GÖZCÜ, bugün yine çok önemli bir belgeyi açıklıyor
Santa Maria Kilisesinin Papazı Andrea Santoronın öldürülmesi olaylarıyla dünya gündemine gelen Trabzonda, sicil raporunda Emniyetteki hizipleşme içinde. İrticai akımlara (Fethullah) yakın. Dikkat edilmelidir notu bulunan Ramazan Akyürekin görev yaptığının ortaya çıkması, bomba etkisi yarattı. Aynı raporda valinin, emniyet müdürünün, emniyet genel müdürünün farklı değerlendirmeleri de sistemin çarpıklığını ortaya koyuyor.
Son dönemde önemli olayların merkezi haline gelen Trabzonda, çete faaliyetlerinin yoğunlaştığı, çok sayıda iş adamından haraç istendiği, çetelerin sevilen futbolculara kadar uzandığı ortaya çıktı. Trabzonsporlu milli takım oyuncuları Fatih Tekke ile Gökdeniz Karadenizden 500er bin dolar haraç istenmesine ve Tekkenin ayağının dibine kurşun sıkılmasına, söylentilerin hemen herkes tarafından bilinmesine rağmen, Emniyetin konudan habersiz kalması da skandal olarak değerlendirildi.
Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir,. İki futbolcudan haraç istendiği, Fatihin dağa kaldırıldığı, ayağının dibine kurşun sıkıldığı olaylarının basında yer alana kadar kendisine intikal etmediğini belirtti. Vali, olayı kapattığı iddiasının ise kesinlikle doğru olmadığını söyledi.
FETHULLAHÇILAR LİSTESİNDE 10. SIRADA
Zübeyir Kındıranın, Polis Akademisi öğrenciliği ile ilgili anılarının da yer aldığı Fethullahın Copları kitabında Ramazan Akyürekin öğrencilik yıllarına ilişkin ilginç bölümler yer aldı. Emniyette yürütülen Fethullahçı Emniyet Mensupları ile ilgili raporlarda da Ramazan Akyürekin adı yine ön sıralarda bulundu.
Polis Akademisi öğrencilik yıllarıyla ilgili bölümünde, Zübeyir Kındıra, halen Trabzon Emniyet Müdürü olan Ramazan Akyürek için kitabında şunları yazdı:
Ramazan Akyürek, müfettişlerin raporlarına ve Fethullahçı Polis avı yapan istihbaratçıların listelerinin ilk sıralarına adını koyacak kadar değer verdiği biri. Listede 10. sırada yer alan Akyürek, okul yıllarında çapkın, içki içen, tarikatçılıkla ilgisi olmayan biri olarak tanınırdı. Mezun oluncaya kadar da bu şekilde yaşadığı, devre arkadaşlarınca anlatıldı. Ancak gönlünü kaptırdığı eşi ile evlendikten sonra, her alandaki tutum ve davranışları tümüyle değişti. Eş adayının ailesiyle görüşmek üzere Adanaya gidip bir süre kaldı. Dönüşte, arkadaşlarının tanıyamadığı biri olmuştu.
Bekar evinin duvarındaki açık-saçık resimleri kaldırdı. İçkiyi bıraktı. Birlikte kaldığı devre arkadaşlarının evinden ayrılıp, Ali Osman Kahya, Mustafa Sağlam grubuna yakın bir ev tuttu. Namaz kılmaya başladı. Bu dönemde görev yaptığı polis Kolejinde öğrencilere gösterdiği tutum da değişti. O yıllarda, öğrencilerin; önce yumuşak, sessiz ve hoşgörülü olan sınıf komiserlerinin, neden aniden sertleştiği ve komünist avına çıktığını anlamalarına olanak yoktu.
Aynı bekar evini paylaştığı bir çok devre ve çalışma arkadaşı, düğün sonrası Akyüreki evinde ziyaret etti. Ancak, Akyürek bu arkadaşlarına kendi eşini göstermedi. Arkadaşlarının eşlerini selamlayıp doğruca iç odadaki başı kapalı, yabancı erkeklerin karşısına çıkmayan eşinin yanına gönderdi. Bu durum, arkadaşlarının tepkisine yol açtı. Akyürekin değişiminin arkasında Gülen Örgütünün elemanı olduğu ileri sürülen eşinin bulunduğu değerlendirmesi de bu olaylardan sonra yapıldı.
MAHKEMEYE GÖNDERİLEN ŞOK BELGE
Kitaptaki iddialar üzerine Ramazan Akyürek, mahkemeye başvurdu. Kitapta kendisiyle ilgili yer alan iddiaların gerçek olmayan, tamamen uydurma iddia ve ithamlar olduğunu öne sürdü ve Ankara Asliye 24. Hukuk Mahkemesinde 7 Aralık 2001 tarihinde10 milyar lira manevi tazminat davası açtı.
Dava görüşülürken, Zübeyir kındıranın avukatı Hüseyin Buzoğlu, Ramazan Akyürekin sicil notunun mahkemeye gönderilmesini talep etti. O dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğünde 59983 sicil numarasıyla 2. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapan Ramazan Akyürekin, mahkemeye gönderilen belgesinde sicil amirlerinin notları ve Akyürek hakkındaki düşünceleri de ilgili sütunlarda yer aldı.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, Ramazan Akyüreki değerlendirirken tüm notlarını 100 olarak yani pekiyi olarak değerlendirdi. Abanoz, Akyürek için çalışkan, başarılı bir personel olup kötü bir alışkanlığı görülmemiştir diye yazdı. İkinci sicil amiri olan dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır ise Ramazan Akyürekin notlarını 66 yani orta olarak verdi. 15 Aralık 2001 tarihinde Vali Erol Çakırın doldurup imzaladığı sicil raporunun İkinci sicil amirinin düşüncesi bölümüne şunları yazdı:
Emniyetteki hizipleşme içinde. İrticai akımlara (Fethullah) yakın. Dikkat edilmelidir.
Üçüncü sicil amiri dönemin Emniyet Genel Müdürü Kemal Önal ise Akyürekin notlarını 80 yani iyi olarak değerlendirdi ve görüş bölümüne ise olumlu diye yazdı.
AKYÜREK, DAVAYI KAYBETTİ
Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğünden bazı bilgiler istedi. 9 Eylül 2002 tarihinde mahkemeye gönderilen yazı. Tanık anlatımları, 31 Ağustos 2000 tarih ve 420/192-141 sayılı iddianamenin örtüştüğü, Ramazan Akyürekin 2001 yılında doldurulan sicil dosyasında Emniyetteki hizipleşme içinde. İrticai akımlara (Fethullahçı) yakın. Dikkat edilmelidir notunun düşüldüğü belirtildi.
Mahkeme 17 Aralık 2003 tarihinde verdiği kararda, Kitabın yayınlandığı tarihte olay günceldir. Yapılan açıklama gerçeği yansıtmaktadır. Hukuka aykırılık söz konusu değildir dedi. Akyürekin avukatları kararı temyiz etti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Bilal Kartalın başkanlığında Ülkü Aydın, Mustafa Kıcalıoğlu, Mehmet Uyumaz, Mahmut Bilgenden oluşan heyet dosyayı inceledi. Yargıtay, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına 6 Aralık 2004 tarihinde karar verdi.
HAMDİ GÜNGÖR ALININCA ATANDI
Bazı siyasetçilerin şikayeti üzerine Trabzon Emniyet Müdürü Hamdi Güngör görevden alınmıştı. Vekalet görevi, emekliliği tebliğ edilen Nihat Canan Yakıcıya verildi. Çıkarılan kararnameyle Ramazan Akyürek 10 Aralık 2003 tarihinde Trabzon Emniyet Müdürü oldu.
Nasıl oluyor, aynı kişi ile ilgili olarak Emniyet müdürü çok başarılı deyip notlarını 100 olarak veriyor, vali irticai akımlara yakındır deyip orta yani 66 veriyor, Emniyet Genel Müdürü ise ikisinin ortasını bulup 80 yani iyi diye değerlendiriyor. Trabzon olayları güncel olduğu için Emniyet Müdürü hakkında da mahkemeye ulaşmış belgeyi ve Emniyetteki çarpıklığı ortaya koyduk.
11 Şubat 2006, 14:10