İstersen Söyleme... Bir bürokrat Maliye Bakanı'nın kulağına eğilip, "Yeni YÖK Başkanı'nın havası değişmiş... Gayet güzel şeyler söylüyor..." diyor...
Yanıt, bence 7 aydır giderek kendini perçinleyen vaziyetin mükemmel bir özeti:
"isterse söylemesin..."Bu iki kelimenin nasıl bir ruh haliyle söylendiğini herkes iyi kavrasın.İktidar, giderek artan bir şekilde baskıyı artırıyor.
Yazılamayanlar yazılanları aşıyor.
Bu tehlikeli ruh halini ilk Dağlıca baskını günü açıkça gördüm.
Hemen hiçbir kanalın bu işin vahameti üzerine yayın yapmadığı dakikalarda, bizzat ekrana çıkıp, mesleğimin gereğini yaptım.
Sorular sordum.
O saatte sorduğum soruların tamamı bu ülkede hep manşetlerden soruldu.
Bu megalomanik bir tespit değil. Üzerimde hiçbir baskı hissetmeden; bir gazeteci olarak temel sorular sordum...
Ancak, gene o saatlerde, birisinin evinde avaz avaz bağırıp, "susturun şu herifi..." diye bağırdığını biliyorum.Aynı zat daha sonra kendisine uzatılan mikronlardan da öfkesini sakınmadı.
Şimdi olan bitene; her geçen gün artan örtülü baskıya bakıyorum...
Yasama, yürütme ve yargı...
Ayrı olması gereken üç kuvvet değil mi?
Sistemimizin üzerinde yükseldiği üç temel payanda...
Peki bu üç payandanın sağlığı açısından dördüncü erk ne?
Medya.
Siyasilerimiz, "endişe duyan" yargıya ne diyor?
"Yerinizi bilin..."Medyanın yerini biliyor mu?
Hayır.
Kamu adına yani vatandaş adına bu işi yapıyoruz.
İktidarları eleştirmek bizim için bir keyfiyet değil...
Bir görev.
Varlık sebebimiz.
Basın sermayesi dramatik bir şekilde el değiştirdi.
Büyük medya sadece örtüyor. Kaldı ki bu bile onları kesmiyor.
Adını koyalım.
Bu bir azınlık diktasıdır.
Bu zihinsel bir faşizmdir.İslamiyet'le hiçbir alakası yoktur.
Medeniyetle hiçbir alakası yoktur.
Demokrasi, kesinlikle, bu değildir.
Tamamen keyfi bir yapılanmadır.
Gücünü, Müslümanları katleden bir küresel şebekeden almaktadır.
"İstersen söyleme..."dir bu düzenin adı...
Mutlak gücün kendine ait olduğunu düşünen; kendini sistemin efendisi yerine koyabilen, itiraz edeni ezmeye ant içmiş hastalıklı bir kafa yapısıdır.
Tehlikelidir...
Ne olduklarını, bir kez daha söyleyelim...
Müslümanları katleden küresel bir şebekenin yerel işbirlikçileri...
Bunu söyleyenleri de süratle susturuyorsunuz...
Susturun...Bakalım nereye kadar?Serdar Akinan, Akşam