediyorum, yaklaşan tehlikeden haberdar olan birileri neden başlarını iyice belaya sokacak belgeleri saklamakta ısrar eder? Gazeteci ya da değil, birinin eline geçmişse bile Yargıtay krokisi, çıkış planı gibi önemli evraklarla kimin ne işi olabilir?
Nitekim Doğu Perinçek, 60ların sonundan beri hayatını siyasi mücadele içinde geçirmiş bir figür. Hep göz önünde olmuş, gözaltlarından, cezaevlerinden geçmiş, suçlanmış. Böylesi belgeler bulundurulmaması gerektiğini iyi bilmesi gerekir.
Danıştaya saldırı olmuşken, birinin çantasından Yargıtayın krokisi çıkar mı... Olacak iş mi bu...
Galiba Doğu Perinçek, arkadaşı Adnan Akfıratın tuzağına düştü, ona güvenerek yanıldı. Zira bütün belgelerin Akfırattan çıkması bir hayli şaşırtıcı.
Peki sadece gazeteci olarak anılan Adnan Akfırat kim?
Daha evvel de adı çeşitli vesilelerle anılan Akfırat, fiilen gazetecilik yaptığı yıllarda devletin sinir merkezlerinde insanlarla görüşmelerde bulundu, çoğu zaman da Doğu Perinçeki yanıltan haberleri yayımlattı. Turgut Özala ateş edenin Kartal Demirağ olmadığı, bir başka tetikçinin sunulduğu Aydınlık kapağı onun eseriydi. Balon çıktı. Tansu Çillerin ABD vatandaşı olduğu iddiasını da ortaya attı ama bir türlü kanıtlayamadı.
Akfıratın en büyük özelliklerinden biri de yurtdışına master ya da doktora yapmaya gidenleri ajan olmakla itham etmesidir. Kendisi de bursla bir sene ABDde okumuştur halbuki, ama bunu hiç gündeme getirmez. Böyle ilginç bir mantığın adamıdır.
Özetle onun dergiye en büyük katkısı Aydınlıkın karanlık haberler yapıp dezenformasyon yayan bir yayın organı gibi algılanılması oldu.
Daha evvel haberleriyle Doğu Perinçeki zor durumda bırakan bu isim, şimdi de belgeleriyle onu yaktı. Buna sadece bir tesadüf ya da hata demek zor. Eğer hataysa da çok büyük bir hata.
Tekrar ediyorum, kendisi gazeteci diye anılıyor ama iki yıldır imzası yok. Türk-Çin İş. Der. Genel Sekreterliği yürütüyor, Aydınlıkın editoryal kadrosunda yer almıyor. Polisin onca isim arasında cımbızla seçer gibi onu bulması, gözaltına alması da ilginç.
Hele bir iddianame hazırlansa... Ben özellikle Adnan Akfıratla ilgili ne gibi bilgilere ulaşacağımızı merak ediyorum. Telefonda kimlerle konuştu, ne gibi bağlantılar kurdu...
***