İstek ve Gereksinme

İstek ve Gereksinme

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal Haz 14, 2011 3:49

İSTEK ve GEREKSİNME

Yanlıș anımsamıyorsam Gurwitch, Sosyal Bilimler Yüksek Okulu’nun kapısına ‘diyalektiği bilmeyen bu kapıdan giremez’ diye yazdırmıștır.

Sözgelimi, ekonomi politik öğrencilerine, daha okula ilk adımını attığı günden bașlayarak ‘sonsuz insan gereksinmeleri masalı’ anlatılır ya; ‘sonsuz’ olarak nitelenebilecek șey belki de ‘gereksinme’ değil ‘istek’tik. Burada insan gereksinmelerinin ‘sonsuz’ olup olmadığı sorusunun sorulabildiği yere ‘bilim fesefesi’ne girilen yer olarak bakılabilinir. Ve insan istekleri belli bir așamadan sonra gereksinmeye dönüșebilmektedirler.

İște belli bir șeyin belli bir așamadan sonra bașka bir șeye ‘dönüșmesi’ de ancak diyalektik bakıșla kavranabilmektedir. Ne ki, istek ve gereksinme diyalektiğine ilișkin yalın örnekler verildiğinde, konunun ‘engin zekâ’ gerektirmediği de ileri sürülebilecektir. Sonuçta yalından karmașığa bir akılyürütme denemesi yapılmıș olacak, bir anlama çabası örneği sunulacaktır.

‘İșçi’nin anlamayamadığı bir ‘sosyalizm’ olabilir mi?

‘Tutuklu’nun anlayamadığı bir ‘hukuk’?

‘Seçmen’in kavrayamadığı bir ‘siyaset’?

‘Yurttaș’ın tanımadığı bir ‘devlet’?

İlk ağızda karmașık ve ‘derin’ görülebilen tüm alanlarında sözkonusu karmașıklığı ‘çözme’nin bir ‘yolu’ olmalıdır değil mi ama? ‘Çözümsüzlük’ bilimsel bakıșın tükendiği yerin adıdır. Șimdi ‘istek’ ve ‘gereksinme’ arasındaki diyalektiğe geri dönülebilir. Uç bir örnek olarak da ‘anadilde eğitim ve öğretim’ konusu ele alınabilir.

Bugün Türkiye’de Türkçe dıșında herhangi bir dilde ‘eğitim ve öğretim’ istek mi yoksa gerkesinme kategorisine mi konulmaktadır?
İngilizce, Fransızca, Almanca ‘eğitim ve öğretim’ somut belli ‘gereksinme’leri karșılamak için yapılıyor olabilir. Bu dillerden herhangi birini seçmek de ‘istek’ kategorisine girmektedir. Kürtçe ‘eğitim ve öğretim’in ise hangi toplumsal ‘gereksinme’yi karșılayacağı tasarlanmaktadır?

‘Anadil’ olarak, herhangi bir yurttașın ‘anasının dili’ni öğrenmesine engel olunamayacağı açıktır. Pekiyi ‘Kürtçe eğitim’ isteğinin hangi gereksinmeye karșılık geleceği ileri sürülmektedir? Ya da hangi gereksinmeye karșılık gelmesi düșünülmektedir? Kurulmak istenen bir bașka devletin ișlemlerini yürütmek gereksinmesine...

Bir yalın isteğin nasıl yoğun bir gereksinmeye dönüștüğünün diyalektiğidir bu. Bir bașka örnekle benzerlikleri aranacak olursa; erkek ve diși arasındaki ilișki ele alınabilir. İnsanoğlunun soyunu sürdürmesi doğal bir zorunluluktur. O nedenle de erkeğin kadına, kadının da erkeğe gereksinmesi vardır.

Ancak ne her kadın herhangi bir erkekle, ne de her erkek herhangi bir kadınla, çok istekli olmasına karșın, gereksinmesini gidermek durumunda değildir. Kadın ve erkeğin ‘istek’ ve ‘gereksinme’lerinin çakıștığı yer olarak insanlık, ‘aile’ diye bir ‘toplumsal kurum’u ortaya çıkarmıștır. Aile olmanın ‘kuralları’ konulmuștur. O halde, bu ‘kurallar’ dıșındaki istekler, gereksinmeyi așan ya da bozan istekler olacağı için yozlașmıș istekler diye tanımlanabileceklerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Türkçe dıșında bir dilin devlet tarafından eğitiminin yapılmasını istemek de en sıradan anlatımla bu isteğin yozlaștırılması demektir. Kurum ve kuralları değiștirmek isteğiyle karıștırmak demektir. Herhangi bir toplumsal gereksinme ile de ilișkisi bulunmamaktadır. Salt toplumdıșı kimi isteklerin dayatılmasıyla açıklanabilir. Bașkalarının isteklerini eșinin gerekesinmeleriyle karıștırmak gibi bir șeydir.

Ve bundan daha açıklayacı ne bir yol ne de yolak vardır.

Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 8 konuk

cron

x