İslâmiyet Arapçılık mı, Evrensel İnsan Odaklı mı dır?
Ümmet ümmet diyorlar.
Din din diyorlar.
Milletimiz milletimiz diyorlar
Kardeş kardeş diyorlar.
Diyorlar ama dedikleri gibiler mi?
Onlar ki; çölde yaşarken, Peygamber, resul, nebi Muhammed duyuruda bulundu, Kuran’la aydınlattı. Eski-Cahiliye düşünce inanç ve yaşam biçimini değiştirmek istedi.
Onlar ki; İlahi mesaja rağmen kanı ve vahşeti, Allah’a şirk koşmayı terk etmediler
Onlar ki; Cinsi sapıklığı terk etmediler
Onlar ki; Seks kölesi cariyelerle yaşamı değiştirmediler.
Onlar ki; Peygamberin ölümünden sonra liderlik iktidar kavgasına giriştiler.
Onlar ki; Peygamberden sonra en yakın arkadaşı Abubekir’in liderliğine razı olmadılar. Ebubekir 2 yıl lider oldu. Sahte peygamberler türettiler. İsyanlar çıkarttılar. İslami kuralları tanımamaya başladılar, İslam öncesi yaşamı devam ettirmek istediler.
Onlar ki; sonra onun yerine geçen peygamber arkadaşı ikinci halife Ömer’i katlettiler. 10 yıl süren Ömer döneminde önemli İslami kural değişikliklerine gidildi. Peygamber kızı Fatıma ile Peygamber/baba mirası konusunda ters düştüler. Dışarıya yönelik seferler düzenlendi. Yeni yerler ele geçirildi. Araplar savaş ganimetleri ile zenginleştiler. İslam’ın sosyal adalet kavramı bir tarafa bırakıldı. Arap soylular sınıfı yeni İslam devletinin seçkin yöneticileri oldu.
Onlar ki; sonra onun yerine geçen peygamber arkadaşı üçüncü halife Osman’ı katlettiler. Osman Arap kabilesi Kureyşin en zenginlerinden, İslam ordularını donatan kişi. Peygamberin Ebu Leheb’in iki oğluyla evlenen ancak Ebu Leheb’in peygamber düşmanlığı sonrası oğullarından boşattırdığı iki kızı ile evlenen ve bu nedenle de iki nur sahibi anlamında Zinnureyn lakablı sahabi. O da Arap kabileler arası iktidar savaşının kurbanı olarak öldürülür.
Onlar ki; sonra onun yerine geçen peygamber arkadaşı dördüncü halife Ali’yi katlettiler. Ali ilk çocuk Müslüman. Peygamberin kızı Fatıma ile evlenir. Çift başlı Zulfikar kılıcıyla nam salan savaş kahramanı. Onun liderliğini de diğer kabileler kabul etmez. Savaşlar olur. Peygamber eşi Ebubekir kızı Ayşe deve sırtında onunla savaşır. Muaviye Kuran’ı mızraklarda gösterir, hile yapar, Müslüman müslümanı katleder.
Onlar ki; peygamber torunu Ali oğlu halife Hasan’ın liderliğini kabul etmediler. O da çekilmesine rağmen, sonrası öldürdüler.
Onlar ki; peygamber torunu Ali oğlu halife Hüseyin’i de liderliğini kabul etmediler Kerbala’da vahşice katlettiler.
Onlar ki; Peygamberin kurduğu Medine İslam devleti yerine Muaviye ile Şam Emevi devletini kurarlar. Oğlu Yezid Medine devleti ile güç ve iktidar savaşına girişir. Muaviye Ali’yi, oğlu Yezid de Hüseyin’i öldürtür. Emeviler; İslam ilim adamları ulemayı ya öldürtürler ya da hapse atarlar. Hukukçu/Fıkıhçı İslam bilgini İmam’ı Azam Numan bin Sabit’i istedikleri gibi fetva vermediğinden hapishanede öldürtürler.
Onlar ki; Medine ve Mekke deki peygamber soyundan olanlar ve İslam bilginlerinin çoğunu kaçırtılar. Onlar da Orta Asya’da Türklere sığınır. Semerkant, Buhara, Taşkent yeni İslam merkezleri olur. Mekke ve Medine boşalır. Bir kısım peygamber soyundan olanlar ise İspanya/Endülüs’e giderler.
Onlar ki; Emevi iktidarı ile kanlı katliamlarına devam eder. Bu kez Eba Müslim-i Horasani liderliğindeki Türk ordularının desteği ile Abbasiler iktidarı ele geçirir, Bağdat’ta Abbasiler devleti kurulur. Abbasiler; dördüncü Ömer haricindeki bütün Emevi liderlerini mezardan çıkarır yargılar, zulmeder ve tekrar gömer.
Onlar ki; İslamiyetin doğuşu ile birlikte ilk otuz yılı kanlı iktidar savaşları yaparlar.
Onlar ki; Komşularınca 200 yıl süre de yok sayıldılar. Komşu devlet arşivlerinde, Medine İslam devletinden İslam dininden bahseden kayıtlar tutulmadı, yok sayıldılar.
Onlar ki; Dünyevileştirdikleri cihadla özdeşleştirdikleri İslam dinini dogmalara büründürdüler.
Onlar ki; Kuran’la İlahi mesajla aydınlanamayan Vahşi Araplar savaşlarla birbirini katlederken Yahudilerin Museviliği kabile dini haline dönüştürmeleri gibi İslamiyeti de Arapların kabile dini haline getirmek istediler.
Orta Asya ve Endülüs Müslümanları; İslam’ı Arap dini olmaktan çıkarır, evrensel boyutta ilahi mesajı ile ilim yoluna yönelir.
İslamiyetin iman konusunda ve ibadet şeklinde ayrımlar başlar.
İslamiyetin Türkler tarafından kabul edilmesi ile İslam bilim eserleri ortaya çıkmaya başlar.
Hadis sistemi; Türk İmam Buhari; peygamber sözlerini Sahihi Buhari adıyla hadis külliyatı olarak peygamberden yüzyıl sonra bir araya toplar.
İslam İtikad sistemini; Türk İmam Maturidi Temel doktrinini sistemleştirir. İmam Eşari; Arap İslam-i İtikad anlayışını sistemleştirir.
İslam Tasavvuf sistemleri; Türk Hoca Ahmed Yesevi sonrası Nakşibendi oluşturur.
İslam Hukuk sistemi; Türk Numan bin Sabit Hanefi hukuk sistemini/mezhebini kurar. Akabinde, Mısır’da İmam Şafii; Şafii hukuku/mezhebini, Medine’de İmam Maliki Maliki hukuk/mezhebini, Kuzey Afrika’da İmam Hanbeli Hanbeli hukuk/mezhebini sistemleştirirler.
İslam’ın ilahi mesaj odaklı evrensel din algısı; Türklerle anlam kazanır. Büyük Selçuklu akabinde Anadolu Selçuklu ve nihayet Osmanlı ile İslamiyet evrensel boyutta kabul görür.
Sunni ve Şia ayrımı ile kamplaşan İslam dünyası; Osmanlının son döneminde yeni bir ayrışmaya uğrar. Bu kez Vahhabilik Arabistan’da oluşur ve tüm mezhepleri yoksa sayar.
Böylece; Hanefilik Türklerin, Şialık Farsların, Vahhabilik Arapların ana mezhebi haline gelir.
Onlar ki; Sonra yüzyıllar boyunca güvenliklerini sağlayan Türkleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında, bir altın karşılığında Hıristiyan İngilizlere-Fransızlara sattılar.
Onlar ki; Amerikan-İngiliz-Fransızların Irak’ta Afganistan’da Yemen’de, Sudan’da, Habeşistan’da, Somali’de Pakistan’da katliamlara destek oldular. İşbirliğiyle yüzbinlerce insanın katline, kentlerin yakılıp yıkılmasına neden oldular
Onlar ki; Şimdide Suriye’de kardeşlerini katlediyorlar. Kitlesel kan, vahşet istiyorlar.
Onlar ki; altından araba koleksiyonu yapıyorlar ama Afrika’daki açlara yardım etmiyorlar.
Şimdi bu Araplara nasıl güveneceksiniz?
Şimdi Araplar; Müslüman mı? Kur’an, peygamber anlayışları ne sormak gerekmez mi?
İncil ve İsa ile alakaları kalmamış vahşetin katliamın aracı yapmış Hıristiyan diye kendilerini yansıtanlarla dinler arası diyalog adıyla dostluk kurarak kardeşlerini öldürenler, Kur’an’da nasıl tanımlanıyor? Ne diyelim?
İslamiyetin temeli ilahi mesaj; insanlığa yaratanı, yaratılanı, adaleti, paylaşımı, dürüstlüğü, doğruluğu, ayrım yapmamayı esas alır, bütün insanların eşit olduğu gerçeğine dayanır.
Dünyevileşen, ayrımcılık yapan, para ve seks odaklı insanlar Müslüman olur mu?
İslamcılığın Arapçılık olduğunu hala anlamayan Türkiye ve dünya Müslümanlarını uyandırmak gerekir. Peki ama nasıl ve ne şekilde?
Günün Sözü: Okumayan aklını kullanmayan sorgulamayan insan değil yaratıktır.
Hon. Prof. Dr. Nurullah AYDIN, 8 Haziran 2012
na741954@gmail.com